AİLE İÇİ TERÖR Prof Dr Süheyla ÜNAL İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD
Şiddet Diğer bir insanı ya da insanlarda korku, güvensizlik ve kendi kaderini kontrol edememe duygusu uyandıran herhangi bir eylem
Şiddet eylemleri Sözel ya da fiziksel zor ya da baskı uygulama Hak ve özgürlüklerini kısıtlama Kendisinin bir uzantısı olarak görme Kendisinden farklı tutup, aşağılama Koşulsuz itaat isteme Paraya, yiyeceğe, çalışmaya bağlama Arkadaşlarını, telefonlarını, gezmelerini kontrol etme
Şiddet eylemleri Giyimini, görünümünü, hareketlerini kontrol etme Duygusal ve cinsel aşağılama Sekse zorlama (taciz, tecavüz, ensest vs) Düşüğe zorlama, doğuma zorlama Hamileliği sırasında saldırıda bulunma İhmal etme, yoksun bırakma
Şiddet eylemleri Eşyalarına, hayvanlarına zarar verme Öldürme İntihara yönlendirme Pornografi ve fuhuşa zorlama Savaşta ırza geçme …………………………………
Temel güdüler Eros-Yaşam içgüdüsü Tanatos-Ölüm içgüdüsü Yaşamın devamı Neslin devamı Sosyalleşme Meydan okuma, macera Güvenlik ve rahatlık Saldırı-Varlığın genişletilmesi
İnsanın ihtiyaçları İlişkide olma Güven içinde olma Dokunulma, sarılma Ait olma, diğerleriyle “bir” olma Farklı ve biricik olma Bakılma, sevilme Değerli olma Tanınma, saygı görme Yaşamda, ilişkilerinde güçlü olma Kendini gerçekleştirme
Ait olma, bağlanma Edilgenlik, bağımlılık-----işbirliği, birliktelik “Bizler kaçınılmaz bir karşılıklılık ağıyla, kaderin ağıyla birbirimize bağlıyız” ML King
Toplumsal koşullar Bu ihtiyaçları karşılamada erkeğe etkin, kadına edilgin bir yol hazırlayan toplumsal koşullar, kadının bu ihtiyaçlarını karşılarken çatışma yaşamasına neden olmaktadır
Roller arası çatışma Kadının iş yaşamında etkin olmak için gerekli olan saldırganlık, rekabet, akılcı düşünme, risk alma, cesaret gibi özellikleri evde sürdürmesi olanaksızdır Kadın bağımlı, edilgin, hizmet ve bakım verme gibi geleneksel rollerini gerçekleştirmek durumundadır
Korkuları Başkalarından zarar görme Sevdiklerini kaybetme Sahip olduklarını kaybetme Sağlığını, yaşamını kaybetme Başarısızlık Güç ve kontrol kaybı Özgürlüğünü, avantajlarını kaybetme Yanlış yaparken yakalanma Reddedilme Kaba davranılma
Güç ve kontrol Etkinlik, güç ------- yıkıcılık, saldırganlık Yaşamımızı sürdürmek, dünya ile başa çıkmak için yeterli olmamız gerekir Tüm davranışlarımız “güç”e dayanır Kendi yaşamımızı kontrol etme Başkalarının yaşamını kontrol etme
Güçlerin dengesi Etkinlik, güç -------yıkıcılık, saldırganlık Edilgenlik, bağımlılık-----işbirliği, birliktelik
Kontrol odağı İç kontrol Dış kontrol Özgür irade Kader
Kontrol ve sevgi döngüleri Gerilim artışı Özür ve barışma GÜÇ KONTROL Şiddet
İyi günde
Kötü günde
Ev “Erkek için en güvenli yer evi iken, kadın için ev en az güvenli yer olabilir “ Edwards SM
Hem kadın, hem erkek yaşamın hızlı temposu içinde “etkin” ve “edilgin” rolleri hızla değiştirmek durumundadır Bu, aile içindeki rollerin yeniden düzenlenmesini gerektirir Erkek için bu süreç, bazı alanlarda güç ve yetki kaybı gerektirdiğinden tepkisine yol açar
Zalim-Kurban Hak ve ayrıcalıklarından ödün vermemek için gerekirse “fiziksel üstünlüğüne” başvurur. Kadın bu kez “kurban” kimliği ile pasif direnişe geçer. Küserek, susarak, somurtarak, vıdı vıdı ederek, cinsel ilişkiye yeterince katılmayarak, evdeki sorumluluklarını yerine getirmeyerek, ev içinde huzursuzluk yaratarak güç dengesini lehine çevirmeye çalışır.
Hasta olmak Yaşam sorunlarıyla başa çıkamamasının bir sonucu olarak kadın genellikle kaygı, depresyon, ağrılar geliştirmeye başlar ”Hasta” olmak geçici bir süre kadına farkında olmadan ilişkiyi kontrol etme gücü sağlar Erkek, eşinin hastalığı karşısında acıma, suçluluk, şefkat gibi duygularla özen ve ilgi göstermeye başlar
Ya sonra? Ancak hastalık geçmek bilmezse, bu duygular yerini duyarsızlığa, bıkkınlığa, ilgisizliğe bırakır Bu ilgisizlik karşısında kadın fazla dayanamaz ve tepkisini yüksek sesle göstermeye başlar
Şiddet Öfke, öfkeyi doğurur. Yükselen sesler arasına “şrak” sesi eklenir. Bu, karşıdaki insanı susturmanın en kestirme yolu olan dayağın, sorunu çözmek için imdada yetiştiğinin resmidir!
Şiddet Aslında bu ses gücün değil, çaresizliğin sesidir. Köşeye sıkıştırılmış, çaresiz kalan insan saldırganlaşır Dayağa maruz kalan, karşısındakinin bu çaresizliğini kolayca anlar ve ona bu duyguyu yaşatmak için canı yanma pahasına da olsa yeni fırsatlar yaratır
Erkek- Şiddete başvurma Erkek kimliğinin sosyal yapılanması Gücün önemi Babaerkil ideolojiler Ego desteği olarak şiddete başvurma Patolojik kişilikler Alkol ve madde Düşük gelir
Kadın-Şiddete maruziyet Kendilik saygısı düşüklüğü Edilgin başa çıkma mekanizmaları Eşe aşırı bağımlılık Anksiyete, depresyon Sosyal izolasyon İçselleştirilmiş suçlama Yakınmacı davranış r Ambivalan sadakat Çarpıtılmış atıflar Stresle ilişkili hastalıklar
Kontrol döngüsü GÜÇ KONTROL Gerilim artışı Özür ve barışma GÜÇ KONTROL Barışma kısa sürer, kısır döngü kaldığı yerden devam eder Şiddet
Çocuklara yansıma Aile içi şiddet döngüsünden giderek çocuklar da nasibini alır Şiddete tanık olmanın travmasını yaşarlar Kişilerarası çatışmaların çözümünde şiddeti ve pasiviteyi öğrenir Çevreden izole olur
Kazanan yok! Bu savaşın galibi yoktur hiçbir zaman. Mutsuzluk, huzursuzluk, aldatma, boşanma, hatta ölümdür en olası sonuçlar.
Ayrılamama Öğrenilmiş çaresizlik Olumsuz kendilik kavramı Ekonomik güçlük Tek başına yaşamla başa çıkamama İş bulma, yeni arkadaş bulma güçlükleri Çocukların babaya ihtiyacı “dul kadın” etiketi Kocanın değişmesi umudu
Çözüm? İlişkide “güç” yerine “denge”yi aramakta, sorumlulukları paylaşmakta. Ev içi rollerde iki tarafa da güçlü olacağı alanlar bırakarak, saygı ve sevgiyi koruyacak, besleyecek bir ilişki tarzı geliştirmekte.
Güç yerine dengeyi koymak Aslında erkek ve kadın birbirimizin tamamlayıcılarıyız. Yaşamın ve insan türünün devamını sağlamakla yükümlüyüz. Birimizin diğerine üstünlüğü değil, tamamlayıcılığı söz konusu. Yaşam herkes için zor, ancak işbirliği, elbirliği gönül birliği yaparsak güçlükleri aşarız.