Sevdiklerinizle ve sevenlerinizle Sıhhat ve afiyet içinde elemsiz-kedersiz, huzurlu bir bayram idrak etmenizi ve nice bayramlara kavuşmanızı, Ve idrak etmiş olduğumuz ramazan-ı şerifin şefaatine-bereketine kavuşmanızı temennî ederiz. Müstêcâb dualarınızı istirhâm ederiz efendim. Ali Zeki Osmanağaoğlu 1430-2009
Resûlullah efendimiz "sallallahü aleyhi ve sellem", Medînelilerin câhiliyye âdetlerinden kalma bayramları kutladıklarını görünce, (Allahü teâlâ size onlardan daha hayırlı iki bayram [Ramazan ve Kurban bayramı] ihsân buyurdu) buyurarak, sevinç ve neş'e günlerini göstermiştir.
Bayramlar niçin sevinç günleridir Bayramlar niçin sevinç günleridir? İmâm-ı Gazâlî hazretleri, bunu şöyle açıklamaktadır: 1- Mü’minler, Ramazan Bayramında, Allahü teâlânın farz kıldığı Ramazan orucunu tutabildikleri için çok sevinirler, bunu bayram kabûl ederler. 2- Bayramlar her sene tekrar geliyor. Bu sevinçli gün tekrarlandığı için bayram denilmiştir. 3- Bayramda Allahın ihsânı bol oluyor. Bol bol ihsâna kavuşulduğu için bayram denilmiştir. 4- Bayram günü gelince sevinç ve neşe de geliyor. Üzüntüler unutuluyor. Bunun için bayram denilmiştir.
Bayramlar aynı zamanda az zahmetle bol kazanç günleridir . Bayramlar aynı zamanda az zahmetle bol kazanç günleridir. Ebû Hüreyre hazretlerinin bildirdiği bir hadîs-i şerîfte Peygamber efendimiz, “Kim, Bayram günü, üçyüz defa “Sübhânallahi ve bi-hamdihi” der ve bunu müslümanların mevtâlarına hediye ederse, her kabre bin nûr girer. O kişi öldüğü zaman Allahü teâlâ o kişinin bin nûrunu da kabrine getirir” buyurdu. Başka bir hadîs-i şerîfte de Peygamber efendimiz buyurdu ki: “Bayramlarınızı Tekbîr ile zinetlendiriniz, süsleyiniz.” Peygamber efendimiz yine buyurdu ki: “Kim, bayram gecesini, o günün şuuruna ererek ihyâ ederse, kalblerin öldüğü gün onun kalbi ölmez.” Allahü teâlâ, Cenneti Ramazan Bayramı günü yarattı. Tûbâ ağacı o gün dikildi. Cebrâil aleyhisselâmı o gün vahiy elçiliğine seçti.
Bayram günü sabah vakti olduğu zaman, Allahü teâlâ meleklere emreder Bayram günü sabah vakti olduğu zaman, Allahü teâlâ meleklere emreder. Onlar yeryüzüne inerler. Sokak başlarını tutarlar. İnsanlar ve cinlerden başka bütün mahlûkatın duyacağı bir sesle nidâ ederler. Derler: - Ey ümmet-i Muhammed, kalkın! Cenab-ı Hak, büyük ihsânlarda bulunuyor, çok günâhları affediyor. Mü’minler bayram namazı kılmak üzere câmilere ve mescidlere toplandıkları zaman Allahü teâlâ meleklere hitap eder: - İşçi çalışınca karşılığı nedir? Melekler derler: - Ücretinin ödenmesidir! Şânı yüce olan Allahü teala buyurur: - Sizi şahit tutuyorum. Ben onlara sevâb olarak rızâmı ve magfiretimi verdim. Tasavvuf büyükleri de, bir Müslümanın Allahü teâlânın emirlerine uyup, yasaklarından sakınarak, günâh işlemeden, harâm lokma yemeden geçirdiği günleri de bayram kabûl etmişlerdir. Hazret-i Ali bir kalabalığı eğlence içinde görüp, böyle eğlenip neşelenmelerinin sebebini sorduğunda onlar, “Bugün bayramımızdır” dediler. Bunun üzerine hazret-i Ali de; “Günâh işlemediğimiz günler de bizim bayramımızdır” buyurdu. Yine Müslüman rûhunu teslim (vefât) edeceği zaman rahmet meleklerini, Cennetteki ni’metleri görünce, onları görmenin zevkiyle can verme vakti de Müslümanın bayramı olduğu bildirilmiştir
Allahü teala, bayramınızı bayram eylesin, Dualarınızı kabûl eylesin, Umduklarınıza nâil, korktuklarınızdan emîn eylesin, Seadet-i dareyn ihsân eylesin Bu mübarek bayramda hususi dualarınıza kavuşmayı ümîd ederiz efendim. 1.şevval.1430 ali zeki osmanağaoğlu 30-eylül-2009