İTALYAN SİNEMASINDA YENİ GERÇEKÇİLİK

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
Siyaset Bilimine Giriş
Advertisements

MUSTAFA YEŞİLADA
Atatürk’ün Çocukluk Anıları
 Web-Log kelimesinden türetilen bloglar, yazarların herhangi bir konu hakkında hızlı ve kolay ş ekilde yorumlarını, ba ğ lantılarını yazılarını, resimlerini,
1 IFRS’de Yorum Olanağı : IFRS için Ölüm Öpücüğü mü yoksa Başarıya Giden Yol mu? Prof. Dr. S. J. Maijoor (AFM)
Türkiye’nin AB’ye Giriş Süreci ve Ermeni Meselesi
HAZIRLAYAN: TDE ÖĞRETMENİ BURCU ARICAN
AHMET NAFİZ DEMİR * * 2005 a.g.b k.g.b z.g.e a.g.b a.g.b o.l.m a.g.b
TANZİMAT DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATI
PARÇADA ANLAM.
İDEOLOJİK SAVAŞLAR DÖNEMİ. İhtilal Dönemi ( ) İhtilal dönemi ulus devletlerin ve milliyetçiliğin oluşumunu belirleyen zaman olarak kabul edilmektedir.
HAZIRLAYAN : EBRU ÖZÇİFTÇİ NO: 1257 SINIF: 6-B
->Tiyatro Nedir? ->Tiyatronun Geçmişi
14 2) 19. ve 20. YÜZYIL STADYUMLARI
0-6 Yaş Arası Çocukların Temel Gelişimsel Özellikleri
ATT İ LA İ LHAN’ın HAYATI VE MAV İ C İ L İ K AKIMI.
DÖNEMLERE GÖRE GELİŞİM GÖREVLERİ
Yeni Gerçekçilik Akımı
Tu ğ ba Turan AVRUPA BİRLİĞİ. AVRUPA BİRLİĞİ NEDİR ? Avrupa Birli ğ i ya da kısaca AB yirmi yedi ülkeden olu ş an ve toprakları büyük ölçüde Avrupa kıtasında.
İRAN UYGARLIĞI.
Psikoloji.
Liberalizmin Tarihsel Kökenleri
Sağol “Warhol”.
YAPI(PLAN).
DEMOKRASİ YOLUNDA TÜRKİYE
 Internet tabanlı bir "Hukuk Portalı" projesi  Hukukun temel argümanlarına eri ş im.
SORULAR.
GÖNÜL KÖPRÜSÜ.
Zaman içinde bilim.
Medya Araçlarının Yararları Ve Zararları
Erhan ÖRÜN.  Ermeni Meselesi Nedir?  Dünya Kamuoyunca Kabulü  Avrupa Birli ğ ine Etkileri.
JOHN STEINBECK. 1968’DE NEW YORK’TA YAŞAMINI YİTİRDİ 1962 NOBEL EDEBİYAT ÖDÜLÜ VE 1940 PULİTZER ÖDÜLÜ SAHİBİ GERÇEKÇİ ROMAN ÖYKÜ YAZARI.
DIŞAVURUMCULUK.
YAKUP KADRİ KARAOSMANOĞLU VE YABAN
BATI EDEBİYATINDA EDEBİ AKIMLAR
Batuhan Avcı.  Bilim; do ğ ada bulunan her ş eyin deney ve gözlemler sonucu mantıklı ve tutarlı bir biçimde yorumlanması sonucu elde edilen çalı ş malar.
HÜSEYİN CAHİT YALÇIN ( )
1.ÜNİTE BİR KAHRAMAN DOĞUYOR ÖZET
S İ YASET, DEVLET VE TEROR İ ZM. S İ YASET SOSYOLOJ İ S İ NDE TEMEL KAVRAMLAR Siyaset - yönetsel eylemlerin kapsam ve içeri ğ ini etkilemede güç kullanımının.
YOKSULLUK, REFAH DEVLETİ VE TOPLUMSAL DIŞLANMA
ÇALI Ş MA VE EKONOM İ K YA Ş AM. “ÇALI Ş MA”YI TANIMLAMAK İ nsan ihtiyaçlarına kar ş ılık gelen mal ve hizmet üretimini amaçlayan, zihinsel ve fiziksel.
SOSYOLOJİ NEDİR?.
KÜRESELLEŞME VE DEĞİŞEN DÜNYA
TABAKALAŞMA VE SINIF.
MEDYA.
PARAGRAFIN BÖLÜMLERİ. Paragrafın Bölümleri Hikâye, deneme gibi yazıların giri ş, geli ş me, sonuç bölümleri oldu ğ u gibi paragrafın da vardır. a. Paragrafın.
XIX. yüzyılın ikinci yarısına kadar derebeylik (feodal) düzenin hâkim olduğu Japonya, dış dünyaya kapalı bir ülkeydi. Şogun adı verilen ordu komutanı bu.
Anlatmaya Ba ğ lı Edebi Metinleri İ nceleme Yöntemi Anlatmaya Ba ğ lı Edebi Metinleri İ nceleme Yöntemi.
1 TBMM’NİN AÇILIŞI 23 NİSAN TBMM'nin Açılışı ve Çalışmaları Osmanlı Mebusan Meclisi'nin, İ stanbul'un i ş gali ile çalı ş amaz duruma dü ş mesi.
NEDİR TİYATRO?.
Cumhuriyet Dönemi Roman ve Hikâye -Bu dönemde roman ve hikaye cumhuriyet düşüncesi etrafında biçimlenmiştir. -O dönemdeki sosyal ve siyasi ortamı yansıtır.
İtalyan yönetmen Roberto Benigni‘in yönettiği 1997 yapımı İtalyan drama filmidir. II. Dünya Savaşı zamanında karısı ve oğlu ile birlikte Yahudi kamplarına.
Garipçiler (1. Yeniçiler) Geleneksel şiir anlayışına tepki olarak doğdu Garip atıl kitapta görüşlerini ortaya koymuştur Şiirde her kurala karşı çıkmışlardır.
Kelimenin ek almamı ş hali KKÖ LER Çokluk bildiren eklerden biri.
SAĞLIK HİZMETLERİNDE KRİZ VE AFET YÖNETİMİ

ENVER AYSEVER ‘’Yazarlık sabır, beceri ve süreklilik gerektiren bir işçilikse eğer, bunun yineleneceği ortamın nasıl olduğunun pek önemi yoktur. Çalışkan.
ÜZEYİR GARİH DOSTLUK İLKÖĞRETİM OKULU 1-A SINIFI SAKARYA/ ARİFİYE
Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat, Tanzimat Edebiyatı'nın birçok türünde eserler vermiş yazarlarından Şemsettin Sami tarafından kaleme alınmış bir romandır.
TRABLUSGARP VE BALKAN SAVA Ş LARI AFYONKARAH İ SAR NASUF TANRIVERDİ.
Hazırlayan : Atahan Aybars ERDEM Fatih ALBAYRAK yılında Bursa’da kurulan Oyak Renault Otomobil Fabrikaları, yıllık 360 bin otomobil ve 450 bin motor.
ESKİ ANTAKYA SOKAKLARI, EVLERİ, ÇARŞISI.Hatay/Antakya'nın Tarih Kokan Evleri, Tarihçesi.
ÇEVRE KAVRAMI 1. Çevre, bugünkü anlamıyla bir çok dilde yeni bir terimdir. Yakla ş ık 50 yıl önce üretilen bu yeni sözcükler dünyanın büyük bir bölümü.
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
ÇARŞAMBAYI SEL ALDI. HİKAYE Çar ş amba Ovasında, Ye ş il Irma ğ a kadar uzanan Abdal deresinin kıyısındaki köylerden birinde, yoksul bir ailenin o ğ.
XIX. yüzyılın ikinci yarısına kadar derebeylik (feodal) düzenin hâkim olduğu Japonya, dış dünyaya kapalı bir ülkeydi. Şogun adı verilen ordu komutanı bu.
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
Sunum transkripti:

İTALYAN SİNEMASINDA YENİ GERÇEKÇİLİK

Başlıca Konular Özet? Gerçekçiliğin Anlamı? Yeni Gerçekçilik Öncesi İtalyan Sinemasına Kısa Bir Bakış? 3.1 İtalyan Sineması Nasıl Ortaya Çıktı? Yeni Gerçekçilik Hareketi 4.1 İtalyan Yeni Gerçekçi Sinemasının Savaş Sonrasındaki Koşulları 5) Başlıca Filmler Akımın Etkisini Ne Zaman Kaybetmeye Başladı? Giuseppe De Santis’le 27 Nisan 1993 Yapılan Röportajdan Kısa Bir Bölüm

ÖZET İtalyan yeni gerçekçiliği en önemli sinema akımlarından bir tanesidir. Sanatın tüm formlarında görülen “gerçekçilik” akımının etkilerini taşır. Gerçekçilik 19. yüzyılın ikinci yarısında Avrupa kıtasında özellikle Fransa ve İngiltere’de ilk olarak edebiyat alanında kendini göstermiştir. Gerçekçilik akımı gerçekliği, yapaylaştırmadan ve idealize etmeden orta sınıf insanların maaşlı iş, karı koca ilişkilerini ya da toplumsal çatışmalarını ele alarak yansıtmıştır. Edebiyattaki gerçekçilik gibi İtalyan Yeni Gerçekçilik akımı daha doğrusu okulu 2. Dünya Savaşının hemen ertesinde özgürleşme döneminde akademik ve katı bir sinema anlayışına karşı çıkarak dürüstçe savaştan zarar gören İtalyan toplumunu yansıtmayı amaçlamıştır. ( Sanatta Gerçeklik İçerinde İtalyan Yeni Gerçekliği,Önbayrak s.1)

Gerçekçiliğin Anlamı Sanatta akım; siyasi, iktisadi, sosyal ve kültürel etkilenmelerden doğar ve o dönemin hayatında kültürel bir yöntem, düşünüş tarzı, bir etkilenme aracı olarak yer eder. Bu anlamda; Gerçekçilik “ Varlığın düşünceden bağımsız olduğunu öne süren öğretidir. Varlığın düşünsel nitelikli olmadığını, düşünceden de geçmediğini öne süren öğretidir”( Felsefe Sözlüğü, Timuçin, Bulut Yayınları, 2000, S.152)

İtalyan Sineması Nasıl Ortaya Çıktı? İtalya’da 1895 yılında Filoteo Albertini’nin bulduğu ve kinetogra adını verdiği aygıtı için izin belgesi almasıyla başladı. Sinema etkinlikleri önce panayırlardaki barakalarda ve kahvelerde kendini gösterdi. 1905 yılında aynı Albertini, La presa di Roma filmiyle İtalyan stüdyolarında çekilmiş ilk öykülü filmi gerçekleştirdi.(İtalyan YeniGerçekçiliğ,Bağdatlı, s.9)

YENİ GERÇEKÇİLİK ÖNCESİ İTALYAN SİNEMASINA KISA BİR BAKIŞ Yeni gerçekçilik İkinci Dünya Savaşının ve faşist yönetimin sona ermesiyle başlayan bir harekettir. Bununla birlikte bu harekete geçiş hazırlıklarının daha önceden başladığını gösteren örnekler de vardır. Kimi sinema yazarlarınca yeni gerçekçi sinemanın ilk örneği olarak görülen Visconti’nin OSSESSİONE’si savaşın ve İtalya’daki faşist yönetimin tüm şiddetiyle sürdüğü bir sırada çekilmiştir. Bu geçiş dönemi içinde yalnızca hoşça vakit geçirme amacı güden eğlendirici, “beyaz telefonlu filmleri’in yanında belgeselciler ve calligrafismo akımı diye anlılan aşırı biçimci, eğilimler de vardı.

Deniz kuvvetleri adına De Robertis’in denetimi altında Roberto Rossellini’nin yönettiği başkabir belgesel de LA NAVE BİANCA (1941) filmiydi. Faşist İtalya’nın propogandasını yapan bu film, savaş sırasında yaralı askerlere ayrılan hastane gemisindeki hayatı anlatırken, rejimin savaş kurallarına uygun hareket ettiğini göstermeye çalışıyordur.

Douglas Gomery, Movie History: A Survey adlı yapıtında Yeni Gerçekçilik öncesi İtalyan sinemasını şu biçimde anlatıyor; İtalyan film endüstrisi Yeni Gerçekçilik Akımından çok önceleri zengin bir geleneğe sahipti. 1910’larda, İtalyanlar uluslar arası film piyasasında etkin olarak Fransız, Alman ve Amerikalılarla rekabet ettiler. ( Sinemada Akımlar, s. 669)

YENİ GERÇEKÇİLİK HAREKETİ Yeni gerçekçilik, İtalya’da İkinci Dünya Savaşından sonra ortaya çıkan ve günlük hayatın gerçeklerini nesnel bir biçimde yansıtmaya amaçlayan sinema akımıdır.Ancak bu tanım eksiktir ve yeni gerçekçiliğin eksiksiz bir tanımı vermek de oldukça güçtür. Aslında yeni gerçekçilik İtalya’da faşist dönemin gerçekleri örtme çabasına, kaçış edebiyatına ve sanatına tepki olarak ortaya çıkan bir kültür hareketinin adıdır.Sinemadaki kadar etkili olmamakla birlikte, edebiyatı ve öteki sanat alanları da kapsar. ( İtalyan Yeni gerçekçiliği, Bağdatli s.15)

Yeni gerçekçilik edebiyatta 1929 yılına kadar geriye gider ( Neorialismmo sözcüğü A. Moravia’nın Aylaklar (Gli İndifferenti, 1929) romanının yayımlanmasından sonra kullanıldı.) Neorialismo sözcüğü Almanca’daki Neue Sachlichkeit’i örnek alıyor ve önceki dönemin gerçekleri çarpıtan ve basmakalıp şemalara indirgeyen edebiyatına karşı bir tepkiyi dile getiriyor. Böylelikle, gereksiz biçim oyunlarına dayanan edebiyata karşı gerçeklere dayanan bir edebiyat ortaya konmak isteniyordu. Bir sanat eserindeki biçim- içerik ilişkisi, yeni gerçekçilikle birlikte bir kez daha yoğun tartışmalara konu olacak ve sanat eserinin değerlendirilmesinde önemli bir kriter olarak ele alınacaktır. Yeni gerçekçilik akımı hayatla bağlantıları olan bir sanatı savunuyordur. Bu anlayışın doğal sonucu olarak bu akım, içerik açısından zengin bir sanattan yanaydı.

Yeni gerçekçilik bir yönüyle faşist yönetime tepki olarak bu yönetimin sona ermesiyle ortaya çıkmış bir harekettir. Hareketi temsil eden edenlerin belki de tek ortak özellikleri, savaş sonrası İtalya’sını olanca yalınlığı ve açıklığıyla dile getirmeleri, bu konudaki heyecanları ve savaşa karşı çıkmalarıdır. Yeni gerçekçilik hareketi İtalya’nın somut toplumsal hayatından doğmuştur.

İTALYAN YENİGERÇEKÇİ SİNEMASININ SAVAŞ SONRASINDAKİ KOŞULLARI İtalyan yeni gerçekçi sineması İkinci Dünya Savaşı sonrasının özel koşulları içinde ortaya çıktı. Bunların şöyle sıralayabilir. Film stüdyolarının yıkılmış olması Ülkenin ekonomik durumunun zayıflığı İtalyan Yeni Gerçekçi sineması bu sebeplerinde etkisiyle filmlerinde doğal dekorlar içinde çekilmeye başladır. Böylelikle, sinema sokağa, hayatın içine girmiş oldu. Kimi yönetmeler her türlü teknik ve biçimsel kaygıları bir yana bırakarak son derece yalın bir biçimde günlük hayatın gerçeklerini yansıtma yolunu seçtiler. Çektikleri filmlerde profesyonel oyuncuların yanında amatör oyunculara da yer verdiler.

Yeni gerçekçi sinema, toplumun birçok sorunu inceledi Yeni gerçekçi sinema, toplumun birçok sorunu inceledi. Hareketin ilk yıllarındaki filmlerin başlıca konusu İkinci Dünya Savaşı yol açtığı yıkımlardı. Zamanla öteki toplumsal sorunlar da ele alındı: Güney İtalya’nın geri kalmışlığı ve tarım kesiminin sorunları, işsizlik sorunu, orta sınıf halkın sorunları, kadınların toplumsal sorunları vb.

Savaş sonrası İtalya’sının sanatçıları hem ne söyleyeceklerini hem de nasıl söyleyeceklerini çok iyi bilmektedir. Yüksek bir toplumsal ve estetik birikime sahiptirler. Ticari başarısızlıklara aldırmayacak kadar da kendilerine güvenmektedirler. ( Yeni gerçekçi sinemanın başyapıtları ticari bakımdan başarılı olamamıştır. İL BANDİTO, İN NOME DELLA LEGEE, RİSO AMARO … gibi filmlerin dışındaki filmler ticari bakımdan başarısız olmuş, yapımcılarına para getirmemiştir.

OSSESİONE( Tutku, 1942) Yenigerçekçi hareketi başlatan filmlerden biri. Visconti’nin bu filmi “beyaz telefonlu filmlere, faşist rejimin resmi sinemasına karşı son derece nitelikli bir protesto olarak görülür. Film, Amerikalı yazar James Cain’in The Postman Always Rings Twice ( Postacı Kapıyı İki Kere Çalar) adlı yapıtının İtalyan toplumuna ve sinemaya uyarlanmasıdır. Film İtalyan halkını gerçek kimliğiyle seyircinin karşısına çıkarıyor, resmi klişelerden apayrı gerçek bir toplum hayatını gözler önüne seriyor. “ Bu film, yeni gerçekçi akımını tek yanlı bakışla savaş, direniş hareti ve savaş sonrası koşullarından doğmuş bir olgu saymanın yeterli olmayacağını açıkca göstermektedir.( M. Schlappner, Savaş Sonrası İtalyan Sinemasında Gerçekçiliğin Ana Hatları, Luchino Visconti Afa y.)

KONUSU: Film cinsel tutkuya dayanan bir dram ele alınmaktadır. Ossessione kötü bir biçimde sona eren bir aşk hikayesidir. Erkek hemen hemen serseri denebilecek bir işsizdir. Kadının yaşlı kocası Po vadisinde yol kenarında bir motel işletmektedir. Kadın sokakta sürtmektense motel işçisi ile evlenmiştir. Daha sonra kadının karşısına diğer erkekte bayanımız kendisinde yaşama tutkusunu tekrar hissettirir. Ancak kadının kocasını terk edecek yüzü yoktur. Sonunda genç kadın ve erkeği yaşlı kocayı öldürür ve olaya kaza süsü verirler vs… YÖNETMEN AMACI: Visconti bu son derece sıradan ve basit olay örgüsü içinde, yol kenarındaki küçük motelden İtalya’nın tüm yaşamını olancan gerçekliğiyle gözler önüne sermektedir. Ancone fuarı, trenlerin üçüncü mevki vagonları ve onların ahşap koltukları, yoksul otel odaları, çocuk işiler, polis karakolları, köydeki eğlenceler vb.

ROMA CİTTA APERTA( Roma, Açık Şehir, 1945) Yeni gerçekçi hareketini başlatan film. Roberto Rossellini’nin bu ünlü filmi, Almanlar Roma’dan çekilirken direniş kuvvetleriyle dayanışma içinde çekildi. KONUSU: Film, Roma’nın kurtuluşu için mücadele eden direnişçilerin öyküsüdür. İşgal altında günü gününe hazırlanan senaryoya göre, çok ilkel tekniklerle ve bir ölçüde de gizli olarak çekildi. Alman işgali altındaki Roma’da günlük hayat, direniş hareketi ve direnişçiler, Gestapo’nun işkence yerleri… Filmde çok yalın ve gerçekçi bir biçimde yansıtılmaktadır. Ayrıca bu filmle Rossellini ucuz maliyetli bir filmle de dünya pazarlarında başarı sağlanabileceğini kanıtladı. Koşulların elverişsiz olması nedeniyle sessiz olarak çekildi, filmin seslendirilmesi sonradan yapıldı. Senaryosu direniş kuvvetleri komutanı tarafından aşağı yukarı günü gününe söylenip yazdırıldı. 1945-1946 sezonunda en çok gelir getiren film oldu ve bir yıl sonra, Fransa ve ABD başta olmak üzere dış ülkelerde büyük ilgi gördü.

VİVERE İN PACE( Barış İçinde Yaşamak, 1946) Luigi Zampa yönetiminde çekilen yeni gerçekçi hareketin baş yapıtlarından biri. İkinci Dünya Savaşında İtalya’da küçük bir köyde geçen olayları anlatır. KONUSU: Savaş kaçağı iki Amerikalı asker( biri zenci biri beyaz) bir çiftlikte saklanırlar. Köydeki Alman asker bir akşam çiftliğe gelir. Bunun ardından ortaya çıkan trajik ve komik olaylar çerçevesinde savaşın anlamsızlığı, saçmalığı, çarpıcı bir biçimde dile getirilir. Gerçek dekorlar içinde çekilen filmin baş oyuncusu Aldo Fabrizi idi. Köylüler figüranlık yaptılar. Bölgesel mizahin kimi özelliklerini taşıyan film yabancı ülkelerde de büyük ilgiyle karşılandı. VİVERE İN PACE yeni gerçekçiliğin başlangıç yıllarının en tipik filmlerinden biridir.

AKIMIN ETKİSİNİ 1950 yılların daha yaratıcıları ve öncüleri hayattayken tarihe karıştı. Yeni gerçekçiliği bu özgün halinin son bulmasının nedenleri vardır. Bunların başında İtalya’daki siyasal iktidarın Hıristiyan Demokratların tekeline girmesi ve bunun sonucu olarak sol düşüncenin baskı altına alınmasıdır. 1950’li yılların başında yara alan ve duraklama dönemine giren hareket birkaç yıl içinde sona erdi.

Giuseppe De Santis Giuseppe De Santis’le 27 Nisan 1993 tarihli LİBERATİON gazetesinde yeni gerçekçi hareketin önce gelen yönetmeniyle yapılan röportaja kısa bir bakış… SORU: O dönem Yeni gerçekçilik dönemiydi. Nasıl tanımlıyorsunuz yeni gerçekçiliği. Bir akım, bir hareket miydi? Nasıl ortaya çıktı? DE SANTİS: Yeni gerçekçilik Roma’da Centro Sperimentale del Cinema’da faşizm döneminde biraz sol gibi görünen dergi ve gazetelerdeki kuramsal çalışmalarla geliştirildi. Özellikle, neorealismo’nun babası yoktu ama bir büyük annesi vardı: Direniş, bu sırada halk özgürlüğü için mücadele etti. Bir “svolta storica” vardır, İtalyan tarihinde değişen bir şey, demokrasinin fethi. İşte yeni gerçekçiliğin doğmasına olanak veren şeyler…

KAYNAKLAR İtalyan Yeni Gerçekçilik, Selahattın Bağdatlı, Der Yayevi, 2000 Sanatta Gerçeklik İçerinde İtalyan Yeni Gerçekliği,Önbayrak s.1 Felsefe Sözlüğü, Timuçin, Bulut Yayınları, 2000, S.152 Biryıldız,Sinemada Akımlar, s. 669