Ses Nasıl Oluşur?
Ses Nedir? Katı, sıvı ve gaz halindeki maddelerin oluşturduğu maddesel ortamlarda yayılabilen enerji türüne ses denir. Ses veren her madde veya cisme ses kaynağı denir. Ses kaynakları titreşerek ses meydana getirir. Sesin oluşabilmesi için mutlaka titreşim hareketinin gerçekleşmesi gerekir.
İnsanların birbirleriyle iletişim kurmaları, duygu ve düşüncelerini aktarabilmeleri için konuşmaları gerekir. Konuşmanın temel öğesi sestir ve insan sesi de titreşim sonucu oluşur. Konuşurken elimizi boğazımıza dokundurduğumuzda gırtlağımızda bir titreşim meydana geldiğini hissederiz. Gırtlağımızda ses telleri adı verilen iki tane kas şeridi vardır. Konuşurken gırtlağımızdaki bu ses telleri titreşir ve sesi meydana getirir. Ses kaynağından yayılan ses titreşimleri kulak tarafından duyulabilir. Fakat insan kulağı bütün ses titreşimlerini duyamaz.
Çevremizdeki her sesi duyamayız Çevremizdeki her sesi duyamayız. Örneğin; aralarında fısıldaşarak konuşan iki arkadaşımızın söylediklerini duyamayız. Sesin şiddeti azaldıkça duyma da azalır. Ayrıca ses kaynağına yakın veya uzak olmamızda duymamızı etkileyebilir. Ses kaynağından uzaklaştıkça sesin azaldığını, yaklaştıkça da sesin çoğaldığını görürüz. Sesi duyabilmemizi sağlayan özellik sesin şiddetidir. Düşük şiddetteki sesleri duyamayız. Ses kaynağına yaklaşıp uzaklaştıkça da ses şiddeti değişir.
Müzik aletlerinde ses titreşimler sayesinde oluşur. Davulun sesi derinin titreşmesi ile, flüt,kaval ve ney gibi çalgılar sesi içerdeki havanın titreşmesi ile, keman,saz, gitar ve mandolin gibi çalgıların sesi tellerin titreşmesi ile oluşur. Titreşim olayı her zaman gözle görülmeyebilir. Mesela sazın telinin titreştiğini görebiliriz. Fakat rüzgarın havada meydana getirdiği titreşimleri göremeyiz.
Uzun süre sesli müzik dinlemek, yüksek seslere maruz kalmak kulak sağlığımızı olumsuz etkiler. Gürültülü yerlerde çalışanlar kulaklık takarak yüksek sesten korunur.
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ ? Bilinen en eski müzik aleti 40.000 yıl önce yapılmıştır. Bu müzik aleti geyik ayağından yapılmış. İlk ses kaydı fonograf denen bir araçla yapılmıştır. (Thomas Edison tarafından 1877'de icat edilmiştir). Zamanla bu alanda çeşitli araçlar geliştirilmiştir. Gramafon, teyp ve modern stüdyolardaki kayıt araçlarıdır. İlk ses kaydı fonografta sesler, mum silindirlere kayıt yapılıyordu. Dönen taş plaklara kaydedilir.
Sesin banda kaydedilmesiyle ses kaydı gelişti Sesin banda kaydedilmesiyle ses kaydı gelişti. Sesli bir filmde ses, filmin kenarına kaydedilir. Müzik kasetleri, sesin kaset içinde banda kaydedilmesiyle istediğimiz zaman, kaset çalarla tekrar sese dönüştürmemizi sağlar. Ses , havada saniyede 340 m hızla gidebilmektedir. Sıcak havada sesin hızı biraz daha artar.
SESİN MADDESEL ORTAMLARDA YAYILMASI Ses bir enerji türüdür. Ses dalgaları katı, sıvı ve gaz gibi maddesel ortamlarda yayılabilir. Boşlukta, maddesel ortam yani tanecikler olmadığı için ses boşlukta yayılmaz. Boşlukta tanecik olmadığı için ses kaynağının titreşim sonucu yaydığı titreşim enerjisi taşınamaz ve ses yayılamaz. Bir kaynaktan çıkan ses, etrafımızdaki hava moleküllerinin titreşmesi sonucu kulağımıza gelir. Titreşim, bir cismin ileri geri gidip gelme hareketidir. SESİN MADDESEL ORTAMLARDA YAYILMASI
Ses katılarda yayılır: Evde ayakkabı ile yürüdüğümüzde ya da yüksekten yere atladığımızda alt kattaki komşumuz iletilen seslerden rahatsız oluruz. Ses sıvılarda yayılır: Ses sıvı maddelerde de yayılır. Yazın yüzerken suya daldığımızda sahildeki insanların sesini duyabiliriz.Sıvılar sesi iletmeseydi, sahildeki insanların sesini duyamazdık. Ses gazlarda yayılır: Ses gaz olan maddelerde de yayılır. Uçaklar bize çok uzak olmasına rağmen uçakların sesini duyarız.Sesi duymamızın nedeni havanın sesi iletmesidir.
Sesin Şiddeti Sesin yayılmasını, suyun içine atılan bir taşın oluşturduğu halkalara benzetmek mümkündür. Durgun suya atılan taşın değdiği noktada oluşan dalgalar sıktır. Dalga kaynağından uzaklaştıkça bu dalgalar seyrekleşir. Ses de buna benzer. Kaynağa yakınken güçlü duyulur. Kaynaktan uzaklaştıkça sesi de duymak güçleşir.
Yakınımızdaki radyodan çıkan sesi kolayca duyabiliriz Yakınımızdaki radyodan çıkan sesi kolayca duyabiliriz. Ancak radyodan uzaklaştıkça sesini duymak zorlaşır. Daha da uzaklaşırsak radyodan çıkan sesi duyamayız. Bunun sebebi radyodan uzaklaştıkça, radyodan gelen sesin şiddetinin azalmasıdır.
Bazı opera sanatçıları çıkardıkları sesle bir bardağı kırabilir. Bir tür balina ise çıkardığı sesle avını sersemletebilir, hatta öldürebilir.
Bir canlının kulağının büyük olması o canlının daha iyi duyabileceği anlamına gelmez. Fillerin kulakları insanlarınkinden çok büyük olmasına rağmen, ancak insanların işitebileceği sesleri işitirler. Fillerin kulaklarının büyük olması üzerlerine konan böcekleri uzaklaştırmalarına ve serinlemelerine yardımcı olur.
İnsan kulağının duyamayacağı kadar düşük ve yüksek şiddetteki sesleri bazı canlılar duyabilir. Örneğin; yarasa, köpek, yunus balıkları gibi. Yarasaların gözleri iyi göremez ancak kulakları çok iyi duyar. Yarasaların çıkardıkları sesler, çevredeki canlı ve cansız varlıklara çarparak geri döner. Böylece yarasalar varlıkların büyüklüklerini ve yerlerini algılar. Dolayısıyla yarasalar işitme duyuları sayesinde engellere çarpmadan uçabilir ve avlanabilir. İnsan kulağı yarasaların çıkardığı bazı sesleri duyamaz.
Yunuslar yiyeceklerini ararken suda ses çıkarırlar Yunuslar yiyeceklerini ararken suda ses çıkarırlar. Bu sesler balık ya da balık sürüsüne çarparak geri döner. Böylece balıkların yerini öğrenen yunuslar avlanır. Yunuslar iyi göremez, koklama organları körelmiştir. Ancak işitme duyuları çok gelişmiştir. Yunuslar da yarasalar gibi insanların duyamayacağı bazı sesler çıkararak aralarında iletişim kurarlar.
Kümes hayvanları, atlar ve köpekler insan kulağının duyamadığı bazı sesleri işitebilir. Örneğin; 1999 Marmara ve Düzce depremlerinde olduğu gibi şiddetli depremlerde oluşan sesleri insan kulağı işitebilir. Hafif şiddetteki depremlerde oluşan sesleri insan kulağı işitemezken bu hayvanlar işitebilir.
Seslerin şiddetleri farklıdır. Sesin şiddetine gürlük de denir Seslerin şiddetleri farklıdır. Sesin şiddetine gürlük de denir. Sesin şiddetini artırmak ve sesimizi daha uzaklara duyurmak için megafon adı verilen bir alet kullanılır. Megafon koni şeklinde olup sesin bir doğrultuda yayılmasını sağlar. Böylece sesimiz çok uzaklardan da duyulabilir. Sokak satıcıları, itfaiyeciler, polisler seslerini duyurabilmek için megafon kullanırlar.
Sesin şiddeti, işitme cihazları veya yükselticiler kullanılarak artırılıp azaltılabilir. İşitme güçlüğü çeken insanlar işitme aygıtı kullanırlar. Bu aygıtlar çevreden gelen seslerin şiddetini artırarak daha iyi duyma sağlar.
Ses kaynağından çıktıktan sonra ışık gibi her yöne yayılır Ses kaynağından çıktıktan sonra ışık gibi her yöne yayılır. Sesin yayılma özelliği olmasaydı kaynağından çıkan sesler kulağımıza kadar gelemezdi. Ses kaynağına yakın sesler güçlü duyulur, ses kaynağından uzaklaştıkça sesin duyulması güçleşir.
İnsan kulağının işitemediği titreşimlerden günlük yaşamda pek çok alanda yararlanılır: Haberleşme alanında, Yer kabuğunun yapısının incelenmesinde, Denizaltı araştırmalarında, Petrol arama çalışmalarında, Tıp ve endüstri alanlarında, Böbrek taşlarının çatlaması ve ultrasonografi denen insan vücudunun dinlenmesinde. Eski binaların yıkılması gibi çalışmalarda.
Ses titreşimleri kullanılarak sudaki cisimlerin yerini ve derinliğini ayrıca denizlerin derinliklerini ölçmek için kullanılan cihaza sonar denir. Sonar cihazı ses dalgalarını gönderir ve ses dalgaları engele çarpıp yansıyarak tekrar cihaza ulaşır. Ses titreşimlerinin gönderildikten sonra tekrar geri gelmesi süresi hesaplanarak uzaklık ölçülebilir.
Megafonlar neden koni şeklinde yapılmıştır Megafonlar neden koni şeklinde yapılmıştır? Seslerin farklı şiddetleri vardır. Sesin bu şiddetine gürültü denir. Sesin şiddetini arttırmak ve sesimizi daha uzaklara duyurmak için megafon denilen aleti kullanırız. Koni şeklinde olan megafon, sesin daha yüksek sesle, istenilen doğrultuya daha şiddetli gitmesini sağlar.Böylece megafon ile çıkan sesi daha uzaktan da duyabiliriz.
Hazırlayan: ÖZGE ŞEKERCİ 4-B