Ortaçağ Hıristiyan Dünyasında Bilim Patristik Dönem: 2.-8.yy Skolastik Dönem : 8.-15. yy
Dönemin genel özellikleri Tanrı Merkezlilik Hıristiyanlığın orta doğudan batıya yayılması Romalıların Hıristiyanlığı seçmesi Doğayı araştıran akli düşüncenin yerini din ve tanrı merkezli, akıl ve inancı uzlaştırma çabasına bırakması “Mutlak varlık”: felsefe ve bilim tanrıyı açıklaya hizmet eder Personalizm Tanrı insanın sahibidir ve insan tanrıya karşı sorumludur. Organik evren Evrendeki her şey organizmanın parçalarıdır ve her şeyin bir yaradılış amacı vardır. Kıyas (usavurmanın kullanılması) Bilimsel bilgi üretilirken felsefi ve dini etmenlere uyumlu olması sağlanır
Patristik Dönem Hıristiyanlığın savunulduğu ve üstünlüğünün gösterilmeye çalışıldığı dönemdir Bilim tarihi açısından verimsiz bir dönemdir, Daha çok klasik felsefe ve Hıristiyanlığı açıklamaya çalışan felsefi akımların çekişmesine sahne olmuştur. Bilimden çok felsefe ön plandadır.
Erken Ortaçağ’da Bilim 4 İmparator Konstantin, 312 yılında Hıristiyanlığı Roma'nın resmi dini olarak kabul etti. 326'da, İmparatorluk'un başkentini, Roma'dan Byzantion'a taşıdı ve sonradan Konstantinopolis (İstanbul) adıyla tanınan bu şehirde yeni bir medeniyet merkezinin temellerini attı. Erken Ortaçağ böyle başladı. Büyük bir gelişme göstermiş olan Helenistik bilimi ve felsefesi karşısında, kendi inançlarını savunmanın güç olduğunu gören Hıristiyan din adamları, Yunan uygarlığının kalıntılarını silmeye çalıştılar.
Erken Ortaçağ’da Bilim 5 Yunan astronomlarının yüzyıllar boyunca oluşturdukları bilimsel bilgi birikimini bir yana iterek, Yeryüzü'nün bir tepsi gibi düz olduğuna ve yarımküre veya çadır biçimindeki Evren ile çevrelendiğine inanmaya başladılar. Bilimsel tedavi unutulmuş ve bunun yerini dinî tedavi almıştır. Din adamları, kutsal bir güce sahip olduklarını ve dua yoluyla hastaları iyileştirebileceklerini savunmuşlardır. Hypatya adlı bir kadın matematikçi, İskenderiye Kilisesi'nde öldürüldü ve İskenderiye kütüphanesi yakıldı (MS 415) Daha sonraki yüzyılda ise Yunan bilim ve felsefesinin son ışığı olan Akademi'yi kapattılar (529).
Skolastik Dönem Üniversitelerin kurulması: bilimsel atılım sağladı İlk üniversite İtalya’nın Bologna şehrinde 1000 yılında kuruldu Tarikatların kurulması Fransisken tarikatı→dini amaçlı kuruldu →bilime yöneldi Dominiken Tarikatı →dini amaçlı kuruldu →felsefeye yöneldi
Skolastik Dönem 7 On birinci ve on ikinci yüzyıl başlarında özellikle bilim ve felsefeye olan ilgi yoğunlaştıkça, geleneksel öğretinin yetersiz olduğu görüşü hâkim olmuş ve bilim adamları geçmişin mirasına ulaşmak için harekete geçmişlerdir. On ikinci yüzyıl boyunca Arapça'dan Latince'ye yoğun bir şekilde çeviriler yapmışlar ve on üçüncü yüzyılda İslâm biliminin ve felsefesinin önemli bir bölümünü Latince'ye kazandırmışlardır. Bu uğraş o kadar canlıdır ki bu nedenle bilim tarihçileri bir 12. Yüzyıl Rönesans'ından söz ederler.
Skolastik Dönem 8 Ancak, bu çeviriler sonucunda aktarılan bilimsel bilgi birikimi o denli büyük olmuştur ki ilkin özümsenmesi gerekmiş ve bu özümseme işlemi bütün on üçüncü ve on dördüncü yüzyıllar boyunca sürmüştür. Yani, bu dönemde büyük bir yeğinlik ve yoğunluk kazanan Batı Ortaçağ Dünyası'ndaki düşünsel uğraşının en temel özelliği bilime katkı değil, çeviriler yolu ile eski ve yeni kültürlerin aktarılmasıdır. Batı kültürünü oluşturan ilmî ve felsefî bilgiler, Batılıların yapmış oldukları araştırmaların bir sonucu değil, Arapça'dan yapılan çevirilerin bir sonucudur.
Skolastik Dönem 9 Önemli çevirilerden bazıları: İbni Sina, Fergani, Harezmi, Gazali, Razi ve İbn-i Rüşt ün tıp, matematik, optik ve astronomi üzerine olan kitaplarıdır. On ikinci ve on üçüncü yüzyıllarda yapılmış olan bu çeviriler olmasaydı, Ortaçağ zihniyeti aşılamaz ve on yedinci yüzyıldaki Bilim Devrimi gerçekleştirilemezdi.
Hıristiyan Ortaçağda Astronomi Antik yunanda olduğu gibi yer evrenin merkezindedir. Evren ve yer küre biçimindedir Kopernik’e kadar Aristoteles ve Ptolemaios’ un evren tasarımı geçerliğini korudu, Yer’in ölçülebilir büyüklükte olduğu görüşü yaygınlaştı, Buridan (13.yy) güneşin yerinde olarak sabit olduğunu gün ve gecenin dünyanın kendi çevresinde dönmesi sonucu oluştuğunu ortaya attı İlk kez Aristoteles’in görüşüne karşı çıktı, Kopernik’e giden yolu açtı
Hıristiyan Ortaçağda Astronomi 12 yy a kadar batı İslam dünyasının araştırmalarını çevirmekle ve okumakla uğraştı ve ciddi anlamda bilimsel ilerleme sağlayamadı, İslam dünyasında Cabir İbn Eflah ve Bitruci ortak merkezli kürler sistemini kurarak batıya öncülük etti, Çember merkezli model ve ortak merkezli küreler sistemi arasında tartışma vardı,
Hıristiyan Ortaçağda Astronomi Roger Bacon (1120-1292) küre katmanları sistemini ortaya attı, Dante ortak merkezli küreler sistemini benimsedi
Hıristiyan ortaçağda matematik Leonardo Fibanocci en önemli temsilcisidir Antikçağ ve İslam dünyasının matematiğini batıya tanıtan kişidir. Fibanocci dizisini bulmuştur: “Bir sonraki sayıyı bulmak için son iki sayıyı topla “ 1, 1, 2, 3, 5, 8, 13, 21, 34, 55, 89, 144, 233…
Hıristiyan ortaçağda matematik Altın Oran (altın bölüm, altın anlam ): 1,618
Hıristiyan Ortaçağda Fizik Robert Grosseteste Dönemin diğer bilim adamları gibi İslam dünyasının çalışmalarından etkilendi Bilimsel bilgi elde etmede; Resoluto(çözme)Compositio(birleştirme) süreçlerini ortaya attı Birleştirme sürecinde deneysel yöntemi savunarak, deneysel bilim ve bilimsel yöntemin öncülüğünü yaptı, Özellikle geometri, optik ve astronomi alanında çalıştı, Işık felsefesini ortaya attı ve ışığa metafizik bir boyut kazandırdı
Hıristiyan Ortaçağda Fizik Roger Bacon Deneysel bilimin savunucusudur, “deney olmaksızın hiç bir şey yeterince bilinemez” Optik alanında çalışmalar yaptı, Yansıma ve kırılma ile küresel sapıncın (saptırma) ilkelerini bulmuştur Görme olayını açıklamaya yönelik çalışmalar yaptı
Hıristiyan Ortaçağda Coğrafya 18 Son dönem gezginlerinden Marco Polo'nun Doğu'ya yapmış olduğu geziler coğrafya bilgisine katkıda bulunmuştur. Tıpta hastalıkların tedavisinde dinsel ve sihirsel öğeler ağırlık kazanmış ve ilaçların yanı sıra dua da büyük ölçüde kullanılmıştır.
Ortalama Hız Teoremi