DUYGULARIN YÖNETİMİ
Son yıllarda, duyguların da en az yapısal unsurlar kadar yönetsel etkilikte pay sahibi olduğunu gösteren araştırmaların etkisiyle, liderlerin bürokratik rollerinin yanında duygusal rolleri de vurgulanmaya başlamıştır. Yönetim alanında böyle bir paradigma değişimi yaşanırken, psikoloji alanındaki araştırma bulguları da, duygusal zekanın en az bilişsel zeka kadar bireylerin hayattaki başarılarında etkili olduğunu göstermektedir.
Öğretmenlerin iş doyumlarına ve örgütsel adanmışlıklarına zarar veren ve onların olumlu davranışlar göstermelerine engel olan, böylece hem işgörenlerin iyi halleri hem de okulun genel olarak performansı üzerinde olumsuz etkilerde bulunan olumsuz duygularla mücadele edilmesi gerekmektedir.
İşyerindeki olumsuz duyguların kaynağı, bireylerin geçmişten getirdikleri olumsuz duygusal kalıpları olabileceği gibi, çalışma hayatı içinde yaşadıkları olumsuz deneyimler ve diğer bireylerden gördükleri kötü muameleler de olabilir.
Duygusal Zeka Modelleri Üç tane temel model bulunmaktadır: A) Mayer ve Salovey (1990)’in geliştirdiği ve bu kavramı bilişsel yeteneklerle açıklayan yetenek modelidir. Bu modelde duygusal zekâ; duyguları tanıma, anlama, yönetme ve düşünmeyi kolaylaştırmak için duyguları kullanmayı kapsayan dört temel beceri alanı içinde tanımlanmaktadır.
Duygusal Zeka Modelleri B) Goleman (1995)’ın geliştirdiği, yeterlik veya kişilik modelidir. Bu modelde duygusal zekâ, yönetsel performansa yol açan yeterlikler ve beceriler dizisi şeklinde ele alınmaktadır. kendi duygularının ve diğerlerinin duygularının farkında olma ve kendi duygularını ve diğerlerinin duygularını yönetme şeklinde tanımlanmıştır.
Duygusal Zeka Modelleri C) Bar-On (1997)’un öncülüğünü yaptığı karma modeldir. Bu modelde duygusal zekâ, birbiriyle yakın etkileşim içinde bulunan duygusal ve sosyal nitelikteki yeterliklerin ve becerilerin bütünü şeklinde ele alınmaktadır. Bu modelde; bireyin içsel yeterlikleri (öz saygı, öz farkındalık, iddialılık, bağımsızlık ve kendini gerçekleştirme), kişiler arası ilişkilerle ilgili yeterlikler, stres yönetimi (strese dayanma ve dürtü kontrolü), uyum yeteneği ve genel ruh hali (iyimserlik ve mutluluk) duygusal zeka kapsamında ele alınmaktadır.
DUYGUSAL EMEK Duygusal emek, işgörenlerin müşterilere veya kurum içindeki diğer bireylere yönelik, kurumun amaçlarına hizmet edecek şekilde duygusal dışavurumlarda bulunabilmek için kendi duygularını düzenlemeye çalışmalarıdır.
Duygusal Emek Yoğun bir sosyal içeriğe sahip olan öğretmenlik mesleği de yüksek düzeyde duygusal emek gerektiren işler arasındadır.
Duygusal emeğin boyutları 1) Yüzeysel rol : İşgörenin aslında içinde hissetmediği fakat kurumun amaçlarına hizmet edecek olan duygusal dışavurumlar içinde olmasıdır. 2) Derinden rol : İşgörenin kendi içindeki duyguları, kurumun amaçlarına hizmet edecek olan duygularla uyumlu hale getirme gayretidir.
Duygusal Zeka ve Duygusal Emeğin Sonuçları Yüzeysel rol yapan bireylerde stres, tükenmişlik ve depresyon daha fazla görülürken, derinden rol yapan bireylerin psikolojik iyi halleri daha iyi olmaktadır. Ayrıca duygusal zekası yüksek olan bireylerin de psikolojik iyi halleri daha iyi olmakta, stres, tükenmişlik ve depresyonu daha az yaşamaktadırlar.
Duygusal Zeka ve Duygusal Emeğin Sonuçları Duygular bulaşıcıdır. Yönetici ve işgörenlerin sahip oldukları duygusal zeka ve duygusal emeğin bir sonucu olarak sergiledikleri olumlu duygusal dışavurumlar, hem diğer çalışma arkadaşlarının hem de müşterilerin daha olumlu duygular hissetmelerine yol açmakta, böylece bireysel ve kurumsal performans artmaktadır.