Romantizm.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
Karanlık Çağ İlk Çağ Orta Çağ Yeni Çağ Yakın Çağ
Advertisements

İnsanlari yücelten iki büyük meziyet vardır: Erkeğin cesur kadının namuslu olması. Bu iki meziyetin yanında hem erkeği, hem kadını şereflendiren bir.
HAZIRLAYAN: TDE ÖĞRETMENİ BURCU ARICAN
TANZİMAT DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATI
Uygarlık nedir? Uygarlık ve Çağdaşlık Bilgilendirme
5. SINIF TÜRKÇE KONU ANLATIMI
DOĞU AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ
Öykü ( Hikaye ).
AYDINLANMA ÇAĞI.
Çağdaş Dünya Sanatı.
SANATSIZ KALAN BİR TOPLUMUN HAYAT DAMARLARINDAN BİRİ KOPMUŞ DEMEKTİR.
EMPİRİZM.
Sosyolojide Kullanılan Bazı Kavramlar
Liberalizmin Tarihsel Kökenleri
Parnasizm Realizmin şiire yansımış biçimine Parnasizm denir. Fransa'da 1860'ta "Çağdaş Parnas" adlı şiir dergisinin çevresinde toplanan sanatçılara "parnasyen" adı.
BATI EDEBİYATINDA EDEBİ AKIMLAR
AHLAK GELİŞİMİ.
İnsancılık (Hümanizm)
KONULARINA GÖRE ŞİİR TÜRLERİ
SERVET-İ FÜNUN EDEBİYATINDA ŞİİR
Performans Ödevi Ders : Dil ve Anlatım Konu : Makale (Makale Nedir?Makale Çeşitleri Nelerdir ? Makalenin Özellikleri) Öğrenci Bilgileri İsim: Burak.
DİN KÜLTÜRÜ PERFORMANS ÖDEVİ
AYŞENUR BAŞTÜRK Türkçe Öğretmenliği
ATATÜRK’Ü ETKİLEYEN OLAYLAR
Zaman içinde bilim.
1-5 NİSAN GÖSTERMEYE BAĞLI EDEBİ METİNLER
CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATI
Ferdinand Victor Eugène Delacroix
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI.
BATI EDEBİYATINDA EDEBİ AKIMLAR
İSLAMİYET  ETKİSİNDEKİ TÜRK EDEBİYATI (GEÇİŞ DÖNEMİ EDEBİYATI ) ( yy)
Tanzimat dönemi öğretici metinler
Operanın Doğuşu Nazlı YALDIR 9/D 211.
SANAT(ESTETİK)FELSEFESİ
SANAT FELSEFESİ Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni.
BATI MÜZİĞİ TARİHİ 3. Ünite: RÖNESANS DÖNEMİ MÜZİĞİ
DEĞERLERİMİZ İYİLİK VE HOŞGÖRÜ
ÖMER NASUHİ BİLMEN A.İ.H.L SENANUR BEKTAŞ 10/E ARSLAN KÖSE.
ÖĞRENCİ ; -BÜŞRA YILDIRIM -10/E -425
Klasik Sosyoloji Tarihi
GEZİ YAZISI GEZİ YAZISI.
ROMAN.
EDEBİYATIN BİLİMLERLE İLİŞKİSİ-9.sınıf
Tarih Sosyolojisi-4- Yöntem-1- Tarihsel Materyalizm.
SELÇUK TÜREYEN SELÇUK TÜREYEN DERİNCE 19 MAYIS ANADOLU LİSESİ UZMAN TÜRK DİLİ ve EDEBİYATI ÖĞRETMENİ.
SİYASET FELSEFESİ İNSANLARIN YÖNETİMİYLE İLGİLİ, İKTİDARLARIN NASIL OLUŞTUĞU, İÇİNDE YAŞANILAN DURUMDAN DAHA İYİ BİR DURUM MÜMKÜN OLUP OLMADIĞINI SORGULAYAN.
SANAT FELSEFESİ.
Sanat Felsefesi Sanata felsefi bakış. Sanat nedir?
Aruzu ustaca kullandığı , ulusal duyguları ön plana çıkardığı vatan millet konuları şiirleri ile ün yapmıştır. Milli Edebiyat akımının ilkelerini benimseyen.
Selanik’te yaşadığı yıllarda şiire başlamış, sonraları Agah Kemal takma adıyla Servet-i Fünun’u destekleyen yazılar kaleme almıştır. Sonraki yıllarda.
GÜZEL SANATLAR VE EDEBİYAT GÜZEL SANATLAR İÇİNDE EDEBİYATIN YERİ
ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ I
CUMHURİYET DÖNEMİNDE ÖĞRETİCİ METİNLER DENEME. GENEL ÖZELLİKLER 1.Öğretici metinle bakımından Cumhuriyet döneminde büyük ilerlemeler kaydedilmiştir 2.Cumhuriyet.
SOSYAL BİLİMLERDE ARAŞTIRMA YÖNTEMİ
SANAT FELSEFESİSANAT FELSEFESİ Sanatçı Sanat Eserinin Özellikleri Ve NitelikleriSanat Eserinin Özellikleri Ve Nitelikleri.
Liberalizmin Tarihsel Kökenleri
TANZİMAT EDEBİYATI’NIN OLUŞUMU
TANZİMAT EDEBİYATININ GENEL ÖZELLİKLERİ. TANZİMAT EDEBİYATININ GENEL ÖZELLİKLERİ Divan edebiyatına bir tepki kişiliğinde doğan Tanzimat edebiyatı;Divan.
Romantizm. Klasisime tepki,Aydınlanma felsefesi Fransa'da bütün 17. yy. klâsiktir. Ama 14. Louis'in sürüklediği sürekli savaşlar (İspanya veraseti) yüzünden.
SİYASET FELSEFESİ İNSANLARIN YÖNETİMİYLE İLGİLİ, İKTİDARLARIN NASIL OLUŞTUĞU, İÇİNDE YAŞANILAN DURUMDAN DAHA İYİ BİR DURUM MÜMKÜN OLUP OLMADIĞINI SORGULAYAN.
Laikliği Doğuran Nedenler Deniz ÇAPAR Kaan CANLI
YAHYA KEMAL BEYATLI ( ). Selanik’te yaşadığı yıllarda şiire başlamış, sonraları Agah Kemal takma adıyla Servet-i Fünun’u destekleyen yazılar kaleme.
- Coğrafi konum (yeryüzü şekli, iklim…) Dinsel inanışlar
İNSAN HAKLARI KONU VI HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİN GELİŞİM SÜRECİ-
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
Romantizmin Önemli Temsilcileri
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
Rönesans. Rönesans "yeniden doğuş" anlamına gelen bir süreçtir. 15. yüzyılda başlayan bu süreç, aynı yüzyıl içinde bütün Avrupa'ya yayıldı. Bu yenilikte,
V. Ünite Sanat Felsefesi ESTETİK.
Sunum transkripti:

Romantizm

Klasisime tepki,Aydınlanma felsefesi Fransa'da bütün 17. yy. klâsiktir. Ama 14. Louis'in sürüklediği sürekli savaşlar (İspanya veraseti) yüzünden zayıflama da başlamıştır; hem Fransa'da, hem klâsisizmde.

Romantizm Çünkü klâsisizmin; güçlü bir monarşiye dayandığı, toplum düzeninde değişmez görünen kural ve değerleri savunduğu, seçkin bir sınıfın beğenisine göre uyarlandığı besbellidir.

Romantizm Edebiyat tarihçileri, Fransa'da 18. yy.lı, 14. Louis'in ölümüyle başlatıp (1715) devrimle (1789) sonuçlandırmayı ortak bir ilke saymışlardır.

Romantizm Bu dönemde saray (la cour) ve şehir (la ville), - payitaht dışında herhangi bir «taşra»nın olayları konu olmamıştır hiç bir esere - her çeşit zarafet yarışındadır.

Romantizm Yanı sıra eski toplumun siyasal ve dinsel temellerini yoklamaya başlayan bir felsefi düşünce doğmaktadır. Öyle ki yüksek zümrenin her alanda beliren hayat inceliği, kökünü yeni bir uyanışın ilkelerine dayayan halk yığınlarının ayaklanışıyla son bulacaktır.

«Ekmek bulamamışlarsa çörek (pasta) yeseler ya!» sözü, Romantizm Marie Antoinette'in «Ekmek bulamamışlarsa çörek (pasta) yeseler ya!» sözü, bu iki eğilimin karşıtlığını en iyi belirleyen bir kader yargısı gibidir.

Romantizm 14. Louis'nin ölümüyle saray eski önemini yitirmiş; şehir, saraya karşı üstünlük sağlamıştır.

Romantizm Burjuva ve soyluların salonları çoğalır; matbaanın gelişimiyle eserler - gerekirse imzasız basılarak – halka seslenme açısına ulaşır, kahveler açılır, yazarlar yayımla geçim yolu bulmaya başlarlar; düşünce hayatı, yavaş yavaş da olsa, merkezden çevreye doğru genişler.

Romantizm Dinsel otoriteye karşı bir karşı koyma hareketi - önce düşünce ve yazı plânında olmak üzere - filizlenir.

Romantizm Bu arada din konusunda bağımsız ve özgür yorumlarıyla dikkati çeken Pierre Bayle'in (1647-1706) ansiklopedik sözlüğü ile Fontenelle'in (1657-1757) eserleri, göz açıcı etkiler yapar.

Romantizm İlâhi otoriteye ve kilise etkisine karşı insan aklı, bağımsızlık ve özgürlük hevesiyle baş kaldırmaya başlamıştır.

Romantizm Her şeyin akılla ölçülmesi, tartışmasız kabul edilmemesi, toplum olaylarıyla sanat sorunlarının da akılla değerlendirilmesi, aklın bağımsız bir güç sayılması, «aydınlanma felsefesi ve çağı» denilen dönemin ilkeleridir,

Romantizm Akla gösterilen bu inanç, her konuda yeni kuşkular yaratır: Devlet, toplum hayatı, din, ahlâk, özgürlüğü sınırlayan her çeşit kural (gelenek, görenek, kalıplaşmış yargılar...) yeniden gözden geçirilmeye başlanır.

Romantizm Edebiyat eserleriyle klâsisizm geleneğini sürdürürken düşünce hayatında yeni kıpırdanışlar yaratan Voltaıre'in (1694 - 1778).Montespuieu'nun (1689 - 1755), ansikopedist D. Diderot'nun (1713 - 1784), matematikçi d'Alembert'in (1717-1783), nihayet J. . Rousseau'nun (1712 - 1778)... bir araya gelen emekleri -

Romantizm monarşiye, kilise otoritesine, toplum sınıflaşmasına olduğu kadar edebiyatta klasisizme de bir tepki olarak birikmeye başlar.

Romantizm Unutmayalım ki herhangi bir şeyin sonuncusu, bendinden sonraki devamın da başlangıcı demektir.

Romantizm Nasıl Dante, Ortaçağın son büyük şairi olarak hümanistlere yaklaşırsa; Aydınlanma felsefesinin güçlü temsilcilerinden Rousseau da, klasisizme edebiyat alanında kesin tepki olan romantizmin ilk temsilcilerinden biri olur.

Romantizm

Romantizm Eserlerine yansıyan düşünce toplamıyla Rousseau'nun ortaya koyduğu ilkeler şunlardı:

Romantizm İnsan iyi, özgür, mutlu yaratıldığı halde toplumca kötü, köle, yoksul hale getirilir (Toplum suçu hazırlar; suçlu onu işler» V. Hugo).

Romantizm Onun için doğaya dönmeli, onu izlemeli; ahlâkı, eğitimi, dini ve siyaseti yeniden düzenlemelidir.

Romantizm (Emile), insanların toplum içinde yaşamaları, özgürlükle yaptıkları bir sözleşmeye dayanır.

Romantizm Özgürlük ve eşitlik bırakılmaz temel haklardır. Onun için genel irade, yani toplumun, ulusun egemenliği şarttır. (Toplum Sözleşmesi)

Bütün Avrupa'da görülen romantizme önce Almanya'da rastlıyoruz.

Romantizm Fransız klâsik beğenisine karşı bir baş kaldırma halinde başlayan (Sturm und Drang) hareket, Goethe'nin eserinde bütünlükle izlenebilir.

Romantizm Fransız edebiyatının katı kuralcılığına, rasyonalizme, halktan ve tabiattan uzaklığa, ilkçağ eserlerinin klâsik yorumuna, Ortaçağın küçümsenişine... bir tepki olan romantizm; Fransız uygarlığına karşıt bir davranışı sürdürür.

Romantizm Madame de Stael'in eserleriyle Fransa'ya girer (Almanya'ya Dair, 1810); Victor Hugo'nun çevresinde toplanan romantik şairlerin birikimiyle eski beğeninin yerine geçmeye başlar; 1830 yıllarında zafer kazanarak iyice tutunur.

Romantizm Fransız devrimi, Napolyon savaşlarıyla yön değiştirmiş; beklenen mutluluk umudunu getirmemiştir. Üstelik çoğunluk; bu adaletsiz, katı ve bozguncu duruma uymuştur.

Romantizm Devrimle zafer kazanan burjuva sınıfı siyasal egemenliğe el koymaktaysa da çıkarlarından başka şey düşünmemektedir. Bu durumda sanatçı kendisini toplumuna uzak ve yabancı duymaya başlar.

Romantizm Onurlu bir yalnızlıkla kalabalıktan kopar, karamsar bir lirizme yönelir, çok duygulu bir incelikle çabucak kırılarak insanlara küser, tabiatın saf değerlerinden yardım umar.

Romantizm «Romantizm, kapitalist-burjuva düzenine, "yitirilmiş düşler" düzenine, iş hayatı ve kazancın bayağılığına karşı bir ayaklanma, tutkulu ve çelişmeli bir ayaklanma hareketiydi...

Romantizm Romantizm, küçük burjuva duyarlığının ölçüleri içinde, gelişen kapitalist toplumdaki çelişmelerin felsefede, edebiyatta ve sanatta en eksiksiz bir biçimde yansımasıydı.

Romantizm Ancak Marx'ın ve Engels'in yardımıyla bu erişmelerin niteliği ve kaynağı görülebildi; toplumsal gelişmenin diyalektiği anlaşılabildi ve bu çelişmeleri ancak emekçi sınıfın yok edebileceği ortaya çıktı..

Romantizm Romantizm; başlangıçta soyluların klasisizmine, kural ve ölçülere, soylu biçime, içinden 'günlük' konuların ayıklandığı bir öze karşı bir küçük burjuva ayaklanışıydı.

Romantizm Bu romantik başkaldırıcılar için ayrıcalıklı hiç bir konu yoktu, her şey sanat konusu olabilirdi.. Romantizm, klâsisizmin bakımlı bahçesinden geniş dünyanın yabanıl ormanlarına açılan bir yoldu.

Romantizm Ne var ki romantizm yalnız klasisizme değil Aydınlanma'ya da karşıydı.. Chateaubriand, Burke, Coleridge, Schlegel ve özellikle Alman Romantikleri arasında birçokları büyük bir gösterişle yadsımışlardı Aydınlanmayı;

Romantizm ; ama Shelley, Byron, Stendnal, Heine gibi toplumsal gelişmenin çelişmelerini daha büyük bir kesinlikle sezen sanatçılar Aydınlanma akımını sürdürdüler.»

Romantizm Romantizm, Ortaçağ kaynaklarından yararlanmış olmasına rağmen, açıkça bir burjuva hareketiydi; bugün yeni sayılan birçok sorunların tohumlarını daha o zamandan içinde taşıyordu...»

Romantizm Gerçekten Romantiklerin önemli keşfi şuydu: Örnek güzellik ve olgunluk eserleri yalnızca Greko-Lâtin ilkçağında yaratılmış değildir. Her ulusun, her dönemin kendi türünde üstün eserleri ve anlatım gücü olmuştur.

Romantizm Onun için Ortaçağ da estetik bakımdan geri bir dönem değil, kendine özgü bir uygarlık ve sanat dünyasıdır. Bu tarih yorumu, romantiklerin çoğunu,. 18. yy. daki Aydınlanma çağına karşıt yönde, dinsel inanışlara götürdü.

Romantizm Çelişmelere düşen Romantizm (halka inen sadelikle aşırı bireycilik; tutucu eğilimlerle devrimci düşünceler; lirizmle karamsarlık ve alay; dindarlık ve gurur; coşku ile umutsuzluk) önceleri sağduyu ve kuru mantığa karşı bir tepki iken kendisini yaratan burjuva düzeninin hayatını güzelleştirmek zorunluluğunu yüklendi.

Özellikleri:

Romantizm Özellikleri: Klasisizmin bütün estetik kurallarına (bu arada "üç birlik" kuralına) ve biçimlerine karşı çıktılar.

(tragedya yerine dram; bunun için Hugo, bu hareketi Romantizm (tragedya yerine dram; bunun için Hugo, bu hareketi «edebiyatta liberalizm» diye tanımlayacaktır.)

Romantizm Özellikleri: Yunan mitolojisi yerine Hıristiyanlık ve Orta Çağ efsanelerine, ulusal kaynaklara yer verilir. Ayrıca konular ya tarihten ya da günlük olaylardan seçilir.

Romantizm Özellikleri: Romantizmde akıldan çok hayallere, duygulara, tutkulara, inanışlara ağırlık verilir, lirizm ön çıkarılır.

Romantizm Özellikleri: Sanatçılar yapıtlarında kendi kişiliklerini gizlememiştir. Duyguları, tutkuları, ayrıntılarla işlemiştir.

Romantizm Özellikleri: İnsanın ruh halinin soyut olarak izlenmesi bırakılarak kişiler, çevreleri içinde ele alınmıştır.

Klasisizmde ihmal edilen doğaya büyük bir sevgi gösterilmiştir. Romantizm Özellikleri: Klasisizmde ihmal edilen doğaya büyük bir sevgi gösterilmiştir.

Romantizm Özellikleri: Klasisizmde olduğu gibi yalnızca "seçkin/örnek kişiler" değil, her türlü insandan söz edilir.

Romantizm Özellikleri: Lirik şiire önem verilmiş; epik şiir yeniden değer kazanmış; gezi anıları, dram tiyatrosu, romanın gelişimi, deneme türünde zenginleşme gerçekleşmiştir.

Romantizm Özellikleri: Karşıtlıklardan yararlanılmıştır: Güzel - çirkin, iyi - kötü, soylu - alçak, yüce - gülünç...

Schiller, Hugo, Musset, Lamartine, Chateaubriand ... Romantizm Batı edebiyatındaki başlıca temsilcileri : Lord Byron, Shelley, Keats, Goethe, Schiller, Hugo, Musset, Lamartine, Chateaubriand ...

Namık Kemal, Ahmet Mithat Efendi, Abd'ülhak Hamit... Romantizm Türk Edebiyatında Romantizm : Şinasi, Ziya Paşa, Namık Kemal, Ahmet Mithat Efendi, Abd'ülhak Hamit...

Romantizm Türk Edebiyatında Romantizm : Ama bizdeki romantizm uygulamaları, akımın batıdaki düşünce ve felsefe özünü taşımaz. Toplumdaki sınıflar çatışması hiç konu edinilmez.

Romantizm Türk Edebiyatında Romantizm : Bu, sadece batıyı taklit döneminin modası biçimindedir.

Romantizm Bütün kaynaklardan birkaç iplik bulunur dokumalarında. Türk Edebiyatında Romantizm : Aslında hiç bir kişilik, belli bir akıma katılacak kadar kendisini denetlemiş, yolunu seçip belirlemiş değildir. Bütün kaynaklardan birkaç iplik bulunur dokumalarında.