Batı Trakya Türk Azınlığı
Batı Trakya Türk Azınlığı’nın Temel İnsan Hakları Sorunları Giriş: Batı Trakya Batı Trakya Türk Azınlığı’nın Temel İnsan Hakları Sorunları 1. Eğitim Sorunu 2. İfade Özgürlüğü Sorunları 3. Din veya İnanç Özgürlüğü ile İlgili Sorunlar 4.Toplanma veya Dernek Kurma ile İlgili Sorunlar Sonuç ve Değerlendirme
Giriş: Batı Trakya Batı Trakya Yunanistan’ın kuzeydoğusunda kalan ve doğudan batıya İskeçe, Gümülcine ve Dedeağaç şehirlerinden oluşan bölgedir. Bölgenin toplam nüfusu 365 bin civarındadır. Bu rakamın 100 bin kadarını Müslüman Türkler oluşturmaktadır. Türkler daha çok Gümülcine ve İskeçe’de yaşamaktadır. Batı Trakya Trükleri’nin pozitif azınlık hakları Lozan Anlaşmasıyla tanınmış ve garanti altına alınmıştır.
1923 Yılında Batı Trakya Nüfusu Giriş: Batı Trakya 1923 Yılında Batı Trakya Nüfusu Şehirler Türk Yunan Bulgar Yahudi Ermeni Gümülcine 59,967 8,834 9,997 1,007 360 Dedeağaç 11,744 4,800 10,227 253 449 Sofulu 14,736 11,542 55,490 - İskeçe 42,671 8,728 522 220 114 Toplam 129,120 33,910 26,266 1,480 923
Batı Trakya Türklerinin Eğitim Sorunu Yunanistan’da okur-yazarlık oranının en düşük olduğu bölge Batı Trakya’dır. Resmi olarak Batı Trakya Türk Azınlığının 230 ilkokulu, 2 ortaokul/lisesi ve iki medresesi vardır. Bu okullarda yaklaşık 7 bin öğrenci eğitim görmektedir. Gümülcine Celal Bayar Lisesi İskeçe Muzaffer Salihoğlu Özel Lisesi Gümülcüne ve İskeçe Medreseleri 1951 tarihli Türk-Yunan Kültür Anlaşması uyarınca Azınlık ortaokul ve liselerinde görev yapmak üzere Türkiye’den gönderilmesi gereken 35 öğretmen kontenjanını 16 öğretmene düşürmüştür.
Batı Trakya Türklerinin Eğitim Sorunu Yunanistan Türkiye’deki öğretmen okullarından mezun Batı Trakyalı öğretmenlerin Azınlık ilkokullarında görev almasına 1973 yılından beri karşı çıkmaktadır. Batı Trakya genelindeki 230 Azınlık ilkokulunda Selanik Özel Pedagoji Akademisi (SÖPA) mezunları öğretmen olarak görev yapmaktadır. Azınlık mensupları bu öğretmenlerin formasyonlarını yeterli bulmamaktadır. Batı Trakya Türk Azınlığı mensuplarına Yunan üniversitelerinde eğitim görme yolu ancak 1990’lı yılların sonunda Avrupa Birliği’nin baskıları sonucu açılabilmiştir.
Batı Trakya Türkleri’nin İfade Özgürlüğü Sorunları Batı Trakya’da Türk Azınlığın sahibi olduğu; 3 haftalık gazete 1 on beş günde bir yayınlanan gazete 3 aylık dergi 4 yerel radyo iatasyonu bulunmaktadır Basın yayın organlarının en büyük sorunu ekonomik sıkıntılardır. Bu durum basın organlarının yayın kalitesini etkilemekte, radyo istasyonları sadece müzik yayını yaparken, yazılı basın sadece yerel haberlere yer verebilmektedir.
Din ve İnanç Özgürlüğü ile İlgili Sorunlar Müftülükler Sorunu Seçilmiş Müftüler Gümülcine Seçilmiş Müftüsü: İbrahim Şerif İskeçe Seçilmiş Müftüsü: Ahmet Mete Atanmış Müftüler Gümülcine Atanmış Müftüsü: Cemali Meço İskeçe Atanmış Müftüsü: Mehmet Emin Şinikoğlu Vakıflar sorunu 240 İmam Yasası
Toplanma veya Dernek Kurma ile İlgili Sorunlar Batı Trakya Türk azınlığı mensupları arasında dayanışmayı sağlamak ve karşılaşılan sorunlarla ortak mücadele etmek amıcıyla kurulan ve adında ‘Türk’ kelimesi bulunan bazı dernekler kapatılmıştır. 1927 yılında kurulan İskeçe Türk Birliği ve 1936 yılında kurulan Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği adında ‘Türk’ kelimesi bulunduğu için kapatılan dernekler arasındadır. Yunanistan makamları çeşitli bahanelerle Batı Trakya Türk azınlığının kurmaya çalıştığı adında ‘Türk’ kelimesi bulunan yeni derneklerin açılmasına izin vermemektedir.
Sonuç ve Değerlendirme 1955-1998 yılları arasında yürürlükte olan Yunanistan vatandaşlık yasasının 19. maddesine dayandırılarak vatandaşlıktan atılan yaklaşık 60 bin azınlık mensubunun sadece 60’ına vatandaşlığı iade edilmiştir. Bu maddeyle vatandaşlıktan atılanlara hakları iade edilmelidir. Batı Trakya Türk Azınlığı mensuplarının ekonomik olarak gelişip ilerlemesine imkan tanınmamaktadır. Her demokratik ülkede olması gerektiği gibi Batı Trakya’daki Türk azınlığın da fırsat eşitliğinden yararlanmasına izin verilmelidir. Türkiye sadece Batı Trakya Türk azınlığı nezdinde değil diğer Türk ve akraba topluluklar nezdinde de uzun erimli ve somut politikalar üretmelidir. Türkiye bunu yaparken muhatap ülke içişlerine karışmamaya azami özen göstermeli ve diplomasinin bütün imkanlarından yararlanmayı başarmalıdır.