 Bir akarsuyun yata ğ ından ta ş arak veya farklı nedenlerle yükselen suların meskun veya olmayan araziyi kaplamasıdır.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
Ulusal Afet Müdahale Yapılanması ve SAR Operasyon Yönetimi
Advertisements

TARIMSAL YAPILARDA HAVALANDIRMA SİSTEMLERİ
GÜMRÜKLER 2023 VİZYONU 1. ARAMA KONFERANSI/ Stratejisi
MEKÂNSAL PLANLAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İmar Planlama Dairesi Başkanlığı
Türkiye’nin AB’ye Giriş Süreci ve Ermeni Meselesi
İ STKA/2011/EN İ / 70 Altı Nokta Körler Derne ğ i İ stanbul Ş ubesi ‘’Gönül Gözüyle Görebilmek’’
DOĞAL AFETLER VE KORUNMA YOLLARI
* Bağlı ve ilgili kuruluşlar hariç. Kamu kurum ve kuruluşlarına ait bina ve tesislerin inşa, güçlendirme, tadil ve esaslı onarımlarına ait, proje, yaklaşık.
Mali İstatistik Kullanım Alanları
MANİSA’DA KURAK DÖNEMLERİN STANDART YAĞIŞ İNDEKSİ İLE BELİRLENMESİ
Bingöl Kamu Hastaneleri Birliği
GİZEM YALÇINKAYA LİSE 4 SOSYAL No: 350. Do ğ al afetler,can ve mal kaybına sebep olan do ğ al olaylardır.(Sel,deprem,yangın,heyelan,çı ğ,fırtına..vs)
Doğal afetler Deprem Erozyon Çığ Yangın Toprak Kayması Sel Baskını.
KKTC MERKEZ BANKASI BA Ş KANI Dr. Bilal SAN 8 Mart 2013, Lefko ş a Finansal Kriz, KKTC Bankacılık Sektörü ve Kurumsalla ş ma.
DOĞA KORUMA ANLAYIŞI
SEL ÖNLEME ÇALIŞMALARINDA AĞAÇLANDIRMA VE TERASLAMANIN ÖNEMİ
Türkiye’nin Küresel Çevre Fonu(GEF)’na Yaklaşımları ve Beklentileri
Armand Vallin Feigenbaum
Modül 2: Su Bütçesi, Baskılar ve Etkiler, Önemli Su Yönetimi Konuları, İzleme, Karakterizasyon Raporu Su Bütçesi Temel Bilgiler Senad Ploco.
Master in Advanced European and International Studies.
İnsan Kaynakları İnsan kaynakları yönetimi pek çok stratejik misyon ve vizyonu temsil etmekle birlikte, klasik personel yönetiminin dar kalan idari fonksiyonlarının.
Elektrik Enerjisi Üretimi
Medya Araçlarının Yararları Ve Zararları
MODÜL 1 Su Çerçeve Direktifi, Su Çerçeve Direktifinin Kardeş Direktiflerle İlişkisi, Nehir Havzası Yönetim Planlaması, Su Kütleleri, Tipoloji ve Sınıflandırma.
RİSK ANALİZİ VE YER SEÇİMİ
Hayatın Kaynağı Su.
Ekinözü Çok Programlı Lisesi Rehberlik ve Psikolojik Danışma Servisinin etkinlikleri, önleyici ve gelişimsel rehberlik hizmeti anlayışı çerçevesinde;
Hazırlayan: Onur Tülü Danışman: Yrd.Doç.Dr Şerafeddin ÇAKIR
Yağmur, Kar, Sis.
SU HALDEN HALE G İ RER Ya ğ murun olu ş mas ı nda 2 i ş lem gerçekle ş iyor. Yo ğ unla ş ma ve buharla ş ma. Güne ş ışığı n ı n etkisi ile her gün yüz.
 Yakın bir geçmişe kadar Avrupa’da okulların üç hatlı dikey kurulmuş sistemi, “kabiliyetlerin trinite psikolojisi” görüşüne dayandırılmaktaydı. Eski.
E Ğİ T İ MDE PROGRAM DE Ğ ERLEND İ RME Belgin TOPAL, E ğ timci Hakan AKSOY, E ğ itim Yöneticisi.
DERS : KAMU ÖLÇMELERİ ARAŞTIRMA KONUSU : Arazi Toplulaştırmasını gerekli kılan nedenler ve Arazi Toplulaştırmasının faydalarının araştırılması DERS SORUMLUSU.
İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü
AFETLER ve AFET YÖNETİMİ (SAU-026)
SU ÇERÇEVE DİREKTİFİNİN UYGULANMASI VE NEHİR HAVZA
 Cerattepe ve Genya Da ğ ı ruhsat alanlarında madencilik faaliyetlerinin ba ş langıcı 1986 yıllarına dayanmaktadır. Bu tarihte MTA tarafından ba ş latılan.
İç Su Ekosistemlerinin Modellenmesi
PLANLAMA 2 YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ MİMARLIK FAKÜLTESİ
1- Deprem Yer kabuğu içindeki kırılmalar nedeniyle ani olarak ortaya çıkan depremler önemli can ve mal kaybına neden olan afetlerdendir.Depremin yol açtığı.
ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI Su Yönetimi Genel Müdürlüğü AB Taşkın Direktifi Kapsamında Yürütülen Çalışmalar Işıl SAKIN Taşkın ve Kuraklık Yönetimi Daire.
Betonarme Yapılarda Deprem Hasarları
1 Caner GÖK Uzman. YÜZEYSEL SULAR VE YERALTI SULARININ İZLENMESİNE DAİR YÖNETMELİK Sayılı 11/02/2014 tarihli R.G.  Amaç Ülke genelindeki bütün.
CANLILARIN DAĞILIŞINI ETKİLEYEN PALEOCOĞRAFYA ÖZELLİKLERİ
SEYHAN HAVZASI SEKTÖREL SU TAHSİS PLANI HAZIRLANMASI PROJESİ T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI SU YÖNETİMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Güney CAN Uzman Havza Yönetimi.
Sevda GÜL 1450Y  EEG nedir?  EEG Nasıl Ölçülür?  İ nsan beyninin yaydı ğ ı dalgalar nelerdir?  Epilepsi nedir?  Epilepsi verilenin YSA ile.
Hoş Geldiniz FEYAZ BİLGİ COĞRAFYA ÖĞRETMENİ SULTANBEYLİ KIZ ANADOLU İMAM-HATİP LİSESİ.
TÜRKİYE EKONOMİSİNİN SEKTÖREL DAĞILIMI
1 2 ÇÖLEŞME VE EROZYONLA MÜCADELE GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Toprağın korunması ve tabii kaynakların geliştirilmesi amacıyla;  Çölleşme ve Erozyonla etkin bir.
DOĞAL AFETLER VE KORUNMA YOLLARI
SAĞLIK HİZMETLERİNDE KRİZ VE AFET YÖNETİMİ
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI SANAYİ ÜRÜNLERİ GÜVENLİĞİ VE DENETİMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ.

Türkiye’de Afet Yönetim Sistemi
TAŞKIN KONTROLÜ.
TAŞKINLARIN ÖTELENMESİ
TAŞKIN TAHMİN YÖNTEMLERİ
DOĞAL AFETLER.
AFET YÖNETİMİ YRD.DOÇ.DR. NEHİR VAROL
Hazırlayan : Atahan Aybars ERDEM Fatih ALBAYRAK yılında Bursa’da kurulan Oyak Renault Otomobil Fabrikaları, yıllık 360 bin otomobil ve 450 bin motor.
YAĞMURUN KARIN OLUŞUMU YERYÜZÜNDE SUYUN UĞRADIĞI DEĞİŞİKLİKLER
Erozyon ve Toprak Erozyonunun Oluşumu
ÇOCUK KORUMA HİZMETLERİNDE KOORDİNASYON STRATEJİ BELGESİ
BİTKİLERİN YETİŞME ŞARTLARI
İMÜ198 ÖLÇME BİLGİSİ İMÜ198 SURVEYING Bahar Dönemi
Doğal Afetler Ve Korunma Yolları
GÖVDE ANALİZİ Bir ağacın fidan aşamasından kesim aşamasına kadar geçen süre içerisinde büyüme öğelerinde (çap, boy, göğüs yüzeyi ve hacim) meydana gelen.
-Sel Toprağın üzerini kaplayan ve ani, düzensiz, büyük su taşkınlarına sel denir. Akarsular taşıyabileceğinden fazla su ile yüklendiklerinde sel meydana.
 Sel  Toprağın üzerini kaplayan ve ani, düzensiz, büyük su taşkınlarına sel denir. Akarsular taşıyabileceğinden fazla su ile yüklendiklerinde sel meydana.
NERG İ S ALTIN\MEL İ KE ACIBUCA.  İ nsan beyninin fonksiyonlarını yerine getirmesi için su tüketimi önemlidir.  Su vücut sıcaklı ğ ı seviyesini düzenleyen.
Sunum transkripti:

 Bir akarsuyun yata ğ ından ta ş arak veya farklı nedenlerle yükselen suların meskun veya olmayan araziyi kaplamasıdır.

Do ğ al yollarla ya da insan müdahalesi sonucu olu ş an afetlerin en önemlilerinden biri olan ta ş kınlar, günümüzde sahip olunan bilgi birikimine ra ğ men ülkemizde ve dünyanın pek çok bölgesinde etkilerini hala sürdürmektedir.

Ta ş kınlar esas itibarıyla do ğ al bir olaydır. Bu olayı can ve mal kaybına neden olacak nitelikte afet niteli ğ ine dönü ş türen neden ise ço ğ unlukla insan müdahalesidir.

Ta ş kınların nedeni iki boyuta indirgenebilir:  Do ğ al nedenler: günümüzde dünyanın pek çok bölgesinde uzun yıllar ortalamasının çok üzerinde ya ğ ı ş lar olu ş mu ş tur.  İ nsan müdahalesine dayanan nedenler: insanın do ğ a ile uyum içinde olmayan veya do ğ aya engel niteli ğ inde olan her türlü faaliyetleri ta ş kından do ğ acak zararları arttırarak ta ş kını bir afet haline dönü ş türmektedir.

 Do ğ al meteorolojik ko ş ullar: İ zmir’de son 5 yılda meydana gelen ya ğ ı ş miktarının uzun dönem ortalamalarının 2-3 katı oldu ğ u belirlenmi ş tir. Do ğ al meteorolojik ko ş ullara müdahale mümkün olmadı ğ ından bu konuda herhangi bir önlem alınması da söz konusu de ğ ildir.

 Ş iddetli ya ğ murlar veya karların birden erimesi veya buz yı ğ ılmaları ile akı ş kesitlerinin daralması  Barajların yıkılması: Dolu savak kapasitesinin yeterli olmayı ş ı, temel zemininin kötü olu ş u, geçirimsizlik çekirde ğ inin geçirimsiz temel tabakasına ba ğ lanmayıp alttan sızıntılar meydana gelmesi gibi sebeplerle olu ş abilir.  Okyanuslarda olu ş an gel-git olayları veya çok ş iddetli fırtınalar, depremler: Bu ko ş ullara müdahale mümkün olmadı ğ ından bu konuda herhangi bir önlem alınması da söz konusu de ğ ildir.

 Jeomorfolojik ko ş ullar: Bu ko ş ullar dere havzalarının do ğ al özellikleri ile ili ş kili oldu ğ undan herhangi bir müdahale söz konusu de ğ ildir.  İ nsan müdahalesi ve sosyal faktör: Hatalı arazi kullanımı, bitkilerin yok edilmesi, ormansızla ş ma, dere yataklarında usulsüz yerle ş imler, erozyon gibi temelde insan müdahalesine dayanan ko ş ulların kontrolü mümkün olup, alınacak önlemlerle ta ş kın zararları en aza indirgenebilir.

 Karla örtülü bir akarsu havzası üzerine dü ş en ya ğ murlarla karların birden erimesi de büyük ta ş kınlara neden olabilir.  Ya ğ mur esnasında zemin nemi de önemlidir.

 Meteorolojik açıdan: Kı ş ya ğ ı ş ları ta ş kınları: batılı çökelmeler (depresyonlar) iyice geli ş mi ş olan ılık cephelerin getirdi ğ i kı ş ya ğ ı ş ları orta ve kuzey Avrupa’da etkili olur. Ya ğ ı ş hacmi büyük, sürekli ve uzun süreli olursa zemin doyar ve büyük hacimlerde akı ş lar olu ş ur. Yaz konvektif fırtına esaslı ta ş kınlar: yo ğ un sıcaklık farkı (konvektif) fırtınalı ya ğ ı ş lar çok ş iddetli ta ş kınları ortaya çıkarabilir. Sıcaklık farkı (konvektif) cephe esaslı fırtınalı ta ş kınlar: Türkiye’yi de içine alan güneydo ğ u ve batı Avrupa bölgelerinde sıklıkla ortaya çıkan meteorolojik ş artlar so ğ uk cephelerle bir araya gelince Akdeniz’den kıta içlerine do ğ ru hareket eder. Bunlar 24 saatten fazla süren a ş ırı ya ğ ı ş lar meydana getirebilir.

Kar erimesi ta ş kınları Meskun bölge kanal ta ş ması ta ş kınları Deniz dalgası ve gelgit ta ş kınları Baraj yıkılması ta ş kınları

 Ortaya çıkma yerleri bakımından: Dere ve nehir ta ş kınları Da ğ lık alan ta ş kınları Ş ehir ta ş kınları Kıyı ta ş kınları

 Daha ayrıntılı incelenecek olursa: Akarsu ta ş kınları Dalga su basması Deniz depremleri (tsunami) Ani ta ş kınlar Buz yı ğ ılması Çamur akı ş ı Yeraltısuyu

 Türkiye’de son 20 yılda 288 ta ş kın olayı ya ş anmı ş ve bu ta ş kınlarda 436 ki ş i hayatını kaybetmi ş tir. Ta ş kından etkilenen tarım alanı ise 500,000 hektarın üzerinde olup, ta ş kınlardan kaynaklanan ekonomik kayıp 2 milyar 100 milyon $’dan fazladır.

 Son yıllarda Avrupa’da yıllık ortalama ta ş kın hasarı yıllık 4 milyar avro mertebesindedir yılları arasında sadece Avrupa’da 700 ki ş inin ölümüyle sonuçlanan 100’den fazla önemli ta ş kın olayı gözlemlenmi ş tir.

 Su baskını tehlikesi, 1959 yılında yasala ş an 7269 sayılı “Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun” kapsamında tanımlı bir afet tehlikesidir. Kanunun 2. ve 3. maddelerinde olmu ş veya olması muhtemel su baskını olaylarına ili ş kin ta ş kın ve ta ş kın koruma acısından etüt ve proje çalı ş malarının yapılması, etkilenen alan sınırlarının belirlenmesi ve gerekli ödeneklerin ayrılarak önlem projelerinin gerçekle ş tirilmesi görevleri Devlet Su İş leri Genel Müdürlü ğ ü’ ne (DS İ ) verilmi ş tir.

 Afet İş leri Genel Müdürlü ğ ü (A İ GM )ve DS İ arasında su baskını olaylarına yönelik olarak uzun zamandır süregelen bir i ş birli ğ i mevcuttur. Genel Müdürlükler arasında i ş birli ğ i ve e ş güdümün sa ğ lıklı temeller üzerinde yürütülebilmesi amacıyla iki Genel Müdürlük arasında tarihinde 6684 sayılı “Prensip Protokolü” imzalanmı ş tır.

A İ GM’nün ve DS İ ’nin görev, yetki ve sorumlulukları:  Gerek Valiliklerce gerekse A İ GM teknik elemanları tarafından gerçekle ş tirilen jeolojik etütlerde belirlenen muhtemel su baskını riski ta ş ıyan alanlara yönelik raporlar incelenmek üzere Devlet Su İş leri Genel Müdürlü ğ üne aktarılmaktadır.  Devlet Su İş leri Genel Müdürlü ğ ü tarafından gerçekle ş tirilen etüt çalı ş ması sonucunda su baskını riskinin alınacak ıslah önlemleriyle giderilmesinin ekonomik ve uygulanabilir bulunması durumunda, bu alanla ilgili zarar azaltma i ş lemleri Devlet Su İş leri Genel Müdürlü ğ ü tarafından yürütülmektedir.

 Ancak su baskını riskinin alınacak ıslah önlemleriyle giderilmesinin ekonomik ve uygulanabilir bulunmaması durumunda “Prensip Protokolü” çerçevesinde iki Genel Müdürlü ğ ün teknik elemanlarınca ortak etut gerceklestirilerek afet tehlikesinin boyutları arazide de ğ erlendirilmektedir.  Bu ortak etüt çalı ş ması sonucunda su baskınına maruz konutların afet tehlikesi ta ş ımayan bir alana nakli ya da önlem projelerinin yeniden ara ş tırılması gündeme gelebilmektedir.

 A İ GM verilerine göre Kırklareli hariç tüm illerimizde su baskını olayı ya ş anmı ş tır.  Toplam su baskını olay sayısı 4067’dir.  80 ilde toplam afetzede su baskınlarından etkilenmistir.

 Su altında bırakma  Akımın yüksek hızı ile zarar olu ş turması

 Do ğ rudan olu ş an zararlar: gözle görülen yıkılmalar, çamurlanma, sürüklenme ve oyulma gibi durumlardır. Zarar gören yerleri yeniden yapmak veya tamir etmek için gerekli para ile maddi zararların miktarı ile ifade edilir.  Dolaylı olu ş an zararlar:ticaretin, ekonomik faaliyetlerin ve genel hizmetlerin aksaması ve zarar görmesi.  Para ile ifade edilemeyen zararlar: can kayıpları, sa ğ lık, sosyal ve ekonomik emniyet bakımından maruz kalınan zararlar.

 Ta ş kın çalı ş maları ve ta ş kınlarla mücadele ederek korunmak 20. yüzyılda ba ş lamı ş ve birbirini takip eden 3 a ş amadan geçmi ş tir. Hidrolik yapılar a ş aması ( ): baraj, istinat duvarı, seddeler, ayırma (derivasyon) tünelleri gibi yapılar in ş aa edilmi ş tir. Ta ş kın pik debisinin belirlenmesi formül ve algoritmaları geli ş mi ş tir. Ta ş kın alanı yönetimi a ş aması ( ): erken uyarı sistemleri, arazi kullanımı planları gibi çalı ş malar yapılmı ş tır. Ta ş kınla mücadele ve kontrol a ş aması (1980 sonrası): de ğ i ş ik ta ş kın senaryolarının bir bölge için uygun biçimde geli ş tirilerek uygulanması ile arazi kullanımına yön verilmektedir.

 Ta ş kın tahminlerinde hidrolojik ilkeler göz önünde bulundurulmalıdır: Hidrometeorolojik verilerin i ş lenmesi ve sözel bilgilerin uzman görü ş ş eklinde göz önünde tutulması Bu tür bilgilerin hidrolojik modele girdi olarak verilmesi Hidrolojik çevrimin o yerdeki tüm elemanlarının göz önünde tutulması Zemin nemi, hidrolojik ve meteorolojik ilkelerin esas alınması Elde edilen büyüklüklerin tasarımlara yansıması Geli ş tirilen modelin daima yeni verilerle yenilenerek zamanla kendini uyumlu hale getirmesini sa ğ lamak

 Ta ş kın yönetiminde göz önünde bulundurulması gereken sınıflandırma ş öyledir (Kenny, 1990): Ta ş kın hasar bölgesi 1 (do ğ rudan ta ş kın alanı): buralarda yerle ş im yasaklanmalı, sadece piknik alanları bırakılmalıdır. Ta ş kın hasar bölgesi II (alüvyon yelpazeleri ve 1m’den daha sı ğ do ğ al olukların bulundu ğ u yerler): yerle ş im yerlerine çok az sayıda ve alanda müsaade edilir. Oluklarda yani vadilerde yerle ş ime izin verilmez.

Ta ş kın hasar bölgesi III (birbiri ile fazla irtibatı olmayan alt ve üst havza alanları, dü ş ük seviyeli yerlerdeki e ğ imler, genel olarak %2’den daha az e ğ imli yerlerde a ş ınma ve ta ş ınım bölgeleri):II’e oldu ğ u gibi önlem alınmalı. Yol altındaki menfezler özellikle iyi tasarlanmalı. Ta ş kın hasar bölgesi IV (genellikle havzaların üst kısımlarındaki da ğ lık bölgeye yakın çok dik e ğ imli ve birbiri ile pek irtibatı olmayan vadilerin bulundu ğ u yerler):köprüler, yollar, menfezler 1m’den daha büyük çaplı büyük kaya parçalarının ve ta ş kın suyunun geçebilece ğ i ş ekilde tasarlanmalı.Yerle ş imlere daha düzlük kısımlar için sınırlı da olsa izin verilebilir.