Aşkta Sınırlar ve Sinirler
«Yeterince iyi» annelik
"The value of the personal relationship to all things is that it creates intimacy... and intimacy creates understanding... and understanding creates love." Anaïs Nin
Aşkın Patolojisi
İstersen hiç başlamasın Bu hikâye eksik kalsın Onca yaraların ardından Yeni bir aşk yaratamazsın. Örselenmiş bir çocukluk İşte benim bütün hikâyem Kaç sevda geçse de yüreğimden Bu yıkıntıları onaramazsın… (MM)
if real love is to flower rather than be nipped in the bud Narsisistik savunmalarımızı aşamazsak, sevdiklerimize söyleyeceğimiz şarkı: «Gönlümde açmadan solan bir gülsün» (Şekip Ayhan Özışık/Sâdık Şendil)
«Henüz üç yaşında bir kardeşim var/ Seni ondan bile kıskanırım»
Ya benimsin, ya toprağın!
Kim Korkar Hain Kurttan
Ölünceye, öldürünceye dek «seveceğim» seni!
Tatlı dile güler yüze Doyulur mu doyulur mu Aşkınan bakışan göze Canana kıyılır mı Cananına kıyanlar Hakkın kulu sayılır mı
«En el-Hakk» Hallâc-ı Mansûr «Aşk nedir?» «Aşkın ne olduğunu bugün, yarın ve öbür gün göreceksin» O gün Hallâc-ı Mansur’u katlettiler. Ertesi gün cesedini ateşe atıp yaktılar. Üçüncü gün ise küllerini rüzgara savurdular...
İzin vermek “Yeter artık Alyoşa, istediğin zaman gidebilirsin ona… Kime istersen ona git, mutlu ol. Kalbinden bana vereceğinden daha çok sevgi isteyemem senden.” Nataşa (Dostoyevski. Ezilenler)
İzin verebilmek «Beni, kendisini bırakıp gitmeme izin verecek denli çok seven anneme» Arundhati Roy
Özgecilik
Sevginin Çoğaltıcılığı Dün gece senin küçücük elinle yalnız yattık Yalnız, senin küçücük elinle yalnızlık Kandilli ilkokulu kadar kalabalık
«Dünyayı güzellik kurtaracak, bir insanı sevmekle başlayacak her şey»
Seviyordum Sizi Seviyordum sizi ve bu aşk belki/İçimde sönmedi bütünüyle./Fakat üzmesin sizi artık bu sevgi/İstemem üzülmenizi hiçbir şeyle. Sessizce, umutsuzca seviyordum sizi./ Bazen çekingenlik, bazen kıskançlıkla üzgün./Bu öyle içten, öyle candan bir sevgiydi ki/Dilerim bir başkasınca da böyle sevilin.