Regaib Kandili
خمس ليال لا ترد فيهن الدعوة: أول ليلة من رجب، إِنَّ عِدَّةَ الشُّهُورِ عِندَ اللّهِ اثْنَا عَشَر شَهْراً فِي كِتَابِ اللّهِ يَوْمَ خَلَقَ السَّمَاوَات وَالأَرْضَ مِنْهَا أَرْبَعَةٌ حُرُمٌ ذَلِكَ الدِّينُ الْقَيِّمُ فَلاَ تَظْلِمُواْ فِيهِنَّ أَنفُسَكُمْ وَقَاتِلُواْ الْمُشْرِكِينَ كَآفَّةً كَمَا يُقَاتِلُونَكُمْ كَآفَّةً وَاعْلَمُواْ أَنَّ اللّهَ مَعَ الْمُتَّقِينَ خمس ليال لا ترد فيهن الدعوة: أول ليلة من رجب، وليلة النصف من شعبان، وليلة الجمعة، وليلة الفطر، وليلة النحر
İnsanoğlunun dünyaya gönderiliş amaçlarından birisi de ticarettir. İnsan fânî hayatta fânî şeyleri verip bâkî bir âlemde bâkî şeyleri satın almakla vazifelendirilmiş. Ahirette lazım olacak şeylerin hepsinin tedârik alanı bu âlemdir. Kur’an-ı Kerim’de bu ticareti vurgulayan bir çok ayet-i kerime mevcuttur: “Allah, karşılık olarak cenneti verip müminlerden canlarını ve mallarını satın almıştır.”, “Ey iman edenler! Sizi gayet acı bir azaptan kurtaracak, üstelik size çok kârlı bir ticaret sağlayacak bir iş bildireyim mi?..”,
İnsanoğlunun dünyaya gönderiliş amaçlarından birisi de ticarettir. Dünyevî ticaretlerde şüphesiz zaman ve mekan unsurlarının büyük önemi vardır. Kârlı bir iş yapmak isteyen insan bu unsurları göz önünde bulundurmak zorundadır. Ahirete ait işlerde ise bu unsurlar daha çok önemi haizdirler. İnsan, sınırlı yanlarıyla sınırsıza; altmış-yetmiş senelik bir ömre bedel ebedi cennet hayatına, cemâlullaha, rıdvana talib olmuş. Rabbimiz (c.c) de, bazı zaman dilimlerini öteleri peyleyebilecek potansiyelde hazırlamıştır. Cuma geceleri, bayram gün ve geceleri, seksen seneye mukabil olabilen kadir gecesi gibi anlar zamanın altın dilimleri olarak görülebilirler. Bu altın dilimlerden biri de üç aylar dediğimiz zamanlardır.
İnsanoğlunun dünyaya gönderiliş amaçlarından birisi de ticarettir. Diğer zamanlarda okunan her bir Kur'ân harfi için on sevap yazılmaktadır. Receb ayında bu sevap yüz olarak yazılır, Şaban'da üç yüzü aşar, Ramazan'da bine çıkar. Cuma gecelerinde binleri bulur. Kadir Gecesinde de otuz bine ulaştığını düşünürsek, üç aylardaki mübarek vakitlerin âhiret ticareti bakımından ne kadar kıymetli bir fırsat olduğunu anlayabiliriz.
Mübarek günler ve geceler. Allah(cc), mekanlar içinde mukaddes mekanlar, zamanlar içinde de mukaddes zamanlar yaratmıştır. Zaman ve mekânlar bütün kıymet ve kutsiyetini, hakikatte Allah'ın dilemesinden alırlar. Bu İlâhî dileme ise varlıklar için bin bir maslahat ve hikmetler içerir.
Üç aylar özel çabayla elde edilecek bir zaman dilimidir. Mübarek ay, gün ve geceler, İslâm'ın şeairindendir; hususi kıymetleri ve kerametleri vardır. Kutsal değil çünkü kutsal Allah’a ait olanı ifade eder. Mübarek ise özel çaba ile kazanılan bereket ve verimliliğe işaret eder.
Haram Aylar Kur’an’da haram aylar diye anılan dört aydan bir tanesi Recep ayıdır."Haram Aylar" kavramına gelince kamerî aylardan Zi'l-Ka'de, Zi'l-Hicce, Muharrem ve Recep aylarıdır. İnsanların güven içinde Hac ibadetini yapabilmeleri için "Haram aylar" ile ilgili hükümler ta Hz. İbrahim (a.s.) zamanında konulmuştur. Hz. İbrahim(a.s.) ve oğlu Hz. İsmail(a.s.) den bu hükümleri alan halk onları devam ettirmiştir. Bu sebeple Cahiliyye döneminde haram aylara girildiği zaman bunların kutsallığına karşı gösterilmesi gereken saygının bir işareti olarak insanlar savaşmaktan ve her türlü saldırıdan kaçınırlardı.
Haram Aylar Aişe validemizin ifadeleriyle, “Bedevî câhiliye insanı bile bu aya hürmet etmekte ve bu ay girdiğinde herkes silahlarını bırakmakta ve bir güven ortamı oluşmaktadır.” Hazreti Ali’nin dilindeyse bu ay istiğfar ayı olarak nitelenir. Efendimiz (aleyhissalatü vesselam) Receb ayı girdiğinde oruçlarını artırır, Şaban ayının ise çoğunu oruçlu geçirirdi.
Haram Aylar إِنَّ عِدَّةَ الشُّهُورِ عِندَ اللّهِ اثْنَا عَشَر شَهْراً فِي كِتَابِ اللّهِ يَوْمَ خَلَقَ السَّمَاوَات وَالأَرْضَ مِنْهَا أَرْبَعَةٌ حُرُمٌ ذَلِكَ الدِّينُ الْقَيِّمُ فَلاَ تَظْلِمُواْ فِيهِنَّ أَنفُسَكُمْ وَقَاتِلُواْ الْمُشْرِكِينَ كَآفَّةً كَمَا يُقَاتِلُونَكُمْ كَآفَّةً وَاعْلَمُواْ أَنَّ اللّهَ مَعَ الْمُتَّقِينَ Şüphesiz Allah’ın gökleri ve yeri yarattığı günkü yazısında, Allah katında ayların sayısı on ikidir. Bunlardan dördü haram aylardır. İşte bu Allah’ın dosdoğru kanunudur. Öyleyse o aylarda kendinize zulmetmeyin. Fakat Allah’a ortak koşanlar sizinle nasıl topyekün savaşıyorlarsa, siz de onlarla topyekün savaşın. Bilin ki Allah, kendine karşı gelmekten sakınanlarla beraberdir
Regaip Kandili Günlük hayatımızda her an gördüğümüz trafik ikaz levhaları gibi insan hayatında da belirgin işaretler ve dönüm noktaları vardır. Kandiller, belirli günler ve bayramlar ahiret yolcusuna, yol gösteren işaretlerdir. Şayet bu işaretler iyi okunup anlaşılamaz vede değerlendirilemezse, ömür ziyan olur.
"Reğîb" kelimesi kendisine rağbet edilen, arzulanan, talep edilen şey demektir. Kandiller zincirinin ilk halkası olan Regaip Kandilindeki “Regâip” kelimesi, Arapça bir kelime olan "re-ğa-be" kökünden gelmektedir. "re-ğa-be", kelime olarak, elde edilmesi arzu edilen değerler, herhangi bir şeyi istemek, arzulamak, ona karşı meyletmek ve onu elde etmek için çaba sarf etmek demektir. "Reğîb" kelimesi ise, "reğabe"den türemiş olan bir isimdir ve kendisine rağbet edilen, arzulanan, talep edilen şey demektir.
Regaip Kandili Regâib, Türkçe’de kandil dediğimiz mübârek gecelerden biridir. Vakti: Hicrî takvime göre, yedinci ay olan Recep ayının, Müslümanlar arasında kutsal kabul edilen ilk cuma gecesi Regaib Kandilidir.
İsmini meleklerin koyduğu bir nurlu gecedir Reğâib Gecesi, Peygamber Efendimiz’den rivayet edilen uzun bir hadis-i şerifte şöyle geçer: “… Sizler sakın ola Receb ayının ilk Cumasının arefesini (yani Perşembe gününü ve akşamını, Reğâib gecesini) ihmal etmeyesiniz (gaflet içinde geçirmeyesiniz). O, öyle bir gecedir ki, melekler o geceyi Reğâib [yani rağbet edilen büyük armağan] adını vermişlerdir…”[3]
Zamanın her anı değerlidir ve boşa harcanan zamanın telafisi mümkün değildir. İnsan ömrünün bazı zamanlar vardır ki onların kıymeti diğer zamanlardan daha fazladır. Regaip gecesinin içinde bulunduğu Recep ayı da bunlardan biridir. Halk dilinde "üç aylar" olarak anılan rahmeti, bereketi ve mağfireti bol olan manevi bir mevsime girişimizin habercisidir. Milletimizin “kandil” olarak adlandırdığı bu geceler, gönül evlerimizi aydınlatan ışıklardır. Rağbet göstermeden, Regâib’e erilmez, Regâibleşilmez.
Kandil Gecesi: Tarihimizde Osmanlı padişahı II.Selim döneminde (1566- 1574) camiler aydınlatılıp minarelerde kandiller yakılarak kutlandığı için bu gecelere kandil geceleri denilmiştir.
Receb ayının ilk cuma gecesi olan Regâib, beş derece fazilete sahiptir. 1. Her normal gecede bulunan bir icabet saatini içermesi bakımından sahip olduğu kıymet. 2. İçinde bulunduğu Receb ayının, “mübarek üç aylar”ın bir ayı olması itibarıyla, o üç aylardan devşirdiği mübarekiyet. 3. Receb ayının aynı zamanda “hürmetli/haram aylar”dan olması açısından, gelen bir muhteremlik. 4. Cuma gecesi olması itibarıyla, hadd-i zatında mukaddes olan cumadan gelen bir kutsiyet. 5. Bizzat Regâib gecesi olması noktasında, kendi zâtî kutsiyeti ve hususiyeti.
Hem Kandil ve Hemde Cuma Gecesi Regaibin diğer kandillerden farklı oluşu hem Recep ayında bulunması hem de Cuma gecesi oluşudur. Ayrıca Recep ayının hususiyetlerinden birisi de Regaib Kandili ve Mirac Kandili olarak bilinen iki kandilin bu ayda bulunmasındandır. İnsan, melek olmak için var değildir; ama melekleri geçebilecek donanıma sahiptir.
Mübarek günler ve geceler. خمس ليال لا ترد فيهن الدعوة: أول ليلة من رجب، وليلة النصف من شعبان، وليلة الجمعة، وليلة الفطر، وليلة النحر "Beş gece vardır ki onlarda yapılan dualar geriye çevrilmez. Recebin ilk (Cuma) gecesi, Şabanın ortasında bulunan gece, Cuma gecesi, Ramazan Bayramı ve Kurban Bayramı geceleridir. Bu sebeple Müslümanlar bu geceyi hep ihya etmişlerdir. Beyhaki, Sünen, Şuabül-İman,
“Duanız olmasa Rabb’im size ne diye değer versin!” Hz.Peygamberin Duası: Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) Recep ayı girdiği zaman : اللهم بارك لنا في رجب وشعبان، و بارك لنا في رمضان َ. "Allahım Recep ve Şaban'ı bize mübarek eyle ve bizi Ramazan ayını bize mübarek eyle (Ramazan'a kavuştur) " diye dua etmişlerdir “Duanız olmasa Rabb’im size ne diye değer versin!”
“Duanız olmasa Rabb’im size ne diye değer versin!” Regâib gecesi, seccâdelerin kanatlarında mi’raca yükselinecek “istisnâ ânlâr”dır. “Kulun Allah’a en yakın olduğu an, secde ânıdır. O halde secdede bolca dua edin!”
Nasıl Geçirilmeli? Regâib gecelerinde dua etmek, tevbe ve istiğfarda bulunmak, bu geceyi kutsal kabul ederek çeşitli ibâdetlerle geçirmek, genel olarak alimler arasında kabul görmüştür.
أن رسول الله -صلى الله عليه وسلم- كان يصوم حتى نقول: لا يفطر، ويفطر حتى نقول: لا يصوم. Said İbn Cübeyr’den (r.a.) nakledildiğine göre: “Recep ayındaki oruçtan sordum. Bana şu cevabı verdi: İbn Abbas (r.a.)’yı dinledim şöyle demişti: “Rasulullah (s.a.v) Recep ayında bazı yıllarda öyle oruç tutardı ki biz; galiba hiç yemeyecek (ayın her gününde oruç tutacak) derdik. (Bazı yıllarda da öyle) yerdi (ki biz galiba hiç oruç) tutmayacak derdik. Ebu Davud, Sünen, K. Savm 56, (II, 811)
Nasıl Geçirilmeli? Muhasebe… Bu günler ve geceler, kendimizi denetleme ve değerlendirme bakımından önemlidir.
إنَّكَ ما دعوتَني ورجوتَني غفرتُ لكَ عَلَى مَا كَانَ فيكَ ولا أُبالي إنَّكَ ما دعوتَني ورجوتَني غفرتُ لكَ عَلَى مَا كَانَ فيكَ ولا أُبالي. يا ابنَ آدمَ لوْ بَلَغَتْ ذُنُوبُكَ عَنَانَ السَّمَاءِ ثُمَّ استغفرتَني غفرتُ لكَ ولا أُبالي. يا ابنَ آدمَ إنَّكَ لوْ أتيتني بِقُرابِ الأَرْضِ خَطَايا ثُمَّ لَقِيتَني لا تُشرِكُ بي شيئاً لأتيتُكَ بِقُرابِهَا مَغفِرةً". Enes b. Malik (r.a.) Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i şöyle buyururken dinledim dedi: “Allah Teâlâ şöyle buyurdu: Ey Âdemoğlu! Sen bana dua ettiğin ve benden affını umduğun sürece, işlediğin günahlar ne kadar çok olursa olsun, onların büyüklüğüne bakmadan seni bağışlarım. Ey Âdemoğlu! Günahların gökyüzünü kaplayacak kadar çok olsa, sonra da benden affını dilesen, seni affederim. Ey Âdemoğlu! Sen yeryüzünü dolduracak kadar günahla karşıma gelsen; fakat bana hiçbir şeyi ortak koşmamış olsan, şüphesiz ben de seni yeryüzü dolusu bağışla karşılarım.” Tirmizî, Sünen Daavât 98, (V, 458) Hadis No: 3540
Regaip Kandilinde işlediğimiz güzel amellere kandil sonrasında da devam etmeliyiz. سَأَلْتُ عَائِشَةَ ـ رضى الله عنها ـ أَىُّ الْعَمَلِ كَانَ أَحَبَّ إِلَى النَّبِيِّ صلى الله عليه وسلم قَالَتِ الدَّائِمُ. قَالَ قُلْتُ فَأَىَّ حِينٍ كَانَ يَقُومُ قَالَتْ كَانَ يَقُومُ إِذَا سَمِعَ الصَّارِخَ "Hz. Aişe (radıyallahu anhâ) 'ye sordum: "Resullullah (aleyhissalâtu vesselâm) 'a göre hangi amel efdaldi ? '' Bana: "Devamlı olan !"diye cevap verdi.“ Buhari, Rikâk 18, (VII, 181)
Bu gece, üç aylık mübarek ahiret pazarının ilk sergisi. Her kandil gibi bir arınma, aklanma, paklanma, yunup yıkanma fırsatı. İbadet, dua ve istiğfar zamanı. Ahirete yatırım vakti. Mü’minler için bir fuar, bir panayır, bir çarşı; her türlü sevap ticaretinin yapıldığı bir pazar yeri. Bir kalemin ifadesiyle: “Ölmüş ve çatlamış olan bir toprak için su ne ise, ölmüş ve çatlak kalbler için de bu gecenin ehemmiyeti odur.”
Ey gönül! Bir gece yaşa ki, bir ömre bedel olsun! Menâzil b. Lâhik’a babasının dediği gibi: “Allah’a sakın asi gelip onun cezasına çarpılmayasın. Mübarek geceler senden daha ne kadar şikayet edecekler? Melaike-i kiram, mübarek günler ve geceler, senden hep şikayet etmektedirler.” Sakın Regâib kandili de bizi Allah’a şikayet edecek olmasın!.. Hani “Ebu Bekir’in bir gecesi var ki, Ömer’in bütün ömrüne bedel!” dediği gibi. Ey gönül! Bir gece yaşa ki, bir ömre bedel olsun! Bu yaşayacağın son Regâib gecesi olabilir, elvedâ Regâib’i...