Mevlid Kandili Hz. Peygamber’in Gençlerle Münasebeti ve

Doğdu o saatte O sultân-ı din, Nura gark oldu, semavât ü zemin.

Mevlid; doğum zamanı veya doğum yeri anlamlarında olup, Peygamber Efendimizin doğum yıl dönümü için kullanılan bir kavramdır. Her yıl Rebîulevvel ayının 12. gecesi “Mevlid Kandili ” olarak değerlendirilmektedir.

لَقَدْ مَنَّ اللّهُ عَلَى الْمُؤمِنِينَ إِذْ بَعَثَ فِيهِمْ رَسُولاً مِّنْ أَنفُسِهِمْ يَتْلُو عَلَيْهِمْ آيَاتِهِ وَيُزَكِّيهِمْ وَيُعَلِّمُهُمُ الْكِتَابَ وَالْحِكْمَةَ وَإِن كَانُواْ مِن قَبْلُ لَفِي ضَلالٍ مُّبِينٍ “ Aralarından kendilerine Allah’ın ayetlerini okuyan kendilerini her türlü kötülükten temizleyen, kitap ve hikmeti öğreten bir peygamber göndermekle, Allah mü’minlere büyük bir lütufta bulunmuştur. “ - Âl-i İmran Sûresi 164 -

Hz. Peygamber’in dünyayı şereflendirdiği gün hiç şüphesiz her müslüman için sevinç dolu bir zaman dilimidir. Onun gelmesi ile hak ve batıl gün yüzüne çıkmış, insanlık bir kez daha Allah’ın vahyine muhatap olarak onurlandırılmıştır.

Allah’ın peygamberini nasıl seveceğimizi yine Allah-u Teâla bizlere yüce kitabında şöyle bildirmiştir: قُلْ إِن كُنتُمْ تُحِبُّونَ اللّهَ فَاتَّبِعُونِي يُحْبِبْكُمُ اللّهُ وَيَغْفِرْ لَكُمْ ذُنُوبَكُمْ وَاللّهُ غَفُورٌ رَّحِيمٌ قُلْ أَطِيعُواْ اللّهَ وَالرَّسُولَ فإِن تَوَلَّوْاْ فَإِنَّ اللّهَ لاَ يُحِبُّ الْكَافِرِينَ “Rasûlüm de ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyunuz ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah son derece bağışlayıcı ve esirgeyicidir. De ki: Allah’a ve Rasûlüne itaat edin. Eğer yüz çevirirlerse bilsinler ki Allah kafirleri sevmez.” - Âl-i İmran Sûresi 31-32 -

مَّنْ يُطِعِ الرَّسُولَ فَقَدْ أَطَاعَ اللّهَ وَمَن تَوَلَّى فَمَا أَرْسَلْنَاكَ عَلَيْهِمْ حَفِيظًا “ Kim Rasûl’e itaat ederse Allah’a itaat etmiş olur. ” - Nisa Sûresi 80 - Peygamberi sevmek Peygambere itaat etmek Kişi sevdiğine itaat eder. Allah’ın Rasûlünü sevmenin yolu ona itaat etmekten geçer.

Mevlid Kandili gibi hepimiz için çok kıymetli olan bu günde yapılabilecek en güzel amel hiç şüphesiz Efendimizi anlamak ve ona benzemeye çalışmaktır. O, iyi bir eş, iyi bir baba, iyi bir arkadaştı. Merhametli, vefalı ve doğru sözlü bir kimseydi. Dinlemeyi bilir, söylediği sözü hikmetle, muhatabına uygun bir dille ifade ederdi. Bu sebeple muhatabın sevgi ve saygısını kazanmakta asla zorlanmazdı.

Onun hitabına iman ile karşılık veren, sahabe olma mertebesine ulaşan kimselerin büyük bir çoğunluğu dönemin gençleri oluşturmaktaydı. “ Beni yaşlılar tekzib ederken, gençler bana iman etti” ifadesi ile bu durumu bildiren Hz. Peygamber tebliğin başlangıcı itibariyle gençlerle birlikteliğini sürdürmüştür. Hicret esnasında, Suffe mescidindeki derslerde, Bedir’de, Uhud’da, Hendek’te Hz. Peygamber’in yanında ilk safta gençler yer almıştır.

Gençlik insan ömrünün en kıymetli hazinesi, hayatın bahar mevsimidir Gençlik insan ömrünün en kıymetli hazinesi, hayatın bahar mevsimidir.Gençlik; çalışkanlık, cesaret, heyecan ve kuvvet dönemi olması sebebiyle insan hayatında önemli bir yer tutmaktadır.

Gençlik insana verilmiş bir nimet ve fırsattır. 5 şey gelmeden önce 5 şeyin değerini iyi bilmelisin: Ölümden önce hayatın Meşguliyetten önce boş zamanın Fakirlikten önce zenginliğin İhtiyarlıktan önce gençliğin Hastalıktan önce sağlığın

Kişi beş sorunun cevabını vermeden Rabbinin huzurundan ayrılamaz. 1. Ömrünü nerede ve nasıl tükettin? 2. Gençliğini nerede ve nasıl geçirdin? 3. Malını nerede kazandın? 4. Malını nereye harcadın? 5. Öğrendiklerin hakkında ne amelde bulundun? Tirmizi, Cihad, 31

Gençliğin kıymetli bir nimet olduğunu bizlere bildiren Efendimiz (s. a Gençliğin kıymetli bir nimet olduğunu bizlere bildiren Efendimiz (s.a.v) cennette mü’minlere “ Sizin için gençlik vardır, ihtiyarlamayacaksınız” diye seslenileceğini ifade etmiştir. Gençlik itaatin en güzel biçimde yapılabileceği, kişinin acziyete düşmeden ibadetlerle kemâle ulaşabileceği bir dönemdir.

Kıyamet gününde yedi grup insan Allah’ın arşının gölgesinde barınacaktır. Adil devlet başkanı Rabbine kulluk ederek büyüyen genç Kalbi mescidlere bağlı kişi Birbirlerini Allah için seven kimseler Nefsine sahip olup “Ben Allah’tan korkarım” diyen kimseler Gizli sadaka veren kimseler Allah’ı anıp gözyaşı döken kimseler

نَحْنُ نَقُصُّ عَلَيْكَ نَبَأَهُم بِالْحَقِّ إِنَّهُمْ فِتْيَةٌ آمَنُوا بِرَبِّهِمْ وَزِدْنَاهُمْ هُدًى “Biz sana onların başından geçenleri gerçek olarak anlatıyoruz. Hakikaten onlar Rabblerine inanmış gençlerdi. Biz de onların hidayetlerini arttırmıştık.” - Kehf Sûresi 13 -

قَالُوا سَمِعْنَا فَتًى يَذْكُرُهُمْ يُقَالُ لَهُ إِبْرَاهِيمُ “Bir kısmı: Bunları diline dolayan bir genç duyduk. Kendisine İbrahim denilirmiş, dediler.” - Enbiya Sûresi 60 -

Hz. Peygamber’e gelen ilk vahyin ardından ona ilk iman eden kişilerden biri Hz. Ali’dir. O iman ettiğinde henüz 10 yaşında idi. Daha sonra Hz. Peygamberden hiç ayrılmayan Hz. Ali, Peygamberimiz hicret ettiğinde onun yatağında bulunup büyük bir cesaret örneği ile İslam’a büyük katkılarda bulunmuştur.

Hz. Peygamber muhatabının yaşını, karakterini bilen ve üslubunu buna göre şekillendiren bir kimseydi. Gençlerle kurduğu iletişim bunun en iyi örneğiydi. Muhatabına yönelttiği üslupta bazı noktalar dikkat çekicidir. 1. Sevmek ve sevgiyi ifade etmek Hz. Peygamber torunu Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin’i sever ve bunu her fırsatta dile getirirdi.

“Allah’ım ben bunları seviyorum, sen de sev” duasını sık sık torunlarının yanında yapardı. Azâd edilmiş kölesi Zeyd b. Hârise ile aralarındaki sevgi bağı Zeyd b. Hârise’nin ailesini değil onu (s.a.v) seçmesiyle sonuçlanmıştır.

2. Muhataba karşı saygı Hz. Peygamber kişilerin yaşını ya da soyunu gözetmeden insan ve mümin olması sebebiyle saygı duymuş ve bunu muhatabına hissettirmiştir. Usame b. Zeyd 19 yaşında İslam ordusunun başında saygıdeğer bir kumandan olarak görevlendirilmiştir.

3. Muhatabın eğilimlerini bilmek Allah her bir insanı özel ve kıymetli olarak yaratmıştır. Her insanın kendi fıtratına uygun yapabileceği işler, başarılı olacağı alanlar vardır. Hz Peygamber, Zeyd b. Sabit’i vahiy katibi olarak görevlendirmiş ve ondan İbranice ile Süryanice öğrenmesini istemiştir.

4. Yargılayan değil öven bir dil kullanmak Ebû Mahzure; henüz iman etmediği bir dönemde okunan ezan ile alay edip yüksek sesle tekrarlıyordu. Hz. Peygamber onu yanına çağırıp sesinin çok güzel olduğunu ifade etmiştir.

5. Muhatabına güvenmesi ve bunu hissettirmesi Muaz b. Cebel Yemen’e öğretici olarak gönderildiğinde 21 yaşında idi. Hz. Peygamber onu gönderirken kendisine hukuki meselede söz söyleme yetkisi vermiştir.

Cafer b. Ebu Tâlib; Habeşistan’a hicret edildiğinde Habeşistan kralı Necâşi’nin karşısında müslümanların durumunu ifade eden etkileyici bir konuşma yapmış ve Habeşistan’da kalma iznini almıştır. Ve bu esnada 17 yaşındadır.

6- Milliyet ya da cinsiyet ayırımı gözetmemesi Hz. Peygamber’in ilim meclisinde dil, ırk ya da cinsiyet ayırımı yoktur. Onun eşi olma şerefini taşıyan Hz. Âişe dönemin ilim seviyesi en yüksek şahsiyetiydi. Genç yaşta Hz. Peygamber’in eğitiminden geçen Hz. Âişe’nin başında yer aldığı pek çok hanım İslam’ın genç temsilcileri olmuşlardır. Siyahi bir köle olan Hz. Bilal Hz. Peygamber tarafından âzad edildikten sonra İslam’a büyük hizmetler etmiş genç bir sahabedir.

وَالَّذِينَ يَقُولُونَ رَبَّنَا هَبْ لَنَا مِنْ أَزْوَاجِنَا وَذُرِّيَّاتِنَا قُرَّةَ أَعْيُنٍ وَاجْعَلْنَا لِلْمُتَّقِينَ إِمَامًا “ Rabbimiz bize gözümüzü aydınlatacak eşler ve zürriyetler bağışla. Bizi takva sahiplerine önder kıl. ” Zeynep GÜRSOY Erenler Müftülüğü K.K. Öğreticisi