MAĞMATİK KAYAÇLARIN YERKABUĞUNDAKİ BULUNUŞ ŞEKİLLERİ Mağmatik faaliyet yer derinliklerinde, yüzeye yakın derinliklerde veya yer yüzeyinde gerçekleşebilir. Bu sebeple Mağmatik kayaç kütleleri çok farklı şekillerde bulunabilirler. Belli başlı mağmatik kayaç şekilleri şunlardır.
Mağmatik kayaçların çeşitli bulunuş biçimlerini gösteren genelleştirilmiş blok diyagram http://yunus.hacettepe.edu.tr/~kdirik/Magmatik_Kayaclar.pdf
Mağmaların yerkabuğu derinliklerindeki faaliyetlerine mağmatizma veya plutonizma, bu olaylar sonucu ortaya çıkan mağmatik kütlelere de masif veya plüton denir.
İçine yerleştikleri yan kayaçların tabakalanma veya yapraklanma düzlemlerine paralel plutonlara uyumlu pluton, paralel olmayanlara uyumsuz pluton denir. Plutonlar üzerlerindeki örtü tabakalarının aşınmaları ile yer yüzeyinde mostra verirler.
Dayk
Batolit ve stok: Batolit kelime anlamı ile dipsiz demektir Batolit ve stok: Batolit kelime anlamı ile dipsiz demektir. Derinlere doğru gittikçe genişleyen ve kubbemsi şekle sahip büyük mağmatik kütleler batolit denir. Batolitlerin büyük kısmı yüksek viskoziteli mağmaların yerkabuğu derinliklerinde yavaş yavaş soğuması ile meydana gelirler. Mostra genişlikleri 100 km² nin üzerindedir. 100 km² den daha az mostra alanına sahip batolitlere özel olarak stok denir.
Mağma ve Mağmatik Külteler: Bulunuş şekilleri Batolit
Lapolit: Örtü kayaçları içerisine sokulum yapmış, tavanı ve tabanı aşağıya doğru konveks derinlik kütlelerine denir. Çapları 100 km’yi geçebilir.
Lakolit: Örtü kayaçları içerisine sokulum yapmış, tavanı kubbemsi, tabanı düz derinlik kütlelerine denir. Yer yüzeyinde dairesel veya elips mostralar verirler. Çapları birkaç km’yi kalınlıkları birkaç yüz metreyi geçmez. Lakolitler yüksek viskoziteli asidik mağmalardan oluşurlar.
Lakolit
Fakolit: Tektonik hareketler ve kıvrılmalar sürecinde kıvrım boşluklarına yerleşen plutonlara denir. Şekilleri, antiklinal doruklarının ve senklinal çukurlarının şekillerine uygundur. Bu tür derinlik kütlelerinde çizgisellik ve yapraklanma yaygın olarak görülür.
Gnays domları: Granit kökenli gnays kütleleri olup, antiklinallerin çekirdeklerinde kubbe biçiminde bulunan ve yan taşların yapraklanma düzlemleri ile uyumlu kütlelerdir. Çok şiddetli metamorfizma geçirmiş bölgelerde görülürler.
Sill: Yan taşların tabaka veya yapraklanma düzlemlerine paralel olarak sokulum yapmış ince mağmatik kütlelere denir. Bunlara uyumlu filon veya tabaka filonu da denir.
sill
Sil
Dayk ve apofiz: Yan taşların tabaka veya yapraklanma düzlemlerini dik ya da dike yakın keserek sokulum yapmış mağmatik kütlelere dayk denir. Kalınlıkları birkaç dm ile birkaç m veya daha fazla olabilir. Batolitlere bağlı dayklara özel olarak apofiz denir.
Dayklar, birbirlerine paralel veya ışınsal (radyal) olarak gruplar halinde bulunurlar. İç içe geçmiş, düşey yada düşeye yakın ve kesitleri daire biçimli olan dayklara çember dayklar denir. Bir noktadan ışınsal olarak farklı yönlere uzanan dayklara ışınsal dayklar (radyal dayklar) denir.
Volkan bacası Işınsal dayklar
Huni damarlar: Eksenleri aynı fakat açıklıkları farklı iç içe ters koni biçimindeki damar şekilli mağmatik kütleler denir. Bunlar, iç basınçları yerleştikleri ortamın basıncından fazla olan mağmaların tavanlarına uyguladıkları baskı ile gelişebilirler. Bu damarlar bazen kaldera örtülerinin çökmesi ile ortaya çıkan çatlakların mağma tarafından doldurulması ile ortaya çıkabilirler.
Kaldera oluşumu kaldera Huni damarları oluşturacak dayklar