KOZMETİK VE TOKSİK ETKİLERİ

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
Sigara Dumanında Bulunan Gazlar
Advertisements

NEW ERA OLIVE & SPA SERILERI.
VİTAMİNLER.
FOTOSENTEZ.
MAKYAJ MALZEMELERİNİN
SWING 2011 SUNUM.
MEYVELERİN VE SEBZELERİN YARARLARI MEYVELERİN YARARLARI.
TAVUK ETİNİN SOĞUTULARAK VE DONDURULARAK
REMOLENT HAIR PRODUCTS TRIPLE.
TEMİZLİK MADDELERİNİN KİMYASI
EVİMİZDE KULLANDIĞIMIZ TEMİZLİK ÜRÜNLERİ SAĞLIMIZI TEHDİT EDİYOR
KOZMETİKLERDEKİ TEHLİKE
Proteinler.
Sağlıklı Deri İçin Kozmetik Kullanımı
-Sabun ve deterjan -Kir nedir, nasıl temizlenir? -Çamaşır sodası
ARI ÜRÜNLERİ.
İNSANIN SAĞLIKLI GELİŞİMİNDE ETKİLİ BESİNLER
9.Sınıf Meslek Esasları ve Tekniği
YAĞLAR ( Lipidler) Nedir? Lipitlerdir.
ERGENLİKTE KİŞİSEL BAKIM
SU KİMYASI ve SUYUN SERTLİĞİ
BESİNLER İNORGANİK ORGANİK.
Hayatımızda Kimya Temizlik Maddeleri.
Ünite : Asitler ve Bazlar
Güneş Koruyucu Kozmetik Ürün Teknolojisinde Yeni Gelişmeler
HAZIRLAYAN: TUBA DALĞA
BEŞİNCİ HAFTA Sağlık ve vücut dış görüntü
BALIK ETİNİN İNSAN SAĞLIĞI AÇISINDAN ÖNEMİ
ALTINCI HAFTA Şampuanlar ve sabunlar. Diş beyazlatıcılar. Ciklet. 1.
Gıdalarda Renk Maddeleri
DETERJAN NEDİR Petro-Kimya ürünlerinden elde edilen, temizleme ve arıtma gibi işlemlerde kullanılan, toz, sıvı ya da krem şeklinde olabilen kimyasal maddelere.
İLKİN ŞİİR BAYMIŞ 10-A -168.
TEMİZLİK KİMYASALLARININ VERDİĞİ ZARARLAR
Sigara içmeyenlerde kalp krizine rastlanması olasılığı sigara içenlere oranla önemli ölçüde azdır. Sigara içmiş olup ta bırakanlarda da kalp krizi ihtimali.
SANAYİDE KULLANILAN BAZLAR
BİYOLOJİ ADI: SOYADI: NO: SINIF: KONU:YAĞLAR,YAĞ ASİTLERİ
BAĞIŞIKLIK.
TABAKLAMA TEKNOLOJİLERİ VE ÇEVRESEL ETKİLERİ
Yağlar (lipidler).
ET VE ET ÜRÜNLERİNDE NİTRAT VE NİTRİT
Ekoloji evden başlar. Çevrenin korunmasına yönelik küresel bir mücadele devam ederken bizler kendi evlerimizde EKO-yaklaşım prensiplerini uygulamaya başladık.
Sağlıklı Beslenme / 32.
İLAÇLAR VE BİYOLOJİK ETKİLERİ
BESİNLER VE DENGELİ BESLENME.
SUDA ERİYEN VİTAMİNLER
LİPİTLER (YAĞLAR)
ewa
Temizlik Malzemeleri. Temizlik Malzemeleri(1) Bedenimiz, kullandığımız araç-gereçler ve yaşadığımız mekanlar zamanla kirlenir. Kir, suda çözünmeyen, yağ.
Deterjan, “temizleyici” anlamına gelir. Bu ad altında piyasaya sürülen ürünlerde, sabundakine benzer şekilde, bir ucu hidrofil, diğer ucu hidrofob olan.
Temizlik Malzemeleri (1) Bedenimiz, kullandığımız araç-gereçler ve yaşadığımız mekanlar zamanla kirlenir. Kir, suda çözünmeyen, yağ ve benzeri maddelerin.
Biyo-teknoloji nedir? Biyo-teknoloji uygulama alanları nelerdir? Biyo-teknoloji olumlu ve olumsuz yönleri? Biyo-teknoloji tarihçesi? Biyo-teknoloji alanında.
HAZIRLAYANLAR:GÖKNUR BATIR TUĞÇE DİNEK. KOZMETİK VE TOKSİK ETKİLERİ.
ERGENLİKTE KİŞİSEL BAKIM
Mineraller Tüm hücrelerin gereksinim duyduğu maddelerdir
B. Yağlar (Lipitler) Hayvanlarda lipit moleküllerinin diğer moleküllerden farklı olarak depolandığı yağ doku vardır. Bu nedenle canlıların aldığı farklı.
CANLILARIN TEMEL BİLEŞENLERİ
İlaçların ve kozmetik ürünlerin geliştirme süreçleri ve doğa
Süt nedir? Memeli canlıların doğumdan hemen sonra meme bezlerinden salgılanan, kendisine has tadı, kokusu ve kıvamı bulunan beyazımsı bir sıvıdır.
SODYUM KARBONAT Na 2 CO 3. Sodyum karbonat halk arasında çamaşır sodası olarak da bilinen kimyasal bir üründür. Formülü Na 2 CO 3 olan bu kimyasal bir.
BİTKİSEL ENERJİ KAYNAKLARI. Bitkisel enerji kaynağı nedir? Günümüzde hemen hemen her bitkisel kaynağının ana enerji kaynağı güneştir. Çünkü bitkilerin.
Kazancınıza Kazanç Katacak Yeni Ürünleri Tanımaya Hazır mısınız?
Yakında olsun uzakta olsun Tanrının yarattığı her şey Gizliden gizliye bağlı birbirine Bir yıldızı rahatsız etmeden Dokunamazsın bir çiçeğe FRANCİS THOMPSON.
TEMİZLİK MADDELERİ. Pek çok temizlik ürünü çeşidi vardır.Sabun ise eskiden beri temizlikte kullanılmaktadır. Günümüzde ise ; sabun, kireç giderici, yağ.
Kozmetikler
Lipid Peroksidasyonu Prof. Dr. Bilgehan Doğru.
Anew Hydro Advenced’in Hedef Aldığı Cilt Tipleri
Sunum transkripti:

KOZMETİK VE TOKSİK ETKİLERİ Nesligül YÜKSEL Selin DEMİR Erdinç PAZAR

Kozmetikler, deri, tırnak, saç gibi organların görünüşünü düzelterek bir kimseyi güzelleştirmek için kullanılan maddeler, preparatlar, tedavi biçimleri ve araçlarıdır.

KOZMETİĞİN TARİHÇESİ İnsanlar en eski çağlardan beri, renklerin önemini kavrayarak renkleri çeşitli amaçlarla kullanmışlardır. Bunların en önemlilerinden biri kadınları görünüşlerini değiştirmek güzelleştirmek ve cinsel çekiciliği arttırmak amacı ile kullanılmasıdır.

M.Ö.5000 yılında eski Mısır firavunlarından malaşit yeşilinin göz boyası olarak kullanıldığı bilinmektedir. Yine Mısır firavunlarından Nentavi’nin mumyası bize firavunun saçlarının kırmızıya boyanmış olduğunu göstermektedir.

İÖ 2300'lerde Çin'de yasemin ve lotustan, İÖ 1500'lerde ise Hindistan'da santal, yasemin, gül, nergis gibi çiçeklerden parfüm yapılıyordu. Anadolu' da ise öteden beri güzel kokular sürme, kına kullanma, gözlere sürme çekme geleneği vardı.

Fransa‘ nın saraylarında ve İtalya'da ise, kozmetikler olmazsa olmaz süslenme öğeleriydi. Kadınlar kadar erkekler de yüzlerinin beyazlanmasına ve makyaja düşkündü. 18. yüzyılda Fransa'da parfüm ve güzellik gereçleri bir sanayi dalı durumuna geldi

1920-1930 yılları arasında kozmetikler genelde kadınlar tarafından geniş ölçüde kullanılmaya başlayarak, kozmetik endüstrisinin gelişmesine yol açmıştır. 1958 de Mrs-Mc Donald kozmetiklerin kadınların birçok psikolojik sorunlarının giderilmesinde çok önemli bir rol oynadığını ileri sürerek yeni bir çığır açmıştır

KOZMETİK ÜRÜNLERİN SINIFLANDIRILMASI Genel anlamda kozmetikler deri, tırnak, saç gibi organların görünüşünü düzelten ve güzelleştiren preparatlar olarak bilinir.

KOZMETİKLERİN DERMATOLOJİDE KULLANIMI ÜÇ TEMEL AŞAMADAN OLUŞUR: 1)Cilt temizliği 2)Cildin nemlendirmesi 3)Cilt bakım ürünleri

1)Cilt temizliğinde kullanılan ürünler Sabunlar ve sindetler Yağ içermeyen temizleyiciler Temizleyici kremler Tonikler ve sıkılaştırıcılar Temizlik maskeleri

Sabunlar ve sindetler: İnsanoğlunun su dışında kullandığı en eski temizleyici 'sabundur.' Sabunlar, yağ asitlerinin suda çözünebilen sodyum ve potasyum tuzlarıdır. Sabunlar anyonik yüzey etken maddelerdir ve pH'sı alkalidir. Oysa derinin normal pH‘sı asidikdir. Bu nedenle sabunlar deride kuruluk, kızarıklık, yanma, kaşıntı gibi gözle görülür ve hissedilir etkilere yol açarlar.

Sabunun yapısını temel olarak; bitkisel ve hayvansal yağlar, alkaliler, yağlandırıcı ve köpük stabilize ediciler, antioksidanlar, kompleksleştirici maddeler, deodorantlar, renk maddeleri, parfüm yağları ve özel bileşenler oluşturur.

Sabunların alkali olmaları ve yapılarındaki yağ asitleri deri üzerinde irritasyona yol açabilmektedirler. Bu nedenle bunların yerine yüzey etkin maddeler kullanılarak daha az irritan etkiye sahip 'sindet' veya sabunsuz sabun, deterjan bar gibi isimlerle sentetik deterjan esaslı temizleyiciler elde edilmiştir. Bunlar, pH ayarlı, düşük tahriş gücüne sahip el, yüz ve vücut temizleyici ürünlerdir. Sentetik sabunlar fenol, triklosan, triklokarben, kloroksilenol gibi toksik veya kanserojen maddeler içerebilirler.Çare olarak klasik beyaz ya da esmer sabun kullanılabilir.

Yağ içermeyen temizleyiciler: Bunlar su, gliserin, setil alkol, stearil alkol, sodyum loril sülfat ve propilen glikol içeren yağsız likit ürünlerdir. Su ve sabun kullanmadan cilt temizliği yaparlar. Hassas cilde sahip kişilerin yüz temizliğinde kullanılır.

Tonikler ve sıkılaştırıcılar: Temizleyici kremler: Bunlar hem yüzü temizlemek ve hem de nemlendirmek için kullanılırlar. Bu tür kremlere 'cold krem' denir. Bunlar kuru cilde sahip kişilerin kozmetik temizliğinde kullanılırlar. Su, mineral yağı, vazelin ve mum içerirler. Tonikler ve sıkılaştırıcılar: Bunlar deriyi sıkılaştırarak etki yapan ve yağın temizlenmesi için kullanılan koku maddesi ve alkol içeren ürünlerdir. Genellikle sindet tipi sabunlarla yıkama sonrası önerilirler.

Temizlik maskeleri: Yüz temizliğinde kullanılan maskeler cildin sıkılaştırılması ve gözeneklerin derinlemesine temizliğini sağlarlar. Balmumu, vinil ya da kauçuk bazlı, hidrokolloid ve killi olmak üzere değişik maddelerle hazırlanırlar.

2)Cildin nemlendirilmesinde kullanılan ürünler Oklüzif yağlar Su çekici humektanlar Hidrofilik maddeler Güneşten koruyucular

Su çekici humektanlar: Oklüzif yağlar: Transepidermal su kaybını geciktiren örtücü yağlar: Bunlar ya yağ içinde su emülsiyonları şeklindedir ve deri yüzeyinde bir film tabakası oluşturarak etki gösterirler. Yada su içinde yağ emülsiyonları şeklindedir ve bunların kozmetik kabul edilebilirlikleri diğerlerine göre daha iyidir. Su çekici humektanlar: Vazelin, lanolini kollajen, mineral yağlar gibi ürünler ise farklı işleve sahip olan ürün grubunu oluşturuyor. Güçlü su emme özelliğine sahipler. Atmosfer nemi %80′den fazla olduğunda atmosferden nemi çekerek derinin nem oranını arttırıyorlar.

Güneşten koruyucular: Hidrofilik maddeler: Bunların amacı deride yumuşaklık sağlamak ve suyun buharlaşmasına karşı bir örtü oluşturmaktır. Böylece deriyi hem dış etkenlere karşı korur,hem de doğal bir parlaklık sağlar. Güneşten koruyucular: Deri,güneşten aldığı enerjiyi toplama ve işleyerek dağıtma, aynı zamanda zararlı etkilerinden alttaki yapıları koruma görevini üstlenmiştir. Güneş ışınları bronzlaşma ile deriye sağlıklı ve şık bir görünüm vermesinin yanı sıra, uzun vadede erken deri yaşlanmasına yol açabilir.

Güneş malzemelerinin amacı,zararlı olan ışınları absorbe edip,uzun dalga boylu ışınların penetre olmasını sağlayarak, pigmentlerin oluşmasını hızlandırmaktır. Güneşten koruyucular güneş yanığını önlerler, foto yaşlanma izlerini, UVA'ya bağli kronik güneş hasarını ve bağışıklık sisteminin baskılanmasını azaltırlar, özellikle bazı deri kanserlerini ve kanser öncülerinin (güneş lekeleri) oluşumunu önlerler.Bir güneşten koruyucunun etkinliği bir ürünün SPF (Sun Protection Factor) değerine dayanır ve ürünün cildi UVB ışınımının oluşturduğu deri yanığına karşı koruyabilme yeteneğini gösterir.

Açık tenli, çilleri ve benleri olanlar SPF değeri 15-30 arasında olan güneşten koruyucular ile korunabilirler. Deri rengi daha koyu olan, haifi yanan ama iyi bronzlaşanlar ise SPF değeri 10-15 arasında olan güneşten koruyucular kullanabilirler.

Genellikle güneş kremlerinde, oksibenzon denilen bir organik bileşik bulunmaktadır. Fakat Benzophenone denen bileşenden türetilen oksibenzon cildin altında emilip DNA’ya zarar vererek cilt kanserine neden olabiliyor. Avrupa’da %0.5’in üzerinde içeren ürünlere “Oksibenzon İçerir” uyarısı konuluyor. Ancak Türkiye’de üretilen ürünlere böyle bir uyarı koymak gerekmiyor. Oksibenzon

3)Cilt bakımında kullanılan ürünler Yumuşatıcı kremler Yumuşatıcı losyonlar Temizleyici kremler Yüz maskeleri Ter kokularını önleyen Traş preparatları

Yumuşatıcı Kremler Cildin kuruluğuna engel olan cildi koruyan maddelerdir.En iyi yumuşatıcı ajan su,suyun buharlaşma hızını kontrol eden ise yağdır. Yumuşatıcı olarak lanolin ve türevleri,koruyucu tabaka için katı parafin,bitkisel yağlar,bal mumu Gliserin,propilen glikol veya sorbitol de nem miktarını düzenler.

Deodorant ve terleme önleyiciler Deodorant ve terleme önleyiciler alüminyum klorür, zirkonyum klorür, çinko fenol sülfat, zirkonil klorür ve paraben gibi maddeler içerebilirler. Bu maddeler deride tahriş ve iltihaplanmalar yapabilir.

Alüminyum klorür Alzheimer’a neden olabilir. Paraben içeren preparatlar meme kanserine neden olabilir. Çare olarak banyo yaptıktan sonra koltuk altına bir tutam kabartma tozu (yemek karbonatı) sürerek deodorant etki sağlayabilirsiniz.

Traş Preparatları : Traş öncesi Traş sonrası ve Traş preparatları olarak sınıflandırılırlar. Traş öncesi preparatlar ,sakalı traşa hazırlayıcı olarak görev yaparlar.Yumuşatma ve nemi uzaklaştırma amacıyla kullanılırlar. Traş preparatları ,kayganlık vermeli ve kılların dik durmasını sağlayıcı bir viskoziteye de sahip olması gerekir.Bu nedenle traş sabunlarında fazla ve dayanıklı köpük elde etmek amacıyla sodyum hidroksitin bir kısmı yerine potasyum hidroksit kullanılır.

Traş sonrası preparatlar, cildi rahatlatan serinleten,tahrişleri önleyen preparatlardır. Alkollu losyonlar en çok kullanılanlarıdır. Astrenjan özellik(Organik dokuları büzerek salgıyı azaltan madde) alkol ile,serinleten özellik mentol ile,yüzde kalan sabun nötralizasyonu ise borik asit ve zayıf asitlerle sağlanır.

SAÇA UYGULANAN KOZMETİK ÜRÜNLER ÜÇ TEMEL AŞAMADAN OLUŞUR: 1)Saç bakım ve temizliği için kullanılan(şampuanlar) 2)İyileştirici bakım ürünleri 3)Saç şekillendirici ve saç rengini değiştirmek için kullanılanlar

Şampuanlar Şampuanlar laurylsülfat, EDTA, DCgreen-5, DCred-33, FDCblue, green-3, FDCyellow-6,FDCred-4, dietilamin (DEA), trietilenamin (TEA), kresol, polivinilpirolidon, polisorbat-80, polisorbat-60, plietilenglikol ve formaldehit gibi toksik veya kanserojen maddeler içerebilirler.

Çocuk şampuanlarında daha yumuşak olan tansiyo aktif maddeler kullanılırlar.Amfoterik deterjan içerirler. Bebeklerin saçlarında yağlanma az olduğundan deterjan miktarı ve temizleyici özellikleri azdır. Bu tip şampuanlar saçlarını her gün yıkayanlar için de uygundur. Ayrıca polisorbat 20 gibi nonanyonik maddelerle kombine edilmesi ile irritasyon özelliği daha da azaltılabilir.

Yıkanırken suyun sıcak olması toksinlerin saç derisinden daha çabuk emilmesine yol açar. Çare olarak 30 gram Kastilye sabununu (zeytinyağı + soda) bir bardak sıcak su ile karıştırarak şampuan olarak kullanabiliriz. Ya da klasik beyaz sabun ile saçlarımızı yıkayabiliriz.

Saç boyaları Saç boyaları bitkisel,mekanik ve sentetik organik boyalar şeklinde sınıflandırılırlar. *Bitkisel boyalar bazı bitkilerin yapraklarının ya da çiçeklerinin kurutulması ile elde edilir. *Metalik boyalar ,kurşun,gümüş,bakır,demir, nikel,kobalt bileşikleri bazen de bizmut tuzları ile oluşturulurlar. *Sentetik organik saç boyaları günümüzde çoğunlukla kullanılır.Geçici,yarı sabit ve sabit olmak üzere çeşitleri vardır.Sabit saç boyaları küçük ve renksiz moleküller halinde girdiği saçın kortexinde oksidasyona neden olarak büyük ve renkli moleküller oluşturarak etkili olurlar.Alerji yapma olasılıkları yüksektir.

Saç boyalarında otuza yakın toksik veya kanserojen madde kullanılmaktadır. Bunlardan bazıları şunlardır; acid orange-87, acid blue-168, solvent brown-44, aci violet-73, fenildiamin vb. Uzun süre saç boyası kullanan kişilerde meme kanseri, lenf kanseri ve lösemi gibi kanserler daha fazla görülmektedir.

Çare olarak kına kullanılabilir ve ton için aşağıdaki doğal maddeler ilave edilebilir. Kırmızı renk için: Kırmızı biber, pancar suyu Kahve renk için: Hindistan cevizi, sıcak kahve suyu, zencefil Sarı saç için: Siyah çay, soğan suyu, papatya

Günümüzde kozmetikler tıbbi gözetim gerektiren ve belirgin ilaç aktivitesi gösteren bileşikleri kapsamaktadır. Bu nedenle şöyle bir grup ele almamız mümkündür: 1) Alfa-Hidroksi asitler (Aha) 2) Antioksidantlar 3) Vitaminler ve derideki etkileri 4) Bitkiler ve bitki kaynaklı maddeler 5) Biyolojik maddeler

1-)Alfa-Hidroksi asitler (Aha) Dermatolojide kullanım alanları; güneş lekeleri gibi pigment düzensizlikleri, ince ve orta derinlikteki kırışıklıklar, kuru cilt, akne vulgaris ve rozasea tedavisi,siğil tedavisi, seboreik keratoz ve solar keratoz gibi bazı dermatolojik hastalıklar sayılabilir.

2-)Antioksidantlar Deride hücresel proteinler, enzimler, DNA,ve RNA ve hücre zarındaki doymamış yağ asidleri üzerindeki oksidatif hasarlar derinin doğal savunma mekanizmasını bozar. Derinin oksidatif strese karşı korunması amacıyla içinde antioksidanların bulunduğu kozmetikler ve deri bakım ürünleri geliştirilmiştir.

3-)Vitaminler ve derideki etkileri Son yıllarda gerçekleştirilen klinik ve laboratuar çalışmaları çeşitli deri hastalıklarını iyileştirilmesinde tropikal vitamin uygulamasının yaralı olduğunu göstermiştir. Özellikle vitaminlerin,yaşlanmaya bağlı kırışıklıkların,kuru/yağlı cilt değişikliklerinin önlenmesi,geciktirilmesi ve durdurulmasında önemli bir yeri olduğunu göstermiştir

4-)Bitkiler ve bitki kaynaklı maddeler İnsanlar bitkisel kaynaklı ürünlerin daha güvenli olduğuna inandıklarından bitkisel ürünlerin kullanımı daha popülerdir. Bitkiler kozmetikler ve deri bakım ürünlerinde koku verici olarak kullanılmaktadır.

5-)Biyolojik maddeler Cilt bakım ürünlerinde deriye etkili maddelerin kullanımının artmasına bağlı olarak kullanılan biyolojik maddelerin sayısı artmaktadır. Bu maddeler derideki hücresel olayları etkileyerek,hücrelerin doğal yenilenme,tamir ve kontrol mekanizmalarını uyararak,derinin daha sağlıklı ve genç görünmesini sağlarlar.

Kozmetik ürünlerde mikrobiyolojik etkiler : Mikroorganizmalar, üremeleri için uygun bir ortam oluşturan herhangi bir maddenin içinde ya da yüzeyinde oluşabilirler. Bu yüzden kozmetik ürünlerin tüketicilerin sağlığı ve ürünlerin tüketiciler tarafından güvenli kullanımı önemlidir.

Bu mikroorganizmaların ürünlere çeşitli etkileri vardır: Gözle görülür etkiler: Sıvı formülasyonlarda mikroorganizmalar çökelti, bulanıklık veya ince bir zar oluşumuna neden olabilirken daha katı preparatlarda, sıklıkla renkli olmak üzere bakteri, maya ve küf kolonileri oluşabilir

b. Renk değişiklikleri : Üründeki bileşenlere bağlı değişikliklerin bir sonucu olarak, PH, redoks veya organizmanın metabolik değişiklikleri sonucu mikroorganizmaların oluşturduğu pigmentler renk değişikliklerine yol açmaktadır.

c. Gaz oluşumu ve PH değişimi : Kozmetik ürünlerdeki oksijen eksikliği, mikroorganizmaların fermantasyona sebep olmalarına yol açar. Kozmetik ürünlerin çoğunda gerekli bir madde olan gliserin, bazı mikroorganizmalar tarafından kolaylıkla fermente edilir.

e. Koku ile ilgili etkiler : Birçok mikroorganizmanın karakteristik koku oluşturduğu, çeşitli aroma oluşturan bakterilerin tanımlandığı bilinmektedir. Bu aromalardan en tipik olanları, hidrojen sülfür gibi kükürt içeren metabolikler, yağ asitlerinin kötü kokusu, enzimlerin kokusu ve amonyağın kokusudur.

f. Yapı ile ilgili etkiler : Tropikal preparatların deri üzerinde oluşturduğu his,kabul edilebilirlikleri için önemlidir. Kremler, topak veya kumlu hale gelebilir. Sıvı preparatlarda, deriye uygulandığında hissedilebilen viskozite değişiklikleri olabilmektedir

g. Toksik etkiler : Kozmetik ürünlerin uygulanmasının ardından bazen tahriş oluşabilmektedir. Özellikle göz, kont amine olmuş kozmetik ürünlerden kaynaklanan enfeksiyonlara duyarlıdır.

Kozmetikte kullanılacak olan hammaddelerin mikrobiyolojik kaliteleri kullanılmadan önce yeterince kontrol edilmelidir. Hammaddeler aynı üreticiden, özelliklerini belirten belgelerle birlikte alınmalıdır. Alınan örneklerde bakteri, maya ve mantar kontrol testleri yapılmalı, temiz ve tozsuz ortamlarda iyi kapalı kaplarda saklanmalıdır.

Kozmetik ürünlerle ilgili düzenleyici otorite FDA, kozmetikleri ve içerikleri halka satılmadan önce onaylamak zorunda değildir. Genellikle FDA bu ürünleri pazara sunulduktan sonra düzenlemeye alır.

Bu şu demektir; üreticiler herhangi bir içeriği veya hammaddeyi, renk, katkı maddeleri ve bazı yasaklanmış maddeler hariç , hükümet onayı almadan, bir ürün pazarlayabilirler.

Bu yüzden ; Kaliteli kozmetik ürünlerin içeriklerinin güvenliği için de gerekli programların sağlanması gerekmektedir:

CIR (Kozmetik İçeriklerini Değerlendirme Programı) 1976 yılında kurulan bu programın amacı, kozmetiklerde kullanılan maddelerin güvenilir olup olmadıklarını belirlemektir CIR programı, kamuya açık işleyişi, uzman paneli üyelerinin bütünlüğü, FDA ve CFA’nın katkıları ve kozmetik endüstrisinin işbirliği sayesinde karar vermede bağımsız kalmıştır.

Kozmetik ürünlerin üretiminde bu etkilerin azalması için kullanılan hammaddelerin ve bitmiş kozmetik ürünlerin taşıdığı mikroorganizma sayısının düşürülmesinde GAMA RADYASYONU ve IŞINLAMA YÖNTEMİ günümüzde halen güvenli, etkili ve verimli bir yöntemler olarak onaylanmaktadır.

Kozmetik bir preparatın deri ile geçimsizliği iki türlüdür : Bunlardan ilki Toksik reaksiyondur. Bu tür maddeler deriye sürüldüklerinde 1.dereceden irritasyon meydana getirirler (ödem ve eritem). Örnek olarak düşük yağ asidi sabunlarını gösterebiliriz.

İkincisi, derinin tahammülsüzlüğüdür . Tahammülsüzlük, belirli bir preparatın çoğu kişide herhangi bir reaksiyon göstermezken diğer bir kişide duyarlılık yaratmasıdır. Bu çeşit maddeler uygulamalarından ancak 24-48 saat sonra bir tepki yaratır. Ürünlerin etkisi kişiden kişiye değişmektedir.

Örneğin; saç losyonlarında renk açma amacıyla kullanılan kinin tuzları, antiseptik preparatlarda kullanılan birçok kozmetik preparatta kullanılan lanolin bile bazı kişilerde tahammülsüzlük yaratabilir.

A.B Devletlerinde bir firma 1961 yılında bastırdığı Professional Formulary de alerjik reaksiyonların nedeni oldukları gerekçesi ile kullanılmasında dikkatli olunması gereken maddeler listelenmiştir.

Acı badem yağı Arsenik bileşikleri Arap zamkı Bizmut bileşikleri buğday nişastası Çinko sülfat Fenol Kakao yağı Karanfil esansı Karaya sakızı Lavanta esansı Limon esansı Portakal kabuğu yağı Reçineler

Kozmetikler; Dekoratif Psikolojik Sosyal Klinik yönlerden insanları etkilemektedirler.

Dekoratif: Bu kozmetik preparatların dekoratif olarak etkisini göstermek için yüz veya vücudun kusurlu yanlarını gizlemek amaçlanmaktadır.

Psikolojik: Kozmetik uygulamalar kişilerin özellikle kadınların ruhsal bozukluklarını tamamen gideremese bile önleyici bir etki sağlamıştır.

Sosyal Kozmetiklerin herkes tarafından kullanılması bunların gerektiği şekilde uygulayacak güzellik salonlarının açılması, taklit mücevher endüstrisinin gelişmesi güzellik yönünden kadınların arasındaki gelir farkından doğan eşitsizliği azaltmıştır.

Klinik Kozmetiklerin kuşkusuz en önemli etkileri klinik etkileridir. Örneğin, nemlendirici kremler, derinin gerektiğinden önce yaşlanmasını önler.

Güvenli bir şekilde güzellik sağlamak için tüketicilerin dikkat etmesi gerekenler vardır… • Makyaj ürünleri zarar verici şekilde sürülmemelidir. • Farklı aplikatörler kullanılmalıdır. • Bir ürünün orijinal kıvama gelmesi için asla bir sıvı katılmamalıdır. • Alerjik bir reaksiyona sebebiyet veren ürünü kullanmayı hemen bırakmalısınız.

Rengi değişiyorsa veya kokusu yoğunlaşıyorsa bu ürünü kullanmayı bırakınız. • Işık ve sıcaklık ürün içindeki koruma faktörünü azaltır. • Makyaj ürünlerinin ağzı sıkıca kapatılmalıdır. • Aereosol güzellik ürünleri herhangi bir ısı materyalinin veya sigaranın yanında kullanılmamalıdır çünkü bu ürünler yanıcıdır.

Bazı korunma önlemleri ise şu şekildedir: *Çocuk ve gençlerin kozmetik kullanmaması, cilt kuruluğu ve güneşten korunmak için dermatolog önerisiyle ürün alması gerekiyor. * Saç ve vücut temizliğinde pH’ı 5.5 olan nötr şampuan ve sabunlar, bunların bulunmadığı durumlarda boya ve parfüm içermeyen doğal beyaz sabun öneriliyor. * Güneşe çıkarken kozmetik kullanılmaması, sadece 30 faktör ve üzerinde koruma faktörü içeren ürünler kullanılması yararlı bulunuyor.

*Aynı anda üst üste çeşitli kozmetik kremler sürülmesi yerine, uygun olan tek ürün kullanılmalıdır deniyor. *Cilt bakımı için boya ve parfüm içermeyen ürünlerin tercih edilmesi öneriliyor. * Bitkisel kozmetiklerin daha az zararlı olduğu veya alerji yapmayacağı düşüncesinin yanlışlığına dikkat çekiliyor. *Göz kapakları, derinin en ince ve hassas bölgesi olduğu için, bu bölgeye sürülen kozmetiklerde egzama gibi reaksiyonlara sık rastlanıyor. Tırnak cilası sürülen elin göze değmesi ile bu bölgede kızarıklık, pullanma ve egzama ortaya çıkıyor.

Ayrıca şu içeriklerin yasaklı olduğunun bilincinde olmalıdır: Bithional Cıva bileşimleri Halojenli salisinidler Kloroform Kloroflorokarbon propellant Hekzaklorofen

Derinin temizlenmesi, güzelleştirilmesi ve sağlıklı bir görüntü kazanması, insanoğlunun zamanla değişmeyen içgüdüsel diyebileceğimiz isteklerinden biridir. İnsanoğlu önceleri bu isteğini yerine getirmek için, deneme yanılma yolu ile çeşitli maddeler bulmuş ve kendisini güzelleştirecek biçimde bu maddeleri uygulamışlardır ve günümüzde kullanılmaya devam edilmektedir.

Kozmetik Ürünlerde Yapılan Testler 1-)Dayanıklılık Testleri Hazırlanan ürünün kullanılma ve depo edilme süresince,istenilen özelliğinin korunup korunamayacağının kontrolüdür.

2-)Kullanılış Testleri Ürünün istenilen amaca erişip erişmediğini, çoğunluğun isteklerine cevap verecek özellikte olup olmadığını,aynı tür ürünler arasındaki durumunu saptamak amacı ile yapılır.

3-)Fizyolojik Testler İki grup olarak incelenebilir.Bunlardan birincisi tıbbi etkisi olan preparatların istenilen özelliklerinin klinik testlerle saptanması,ikincisi ise preparatın herhangi bir biçimde zararlı olup olmadığı,fizyolojik bir etki yapıp yapmadığının incelendiği toksisite testleridir.

4-)Kalite Kontrol Testleri Preparatın istenilen standartlara uyup uymadığı, imalatın uygun şartlarda yapılıp yapılmadığının kontrol edildiği ve imalat serileri arasındaki farkları ortaya koyan testlerdir.

Kaynakça: *Mennan Aysan Kuzanlı, Nasıl Zehirleniyoruz? Nasıl Korunuruz, Dharma Yayınları, 2008 *Kaymak, Y. ve Tırnaksız, F. (2007). Kozmetik Ürünlere Bağlı İstenmeyen Etkiler. Gazi Üniversitesi Mediko Sosyal Sağlık Merkezi, Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi, Farmasötik Teknoloji Anabilim Dalı. Ankara. *http://www.derssunu.com/wp-content/uploads/2010/12/toksinler.ppt *http://kisi.deu.edu.tr/bulent.cavas/ders/bok5.ppt