KURBAN, KENDİNİ ALLAH’A ADAMAKTIR
Kurban Bütün Ümmetlere Emredilmiştir وَلِكُلِّ اُمَّةٍ جَعَلْنَا مَنْسَكًا لِيَذْكُرُوا اسْمَ اللّٰهِ عَلٰى مَا رَزَقَهُمْ مِنْ بَه۪يمَةِ الْاَنْعَامِۜ “Her ümmet için, Allah’ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanlar üzerine ismini ansınlar diye kurban kesmeyi meşru kıldık.” (Hac:34)
İnsanlıkla Yaşıt Bir İbadettir. Kurban İnsanlıkla Yaşıt Bir İbadettir. Hz. Adem’in çocuklarından Hâbil hayvancılıkla meşgul oluyordu ve kurban takdîm edilmesi gerektiğinde, hayvanlarının en iyisini, kendisi için en sevimli olanı tercih etmişti. Kâbil ise ziraat ürünlerinin en kötülerinden, cılız bir buğday demeti sunmuştu. Nihayetinde “birisinden kabul edilmiş, diğerinden kabul edilmemişti.” (Hasan Basri Çantay, Kuran-ı Hakîm ve Meâl-i Kerîm, I, 162 Çünkü Cenâb-ı Hakk’a takdim edilen iki kurban arasında “takvâ” farkı vardı ve Rabbimiz, “ancak takvâ sahiplerinden kabul eder”di.
Kurban Nedir? Sözlükte; "yaklaşmak, Allah'a yakınlık sağlamaya vesile olan şey" anlamına gelir. Dini bir terim olarak; "ibadet maksadıyla belirli bir vakitte belirli şartları taşıyan hayvanı usulünce boğazlamaktır." (İlmihal 2, TDV, s.1) Kurban, insanın Allah'a yaklaşmasına ve O'nun rızasını kazanmasına vesile olan bir ibadettir.
Hz. İbrahim Ve Allah’a Adanan Bir Ömür Kur’ân’da zikredilen diğer bir kurban hikâyesi, Hazret-i İbrahim ile Hazret-i İsmail arasında geçmektedir. Hazret-i İbrahim, Cenâb-ı Hakk’a oğlunu adamıştı, kendisine rüya yoluyla bu sözü hatırlatıldığında tereddüt göstermedi ve Allah Teâlâ’nın rızasını kazanmak için oğlunu bıçağın altına yatırdı. Anne Hacer oğlunun kurban edilmek üzere kocası tarafından götürüldüğünü şeytandan öğrenir. Taberî-Tarih c.1,s.141, Sâlebî-Arais s.94. Bir baba oğlunu keser mi hiç diye, önce aklını kullanarak şeytanın vesvesesini savuşturur. Şeytan onu ikna için der ki; “Peki, ya Allah emretmişse?”
“Peki, Ya Allah Emretmişse?” Tıpkı kocası ve oğlu gibi Hz. Hacer de aşkını ve imanını kullanarak: “Allah emretmişse bana ne oluyor?” der ve şeytani vesveseyi aklında ve gönlünde taşa tutar.
“Peki, Ya Allah Emretmişse?” Hazret-i İsmail, kendisini kesmek üzere uzanan bıçağa boyun eğmiş, başını uzatmış ve teslimiyet imtihanından o da yüzünün akıyla çıkmıştı.
قَدْ صَدَّقْتَ الرُّءْيَاۚ اِنَّا كَذٰلِكَ نَجْزِي الْمُحْسِن۪ينَ فَلَمَّٓا اَسْلَمَا وَتَلَّهُ لِلْجَب۪ينِۚ وَنَادَيْنَاهُ اَنْ يَٓا اِبْرٰه۪يمُۙ Nihayet her ikisi de (Allah’ın emrine) boyun eğip, İbrahim de onu (boğazlamak için) yüz üstü yere yatırınca ona, şöyle seslendik: “Ey İbrahim!” (Saffat:103-104) قَدْ صَدَّقْتَ الرُّءْيَاۚ اِنَّا كَذٰلِكَ نَجْزِي الْمُحْسِن۪ينَ “Gördüğün rüyanın hükmünü yerine getirdin. Şüphesiz biz iyilik yapanları böyle mükâfatlandırırız.” (Saffat:105)
اِنَّ هٰذَا لَهُوَ الْبَلٰٓؤُ۬ا الْمُب۪ينُ “Şüphesiz bu apaçık bir imtihandır.” (Saffat:106) وَفَدَيْنَاهُ بِذِبْحٍ عَظ۪يمٍ Biz, (İbrahim’e) büyük bir kurbanlık vererek O’nu (İsmail’i) kurtardık. (Saffat:107)
ALLAH’A ADANAN BİR ÖMRÜN ARDINDAN: وَتَرَكْنَا عَلَيْهِ فِي الْاٰخِر۪ينَ Sonradan gelenler arasında ona güzel bir ad bıraktık. (Saffat:108) Evet, bu hadiseyle Allah, peygamberi Hz. İbrahim'i çok çetin bir imtihandan geçirir. İmtihanı kazanan Hz. İbrahim, "Halilullah - Allah'ın dostu" ünvanını alır. سَلَامٌ عَلٰٓى اِبْرٰه۪يمَ İBRAHİM’E SELAM OLSUN. (Saffat:109)
إِذْ جَاءَ رَبَّهُ بِقَلْبٍ سَلِيمٍ Evet, “Selam olsun İbrahim’e” Allah’tan, meleklerden ve dünyanın sonuna kadar gelecek tüm mü’minlerden. Çünkü O, insanlığa Allah’ın iradesine kayıtsız şartsız teslim olmayı öğretti. Hz. İbrahim'in özelliklerinden; temiz kalplilik, inanç sağlamlığı ve saf bir gönüle sahip oluşu ön plana çıkartılarak, şöyle buyruluyor: إِذْ جَاءَ رَبَّهُ بِقَلْبٍ سَلِيمٍ "Rabbine selim bir kalp ile gelmişti”. (Saffat:84)
Allah’ı razı eden İbrahim’in hatırasını Allah yüceltti, aradan 4 Allah’ı razı eden İbrahim’in hatırasını Allah yüceltti, aradan 4.000 yıl geçmesine rağmen O’nu dünyada unutulmamakla ödüllendirdi. Günde 5 vakit namazlarımızın tahiyyatında okuduğumuz salevatta bizzat ismini söyleyerek Hz. İbrahim'e selam gönderiyor, onun kutlu iman ailesine dua ediyoruz. Allah'ım! Muhammed'e ve Muhammed'in ümmetine rahmet eyle; şerefini yücelt. Tıpkı İbrahim'e ve İbrahim'in ümmetine rahmet ettiğin gibi. Şüphesiz övülmeye layık yalnız sensin, şan ve şeref sahibi de sensin. Allah'ım! Muhammed'e ve Muhammed'in ümmetine hayır ve bereket ver. Tıpkı İbrahim'e ve İbrahim'in ümmetine verdiğin gibi. Şüphesiz övülmeye layık yalnız sensin, şan ve şeref sahibi de sensin.
Herkesin Bir İsmail’i Vardır. Peki, Senin İsmail’in Kim veya Ne? Sahi, Sen İsmail’inden Allah İçin Vazgeçebilir misin?
İbadetler Bilinç Ve Şuur İster Bütün ibadetlerde olduğu gibi kurban ibadetinde de bilinçli, yani şuurlu olmak gerekir. Bilinçsizce yapılan bir Hac, bu ibadeti sadece sıkıntılı bir yolculuğa indirgiyorsa, kurban ibadetini de sadece hayvanı boğazlama ve pirzola yeme konumuna indirger. İnsanı Allah’a yakın ve dost kılan et ve kan değildir. Allah’a karşı duyduğu sorumluluk bilincidir. Kurban bu bilinci artırdığı oranda kurbandır.
İbadetler Bilinç Ve Şuur İster لَنْ يَنَالَ اللّٰهَ لُحُومُهَا وَلَا دِمَٓاؤُ۬هَا وَلٰكِنْ يَنَالُهُ التَّقْوٰى مِنْكُمْۜ كَذٰلِكَ سَخَّرَهَا لَكُمْ لِتُكَبِّرُوا اللّٰهَ عَلٰى مَا هَدٰيكُمْۜ وَبَشِّرِ الْمُحْسِن۪ينَ “Onların etleri ve kanları asla Allah’a ulaşmaz. Fakat ona sizin takvanız (Allah’a karşı gelmekten sakınmanız) ulaşır. Böylece onları sizin hizmetinize verdi ki, size doğru yolu gösterdiğinden dolayı Allah’ı büyük tanıyasınız. İyilik edenleri müjdele.” (Hac:37)
مَنْ وَجَدَ سَعَةً فَلَمْ يُضَحِّ فَلاَ يَقْرَبَنَّ مُصَلاَّنَا “Kim imkânı olduğu halde kurban kesmezse bizim mescidimize yaklaşmasın." (İbn Mace Edahi.2 Ahmed b. Hanbel Müsned,2, 321)
مَا عَمِلَ آدَمِيٌّ مِنْ عَمَلٍ يَوْمَ النَّحْرِ أَحَبَّ إِلَى اللَّهِ مِنْ إِهْرَاقِ الدَّم Ademoğlu kurban bayramı gününde Allah için kurban kesmekten daha sevimli bir iş yapmış olmaz.” (Tirmizi, Edahi,1)
يا فاطمة قومي إلى أضحيتك فاشهديها فإنه يغفر لك عند أول قطرة تقطر من دمها كل ذنب عملتيه Peygamberimiz (sav) kızı Fatıma’ya (ra): “Kızım Fatıma! Kurbanın kesilirken orada bulun. Zira işlemiş olduğun her günah, kurban kanının ilk damlası yere düştüğünde, bağışlanır.” dedi. (Hakim, Mustedrek)
لَا شَر۪يكَ لَهُۚ وَبِذٰلِكَ اُمِرْتُ وَاَنَا۬ اَوَّلُ الْمُسْلِم۪ينَ Kurbanımızı keserken okuduğumuz şu ayet, nasıl bir niyete sahip olmamız gerektiğini bize öğretiyor قُلْ اِنَّ صَلَات۪ي وَنُسُك۪ي وَمَحْيَايَ وَمَمَات۪ي لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَم۪ينَۙ لَا شَر۪يكَ لَهُۚ وَبِذٰلِكَ اُمِرْتُ وَاَنَا۬ اَوَّلُ الْمُسْلِم۪ينَ De ki: Şüphesiz benim namazım, kurbanım, hayatım ve ölümüm hepsi âlemlerin Rabbi Allah içindir. O'nun hiçbir ortağı yoktur; böyle emrolundum ve ben Müslümanların ilkiyim. (Enam, 6/162-163)
Kurban Kesmenin Faydaları 1- Her şeyden önce Allah’ın emrine itaat edilmektedir. 2- Allah için fedakarlık yapma alışkanlığı kazandırmaktadır. 3- Toplumda yardımlaşma ve dayanışma yoluyla kardeşlik ve dostluk bağlarını güçlendirmektedir. 4- Sosyal adaletin önü açılmaktadır. Bir yıl boyu et yeme imkanı bulamayanlar bu vesileyle et yiyorlar. Kurban cimriliği tedavi eder, insanın vermesini, yardım etmesini kolaylaştırır. Fakirlere bir dayanak olur, hayata bağlar. 5- Zengine malını feda ederek şükretme, fakire de çok az bulduğu bir yiyeceği bayram vesilesi ile bulduğu için şükretme imkanı vermektedir. 6- Hayvan piyasasında ticari bir canlanmaya yol açmaktadır. 7- Kurban imanımızı artırır: Allah için en değerli olan şeylerin bile verilebileceği şuuru yaşanır.
KURBANLARIMIZ KARDEŞLİK İÇİN