Vergi Ödeme Gücü ve Ulaşma Yolları YRD.DOÇ.DR.M.UMUR TOSUN 1
Vergi Ödeme Gücünün Tanımı ve Önemi Mükelleflerin gelir ve servet düzeyleri birbirlerinden farklıdır. Vergilendirme sırasında bu farklılığın dikkate alınması, herkesin malî gücüne göre vergilendirilmesi vergide adaletin temel gereğidir. Vergide eşit bir uygulamanın gerçekleştirilebilmesi bakımından, fedakârlık yaklaşımının güçlükler taşıması, daha uygulanabilir ve objektif ölçülerin araştırılmasını zorunlu kılmıştır. Kişinin, kendisinin ve ailesinin yaşamını asgari düzeyde sürdürmeye yetecek gelirin üzerindeki gelir kısmını ifade eden vergi ödeme gücü, vergi uygulaması bakımından gerekli olduğu kadar, ulaşılması güç bir niteliğe sahiptir. 2
Vergi Ödeme Gücünün Tanımı ve Önemi (Devamı) Bentham, Mill ve Ricardo mükelleflerin koşullarının farklılığı nedeniyle, farklı vergi ödeme kapasitesine sahip olduklarından vergi konusunun bir bölümünün korunması ve bunun için de vergi dışı bırakılması gerektiğini savunmuşlardır. VERGİ ÖDEME GÜCÜNE ULAŞMA YOLLARI Gelir, servet veya tüketimden hangisi esas alınmalıdır? En iyi gösterge bunlardan hangileridir? Aynı oranda mı yoksa farklı oranda vergilendirileceklerdir? 3
Vergi Ödeme Gücü Açısından Konu ve Matrahın Seçimi Gelir, bütün ülkelerde vergi ödeme gücünün önemli bir göstergesi olarak uygulanmakla birlikte, bilimsel çevrelerce kişinin vergi ödeme gücünün belirlenmesinde harcamaların esas alınması konusunda görüşler ileri sürülmüştür (Hobbes, Mill, Fisher ve Kaldor). Bu konuda hareket noktalarından birisi, vergileme açısından bireylerin topluma katkıları yerine, ekonomiden çektiği, yaptığı mal ve hizmet tüketimi üzerinden vergilendirilmesinin daha doğru olacağıdır. 4
Vergi Ödeme Gücü Açısından Konu ve Matrahın Seçimi (Devam) Vergi ödeme gücünün belirlenmesi bakımından günümüzde başlıca gösterge “gelir” olarak kabul edilmektedir. Bunun en önemli nedeni, gelir vergisinin diğerlerine kıyasla, verginin kişiselleştirilmesine daha fazla olanak vermesi ve bu suretle vergi ödeme gücüne ulaşmaya daha fazla katkıda bulunmasıdır. 5
Vergi Ödeme Gücüne Ulaşmak Açısından Yararlanılan Teknikler Vergi adı altında uygulanan toplumsal yükün adaletli bir şekilde dağılım göstermesi ve bireylerin yaşamlarını insanca sürdürebilmeleri bakımından kendilerine ancak yetecek finansal güçlerin zorlanmaması gerektiği, genel olarak kabul edilen bir ilkedir. Özellikle gelir vergisi uygulaması açısından etkili olan bu teknik veya araçlar; En az geçim indirimi Artan oranlı vergi tarifeleri Ayırma ilkesinin uygulanması Muafiyet ve istisnalardır. 6
En az Geçim İndirimi Vergi ödeme gücüne ulaşılabilmesi bakımından, koşullara uygun bir şekilde belirlendiği taktirde, önemli katkısı bulunan en az geçim indirimi; kişinin kendisinin ve ailesinin yaşamını asgari düzeyde sürdürebilmek için gerekli gelirin vergilendirilmemesini ifade etmektedir. Uygulama şekilleri ise şunlardır; Matrahtan İndirim Sistemi, mükellefin gelirinden en az geçim indirimi tutarının düşülmesi ve kalan kısmın vergilendirilmesidir. Türkiye’de 1968-1981 yılları arasında uygulanan yöntem. V=O.(G-İ) 7
En az Geçim İndirimi (Devam) Vergiden İndirim (Dekot) Sistemi, önce mükellefin vergilendirilmesi söz konusu geliri, vergi tarifesine göre vergilendirilmekte, daha sonra en az geçim indiriminin tarifeye göre bulunan vergisi toplam vergiden indirilmektedir. V =(G.O)-(İ.O) Bölme (Katsayı) Sistemi, aile gelirinin bireyleri sayısında bölünmesinden sonra vergilendirilmesini öngören bir sistemdir.
Tarifelerden Yararlanılması Vergi tarifesi, ödenecek vergi tutarının belirlenmesi için vergi matrahına uygulanan oran veya ölçüler olarak tanımlanabilir. Aynı durumdaki mükelleflerin farklı vergi yükleri altında kalmamaları veya tersine farklı durumdaki mükelleflerin aynı vergi yükü altında bırakılmaması yönündeki düşünce ve görüşler, vergi tarifelerinin önemini artırmıştır. Eşit (Tek) Oranlı Vergi Tarifeleri; vergi matrahındaki değişmelere karşın, vergi oranının aynı kalmasına eşit oranlılık denilmektedir.Sabit oranlı ya da tek oranlı vergiler de denilen bu uygulama, vergi matrahı ne olursa olsun marjinal birimin yarattığı faydanın aynı kalması esasına dayanır. Eşit oranlı fedakarlık görüşünün bir yansımasıdır.
Tarifelerden Yararlanılması (Devam) Artan Oranlı Vergi Tarifeleri, vergi matrahındaki artma veya azalmaya bağlı olarak vergi oranının da aynı doğrultuda artması veya azalması öngörülmektedir.Vergi matrahı yükseldiğinde, efektif ortalama vergi oranı (yani toplam matrah üzerinden hesaplanan vergi) de yükseliyor ise vergi artan oranlı demektir. Savunucuları Wagner, Neumann, Stein, Garnier, Rousseau, Buckingham, Say, Gide, Seligman ve Sax gibi teorisyenlerdir.Türleri şunlardır; Sınıf Usulü Artan Oranlılık, düz veya katı artan oranlılık da denilen bu tarife şeklinde, vergi oranı, matrah diliminin değişmesine bağlı olarak azalmakta veya yükselmektedir.
Tarifelerden Yararlanılması (Devam) Dilim Usulü Artan Oranlılık, belirli matrah dilimleri için o dilime özgü vergi oranlarının uygulanmasını gerektirmektedir. Dilim usulü artan oranlılıkta, matrah tarifenin öngördüğü dilimlere bölümlenmekte, her dilim ayrı bir vergi oranının uygulanması yoluna gidilmektedir. Vergi tarifelerinde en yüksek oran ile en düşük oran arasındaki farka yükseklik farkı, en düşük oranın uygulandığı matrah ile en yüksek verginin uygulandığı matrah arasındaki farka da uzunluk farkı denilmektedir. 2008 TAKVİM YILI (G.V.K. MADDE:103) GELİR VERGİSİ TARİFESİ (ÜCRET GELİRLERİ DAHİL) 7.800 Yeni Türk Lirasına kadar % 15 19.800 Yeni Türk Lirasının 7.800 lirası için 1.170 YTL, fazlası % 20 44.700 Yeni Türk Lirasının 19.800 lirası için 3.570 YTL, fazlası % 27 44.700 Yeni Türk Lirasından fazlasının 44.700 lirası için 10.293 YTL, fazlası % 35
Tarifelerden Yararlanılması (Devam) Gizli Artan Oranlılık; gizli artan oranlılık bir tarife olmaktan çok, uygulama sonucu vergi oranlarındaki değişimin sonucudur. Şeklen tek oranlı olan bir tarifenin matrah ya da vergi borcu üzerinden hesaplanan bir takım indirimler veya zam vasıtasıyla artan oranlı bir tarifeye dönüştürülmesidir. ÖDEME GÜCÜNE ULAŞMADA AYIRMA İLKESİ Gelir, emek ve sermayenin değişik boyutlardaki birleşiminden sağlandığına göre üç grupta ele alınabilir. Emekten kaynaklanan gelirin sermaye gelirlerine kıyasla korunmaya ihtiyaç gösterdiği varsayımından hareketle, emek gelirlerinden servet ve sermaye gelirlerine kıyasla daha düşük oranda vergi alınmasına ayırma ilkesi denilmektedir. Uygulama şekilleri; Gelir kaynaklarının sınıflandırılması ve Farklı Vergi oranları Uygulanması Sermaye Gelirlerinden Ek Vergi Alınması Emek gelirlerine indirim uygulanması Vergi tarifesine sınırlama konulması Muafiyet ve İstisnalar
Vergilerin Ayrımı Konuları Bakımından; Gelir, Gider ve Servet Vergileri Dolaylı ve Dolaysız Vergiler Ayrımı Diğer Ayrımlar Tahsilatı Yapan İdari Birimler Açısından Uygulama Süreleri Açısından Ödeme Şekilleri Açısından Tarifeleri Açısından Mükelleflerin Kişisel Konumlarını Dikkate Alma Açısından Kapsamları Açısından
Konuları Bakımından Gelir Üzerinden Alınan Vergiler: (Gelir Vergisi ve Kurumlar Vergisi) Kaynak Kuramı; üretim faktörlerinin üretim sürecine katılmalarından elde ettiği payın vergilendirilmesidir. Safi artış kuramı; (dönem sonu serveti – dönem başı serveti) + tüketim harcamaları. Gelir Vergisi, dar anlamda gelir vergisi, gerçek kişilerin bir yıl içinde elde ettikleri irat ve kazançların toplamı üzerinden vergi mükelleflerinin kişisel ve ailevi durumlarını dikkate almak suretiyle artan oranlı tarifeye göre tahsil edilen sübjektif dolaysız bir vergidir. Geniş anlamda gerçek kişilere atfedilen gelirin yanı sıra tüzel kişilere izafe edilen kârları vergilendirir.
Gelir Vergisi Özellikleri Gelir vergisi şahsi bir vergidir Prensip olarak vergiye tabî gelire sahip herkesi yükümlü kılmaktadır. Belirli bir dönemde elde edilen gerçek ve safî geliri yükümlü kılmaktadır Temek Şekilleri Sedüler gelir vergisi, gerçek kişilerin çeşitli kaynaklardan sağladıkları gelirlerden her birinin ayrı ayrı ve hatta değişik tarifelerle vergilendirilmesidir. Üniter gelir vergisi, çeşitli kaynaktan elde edilen irat ve kazancın bir araya getirilmesi ve zararların mahsup edilmesi suretiyle bulunacak toplam safî gelirin vergilendirilmesidir.
Gelir Vergisi (Devam) Ticari kazançlar Zirai Kazançlar Ücretler Serbest meslek kazançları Gayrimenkul sermaye iratları Menkul sermaye iratları Sair kazanç ve iratlar Arızi Kazançlar Değer artış Kazançları (Borsada kayıtlı hisse senetlerinin, hazine bonosu ve devlet tahvilinin elden çıkarılması, diğer menkul kıymetlerin elden çıkarılması, vadeli işlem ve opsiyon sözleşmeleri, ortaklık haklarının elden çıkarılması, gayrimenkullerin elden çıkarılması, telif hakları vb.)