Yrd.Doç.Dr. Mehmet KARATAŞ Tıp Tarihi ve Etik AD OSMANLI TIBBI Yrd.Doç.Dr. Mehmet KARATAŞ Tıp Tarihi ve Etik AD
Osmanlı Tıbbı Osmanlı Devletinin ilk dönemlerinde sosyal yapılanma Selçuklu uygarlığının bir devamı olarak düşünülebilir. Tıpta 4 unsur kuramı ve İslam dünyasındaki genel yaklaşım Osmanlı’da da kabul görmüştür. Darüşşifalar yapılmıştır. 15. yy itibariyle Türkçe tıp eserleri ve incelemeleri de yazılmaya başlanmıştır.
Süleymaniye Darüşşifası
Osmanlı Dönemindeki Darüşşifalar ve Sağlık Kurumları 14. yy Bursa Yıldırım Darüşşifası 15. yy Edirne Cüzzamhanesi Fatih Darüşşifası (İstanbul) Edirne II. Bayezid Darüşşifası
Osmanlı dönemindeki Darüşşifalar ve Sağlık Kurumları 16. yy Karacaahmet Leprozerisi (İstanbul) Manisa Hafsa Sultan Bimarhanesi Haseki Darüşşifası (İstanbul) Süleymaniye Darüşşifası (İstanbul) Toptaşı Atikvalide Bimarhanesi (Üsküdar) 17.yy Sultanahmet Darüşşifası (İstanbul)
Osmanlı Tıbbı Özellikle 15. ve 16. yy’da imparatorlukta yeni hastanelerin kurulması konusunda yoğun bir faaliyet göze çarpmaktadır. Batı dünyasında cüzzamlı hastalar toplumdan dışlanmakta ve ayrımcılığa uğramaktadır. Osmanlı’da lepra hastaları için sağlık kurumları inşa edilmiştir.
Osmanlı Tıbbı Fatih Darüşşifası: İstanbul’un fethinin ardından, Fatih Külliyesi kurulmuştur. Bu külliye bir Darüşşifa içermektedir. Edirne Bayezid II Darüşşifası: Bu Darüşşifa da bir külliyenin parçasıdır ve halen ayaktadır.
Bazı Ünlü Osmanlı Hekimleri Şerafeddin Sabuncuoğlu: Amasyalı bir hekim olan Sabuncuoğlu, Osmanlı uygarlığının en önemli hekimlerinden biridir. Cerrahiyet ül Haniye adlı eserinde, kendi gördüğü vakaların minyatürler içeren tasvirleri de yer almaktadır. Eserde cerrahi araçları ve ameliyat teknikleri de tanımlanmıştır. Mücerrebname, hayvanlar üzerinde yaptığı deneyleri bu kitapta toplamıştır.
Bazı Ünlü Osmanlı Hekimleri İbrahim bin Abdullah Ahi Çelebi Nidai Emir Çelebi IV. Murat tarafından afyon içirtilip öldürülüyor (Eserinde diseksiyonu tavsiye ediyor, deontolojiden bahsediyor)
Bazı Ünlü Osmanlı Hekimleri Şirvanlı Şemseddin Itaki: Kendi döneminde anatomiye önemli katkıları bulunan bir 17. yy hekimidir. 18. yy’da Hekimbaşı Mustafa Behçet Efendi, Hekimbaşı Abdulhak Molla ve Şanizade Ataullah Efendi* isimli hekimlerin tıbba önemli katkıları olmuştur. Mustafa Behçet Efendi, Osmanlı’daki ilk karantina uygulamasının gerçekleştirilmesinde ve ilk modern tıp okulunun açılmasında öncülük etmiştir. * Tire’de sürgün iken itlak (af) / itlaf (idam) olayı nedeniyle kalp krizinden ölüyor.
Mustafa Behçet Efendi
Abdulhak Molla
Şanizade Mehmet Ataullah’ın anatomi kitabından
Osmanlı Tıbbı Hekimbaşılık Padişahın özel hekimi konumunda olan hekimbaşılar, aynı zamanda tüm sarayın ve sultanın ailesinin de sağlığından sorumluydu. İdari sorumlulukları da olan hekimbaşılar, İmparatorluktaki sağlık hizmetlerinin dağıtımından ve idaresinden de sorumluydu.
Hekimbaşı, hekim, askeri tıp öğrencisi
Görülen Hastalıklar Kolera Çiçek Tifüs Frengi Tüberküloz Sıtma Trahom
Tıp Eğitiminin Modernizasyonu Osmanlıda tıp eğitimi medrese sistemine (usta-çırak ilişkisi) dayanmaktaydı. 19 yy. başında hem eğitilen hekim sayısı, hem de mezunlar modern tıp bilgisi açısından yetersizdi.
Tıp Eğitiminin Modernizasyonu Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk modern tıp okulu 14 Mart 1827’de açılmıştır. Sultan II. Mahmud döneminde açılmış ve Tıphane-i Amire (Mustafa Behçet) olarak isimlendirilmiştir (Şehzadebaşı Tulumbacı konağı). Okulun açılmasının asıl nedeni, yeni kurulan “Asakir-i Mansure-i Muhammediye” adlı orduya hekim yetiştirilmesidir. 1836’da Topkapı Sarayındaki Otlukçu Kışlasına taşınmıştır.
Tıp Eğitiminin Modernizasyonu 1839 yılında Galatasaray’daki eski Enderun Ağaları Mektebinin bulunduğu yere taşındığında Mekteb-i Tıbbiye-i Adliye-i Şahane adını almıştır. Tıp eğitimi Fransızca olarak yapılmaktadır. Abdulhak Molla okul başkanı, müdür Dr. Charles Ambroise Bernard’dır. II. Mahmut, okulun açılışında yaptığı konuşmada asıl amacın Türkçe eğitim olduğunu söyler.
Tıp Eğitiminin Modernizasyonu 1867’de Mekteb-i Tıbbiye-i Mülkiye Türkçe eğitime başlamıştır. 1870’de Esad Paşa’nın girişimiyle eğitim tamamen Türkçe olmuştur.
Galatasaray Tıbbiyesi
Tıp Eğitiminin Modernizasyonu Sivil Tıp Okulu (Mekteb-i Tıbbiye-i Mülkiye) İlk sivil tıp okulu 1867 yılında kurulmuştur ve eğitim dili Türkçe’dir. Bir süre her iki okul Galatasaray’da yerleşmiştir. 1870 yılında askeri tıp okulunda da Türkçe tıp eğitimine geçilmiştir. Sivil tıp okulu Galatasaray’ın ardından Kadırga’ya taşınmıştır.
Tıp Eğitiminin Modernizasyonu Gülhane Askeri Tatbikat Mektebi 1898 yılında ilk olarak Topkapı Sarayı sınırları içerisinde kurulmuştur. Amacı, tıbbiyeden mezun olan hekimlerin pratik becerisini arttırmaktır.
Tıp Eğitiminin Modernizasyonu Tıp okulunun yeni binası II. Abdülhamit zamanında kurulan bir komisyon, askeri tıp okulunun Haydarpaşa’ya taşınmasının uygun olacağına karar verir. Bu kararın ardından 1895 yılında binanın yapımına başlanır. Bina 6 Kasım 1903’de eğitime açılır.
Haydarpaşa Tıp Fakültesi/İstanbul
Tıp Eğitiminin Modernizasyonu 1909 yılında, askeri ve sivil tıp okulları birleştirilir ve Haydarpaşa Tıp Fakültesi adını alır. Cemil Paşa (Topuzlu) yeni fakültenin dekanı olarak atanır. Birinci Dünya savaşı sırasında eğitime 1913 yılında ara verilmiş ve hastane 1914 yılında yedek askeri hastane olarak hizmet vermiştir. 1916 yılında eğitime tekrar başlanmıştır. Okul halk sağlığı ve askeri hekimlik alanında başarılı olmuş pek çok mezun vermiştir.
Konuyla İlgili SORU/CEVAP Aşağıdakilerden hangisi Osmanlı İmparatorluğu’nun ünlü hekimlerinden biridir? Cevap 1: Şerafeddin Sabuncuoğlu Soru 2: 14 Mart 1827’de açılan ilk modern tıp okulunun adı neydi? Cevap 2: Tıphane-i Amire
Kaynaklar A. Selim ATAY, İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi, çeviri Tolga GÜVEN, Marmara Üniversitesi Tıp Tarihi ve Etik AD ders notları Ali Haydar BAYAT, Tıp Tarihi Emine ATABEK, Şefik GÖRKEY, Başlangıcından Rönesansa Kadar Tıp Tarihi Çağlar Boyu Tıp, Roche Yayınları http://en.wikipedia.org/wiki/Main_Page