En mühim en esaslı nokta eğitim meselesidir En mühim en esaslı nokta eğitim meselesidir. Eğitimdir ki bir milleti ya hür, müstakil, şanlı yüksek bir cemiyet hâlinde yaşatır, ya da bir milleti esaret ve sefalete terk eder.
OKUL ÖNCESİ EĞİTİM NEDEN ÖNEMLİDİR ?
7 Yaş çocuğun okula başladığı yaştır 7 Yaş çocuğun okula başladığı yaştır. Ancak o zamana kadar çocukların zihinsel, bedensel ve dil gelişimi büyük ölçüde tamamlanır. Bu nedenle çocuğu desteklemek için okula başlamasını beklemek çok GEÇ!
İnsanlar yaşamları boyunca öğrendiklerinin % 75 ini 0-6 yaş arasında öğrenir. Benjamin Bloom
Temel İnsan Hakkı Erken çocukluk eğitimi en temel insan hakkıdır Temel İnsan Hakkı Erken çocukluk eğitimi en temel insan hakkıdır.Ancak çocuklar bu konuda anne-babalarına bağımlıdır.Bunu kendi imkanları ile elde edemezler.Durum bu olunca eğitim sisteminin ve çocuğun çevresindeki yetişkinlerin en temel görevleri arasında bu hakkı ona vermek gelmektedir.
"Çocuklara yatırım yapmak için onların birer yetişkin olmasını bekleme lüksümüz olmadığı gibi, onlar okula başlayana kadar bekleme lüksümüz de yok, çünkü o zaman müdahale etmek için çok geç olabilir" Nobel ödüllü iktisatçı James HECKMAN
AİLE , ÇOCUĞUN EN DOĞAL TERAPİ ORTAMIDIR. İlk yıllarda çocuğun ilk çevresi evdir ve Anne Babalar çocuğun ilk öğretmenleridir. Anne babalar ve aileler okul öncesi yaştaki çocukların ihtiyaçlarını karşılamada birincil sorumluluklara sahiptir.
AİLE , ÇOCUĞUN EN DOĞAL TERAPİ ORTAMIDIR. Kişilik gelişiminin temellerinin 0- 6 yaş dönemi döneminde atıldığı göz önüne alındığında , eğitsel kimliğinin belirlenmesinde anne- babanın rolü daha da iyi anlaşılmaktadır.
OKUL ÖNCESİ DÖNEMDE ÇOCUKLARIN ; Fiziksel tehlikelerden korunmaya Yeterli beslenmeye ve bakıma Yakınlık kurabileceği bir yetişkine Bağımsızlık duygusunu geliştirebilme fırsatına Öz bakım becerilerini geliştirebileceği fırsatlara
OKUL ÖNCESİ DÖNEMDE ÇOCUKLARIN ; Kendisine değer vermesi ve başarılarından gurur duyması için desteklenmeye Yaşayarak , keşfederek bir şeyler öğrenmeye Sorumluluk alabilmesi ve seçim yapabilmesi için fırsatlara Konuşma , hikaye anlatma ve şarkı söyleme yoluyla dil gelişiminin desteklenmesine
OKUL ÖNCESİ DÖNEMDE ÇOCUKLARIN ; Verdiği tepkileri anlayabilecek ve karşılık verebilecek bir yetişkine Hareket etme becerilerini geliştirebilmesi için fırsatlara İşbirliği , yardım ve paylaşmayı öğrenebilmesi için fırsatlara İç denetimi ve bir işi başarabilmesi için yüreklendirmeye ihtiyaç duyar.
Okul Öncesi Eğitimin Önemi Erken çocukluk adı verilen 0-6 yaş arası dönem çocuğun en hızlı geliştiği dönemdir. Beyin gelişiminin büyük bir bölümü 0-4 yaş arasında tamamlanmaktadır. Erken çocukluk dönemindeki deneyimler beynin çalışma biçimi için belirleyicidir. Bu yüzden bu dönemde çocuğun yeterli beslenmesi, etkileşimde bulunabildiği, onun gelişimini destekleyen bir ortamda bulunması gerekmektedir. Erken çocukluk eğitimi insan gelişiminin başlangıç noktasıdır.
Okul Öncesi Eğitimin Önemi Araştırmalar yetersiz çevrede büyüyen çocukların zihinsel gelişmelerinin geri kaldığını ve potansiyellerini tam olarak gerçekleştiremediklerini ortaya koymuştur. İlkokula başladıklarında bu çocukların daha iyi şartlarda büyüyen çocuklarla aralarında zihinsel ve sosyal gelişme açısından büyük farklar vardır. Okul öncesi eğitim bu farklılığın azalmasını sağlar.
Okul Öncesi Eğitimin Önemi Okul öncesi dönem olarak kabul edilen 0-6 yaş çocuklarına olumlu ya da olumsuz anlamda verilenlerin, onları yetişkinlik yıllarında da etkileyeceği dikkate alındığında, bu dönemde verilen eğitimin gelecekteki toplum sağlığı açısından da ne kadar etkili olduğu gözden kaçırılmamalıdır.
Okul Öncesi Eğitimin Önemi İlköğretime hazır olmanın şartlarından biri çocuğun kendi yaşına uygun gelişim düzeyine erişmesidir.Buna paralel olarak ilkokula başlayacak her çocuğun bazı temel alışkanlıkları kazanmış olması şarttır. Okul Öncesi Eğitim bu becerilerin kazanılmasında önemli bir rol oynar.
OKUL ÖNCESİ EĞİTİMİN KURUMLARINDA Arkadaşlık kurmayı ve sürdürmeyi , paylaşmayı ve sosyalleşmeyi çocuklar en iyi okul öncesi kurum içerisinde öğrenir.
OKUL ÖNCESİ EĞİTİMİN KURUMLARINDA Çocuklar kreşlerde ve anaokullarında en uygun oyun ortamının sağlandığı yerdir. İkili , Üçlü toplu oyunlara yönelirler. “Ben” ve “ başkası ” kavramalarının bilincine vararak yardımlaşma ve işbirliği duygusunu geliştirir.
ÇOCUKLARIN OYUNU , OYUN DEĞİL , ONLARIN EN ÖNEMLİ UĞRAŞIDIR. MONTAİGNE
OYUN SAYESİNDE ÇOCUKLAR Çocuğun hayal dünyası ile gerçek dünya arasında kurduğu bir köprü görevini görür. Sosyal ilişkilerin geliştiği , en doğal antlaşma ortamıdır
OYUN SAYESİNDE ÇOCUKLAR Duyular keskinleşir yetenekleri serpilir, becerisi artar. Oyun çocuğun en doğal öğrenme ortamıdır. Çocuğun dili ve en etkili anlatım aracıdır . Çocuğun saldırganlık dürtüsünün boşaltılmasına yarar.
OKUL ÖNCESİ EĞİTİMİN KURUMLARINDA Kendi hakkını korurken , başkalarının haklarını gözetlemeyi öğrenir. Anne – babasından ayrı kalmaya alışır ve bağımsızlık becerisi buna bağlık olarak kendine güven duygusu gelişir. Kendi kendine yeme , giyinme kendi işini kendi görme alışkanlığını edinir.
OKUL ÖNCESİ EĞİTİMİN KURUMLARINDA Fiziksel olarak kesme, yapıştırma, boyama, kalem kullanma gibi faaliyetlerin düzenli olarak yapılması sonucu ince motor becerileri gelişir . Koşma , zıplama fırlatma , tırmanma gibi faaliyetlerle kaba motor fonksiyonlarını da kullanır ve gelişir.
OKUL ÖNCESİ EĞİTİMİN KURUMLARINDA Anaokulunda çocuk, temelleri daha doğumdan itibaren evde atılmaya başlanan, ancak çok kere kararlı bir tutum bulunmadığı için, istenilen düzeye ulaşamayan temel alışkanlıkları ( yemek, uyku, tuvalet, temizlik ) kazanma yolunda olumlu adımlar atabilir.
OKUL ÖNCESİ EĞİTİMİN KURUMLARINDA Arkadaşları ve öğretmenleri ile konuşmak dil becerileri ve kendini ifade etme becerilerinin gelişmesini sağlar.
OKUL ÖNCESİ EĞİTİMİN KURUMLARINDA Kitapları incelemek, boyama ve çizimler yapmak, arkadaşlarına mektup yazmak gibi faaliyetler de dikkat ve konsantrasyonun artmasına ve erken okuma ve yazma yetilerinin gelişmesine yardımcı olur.
OKUL ÖNCESİ EĞİTİMİN KURUMLARINDA Dikkat eksikliği sorunu ve öğrenme güçlüğü olan çocukların erken fark edilmesi ve okula başlamadan gerekli önlemlerin alınmasını sağlar.
OKUL ÖNCESİ EĞİTİMİN KURUMLARINDA Erken çocukluk dönemi eğitimi çocukların çeşitli ihtiyaçlarının neler olduğunu ve çocuğun gelişiminin nasıl destekleneceği konusunda anne-babaya ve öğretmenine bu konuda bilgi vermektedir. Okul öncesi eğitimden yararlanan çocukların okula devam , okulda başarılı olma oranı daha yüksektir.
OKUL ÖNCESİ EĞİTİMİN YARARLARI Dilsel , Zihinsel ,Sosyal ve Duygusal açıdan gelişmiş çocuklar sorun çözmede daha yetkin olurlar. Okula hazır çocukların , okulda kalma ve sınıfı terk etme oranları düşer , bu da maliyetleri azaltır. Toplumda suç oranları düşer. Toplumda vasıflı insan sayısı artar ve yükselen üretim ekonomik yarar getirir.
OKUL ÖNCESİ EĞİTİM İLE İLGİLİ YANLIŞ ANLAYIŞLAR Okulöncesi eğitim, ailelerin çocuklarının bakımı için gönderilen bir kurum olarak algılanabilmekte Okulöncesi eğitim, ana-babanın çalışmasını kolaylaştırsın diye çocukların emanet dildiği bir yer olarak düşünülmektedir. Okul öncesi eğitim ilköğretimin eğitim kısmına bir hazırlık olarak görmeli, ilköğretimin “öğretim” kısmına hazırlık gibi görmemelidir . Böyle bir yaklaşım, okulöncesi eğitimin işlevsiz hale gelmesine neden olabilir .
OKUL ÖNCESİ EĞİTİM İLE İLGİLİ YANLIŞ ANLAYIŞLAR Anaokulu, çocuğa bilgi aktarmaktan çok, çocuğun içinde var olan yeteneklerin serpilip gelişmesine yardımcı olan bir kurum olarak görülmelidir. Okul öncesi kuruma vererek ailenin tüm sorumluluktan kurtulmuş olduğu fikri .Bizler Anne-Baba olarak yaşamın her döneminde sorumluluklarımızı devam ettirmeliyiz. Annelerin gezmeye yada kafa dinlemek için gönderdikleri bir eğitim kurumları değildir.
Okul Öncesi Eğitimin Önemi Özellikle yetersiz çevrede büyüyen çocuk sayısının çok olduğu Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde, okul öncesi eğitimin erken uyarıcı ve telafi edici işlevi büyük önem taşımaktadır. Türkiye’de okul öncesi eğitim kurumları gelişim göstermeye başlamışsa da bu alandaki eğitim çeşitli nedenlerle yeteri kadar yaygınlaşabilmiş değildir.
Türkiye de Yapılan Araştırmalar Sonucunda ; Erken çocukluk eğitimi alan çocukların almayanlara oranla daha yüksek zihinsel beceriler ve eğitime yatkınlık sergilediklerini , Erken yaşta eğitim alan çocuklar meslek statüsü itibari ile daha yüksek işlerde çalıştığı , buna bağlı olarak gelirlerinin daha yüksek olduğunu ,
Türkiye de Yapılan Araştırmalar Sonucunda ; Erken çocukluk eğitimi alan çocuklar ortalama 11 yıla yakın okula devam ettiğini , bu da en az lise eğitimi aldığını Erken çocukluk eğitimi almış katılımcıların % 44.1 Üniversiteye giderken bu oran almamış olan grupta % 30.6 olduğunu ,
Türkiye de Yapılan Araştırmalar Sonucunda ; İnsan sermayesine yapılan yatırımların getiri oranının en yüksek olduğu dönemin okul öncesi dönem olduğunu , Erken çocukluk döneminde 1 liralık yatırımın 7 liraya kadar kazanç olarak döneceğini ortaya çıkarmaktadır.
Türkiye de Okul Öncesi Eğitimde Okullaşma Oranları Nüfusunun yarısından fazlası 25 yaş altında olan ve yılda 1.4 milyon bebeğin doğduğu ülkemizde 0-6 yaş grubundaki 7 milyon çocuğun ancak % 16 sı okul öncesi eğitim hizmetlerinden yararlanmaktadır. Bu oran gelişmiş ve hatta gelişmekte olan ülkelerle kıyaslandığında oldukça düşük düzeydedir.
Dünyadaki Sıralamada Türkiye Meksika % 84 Kuzey Amerika ve Batı Avrupa % 78 Bulgaristan % 78 Gelişmiş Ülkeler %77 Yunanistan % 66 Orta ve Doğu Avrupa % 57 Kenya % 53 Hırvatistan % 47 Güney Afrika % 33 Gelişmekte olan Ülkeler % 32 Orta Asya % 27 TÜRKİYE % 16 Arap Ülkeleri % 16 Mısır % 14 Sahra altı Afrika % 12
Okul – Aile İşbirliği Çocuğun Eğitiminde Neden ÖNEMLİDİR. Okul çalışanlarının anne babalarla iletişim kurmaya, anne - babaların ilişkileri karşılıklı konuşmaya ihtiyaçları vardır. Öğretmen ve anne babaların ilişkileri karşılıklı saygı ve ortaklığa dayalı olduğunda çocuğun öğrendikleri daha iyi pekişir. Anne babalar, okulda ne olup bittiğini anladığında ve kendilerini çocuklarının okul hayatlarının bir parçası olduklarını hissettiklerinde eğitime daha çok değer verirler. Çocuklarını okula devam etmeleri için yüreklendirirler. Okul, anne babaya uzak kaldığında, anne baba da kendini uzak tutar ve çocukların okula devam için gerek duyduğu desteği gösteremez.
OKUL-AİLE İŞBİRLİĞİ NEDEN ÖNEMLİDİR ? Okul ve ailenin amacı, çocuklara daha iyi bir eğitim ortamı hazırlamak olduğundan, okul ve aileler arasındaki işbirliği hem öğretmenin amaçlarına ulaşmasını kolaylaştıracak hem de anne-baba eğitimi yoluyla çocuklardan beklenen davranış değişikliklerinin kalıcı olmasını sağlayacaktır.
OKUL-AİLE İŞBİRLİĞİ NEDEN ÖNEMLİDİR ? Okul-aile işbirliği; öğretmenin aileyi ve çocuğu tanıması kadar, ailenin de okulu, programı ve öğretmeni tanımasına yardımcı olmaktadır. Böylece aile, çocuğun eğitim ortamını, okulun ve öğretmenin koşullarını öğrenme fırsatı bulabilmektedir
OKUL-AİLE İŞBİRLİĞİ NEDEN ÖNEMLİDİR ? Zorunlu eğitim günümüzde geçmişe oranla daha uzun bir zamanı kapsamakla birlikte, çocuğun okulda geçirdiği zaman ailesi ve çevresiyle geçirdiği zamana göre daha kısa olduğundan okul öğrenmelerinin aile çevresinde de desteklenmesi gereklidir. Öğrencilerin okul başarılarını artırmak hem ailelerin hem de okulun ortak sorunudur .
OKUL-AİLE İŞBİRLİĞİ NEDEN ÖNEMLİDİR ? Okul-aile iş birliği öğrenci başarısının artması, katılım, güdülenme, kendine güven ve davranışların değişmesini sağlamaktadır. Ayrıca çocukların okul ve öğretmenlere ilişkin olumlu tutumlar geliştirilmesinde de aile katılımı temel bir araçtır.
OKUL-AİLE İŞBİRLİĞİ NEDEN ÖNEMLİDİR ? Yapılan araştırmalar öğrenci başarısının ; okul yapısının yada sosyo-ekonomik koşullardan ziyade Okul-Aile işbirliği ile arttığı Çocukları ile ilgilenen , sorunlarını çözmeye çalışan okulla işbirliğini geliştiren ailelerin çocuklarının başarısı ilgilenmeyen ailelere oranla çok daha yüksek olduğu
OKUL-AİLE İŞBİRLİĞİ NEDEN ÖNEMLİDİR ? Akademik başarısı düşük , sınıfta kalma riski taşıyan öğrencileri diğer öğrencilerden ayıran en önemli etkenin , anne - babanın İLGİSİZLİĞİ olduğu belirlenmiştir. “ETİ SENİN KEMİĞİ BENİM” ya da “BEN ÇOCUĞUMU OKULA GÖNDERİYORUM GERİ ÖĞRETMENLERE KALMIŞ “ Şeklinde düşünen bir çok veli ile karşılaşıyoruz.
OKUL-AİLE İŞBİRLİĞİNİ OLUMSUZ ETKİLEYEN ETMENLER Anne- babaların kendi okul yaşantıları ile ilgili olumsuzluğu Ailelerin ekonomik sorunları Ailelerin okula ayıracakları zamanın kısıtlı oluşu Ailelerin eğitim düzeylerinin düşük olması Ev ve okul kültürünün farklı olması