Sağlık Slaytları http://hastaneciyiz.blogspot.com.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
ANESTEZİ HAZIRLIĞINDA HEMATOLOJİK PROBLEMLER
Advertisements

Yüksek Riskli Gebelikler
ÇOCUKLARDA LÖSEMİ HASTALIĞI
ANEMİLER.
ANEMİLERDE BİYOKİMYASAL DEĞERLENDİRME
TÜRK HEMATOLOJİ DERNEĞİ EĞİTİM ÇALIŞMALARINDAN 2012
Primer hemostaz bozuklukları ve İTP
SOSYAL GÜVENLİK KURUMU
EPİSTAKSİS Dr. Evren Hızal Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi
İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi
EGZERSİZ VE KAN.
TROMBOSİTOPENİ ve AYIRICI TANISI
1 Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İç Hastalıkları ABD. Genel Dahiliye
B İmmün Sistem Dr. Alisan Yıldıran.
Trombotİk Trombosİtopenİk Purpura(TTP) VE HEMOLİTİK ÜREMİK SENDROM(HÜS) İnt.Dr.Serhat ÖZGÜN.
Transplantasyon İmmunolojisi
Trombositler Prof. Dr. Asuman Gölgeli.
KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ VII. Çocuk Sağlığı Bahar Toplantısı
KANAMA SORUNU OLAN ÇOCUĞU BELİRLEME VE YAKLAŞIM
EDİNSEL KOAGÜLASYON BOZUKLUKLARI
ITP (İMMUN TROMBOSİTOPENİK PURPURA) (PRİMER İMMUN TROMBOSİTOPENİ)
KAN TRANSFÜZYONLARI VE KOMPLİKASYONLARI
Parsiyel Splenik Embolizasyon
Fibrinolizis Prof. Dr. Asuman Gölgeli.
İNT.DR.EMRAH ÖZKAN ARALIK 2014
Doç.Dr. Mustafa ALTINIŞIK ADÜTF Biyokimya AD 2008
ÜRO-ONKOLOJİYE GİRİŞ Doç. Dr. Enver ÖZDEMİR
KOAGÜLASYON BOZUKLUKLARI
TALASEMİ VE HEMOGLOBİNOPATİLER
ÇOCUKLUK ÇAĞINDA AKUT KONVÜLZİYONA YAKLAŞIM
Pıhtılaşma faktörleri, kanın pıhtılaşması ve fibrinoliz
Yrd.Doç.Dr. Mustafa ALTINIŞIK ADÜ Tıp Fakültesi Biyokimya AD
HEMOLİTİK ÜREMİK SENDROMDA PLAZMAFEREZ
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Klinik Özellikler Dr. Mustafa Aydın ÇEVİK Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi.
İLAÇLARIN MEKANİZMALARI
Anemilerin sınıflandırılması
Çocuklarda Febril Nötropeni
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi
DEMİR EKSİKLİĞİ ANEMİSİ MEGALOBLASTİK ANEMİ REÇETE YAZIM İLKELERİ ve REÇETE ÖRNEKLERİ Dr. Ayhan DÖNMEZ.
BÖLÜM 11 İmmün Sistem Hastalıkları
Normal Hb ve MCV değerleri
ÇOCUKLARDA ENFLAMASYON ANEMİSİ
YENİDOĞANIN HEMOLİTİK HASTALIĞI VE TEDAVİSİ
VÜCUDUMUZDAKİ KANIN YAPISI VE GÖREVLERİ
Kanamalı hastaya yaklaşım
ANEMİ Term: Hb mg/dl (17) Retikülosit: %3-7 MCV: 107 fl
Diffüz Progresif Döküntüsü Olan Bir Adölesan
Sağlık Slaytları İndir
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Endokrinoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 26 Kasım 2015 Perşembe Ar. Gör. Dr.
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi
DEMİR EKSİKLİĞİ ANEMİSİ
WARFAİNE BAĞLI KANAMA Doç. Dr. Siret Ratip Hematoloji Departmanı, Acıbadem Hastanesi.
KAZANILMIŞ KANAMA ve KOAGÜLASYON BOZUKLUKLARI M.Murat Özgenç
ÇOCUKLUK DÖNEMİNDE IG G2 DÜZEYLERİNDEKİ DÜŞÜKLÜK PEDIATRICS Volume 120, Number 3, September 2007 Dr. Cem BECERİR
Acilde sıvı tedavisi ve kan transfüzyonu
Tek-gen Hastalıkları.
Faktör EKSİKLİKLERİNE BAĞLI KANAMALAR
HEMOSTAZ VE HASTALIKLARI
Prof. Dr. Cahit ÜÇOK Ağız Diş Çene Cerrahisi Anabilim Dalı
TAM KAN SAYIMININ DEĞERLENDİRİLMESİ
Herediter Anjioödem Dr. Mehmet KILIÇ.
Kan hastaliklari çalişma kağidi
PERNİSİYOZ ANEMİ Vücudun yeteri kadar B12 vitaminine sahip olmamasından dolayı yeterli miktarda sağlıklı alyuvarın yapılamadığı bir durumdur.  intrensek.
DOKSAN YAŞINDA BİR BAYAN HASTADA YENİ TANI VON WİLLEBRAND TİP 2B Mehmet Rami Helvacı*, Çiğdem Asena Doğramacı**, İlkay Duman*, Vedia Gül Değirmenci*, Kemal.
İMMÜN YETMEZLİKLER-1 Prof.Dr. Göksal Keskin
YENİDOĞANIN HEMOLİTİK HASTALIĞI VE TEDAVİSİ
Acil Aferez Uygulamaları
BRONŞEKTAZİ.
EDTA’ya bağlı pseudotrombositopeni bir trombositopeni nedeni olarak girişimsel işlemlerden ve rejyonel anesteziden önce akla gelmelidir. Ayşegül CEYLAN.
VAKA SUNUMU Arş. Gör. Dr. Kevser AYAR KTÜ Tıp Fakültesi
Sunum transkripti:

Sağlık Slaytları http://hastaneciyiz.blogspot.com

Moderatör:Prof.DR.Yurdanur KILIÇ DR.GÜLEN GÜL TROMBOSİTOPENİ Moderatör:Prof.DR.Yurdanur KILIÇ DR.GÜLEN GÜL

GİRİŞ Trombositler 2-4 µm çapında disk şeklinde hücreler olup kemik iliğinin en büyük hücreleri olan megakaryositlerden üretilmektedir. Ömürleri 9-10 gün kadardır. Kanda normalde mikrolitrede 150.000-450.000 kadar trombosit bulunmaktadır. Trombositlerin yaklaşık üçte biri dalakta bulunmaktadır. Dolaşımdaki trombositlerin sayısı trombopoetin (TPO) tarafından düzenlenir.

Genel olarak trombosit sayısı 100 Genel olarak trombosit sayısı 100.000/mm3 ve üzerinde ise hastada majör cerrahide bile kanama olması beklenmez. 50.000-100.000/mm3 arası değerlerde ağır travmalarda kanama normalden daha uzun süre sürebilir. 20.000-50 000/ mm3 arası değerlerde hafif travmalarda bile kanama olabilir. 20.000/mm3den daha küçük değerlerde kendiliğinden kanama olabilir. Özellikle 10.000/mm3 altındaki değerlerde ciddi kanama riski vardır.

Endoteldeki zedelenme sonucu ortaya çıkan subendotelyal kollajen dokuya von Willebrand faktör aracılığıyla yapıştıktan (adhezyon) sonra aktive olan trombositler salgıladıkları ADP ve tromboksan A2 gibi maddelerle diğer trombositlerin kümeleşmesini (agregasyon) sağlamaktadırlar. Ayrıca koagulasyonun diğer aşamaları da trombosit yüzeyinde gerçekleşmekte ve trombositler bu aşamalarda da görev almaktadır.

Öncelikle trombositopeni bir HASTALIK DEĞİL bir BULGUDUR. Trombositopeni nedeni araştırılmak üzere kliniğe başvuran hastalardan alınan iyi bir hikaye ve yapılan fizik muayene ve bir takım temel laboratuar testleri ile etyolojik nedene ulaşılabilir. Hikayede trombositopeni yapabilecek hastalıkların semptom ve bulguları sorgulanırken özellikle İLAÇ KULLANIM öyküsü unutulmamalıdır. Ayrıca aile öyküsünün konjenital trombositopeni nedenleri için ipucu olacağı unutulmamalıdır.

TROMBOSİTOPENİ DİREK PERİFERİK YAYMA, trombositopenili her hastada yapılması gereken testlerin başında gelmektedir. Normalde büyük büyütmede her alanda 3-10 adet trombosit görülür. Bu testle hastada gerçek anlamda bir trombositopeni olup olmadığı saptandığı gibi trombositopeni yapan nedene bağlı anormallikler tespit edilebilir.

Yanlış (Yalancı) Trombositopeni Günümüzde trombosit sayımı tam otomatik kan sayım araçları ile yapılmaktadır. Oldukça duyarlı ve doğru sonuçlar vermesine karşın % 0.1 - 0.2 oranında yanlış sonuçlar vermektedir. Soğuk aglutininler, paraproteinemiler, trombosit diyaliz membranı gibi yabancı yüzeylerle temas etmesi, dev trombosit , trombosit satellitizmi, hiperlipemi, EDTA’ya bağlı TROMBOSİT KÜMELEŞMESİ buna sebep olabilir. Bu durumu ekarte etmek için PARMAKTAN alınan periferik yaymanın yapılması gerekir.

TROMBOSİTOPENİNİN NEDENLERİ

TROMBOSİTOPENİ 1-Trombosit yapımında azalmaya bağlı hiporejeneratif trombositopeniler 2-Trombosit yıkımının artmasına bağlı trombositopeniler -trombosit ömrü kısalmış 3-Dilüsyonel trombositopeniler

Trombosit Yapımında Azalmaya Bağlı (Hiporejeneratif) Trombositopeniler 1-Kemik İliği Yetmezliği Hastalıkları: Amegakaryositik Trombositopeniler: TAR=Thrombocytopenia,Anemi with absent radius Aplastik anemi Kemik iliği infiltrasyonu: Lösemi, Solid tümör İlaca Bağlı Kemik İliği Baskılanması Kemoterapötikler Diğer ilaçlar (Valproik asit..vb) Radyoterapiye bağlı kemik iliği baskılanması

TROMBOSİTOPENİ 2-Kalıtsal Trombositopeniler: 3-İneffektif Trombopoez: Wiskott-Aldrich Sendromu(WAS) Moskowitz Sendromu Diğer X-linked Trombositopeniler 3-İneffektif Trombopoez: Vit B12 eksikliği Folit asit eksikliği

Trombosit Yıkımının Artması 1-İmmün Yıkıma Bağlı Trombositopeniler İdiopatik Trombositopenik Purpura(ITP) Alloimmün Trombositopeniler: Neonatal Alloimmün Trombositopeni Transfüzyona bağlı trombosit alloimmünizasyonu Otoimmün Hastalıklara Bağlı: Sistemik Lupus Eritematosus (SLE) İmmünohemolitik Anemiler (Evan’s Sendromu) Antifosfolipid Sendromu (APS) İlaçlar (kinin, kinidin, heparin, sulfamidler..)

TROMBOSİTOPENİ 2) Nonimmünolojik Yaygın damar içi pıhtılaşma (DIC) Obstetrik komplikasyonlar Kanser ve lösemiler Kasabach-Merritt Sendromu İnfeksiyonlar Trombotik Trombositopenik Purpura Hemolitik Üremik Sendrom

Platelet Dağılımda Bozulma Hipersplenizm Hipotermik anestezi

İdiopatik Trombositopenik Purpura (ITP) Akut ITP: Hastalık süresi : < 6 ay Çocuklarda sık 2-4 hafta öncesinde viral enfeksiyon veya aşı öyküsü var Kronik ITP: Trombositopeni süresi: > 6 ay Yetişkinlerde sık Öncesinde viral hastalık öyküsü yok Otoimmün bir hastalıktır.

Akut ITP Karakteristik özelliği: İzole trombositopeni + kemik iliğinde megakaryosit sayısı artmış veya normal Diğer serilerde herhangi bir bozukluk saptanmamaktadır. Fizik muayenede trombositopeniye bağlı kanamaların dışında ORGANOMEGALİ yoktur. Spontan remisyon sık olarak izlenir. Kronik form pek görülmez.

İlaca Bağlı Trombositopeniler İlaç hapten görevi yapar: İlaç + trombosit membran glikoproteini kompleksine karşı antikor gelişir İlaç + plazma proteinlerine karşı antikor gelişir, antijen+antikor birleşmesi dolaşımda olur, yakındaki trombositler antijen antikor reaksiyonundan zarar görür. Bu ilaçların başında kinin, kinidin, sulfamidler, fenitoin, metildopa, heparin ve dijital gelmekle birlikte, potansiyel olarak kullanılan tüm ilaçların trombositopeni yaptığı düşünülmelidir.

İnfeksiyonla Birlikte İmmün Trombositopeniler İnfeksiyoz hastalıklar trombositopeni yapan hastalıkların başında gelmektedir. En sık olarak viral enfeksiyonları takiben görülmekle birlikte diğer infeksiyöz hastalıklarda da görülmektedir. İmmünolojik trombosit yıkımının yanında kemik iliğinden trombosit üretilmesi de baskılanmaktadır

Kansere ve Sistemik Otoimmün Hastalıklara Bağlı Trombositopeniler Kronik lenfositer lösemi, lenfoma ve sistemik lupus eritemetazus gibi hastalıklarda da antikorlara bağlı olarak trombosit yıkımı görülebilir. Temel olarak hastalığın tedavisiyle trombositopeni düzelmekle birlikte gerekli durumlarda immünsupressif tedavilerden de yararlanılmaktadır. Ayrıca kemik iliğinin bu hastalıklar tarafından infiltrasyonu da trombositopeniye neden olmaktadır.

Transfüzyon Sonrası Purpura Kan ürünlerinin transfüzyonundan 5-15 gün sonra gelişen akut ve derin trombositopeni ile karakterize bir tablodur. Hastaların çoğunluğunu bayanlar oluşturmaktadır. Trombosit yıkımı, trombosit spesifik antijenlere karşı oluşan alloantikorlar sonucu olmaktadır. Anti-HpA-1a hastaların %80 üzerinde saptanmaktadır.

Trombotik Trombositopenik Purpura Trombotik Trombositopenik Purpura (TTP) Mikroanjiyopatik hemolitik anemi Trombositopeni Nörolojik bulgular Böbrek yetmezliği Ateşle karakterizedir. Metalloproteasın eksikliğine bağlıdır. Bu eksiklik konjenital olduğu gibi otoantikorların bu enzimi inhibisyonuyla da ortaya çıkmaktadır.

Hemolitik Üremik Sendrom Hemolitik üremik sendrom (HÜS), asıl olarak çocukluk çağının bir hastalığı olmakla birlikte erişkinlerde de görülür. TTP ve HÜS arasında önemli benzerlikler vardır. Farklı olarak HÜS’e akut böbrek yetmezliği tabloya hakimdir ve klasik olarak nörolojik bulgu yoktur. Çocukluk çağı HÜS’ün enterik infeksiyon epidemileriyle ilişkili olmasına karşın, erişkinde böyle bir ilişki saptanmamıştır.

Masif Transfüzyona Bağlı Trombositopeni Yirmi dört saat içinde onbeş veya daha fazla ünite kan alan hastalarda trombositopeni izlenebilir. Trombositopeni derecesi transfüzyon sayısına bağlı olmakla birlikte splenik havuzdan salınan trombositlere bağlı olarak veya mikrovasküler tüketime bağlı olarak da değişebilir.

Yaygın Damariçi Pıhtılaşma İle Birlikte Bulunan Trombositopeniler Yaygın damariçi pıhtılaşma sendromu çeşitli hastalıklarda görülmektedir. Burada trombositopeninin asıl nedeni koagulasyon sisteminin aktivasyonuna bağlı olarak trombositlerin tüketimine bağlıdır.

Megakaryositlerin Hipoplazisi veya Baskılanması Tek başına pure magakaryositik aplazi veya hipoplazi görülmesi nadirdir. Genellikle diğer serilerin de tutulduğu aplastik anemi veya miyelodisplastik sendromda görülür. Ayrıca kemoterapi veya radyoterapi alan hastalarda kemik iliği baskılanması sıklıkla görülmesiyle birlikte enfeksiyonlara, ilaçlara, alkol gibi kimyasal ajanlara bağlı olarak da gelişebilmektedir.

İneffektif Trombopoezis Vitamin B12 veya folik asit eksikliğine bağlı megaloblastik anemilerde ve pansitopenili hastalarda ciddi trombositopeni görülebilir. Ayrıca miyelodisplastik hastalığın bir bulgusu da trombositopenidir

Herediter Trombositopeniler Çok az sayıda hastada herediter trombositopeni saptanmaktadır. Bu hastalarda ailenin diğer bireylerinde de trombositopeninin görülmesi ve trombositopeninin çocukluktan beri olması, çeşitli tedavilere cevap vermemesi ve periferik yaymalarda veya otomatik aletlerle sayımlarda trombosit büyüklüğü değişken olan hastalarda herediter trombositopeni düşünülmelidir. Genellikle otozomal dominant geçiş gösteren bu hastalıkta orta dereceli bir trombositopeni (30 000-100 000/mm3) vardır.

TAR Sendromu Trombositopeni ve anemi ile birlikte genellikle her iki radius kemiğinin doğumsal olarak yokluğuyla karakterizedir. Radius kemiğinin dışında ulnar, humerus ve ayak kemiklerinde de defekt saptanabilir. Otozomal resesif geçişlidir. Hastaların 1/3’ünde konjenital kalp hastalığı görülür. Trombosit sayımları genelde 15 000- 30 000/mm3 dir. Megakaryositler sayıca azalmıştır.

Havuz Dağılımındaki Bozulmaya Bağlı Trombositopeniler Normalde trombositlerin 1/3’ü dalakta tutulmaktadır. Splenomegalili hastalarda bu oran %90’a kadar çıkabilmektedir. Splenomegali yapan nedene bağlı olarak ve dalak büyüklüğü ile iliskili bir biçimde trombositopeni bulunmaktadır. Hipotermi geçici olarak trombositopeniye neden olabilir. Muhtemelen trombositlerin dalak veya diğer organlara sekestrasyonundan kaynaklanmaktadır.

TEŞEKKÜRLER Sağlık Slaytları http://hastaneciyiz.blogspot.com