DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ DERS:KÜRESEL MALİ GELİŞMELER KONU:1929 EKONOMİK KRİZİ VE MALİYE İLMİNE ETKİLERİ
SUNUM PLANI 1929 EKONOMİK KRİZ ÖNCESİ AMERİKA VE AVRUPA 1929 EKONOMİK KRİZİN ORTAYA ÇIKIŞI VE NEDENLERİ 1929 EKONOMİK KRİZİN ETKİLERİ 1929 EKONOMİK KRİZİN TÜRKİYEYE ETKİLERİ 1929 EKONOMİK KRİZ DÖNEMİNDE ROOSEVELET VE NEW DEAL POLİTİKALARI SONUÇ
1929 EKONOMİK KRİZ ÖNCESİ AMERİKA VE AVRUPA EKONOMİK KRİZ ÖNCESİ Büyük bunalım olarak da adlandırılan 1929 Ekonomik Bunalımı ABD′de başlayan, fakat dünyanın farklı bölgelerinde 1930′lu yıllar boyunca yıkıcı etkilere yol açan bir gelişmedir. 1929 Bunalımı genellikle Amerika′da borsanın çöküşü olarak hatırlansa da sonuçları itibariyle büyük bir yıkım getirmiştir. Krizin Öncesinde Avrupa Dünya Savaşı, dünyada en önemli sömürgeci güç olarak bilinen İngiltere′nin ekonomik değerlerini bozmuş. İngiliz ihracatının azalmasına ve borçlanmaya neden olmuştur. Almanya ise tazminat sorunuyla karşı karşıyaydı. Ekonomisi durma noktasında idi. Enflasyon inanılmaz boyutlara ulaşmıştı.
Kriz Öncesi ABD ABD savaş sonrasında görece bir istikrar yakalamış, işsizlik azalmıştı. Teknoloji ve üretim patlaması yaşanıyordu. Otomotivden, enerjiye kadar akla gelebilecek her sektörden her gün yeni bir buluşun haberi geliyordu. Yeni fabrikalar açılıyor, ücretler ve tüketim artıyordu. Seri üretim ön plana çıktı. Henry Ford seri üretim sayesinde otomobil üretimini katladı. Ülkedeki otomobil sayısı kısa sürede altı milyondan yirmi yedi milyona yükseldi. Otomobil fiyatları düştü. Ford işçi ücretlerini günde beş dolar gibi görülmedik seviyeye çıkardı. Zenginlere özgü bir ayrıcalık olarak görülen seyahat sıradan insanlar için de geçerli olmaya başladı. Sıradan Amerikalıların tatil yörelerine yönelmesiyle turizm sektöründe büyük patlama yaşandı. Arsa ve gayrimenkul fiyatları görülmedik boyutlara ulaştı. Bataklıklar bile müşteri buluyordu. Aslında bazı politikacılar ve ekonomistler bazı şeylerin iyi gitmediğini görüyordu. Borsadaki yükselişin anormal olduğunu, fiyatların aşırı yükseldiğini ileri sürenler vardı.
1929 ekonomik krİzİnİn ortaya çIKIŞI ve nedenlerİ Krizin nedenlerini sıralayacak olursak; menkul kıymetler borsasının çöküşü, bankalardaki panik kaynaklı nakit sıkıntısı; sıkı para politikası uygulamaları ve “Altın Standardı”nı sürdürmek zorunda olması nedeniyle Amerikan Merkez Bankası’nın gerekli tepkiyi zamanında verememesi sonucunda nakit sıkışıklığının artması; son olarak uluslararası ticaret ve borç ilişkilerinin yapısıdır. Keynes yen görüş krizi, talep yetersizliğinin, yani aslında Klasik İktisat’ın temel varsayımlarından olan “Say Kanunu”nun geçersizliğine bağlı olarak açıklanmaktadır. Moneterist görüş ise ana sorunun Amerikan Merkez Bankası’nın yanlış politikalarından kaynaklandığını vurgulamaktadır. Krizin çıkış nedenleri ile ilgili tartışmaların genel olarak; para politikası yanlışlıkları, finansal piyasalarda istikrarsızlık ve denetimsizlik etrafında şekillendiğini söyleyebiliriz. Krizin Amerika’da hızla yayılmasında ekonomideki beş zayıflık etkili olduğu söylenebilir; 1. Gelirin kötü dağılımı. 3.Kötü banka yapısı 5. Ekonomi bilgisinin zayıflığı 2. Kötü şirket yapısı 4. Dış ticaret bilançosunun kötü yapısı
Kara Perşembe, Krİz BaşlIyor... 1 Ekim 1929′a ciddi yükselişler yaşayan New York Borsası, Ekim′de yükselişine nokta koymuştu. Bazı büyük şirketlerin hisse senedi değerinin düşmesiyle başlayan gerileme, yatırımcıların ellerin de hisseleri satmaya başlaması ile birden hızlandı ve "Kara Perşembe" olarak adlandırılan 24 Ekim 1929 Perşembe günü New York Borsası tarihi bir çöküş yaşadı. 1929 yılı fiyatlarıyla 4.2 milyar dolar bir gün içinde yok oldu 4.000′e yakın bankanın battığı bu süreçte binlerce insan bankalar önünde kuyruğa girerek paralarını çekmeye çalıştı. Binlerce insan tüm mal varlığını kaybetti. Geniş halk kitleleri açlık tehlikesi ile karşı karşıya kaldı. New York Borsası 1932′ye kadar % 89 değer yitirerek, 1929′daki tepe noktası değerinin 1/5′i düzeyine inmiştir. ABD milli geliri, 1931 sonunda % 20 oranında azalmış, borsada kayıtlı hisse senedi fiyatları 1929 yılı değerine ancak 1954 yılında ulaşabilmiştir. Büyük insan kitlelerinin satın alma gücünü yok eden maddi kayıp, yaklaşık on yıllık bir süreçte sosyal sarsıntıları beraberinde getirdi.
1929 EKONOMİK KRİZİNİN ETKİLERİ Sözü edilen bu iktisadi durgunluk birkaç yıl sürüp gitmiş, piyasa ekonomisindeki ülkeler de fiyatların düşmesiyle işletmelerin üretimi durmak ve kapanmak durumunda kalmaları ve kitlesel çapta işsizlik gibi büyük yıkıntılar meydana getirmiştir. Ekonomik bunalımın aylar değil, yıllarca sürmesi, ekonominin ancak kendi haline bırakılıp dışarıdan karışmalar olmayınca, kendi kurallarıyla en iyi biçimde işleyeceği düşüncesi sarsılmaya başlamış, piyasa ekonomili ülkelerde de, devletin ekonomik yaşama karışması ve ona yön vermesi yönünde düşünceler güçlenmiş ve egemen olmaya başlamıştır. Bunun sonucunda da kapitalist ekonomili ülkelerde hükümetlerin ekonomik yaşama karışmaları artmış, hatta bu karışma para ve maliye politikalarının sınırlarını bile aşmıştır.
1929 bunalımının en önemli sonuçlarından biriside, altın standardının yıkılışını kolaylaştırmasıdır. 1929 buhranı, önce ABD’nin sermaye piyasasında bir panik biçiminde ortaya çıkmış, sonra da bu ülkenin sanayi üretiminde ve istihdam düzeyinde aşırı düşüşler biçiminde etkisini göstermiştir. Sonuçta, bu ülkenin ithalatı birdenbire azalmış ve dış dünyaya sağladığı krediler kesilmiştir. Amerika’da gelişen bu olaylara diğer ülkelerin gösterdikleri ilk tepki, altın standardından ayrılmak ve dış alımlar üzerine kısıtlamalar koymak biçiminde olmuştur. Bu dönemde, milli gelir ve çalışma düzeyindeki düşmeyi önlemek için tarifeler ve öteki ticaret engelleri sık sık kullanılan araçlar durumuna gelmiştir. Bütün bu uygulamalar dünya üretim ve ticaret hacminin eşine rastlanmadık şekilde düşmesine neden olmuştur. Özet olarak denilebilir ki İkinci Dünya savaşının arifesine gelindiğinde, uluslar arası mali alan tam bir karışıklık içerisinde bulunuyordu. Evrensel altın standardı yıkılmış onun yerine birbirinden ilgisiz başlıca üç para bloku oluşmuştu. Bunlar Kambiyo kontrolü uygulayan blok, Altın bloku ve Sterlin blokudur.
ABD'de 1. Dünya Savaşı'nın getirdiği imkansızlıklar nedeniyle küçük şirketlerin birleşerek savaş sonrası büyük tekeller oluşturması. Gelişen Amerikan ekonomisinin dünyaya kredi veren bir duruma gelmesi ve verdiği kredileri geri alamamasının borsayı etkilemesi. Bu dönemde Amerikan banka ve şirketlerinin çalışma esaslarını düzenleyen yasaların yetersizliği hissedarların, yatırımcıların bilgilendirilmesindeki ve denetlenmesindeki eksiklikler. Aynı dönemde İngiliz para birimi pound 'un çok değer kazanması, İngiltere'de ihracatın düşmesi. Almanya'nın savaş tazminatlarını ödemek için karşılıksız para basması, yüksek enflasyonun ortaya çıkışı. ‘’Kriz Amerikan ekonomisinin tamamen çökmesine neden olmuştur.’’ Ekonomik krizin evrensel etkileri: 1)İşsizlik ve evsizlik arttı. 4) Ticaret, inşaat, madencilik çöktü. 2)Bir süre takas ekonomisine dönüldü. 5) Tüketimde karne sistemi uygulandı 3)Dünyada diktatörlerin iktidara gelmesi için uygun koşullar oluştu. - - -
Avrupa′daki Yansımaları Nelerdir Avrupa′daki Yansımaları Nelerdir? Ekonomik Bunalım Avrupa′da da önemli yıkıma yol açtı. İngiltere bu yıkımdan en fazla etkilenen ülkelerden biri durumundaydı. 1929 Bunalımı Almanya′ya çok kısa ulaştı. Alman sanayisi ihracatla ayakta duruyordu. İhracat kesilince sanayi durdu. Almanya′da 1929 yılından itibaren artan işsizlik 1932′de altı milyonu buldu. Bu rakam toplam işgücünün % 25′iydi. Fransa ihracatı 1931 yılı itibariyle 52 milyar franktan 20 milyar Frank'a düştü ve fabrikalar kapanma noktasına geldi.
1929 bunalımının iktisadi düşünce üzerindeki etkileri şunlardır: 1-)Keynes Devrimi: 1929 bunalımı yalnız üretimi azaltmakla kalmamış, milyonlarca işçiyi de işsiz bırakmıştı. Bu kişiler üretimde çalıştıkları mal ve hizmetlere talep azaldığı için işsiz kalmışlardı. Öyleyse talebin yetersizliği, yalnız üretimdeki düşüklüğün değil aynı zamanda işsizliğinde nedeniydi. Toplam talebin eksik olması bunalım yaratmış ve milyonlarca kişinin yeniden işe alınabilmesi, talepte yeniden bir canlanma ve bir artış beklemeyi gerekli kılmıştır. Öyleyse milli hasılanın yükselmesi ve işsizliğin azalması için beklemek gerekmekteydi.
J.M. Keynes 1936 yılında kapitalist ekonomilerin bu duruma düşüş nedenlerini araştırırken, sistemin işleyişi ile ilgili bir model kurdu. Keynes’e kadar ekonomik bunalımların doğuşunda, sosyalist eğilimli yazarlar hariç, herkes sistemin dışındaki öğelere dayanıp liberalizmi savunmaktaydı. Ama 1929 bunalımı bu inanca çok büyük bir darbe indirdi. Keynes, sistemin işleyişinden bunalımın doğabileceğini ilk kabul eden burjuva iktisatçısı oldu. Yüz yılı aşan bir süreden beri kapitalizmin dışarıdan hiçbir müdahaleye ihtiyaç olmadığı savunulurken; Keynes’in önerileri ile kapitalizmin dayandığı iki ilkeden, bireyciliğin korunması için ikinci ilke “Laissez-Faire, Laissez Passer”(Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler) den ödün veriliyordu. Böylece devlet müdahalesi ile sistem kurtarılacak ve ayakta tutulabilecekti.
Kapitalist sistemin yaşadığı bunalımın nedeni talep yetersizliği olarak saptanınca, çare kendiliğinden ortaya çıkıyordu. Bu çare talebi arttırmaktı. Para ve maliye politikasıyla yeterli canlanma sağlanamazsa, devlet harekete geçecek ve yatırım harcamalarını arttıracaktı. Sonuç olarak 1929 bunalımının yarattığı koşullar J.M. Keynes tarafından yapılan bir düşünce devriminin ortamını hazırlamıştır.
2-)Dalgalanmaların Açıklanma Gereği: Büyük bunalıma kadar, Klasik iktisatçılar, uzayan şiddetli çöküntüleri tedavi önlemlerini getirememişti. Keynes devrimine kadar kabul edilen “Say” kanununa göre surproduction(fazla üretim) olanak dışı idi. Çünkü trampa ekonomisinde olduğu gibi mallar mallarla mübadele edildiğinden, her arz kendine yetecek pazarı da bulurdu. Yine Klasiklerin önerdikleri gibi, ekonomi her zaman tam istihdamda bulunmuyordu. Daha çok dışsal etkenlere dayanan teoriler yetersiz görüldüğünden, yeni konjonktür teorilerinin kurulması Keynesyen fikirlerden sonra gerekli olmuştur. 1929 bunalımı konjonktür devreleri üzerinde etkili olmuş, yeni araştırma ve model çalışmalarının başlangıç tarihini saptamıştır. 3-)Müdahaleci Kapitalist Sisteme Geçiş: 1929 bunalımı kapitalist sistemin gelişmesini sağlamış ve liberal kapitalizmden müdahaleci kapitalizme geçilmiştir. Bunalımın doğduğu ABD müdahaleci kapitalizmin uygulandığı ilk ülke olmuştur.
1929 EKONOMİK KRİZİNİN TÜRKİYEYE ETKİLERİ Türkiye’de bunalımın etkilerinden uzak kalmamıştır. Türkiye'nin hammadde ihracatı düştü. 1929'dan itibaren korumacı ve devletçi bir ekonomi benimsendi. İthalata kısıtlama getirildi, gümrük vergileri arttırıldı. Yerli mallarının kullanımı teşvik edildi. Beş yıllık kalkınma planı uygulandı (34-38) Kamu iktisadi teşebbüsleri kuruldu. Devlet eliyle Sümerbank, Etibank, Karabük demir-çelik fabrikası gibi kuruluşlar oluşturuldu.
1929 EKONOMİK KRİZ DÖNEMİNDE ROOSEVELET VE NEW DEAL POLİTİKALARI Roosevelt ve New Deal Politikaları: Krizin patlak verdiği dönemde Amerika’da iktidar Hoover yönetimi vardı. Amerikan halkı kriz ile birlikte bu çöküşün faturasını Hoover yönetimine çıkardı ve bir sonraki seçimlerde ekonomik sistemde köklü değişiklikler vadeden Roosevelt seçildi. Roosevelt'in başa geldiği 1933 yılı, krizin etkilerinin en derinden hissedildiği yıllardan biriydi. Ekonomideki karlılık çökmüştü ve insanların satın alma gücüyle orantılı olarak büyük bir talep eksikliği yaşanıyordu. New Deal uygulamaları genel olarak, Keynesyen talep arttırıcı politikalar olarak değerlendirilebilir. New Deal uygulamaları düşük gelirli kesimlerin gelirlerini ve satın alma güçlerini arttırarak talebi canlandırmaya dönük politikalardır. Uygulamaların bir kısmı ise, bozuk olan piyasanın yeniden ve sağlıklı işletilmesine dönük, şeffaflığın ve güvenin arttırılmasına dönüktür.
SONUÇ Büyük Bunalım, Amerika’dan sanayileşmiş Avrupa ülkelerine yayılarak etkisini bütün dünyada hissettirmiştir. Çöküşün faturası emekçilere yansımış ve akla gelmeyecek boyutlarda işsizlik yaşanmıştır. İşçi sınıfının ABD’de %17’si, Almanya’da %44’ü işsiz kalmıştır. Böyle bir ekonomik felaket daha önce dünyada görülmemişti. İşsizlikle en büyük savaşı ise 1933-38 arasında faşizmin giderek ağırlık kazandığı Almanya gerçekleştirmişti.
Dünya ticaretinin dört yıl içinde (1929-1932) %60 oranında azaldığı bir ortamda devletler ulusal piyasalarını korumak için sıkı önlemler aldı, İngiltere dahi serbest ticareti kaldırdı. İngiltere ile birlikte Fransa Almanya, İtalya, Avusturalya, İspanya, Kanada, Amerika ulusalcı politikalara yöneldi ve gümrük duvarları yükseltildi. Krizden etkilenmeyen tek ülke kapitalist sistemin dışına çıkmış olan SSCB olmuş, 1929-40 arasında sanayi üretimini 3 kat arttırmıştı. Büyük Bunalım siyasal alanda da önemli sonuçlar doğurdu. Liberal demokrasileri, anayasalı, meclisli, özgürlükçü anlayışı çökertirken faşizmin yükselmesine yol açtı. Japonya ve Almanya’da ulusalcı, savaş yanlısı ve fiilen saldırgan rejimler aynı dönemlerde ortaya çıktı. Ayrıca, Büyük Bunalım İkinci Dünya Savaşı’na zemin hazırlayan en önemli etken olmuştur
Bizi dinlediğiniz için teşekkürler… ECEM KARA TUĞBA KARABULUT hazIrlayanlar Bizi dinlediğiniz için teşekkürler… ECEM KARA TUĞBA KARABULUT 2013466056 2013466058 MALİYE BÖLÜMÜ 2.SINIF