JEOTERMAL ENERJİ VE MERKEZİ ISITMA SİSTEMİ SUNUM Levent GÜNEŞ (Mak. Muh.) KOZTURTAŞ A.Ş.
1.1. Tanım Jeotermal enerji, yerkabuğunun çeşitli derinliklerinde birikmiş ısının oluşturduğu, sıcaklıkları sürekli olarak bölgesel atmosferik ortalama sıcaklığın üzerinde olan ve çevresindeki normal yeraltı ve yerüstü sularına göre daha fazla erimiş mineral, çeşitli tuzlar ve gazlar içerebilen sıcak su ve buhar olarak tanımlanabilir. Ayrıca herhangi bir akışkan içermemesine rağmen bazı teknik yöntemlerle ısısından yararlanılan, yerin derinliklerindeki "Sıcak Kuru Kayalar" da jeotermal enerji kaynağı olarak nitelendirilmektedir.
1- Düşük Sıcaklıklı Sahalar (20-70oC) Sınıflandırılması: Ülkelere göre değişik sınıflandırmalar olmasına rağmen jeotermal enerji, sıcaklık içeriğine göre kabaca üç gruba ayrılır. 1- Düşük Sıcaklıklı Sahalar (20-70oC) 2- Orta Sıcaklıklı Sahalar (70-150oC) 3- Yüksek Sıcaklıklı Sahalar (150oC'den yüksek)
Düşük ve orta Sıcaklıklı sahalar, bugünkü teknolojik ve ekonomik koşullar altında başta ısıtmacılık olmak üzere (sera, bina, zirai kullanımlar), endüstride (yiyecek kurutulması, kerestecilik, kâğıt ve dokuma sanayinde, dericilikte, soğutma tesislerinde), kimyasal madde üretiminde (borik asit, amonyum bikarbonat, ağır su, akışkandaki CO2 den kuru buz eldesinde) kullanılmaktadır. Ancak, orta entalpili sahalardaki akışkanlardan da elektrik üretimi için teknolojiler geliştirilmiş ve kullanıma sunulmuştur.
Yüksek entalpili sahalardan elde edilen akışkan ise, elektrik üretiminin yanı sıra entegre olarak diğer alanlarda da kullanılabilmektedir. Jeotermal elektrik santrali
JEOTERMAL KAYNAKLAR İLE : A – ELEKTRİK ENERJİSİ ÜRETİMİ, B – MERKEZİ ISITMA, SOĞUTMA (AIR-CONDITIONING), SERA ISITMASI V.B. C – ENDÜSTRİYEL AMAÇLI KULLANIM, PROSES ISISI TEMİNİ, KURUTMA V.B.
D – KİMYASAL MADDE VE MİNERAL ÜRETİMİ, KARBONDİOKSİT, GÜBRE, LİTYUM, AĞIR SU, HİDROJEN V.B. E – KAPLICA AMAÇLI KULLANIM (TERMAL TURİZM) F – DÜŞÜK SICAKLIKLARDA (30 °C) KÜLTÜR BALIKÇILIĞI G – MİNERALLİ SU OLARAK İÇİLEREK KULLANIMI VB. GERÇEKLEŞTİRİLMEKTEDİR.
1.2. Çevre sorunları Jeotermal enerji, fosil yakıtlarının tüketimi ve bunların kullanımından doğan sera etkisi ve asit yağmurları gibi çevre sorunlarının önlenmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Bu durum öncelikle, jeotermal enerjinin çevre yönünden diğer enerji türlerine kıyasla sahip olduğu doğal üstünlüklerden kaynaklanmaktadır. Öte yandan, jeotermal enerjinin kullanımıyla ilgili olarak söz konusu edilebilecek çevre sorunlarının çözümü konusunda son zamanlarda önemli gelişmeler sağlanmıştır. Bu durum, jeotermal enerjinin çevre açısından önemini daha da artırmıştır.
Jeotermal enerjiye dayalı modern santrallerde C02, NOx, SOx atımı çok düşük, düzeylere indirilmiştir. Özellikle merkezi ısıtma sistemlerinde söz konusu gazlarla ilgili sorun tümüyle çözümlenmiş durumdadır. Yeni kuşak modern jeotermal santrallerde (Binary Cycle Sistem), yoğunlaşmayan gazları buharın içinden alıp, kullanılmış jeotermal akışkan ile birlikte yeraltına geri veren reenjeksiyon sistemleri vardır. Söz konusu modern jeotermal santraller ile jeotermal ısıtma sistemlerinde dışarıya hiç bir atık bırakılmaz..
Eski tip jeotermal santrallerde ise, üretilen her MWh elektrik için en fazla 0,136 kg karbon dışarı atılır. Bu değer, doğalgaz ile çalışan bir santralde 128 Kg/MWh, 6 nolu fuel-oil ile çalışan bir santralde 190 Kg/MWh, kömür ile çalışan bir santralde ise, 226 Kg/MWh'dýr (Goddard ve diğerleri, 1989). Kömür yakıtlı santrallerdeki CO2 atımı, eski tip jeotermal santrallerdekine oranla 1600 kat daha fazladır. Bu karşılaştırmalar, jeotermal enerjinin çevre yönünden sahip olduğu üstünlüğü açık olarak ortaya koymaktadır. Eski tip Jeotermal santraller, fosil yakıtları ile çalışanların sadece %1'i kadar kükürdü dışarıya atarlar
Ayrıca azot-oksit atışı da fosil yakıtlı santrallere göre çok düşüktür Ayrıca azot-oksit atışı da fosil yakıtlı santrallere göre çok düşüktür. Eski tip jeotermal santrallerdeki partikül atımı, sadece soğutma kulelerinin içindeki suyun buharlaşmasından kaynaklanmaktadır. Bu da, kömür ve petrol yakan santrallerden 1000 kat daha azdır (Goddard ve diğerleri, 1989).
Sonuç olarak, yeni kuşak Binary jeotermal elektrik santralleri ile jeotermal merkezi ısıtma sistemlerinde, dışarıya gaz ve partikül olarak herhangi bir zararlı madde atımı söz konusu değildir. Gelişen teknolojiye ve duyulan ihtiyaca göre atık su içindeki bazı kimyasal maddeler üretilerek, akışkan bu yönden de zararsız hale getirilebilmektedir. Ayrıca, atık akışkan dinlendirme havuzlarında bekletilerek bazı bileşenler havuzlarda çöktürülmekte ve su arındırılmaktadır.
Denize yakın bazı jeotermal alanlarda ise, akışkan kimyasal yönden deniz suyu karakterindedir. Bu nedenle, bazı durumlarda atık suyun denize gönderilmesi bir sorun yaratmamaktadır. Atık suların tekrar yeraltına reenjeksiyonu ise, hem çevre hem de rezervuar parametrelerinin korunması açısından önem taşımaktadır. Bu nedenle birçok jeotermal alanda da bu yöntem uygulanmaktadır.
Sıcaklık ve gürültü; jeotermal sahalar genellikle yerleşim alanlarından uzakta olmaları nedeniyle, bu konuda önemli problemler yaratmamaktadırlar.
JEOTERMAL ENERJİ ÇEVRE DOSTUDUR Jeotermal enerji ile yapılan ısıtma, elektrik üretimi vb gibi uygulamalarda, hiçbir atık çevreye ve atmosfere atılmamaktadır. A.B.D. Enerji Bakanlığı’nın verilerine (1998, Jeotermal Enerji Stratejileri ve Hedefleri yayını) göre sera etkisi yaratan Karbondioksit emisyonu : Kömürde; 900 - 1300 g/kWh, Doğalgazda; 500 - 1250 g/kWh, Güneş enerjisinde; 20 - 250 g/kWh, Rüzgar enerjisinde; 20 - 50 g/kWh, Jeotermal enerjide 20 - 35 g/kWh’ dır.
Jeotermal merkezi ısıtma sistemleri ve Jeotermal elektrik üretim santrallerinde fosil yakıt kullanılmadığından, azot emisyonu ve sülfür dioksit emisyonu sıfırdır.
HAVA KİRLİLİĞİ Günümüzün en önemli konularından biri çevre ve özellikle atmosfer kirliliğidir. Atmosferi kirleten en önemli etkenlerden biride yakıtlardan çıkan atık gazların olumsuz etkisidir. Enerji ihtiyacının karşılanmasında kullanılan, özellikle fosil yakıt türlerinden çıkan atık baca gazları, is, duman, toz vb. atmosferi önemli ölçüde kirleterek yaşam koşullarını, oksijen azaltılması ve sera gazı etkisi gibi, olumsuz şekilde etkilemektedir. Enerji kaynakları içinde en önemli yeri tutan kömürün yakılması durumunda atmosfere çıkaracağı CO2 ile jeotermal enerjinin kullanımı halinde
Bu karşılaştırmada görüldüğü gibi, kömür kullanılması halinde kabaca saatte 1594,459 ton CO2 fazlalığı ortaya çıkmaktadır. Bu hesaplama şeklinde kömürden çıkan element sadece elemanter C olarak, jeotermalden çıkan ise CO2 olarak ele alındığı halde bu şekilde bir sonuçla karşılaşılmaktadır. Ayrıca jeotermal akışkan içerisindeki CO2 uygun teknoloji kullanıldığı taktirde kuru buz veya sıvı CO2 olarak elde edilerek ticari kullanıma sunulabilmektedir. Bugün için, Denizli-Kızıldere jeotermal santralına ilave olarak 40 000 ton/yıl kapasiteli bir CO2 fabrikası akışkandan çıkan CO2 ayırarak ticari kullanıma sunmaktadır.
NİÇİN JEOTERMAL .....? — YENİLENEBİLİR, SÜRDÜRÜLEBİLİR, TÜKENMEYEN ENERJİ — ÖZVARLIĞIMIZ, DOĞAL KAYNAK — TEMİZ, ÇEVRE DOSTU (Yanma teknolojisi kullanılmadığı için ve sıfıra yakın emisyon) — ÇOK AMAÇLI ISITMA UYGULAMALARI İÇİN İDEAL (konutta, tarımda, endüstride, sera ısıtmasında vd.) — HAZIR ENERJİ — FOSİL VE DİĞER ALTERNATİF ENERJİ KAYNAKLARINA GÖRE ÇOK DAHA UCUZ
— ARAMA KUYULARI ÜRETİM VE BAZEN REENJEKSİYON KUYULARINA DÖNÜŞTÜRÜLEBİLİR — GÜVENİLİR (Yangın, patlama, zehirleme riski yok) — VERİMLİLİK %95’İN ÜZERİNDE — MİNİMUM ALAN İHTİYACI (Hidro, Güneş vb’nin tersine) — KOLAY VE HIZLI DEVREYE ALMA, İŞLETME VE BAKIM (6 ay – 1 yıl), — JEOTERMAL LOKAL BİR ENERJİ OLDUĞU, İTHALİ VE İHRACI VE ULUSLARARASI BİR FİYATI OLMADIĞI İÇİN SAVAŞLARA VE ULUSLARARASI PROBLEMLERE NEDEN OLMAZ.
Jeotermal merkezi ısıtma sistemi
KOZAKLI’DA MERKEZİ ISITMA Konut başına düşen abonelik ve branşman payı olarak 860 € karşılığı Yeni Türk Lirası alınmaktadır. Bu bedel Türkiye’de ki emsallerine göre en düşük bedeldir Yaklaşık 1100 konut ısıtmakta olduğumuz Kozaklı’da ısınma bedeli olarak 100 m2 bir ev için 575 Ytl 6 taksitte alınmaktadır Bu durum hem fosil kökenli yakıtlara göre çok daha ucuz hemde hava kirliliği bakımından daha temiz bir çevreye sahip olmamızı sağlamaktadır
Isı sezonu 1 Kasım ile 30 Nisan arasında yapılmaktadır Isı sezonu 1 Kasım ile 30 Nisan arasında yapılmaktadır. Ayrıca isteyen abonelerimiz sıcak su kullanabilmektedirler. Kurulu güç olarak 900 aboneyi daha ısıtabilecek kapasitedeki sistemimiz her geçen gün büyümekte ve Kozturtaş A.Ş. Ye ilerleyen dönemler için yükümlülükler getirmektedir. 2 mahalleyi daha jeotermal ısıtmaya acma çalışmalarımız devam etmekte olup projelendirme aşamaları tamamlanmıştır.
100 METRE KARELİK EVİN YILLIK ISINMA VE SICAK SU GİDERLERİNİN DEĞİŞİK ENERJİ TÜRLERİNE GÖRE KARŞILAŞTIRMASI (YILLIK 14.007.285 KİLOKALORİ ENERJİ TÜKETİMİNE GÖRE) ISINMA ŞEKLİ YTL/YIL Fark (%) LPG-Ev Tüpü 12 kg 4.244 638 Motorin 4.216 633 Fuel Oil No:4 2.482 331 Kömür ile (İthal Sibirya Kömürü) 1.231 115 Jeotermal ile(m2 göre ödeme) 575
Notlar: 1) Değişik ısınma türleri için yıllık Isınma maliyeti hesaplanırken; Jeotermal ile ısınma projelerinde 100 metre karelik konutların ısınma ve sıcak su ihtiyacı için baz alınan yıllık 14.007.285 kcal/yıl tüm yakıt türleri için ortak olarak alınmıştır. 2) Jeotermal özkaynağımız olduğu için, fiyatlarımız dolara, avroya, petrol fiyatlarına dış etkilere bağlı değildir. 3) Jeotermal ile ısıtma fiyatları 1 Kasım 2006 tarihinden itibaren geçerli olup, 1 Kasım 2007 tarihine kadar değişmeyecektir. 1 Kasım 2007 deki fiyat artışı da (Kentsel Yerler TÜFE On iki Aylık Ortalaması) ile sınırlı olacaktır.
Jeotermal enerji ile merkezi ısıtma alt yapı sistemleri Türkiye koşullarında maliyet bakımından çok büyük rakamlara tekabül etmektedir. Bunun sonucu olarak ta yatırımlar gecikmekte ve istenilen düzeye gelememektedir.
Yatırım maliyeti yüksek olan bu tür bir sistem ülkemizde genellikle belediyeler veya belediye-özel idare ortaklığında yürütülmektedir. Bütçe açığı düşünüldüğünde hizmet sektöründe çalışan bu tür işletmeler hükümetler tarafından desteklenmemiş olup mali konularda hem özel idarelere hemde belediyeler büyük yük getirmektedirler. Oysaki geleceğimiz açısından bakıldığında ülke bütçesine katkıda bulunacak olan bu tür yatırımlar desteklenirse enerjide dışa bağımlılık azalacak üstelik milyonlarca dolar ülke bütçesine kalacaktır.
Bir dönem teşvik kapsamında olan elektrik kullanım bedelleri şuanda bu kapsamdan çıkmış olup yine sektörde hizmet veren kuruluşlara ek maliyet getirmektedir. Yeni çıkacak olan jeotermal yasasına elektrik kullanım bedellerine uygulanacak teşvik de girmelidir.
Alt yapı çalışmalarından görüntüler