Bu değişimler şüphesiz kimyasal türler arası etkileşimlerle yakından ilgilidir.
Su donarken moleküller arasında yeni etkileşimler oluşur; buharlaşırken de yine moleküller arası zayıf etkileşimler ortadan kalkar. Buna karşılık kömür yanarken, demir paslanırken, gümüş çatal kararırken atomlar arasındaki güçlü etkileşimler (kimyasal bağlar) kopar ve yenileri oluşur. Böyle bir değişimde madde kimlik değiştirir. Hâlbuki fiziksel değişimlerde değişen sadece görüntüdür. Maddenin dış görünüşü ile ilgili olan özelliklere fiziksel özellikler denir. Bu özellikler maddeyi nitelerken ilk aklımıza gelen boyut, fiziksel hâl, akma özelliği, yoğunluk, sertlik, erime noktası, kaynama noktası, çözünürlük gibi özelliklerdir ve çoğu zaman zayıf etkileşimlerin bir sonucudur.
Maddelerin gaz, sıvı veya katı hâlde olması, küçük veya büyük boyutlu parçalardan oluşması fiziksel özelliktir. Bir olayda sadece fiziksel özellikler değişiyorsa bu olay bir fiziksel olay veya fiziksel değişimdir. Fiziksel özelliklerin zayıf etkileşimlerle ilgili olduğu hesaba katılırsa, fiziksel olaylarda ve moleküler düzeyde sadece zayıf etkileşimler ortadan kalkar ve/veya yenileri ortaya çıkar diyebiliriz.
Fiziksel değişmeler sonucunda maddenin kimliğinde (kimyasal yapısında) herhangi bir değişim olmaz. Örneğin H2O formülü ile gösterilen su ister buhar, ister sıvı, ister katı olsun; hep aynı formülle gösterilir. Çünkü su hâl değiştirirken moleküllerin yapısı değişime uğramaz
Maddelerin değişimleri sırasında bu değişime belli bir enerji değişimi de eşlik eder. Enerji miktarı, değişimlerin fiziksel ya da kimyasal oluşuna göre farklı büyüklüktedir. Fiziksel olaylarda kopan ve oluşan bağlar moleküller arasında olduğundan zayıf etkileşimler söz konusudur. A ve B örneklerinde yalnızca zayıf etkileşimler kırıldığı veya oluştuğu için eşlik eden enerji değişimi küçüktür. C ve D örneğinde güçlü bağlar kırılmaktadır ve eşlik eden enerji değişimi de büyüktür. Bu dört değişimden ilk ikisi fiziksel, diğer ikisi ise kimyasal değişim olarak nitelenir.
Maddenin iç yapısı ile ilgili olan özelliklere kimyasal özellikler denir. Yanıcı ve yakıcı olma, kimyasal reaksiyona yatkınlık, asit-baz ile etkileşim kimyasal özelliklerdendir. Bu özellikler maddelerin atom/molekül boyutunda yapılarıyla doğrudan ilgilidir ve bunlar kimlik belirleyici özelliklerdir. Kimyasal değişimlerde,maddelerin fiziksel özelliklerinin yanında kimyasal özellikleri, yani atom/molekül düzeyinde yapıları değişir. Bu da maddenin kimliğinin değişmesi demektir. • Kömürün yanması • Demirin paslanması • Elmanın çürümesi • Besinlerin vücüdumuzda sindirilmesi • Bitkilerin fotosentez yapması • Suyun elektroliz yoluyla elementlerine ayrışması • Ekmeğin küflenmesi
Bir kimyasal olaya karışan maddelere tepkimeye giren veya sadece girenler denir. Bu olay sonucu oluşan maddelere ise ürünler adı verilir. Girenlerin ve ürünlerin formülleri ile yazılan gösterimler de tepkime denklemi veya kısaca denklem adını alır. Denklemler, her olayda girenlerin ve ürünlerin ad ve miktarlarını yazarak belirtme zorunluluğunu ortadan kaldıran çok kullanışlı evrensel kodlardır. Kimyasal tepkimelerin yukarıdaki örnektekine benzer şekilde sembol/formül ve atom/mol sayıları kullanılarak kısa yoldan gösterimleri birer “kimyasal denklem”dir.
İki veya daha çok elementin tepkimeye girerek bir bileşik oluşturduğu tepkime türleridir. Kimi zaman, girenlerin ve ürünlerin fiziksel hâlleri parantez içine yazılır; veya tepkimenin yürümesi için gerekli olan sıcaklık, basınç ve yardımcı madde ok üzerinde belirtilerek gösterilebilir. Hâlleri belirtirken gaz için (g) sıvı için (s) ve katı için (k) simgeleri kullanılır. Su ortamında çözünmüş maddeler içinde (suda) veya (aq) ifadeleri kullanılır.
Bazı maddelerin ısı etkisiyle elementlerine veya daha basit bileşiklere dönüşmesine ilişkin tepkimelerdir. Katalizör Nedir? Bir kimyasal tepkime çok yavaş yürüyorsa, ortama uygun bir yabancı madde konularak o tepkimeyi hızlandırma yoluna gidilir. Tepkimelerden değişmeden çıkan fakat o tepkimeyi hızlandıran maddelere katalizör denir.
Yakıtlar başta olmak üzere, bazı maddelerin havadaki oksijenle etkileşmesinin genel adıdır. Bu tepkimelerde çoğu zaman bol ısı açığa çıkar.
Genel olarak H+ iyonunun alınıp verildiği tepkimelerdir. H+ iyonu veren maddeler asit, alan maddeler ise bazdır. Bir asit ile bir baz arasında gerçekleşen bu tepkimelere nötralleşme adı da verilir.
Su ortamında çözünmüş iki bileşikten birinin katyonunun, diğerinin anyonu ile suda çözünmeyen bir bileşik oluşturması olaylarının genel adıdır. Böyle tepkimeler sonucu sulu ortamda bir bulanma gözlenir.
9-b