A)KURULTAYDAN MECLİSE B)CUMHURİYET BEKÇİLERİNE C)YÖNETİM ÖZÜ YAŞAYAN DEMOKRASİ A)KURULTAYDAN MECLİSE B)CUMHURİYET BEKÇİLERİNE C)YÖNETİM ÖZÜ D)ÇEVRE YASASI HÜKÜMETLERİN TASASI E)İZCİ DAİMA HAZIRDIR
A)KURULTAYDAN MECLİSE Orta Asya Türk devletleri ve hanlıkların bir yönetim altında birleşmesiyle meydana gelmiştir.Devletin başında kağan denilen hükümdar bulunurdu. Orta Asya Türk devletlerinde kağanların unvanları yalnız hanlık egemenliğinin değil kendilerininde tarımsal kökenleri belirtir.Han, kut taşır.Kut, doğrudan doğruya Tanrı’nın bir kişiye devlet yönetme güç ve yetkisi vermesidir.Türk devlet anlayışına göre, devlet hanedanının ortak malıdır.Oğullar arasından hangisinin hanlık tahtına çıkacağını da yine Tanrı takdir etmektedir.Tanrı idaresi, seçtiğine kuvvet ve başarı vermekle yani ilahi destek ortaya çıkar. Eski Türklerde siyasi,askeri ve ekonomik kararların aldındığı melise toy ya da kurultay denilmektedir. Kurultay hakanın başkanlığında yılda iki kez toplanırdı ve danışma meclisiydi. Osmanlı Devleti’nde ise bugünkü bakanlar kuruluna benzeyen bir teşkilat olan Divan-ı Hümayun vardı.Bir tür meclis olan Divan-ı Hümayun’da devlet işeri askerlik konuları maliye konuları görüşülür.Dava ve şikayetler çözüme kavuşturulup karara bağlanırdı.Divan hangi din ve ırktan olursa olsun her kesimden halka açıktı.Divanda herkesin görüşü alınırdı ve son söz padişaha aitti.
19. yy’da divan kaldırılarak yerine bakanlıklar kuruldu 19.yy’da divan kaldırılarak yerine bakanlıklar kuruldu.1839’da ilan edilen Tanzimat Fermanı, Türk tarihinde demokratikleşmenin ilk adımı sayılırdı.Bu fermanla tüm vatandaşların can ve mal güvenliğini sağlanması, yargılamada açıklık, vergide adalet gibi konular yer almıştır.Amaç, devlet yönetiminde merkezileşmeyi sağlamaktır.1876’da Kanun-i Esas-i adı verilen bir anayasa kabul edildi.Bu durum Osmalı Devleti için önemli bir değişimdi.Çünkü padişahın yanında kısmen de olsa halkın da yönetime katılmasını sağlayan Meşrutiyet yönetimine geçildi. 23 Nisan 1920’de TBMM’yi açarak modern Türkiye’nin temellerini atan Atatürk milli egemenlik ilkesini devletin temel öğlerinden biri haline getirmiştir.Böylece tek kişinin hakimiyeti babadan oğula geçişi ilkesine dayanan yönetim biçimini ifade eden saltanat da son bulmuştur.Milli egemenlik bir milletin kendini yönetmesi, kendini yönetecek kişileri seçmesi yani kısaca halkın yönetiminde söz sahibi olmasıdır.29 Ekim 1923’te cumhuriyet ilan edilerek yeni Türk devletinin yönetim biçimi de belirlenmiştir. Egemenlik;(hakimiyet)egemen olma, hakimlik,üstünlük anlamlarına gelir ve hükmeden, emreden, buyuran buyruğunu yürütebilen üstün gücü ifade edebilmek için kullanılır.Devlet kavramı, millet, ülke, egemenlik ve örgütlenme öğelerini kapsar.İktidara sahip olma, egemenliğe yani devlet gücüne sahip olmakla aynı anlama gelir.Egemenliğe sahip olan, devletin diğer öğeleri olan millet, ülke ve örgütü de eline geçirebilecek duruma gelmiş demektir.
B)CUMHURİYET BEKÇİLERİNE Bazı bebekler anne ve babalarının şevkatli kollarında büyümelidir. Bazı çocuklar hayatlarını evlerinden başka yerde, devlet himayesinde devam ettirmek durumunda kalabilir. Bazı çocuklar diğer çocuklardan farklı niteliklere sahip olabilirler. Bu farklılıklar onların özel eğitim görmelerini gerektirebilir. Bazı büyüklerimiz yaşlandıklarında bakıma muhtaç kalabilirler.İşte bu durumda insanlar devlete başvurabilirler, devlet onların elinden tutar. Çünkü devletimiz sosyal devlet olma niteliği gereği kurduğu çeşitli sosyal güvenlik kuruluşlarıyla muhtaç durumdaki vatandaşlarına sahip çıkar.Anayamasamızın 2.maddesi cumhuriyetin nitelikleri ile ilgilidir. Anayasa Madde 2:Türkiye cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı bir huku devletidir.Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik bir hukuk devletidir.
65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşları ile Özürlü ve Muhtaç Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Yönetmelik Madde 1:Bu yönetmeliğin amacı, 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşları ile Özürlü ve Muhtaç Türk Vatandaşlarına Aylık bağlanması hakkında Kanunda belirtilen aylıklardan yararlanabileceklerin müracaat şekli, hak sahipliği tespiti ve kontrolü ile aylık hakkından yararlananların muayene ve tedavilerine ilişkin usul ve esasları belirlemektir. Bu kanun ve yönetmelik devletimizin sosyal olma niteliğine örnektir. Ülkemizi yönetecek kişiler halk tarafından seçilerek iş başına gelmektedir.Bunun için her beş yılda bir genel ve yerel seçim yapılmaktadır.Seçimlerde oy kullanarak vatandaşlık görevini yerine getiren halkımız yönetimde söz sahibi olur. Ülkemizde seçimler sonunda çoğunluğu elde eden siyasi partinin kullanabileceği yetkiler sınırsız değildir.Yasa yapma (yasama) bu yasaları uygulama (yürütme), ve bu yasalara ve hukuka aykırılıkları denetleme ve yasalara uymayanları cezalandırma (yargı) yetkilerinin tümü seçimi kazanan partinin elinde toplanamaz.Özellikle de yargı yetkisini kullanan mahkemeler diğer iki organdan tamamen bağımsızdır. Meclisteki coğunluğun çıkaracağı yasaların da hukuka aykırı olup olmadıkları, bu bağımsız yargı organlarından biri olan Anayasa Mahkemesi tarafından denetlenir.Anayasaya aykırı olan yasalar bu mahkemece iptal edilir;yani geçersiz sayılır.Ayrıca yönetenlenlerin yaptıkları işlemlerde, Danıştay ve İdare Mahkemeleri tarafından iptal edilir.
Devletimiz dine dayalı ayrıcalıkları reddeder Devletimiz dine dayalı ayrıcalıkları reddeder.Herkes vicdan özgürlüğüne sahiptir;yani herkes dilediği inanca sahip olabilir ve kimse herhangi bir kanaate sahip olmaya zorlayamaz.Herkes başkalarının hak ve hürriyetlerini ihlal etmediği sürece dilediği gibi ibadet etme hakkına sahiptir.Devlet, hangi dine mensup olursa tüm inananlara ve inanmayanlara eşit davranır. Anayasamızda;çalışma hakkı, konut ve eğitim hakkı gibi haklara yer verilmiştir. Vatandaş bu haklarını kullanabilmesi için gerekli olanakların devlet tarafından oluşturulmasını isteme hakkına sahiptir.
C)YÖNETİM ÖZÜ Yasama:Yasa yapma. Yasa Tasarısı:Hükümet tarafından hazırlanarak yasalaşması için meclise gönderilen kanun metni. Yürütme:Kanunları uygulamadır.Yürütme yetkisi ve görevi, Cumhurbaşkanı ve bakanlar kurulu tarafından anayasa ve kanunlara uygun olarak kullanılır. Yargı:Yasalara göre mahkemece bir olay veya olgunun doğuşuna etken olan sebeplerinde göz önünde bulundurularak değerlendirilmesi sonucu verilen karar. Günlük hayatın işleyişinde bir takım kurallar dizisi hakimdir.Bunun nedeni insanların topluluk halinde yaşamalarıdır.İnsanların bu ihtiyaçları soncu belli esaslara göre işleyen gelişme olanaklarına sahip devletler kurulmuştur.Bu devletlerin işleyişlerinde ise yazılı ve yazısız kurallar dizisi etkili olmuştur. Devlet:Devlet belli bir toplumu yöneten, onu yabancı ülkelere karşı temsil eden, savunan toplumun içinden çıkan güçle örgütlenen toplumda daha üst bir kuruluş tanımayan kendisine özgü bir kişiliği bulunan üstün bir toplumsal kurumdur. Bir devlette düzeni sağlamaya yönelik yasalarda vardır.
23 Nisan 1920’de Mustafa Kemal’in önderliğinde açılan TBMM bu görevi yerine getirmektedir.Vatandaş olarak milletvekillerine verdiğimiz oylarla bizi temsil etmeleri için yetki vermiş oluruz.İşte bu yetki milli egemenliktir. TBMM tarafından kabul edilen yasalar cumhurbaşkanının onayından sonra resmi gazetede yayımlanır. Resmi gazete Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan günümüze kadar kesintisiz çıkarılan bir gazetedir.Buda devletimizdeki devamlılığın bir göstergesidir. Cumhurbaşkanı bazı kanunları gözden geçiirmek üzere tekrar meclise gönderebilir.Buna Veto denir.Ya da cumhurbaşkanının bir kez onaylamadığı kanun tekrar onayına sunulduğunda ikinci yetkisi olmadığı için kanunu onaylayarak, iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurabilir. Cumhurbaşkanı isterse kanun maddesinde değişiklik yapması için ‘‘halk oylaması’’ da yaptırabilir.
KANUN NASIL YAPILIR? TBMM BAŞKANLIĞI KOMİSYONLAR KOMİSYON RAPORU TASARI TASARI TBMM BAŞKANLIĞI KOMİSYONLAR KOMİSYON RAPORU TBMM GENEL KURULU KANUN CUMHURBAŞKANI RESMİ GAZETE
Meclis tarafından yapılmış olan yasaların hükümet adı verilen bakanlar kurulu tarafından yürütülmesi gerekmektedir.Bu yürütme işlevi zaman zaman hukukun üstünlüğü ilkesi gereğince yargıyla (Anayasa ve Yasalarla) sınırlanıp denetlenir. Devletin yönetiminin daha etkin ve sağlam olmasının yolu demokrasinin iyi işlemesi ile mümkündür.Bunda da en önemli kiiler vatandaşlardır.Vatandaşlar seçme seçilme hakkını kullanarak devlet yönetimine karşı denetim mekanizması kurabilirler.
D)ÇEVRE YASASI HÜKÜMETLERİN TASASI Çevre bizi kuşatan, evimizden başlayarak bütün dünyaya uzanan, çok geniş bir kavramdır.Anayasamızda, gelişen dünya ve toplum koşulları dikkate alınarak sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkı yer almıştır.Çevre sağlığını koruma, kirlenmeyi önleme hem devletin hem de vatandaşların görevi olarak belirtilmiştir. Çevre hakkı, aynı zamanda gelecek kuşakların da hakkıdır.Vatandaşlar ve devlet, bu bilinçle hareket etmek durumundadır. Kıyı Kanunu’nda değişiklik öngören yasatasarısı, son yıllarda korunan alanlarda dahil olmak üzere , tüm kıyı alanları üzerinde artan baskıların önünü açacak niteliktedir.Mevcut yapısıyla bile Türkiye’nin kıyılarının korunmasında etkisiz kılınan kanunda yapılması planlanan değişiklik kıyıların sürdürülebilir kullanımı ve kamu yararı gözetilmesi ilkeleriyle tamamen çelişmektedir.
Yeni Çevre Yasası’nda Öngörülen Bazı Değişiklikler: Gerekli atık, arıtma ve bertaraf tesislerini kurmayanlar ya da çalıştırmayanlara, Deniz, göl, akarsu ya da baraja katı atık, atık su ve petrol tahliye eden tankerelere, Yasak atıkları toprağa verenlere, Su koruma alanlarına, yerüstü ve yer altı sularına, sulama kanallarına atık boşaltanlara Tehlikeli atıkları ülkeye sokanlara ya da transit geçiş yapanlara Gürültü ve titreşime neden olan;konutlara, ulaşım araçları, şantiye, fabrika ve eğlence yerlerine, verilen mevcut yasadaki para cezaları önemli miktarda artırılmıştır.
E)İZCİ DAİMA HAZIRDIR İzciliğin Amacı İzcilik çalışmları çocuk veya gencin; İyi karakterl, toplum içinde yapıcı ruha sahip, Kanun, nizam ve emirlere uyan saygılı disiplinli, Başkalarını düşünen, topluma hizmet etmekten zevk duyan Yurduna, milletine bağlı,bütün insanlara karşı dürüst,iyi duyulu, Kendisi için el becerilerine sahip, Kendisine güvenen ve sorumlu işler almaya hazırlıklı, Sağlıklı ve olumlu düşünen, Tabiatı ve kültür eserlerini seven ve koruyan, nitelikli yurttaş olarak yetişmesini sağlamaktır.