ERGENLİK DÖNEMİNDE KİŞİSEL TEMİZLİK VE HİJYEN KIRIKKALE REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ KASIM 2012
ERGENLİK DÖNEMİ Ergenlik, çocukluk çağı ile yetişkinlik çağı arasındaki geçiş dönemidir. Bireyde çocuksu tutum ve davranışların yerini yetişkin tutum ve davranışlarının aldığı, cinsiyet yetilerinin kazanıldığı, bireyin erişkin rolüne psikolojik ve somatik olarak hazırlandığı dönemdir. Bu dönem; fizyolojik anlamda kızlarda ilk adet kanaması ve göğüslerin büyümesiyle, erkeklerde ise yüzde kılların çıkması ve sesin kalınlaşması ile başlayan, genel olarak 13-22 yaşları kapsayan bir gelişim dönemidir.
KIZLARDA ERGENLİK DÖNEMİ Kızlarda genel olarak 10 yaşında başlayan bu değişim 18 yaşına dek devam eder. Sağlıklı bir kadın olabilmek için gerekli olan değişimlerin gerçekleştiği ergenlik öneminde, beyin ve üreme organları vücudun diğer bölümlerine hormonlar adı verilen kimyasallar aracılığı ile mesajlar gönderir. Kızlar ergenlik dönemine erkeklerden yaklaşık iki yıl daha önce girer. Bu büyüme ve gelişim sürecini kişinin kendisinin düzenlemesi mümkün değildir. Bu süreç ancak vücut hazır olduğunda başlar.
Dış Görünüşünüzde Meydana Gelen Değişiklikler Ergenlik döneminin başlaması ile beraber önce kalçalar yuvarlaklaşmaya başlar, bunu cinsel organların etrafında ve koltuk altında tüylerin belirmesi takip eder. Göğüslerin büyüklüğü ve şekli değişir. Bu değişiklikler kişilere göre hızlı veya yavaş olabilir. Özellikle koltuk altından daha fazla terleme başlar. Bu dönemde hormonların etkisi ile ciltte yağlanma artar ve sivilceler çıkar. Ergenlik döneminden itibaren daha fazla salınmaya başlayan cinsiyet hormonlarının etkisi ile adet kanamaları ve adet siklusları başlar. Hormonların etkisi ile duygular ve davranışlar da değişir, psikolojik yapı değişerek çocuk kişiliğinden genç kız kişiliğine geçilir.
Ergenlik ve Kişisel Hijyen Deri Temizliği Sabun ve 37°-38° C sıcaklıktaki suyla yapılan banyo kir ve salgıların temizlenmesini sağlar. En az haftada 1 kez böyle bir banyo yapılmalıdır. Saçların Temizliği Saçların temizliği sağlığı etkiler. Çünkü bazı enfeksiyon etkenleri ve parazitler, kirli saçlara ve o bölgedeki deriye daha kolay yerleşir. Saçların en az haftada 2 kez yıkanması gerekir. Saçlı deri yağlı ise, daha sık yıkanmalıdır. Saçların boyanması ya da saça kimyasal maddelerin uygulanması saçın ve saçlı derinin sağlığını bozabileceği için bu tip uygulamalardan kaçınmalıdır. Saçlı derideki kan dolaşımının bozulmaması için çok sıcak ve çok soğuk havalar dışında başın açık olması yararlıdır.
… El Temizliği İnsanın gün boyu en çok kullandığı ve dış ortamla en çok yakın ilişki kuran organı elleridir. El yıkama süresi, saatin tik-taklarına uyarak en az 10 a kadar sayarak belirlenir. Bu sürede elleri sabunla ovalamalıdır. El temizliği, tırnak temizliği ile bir bütündür. Tırnaklar düzenli aralıklarla , kısa ve yuvarlak şekilde kesilmelidir. Elleri soğuk, deterjan ya da antiseptik gibi deri bütünlüğünü bozan uygulamalardan korumak gerekir. Bunun için uygun eldivenlerin kullanılması yararlıdır.
… Ayak Temizliği Ayak sağlığı için hem temizlik kurallarının uygulanması, hem de uygun bir ayakkabı seçimi önem taşır. Ayakların her gün yıkanması ve yıkandıktan sonra, özellikle parmak aralarının, iyice kurulanması gerekir. Aksi halde nemli ortam mantar enfeksiyonlarının gelişmesine neden olur. Ayak tırnakları da düzenli aralıklarla kesilmelidir, ancak tırnak batmasını önlemek için düz kesilmesi önerilmektedir. Uygun ve rahat bir ayakkabı ayak sağlığı için önemlidir. Ayağa tam uyan bir ayakkabı; parmakları sıkmamalı, topuğu sıkıca tutmalı ve ayak kemerini iyice desteklemelidir. Ayakkabının ökçesi geniş olmalı ve çok yüksek olmamalıdır.
… Eğer ayakkabı uygun değilse ayakta nasır, ayak tabanında kalınlaşmalar, baş parmakta eğrilik ve tırnak hipertrofisi (büyüme-kabalaşma) oluşabilir.
… Ağız ve Diş Bakımı Dişlerin yemekten sonra, sabah ve akşam günde 2 kez, florlu diş macunları ile, 3 dakika süreyle fırçalanması gerekir. Şekerli ve karbonhidratlı besinlerin yenmesinden sonra ağzın su ile çalkalanması ya da biraz su içilmesi de diş çürüklerinin oluşumunu azaltabilir.
… Genital Temizlik Ergenlik döneminde gelişen değişiklikler ve menstrusayon nedeniyle genç kızlar bu konuda daha da özenli olmalıdır. Genital bölgenin her zaman kuru olması gerekir. Bu amaçla idrar ve dışkı yaptıktan sonra, su ile yapılan temizlik sonrası tuvalet kağıtları kullanılabilir. Kızlar genital ve anal (makat) temizliği önden arkaya doğru yapmalıdır. Kadınların genital temizliğinde pH değeri nötr temizleyicilerin kullanılması, sabun kullanılmaması önerilmelidir.
… Adet kanaması sırasında da genital bölgenin kuru kalması, ıslanan petlerin sık sık değiştirilmesi gerekir. Sentetik iç çamaşırlarının ve dar pantolonların giyilmesi de hastalık riskini artırmaktadır.
Ergenlikte Deride Meydana Gelen Değişiklikler Sivilce Ergenlik dönemine geçiş ile birlikte salınmaya başlayan hormonlar, ergenin derisinde de bir takım değişiklilere neden olur. Bu değişikliklerle ilintili olarak gelişen sivilceler, özellikle bu dönemde artar. Eğilimi olan kişilerde sivilce oluşumu, kırklı yaşlara kadar sürebilir. Sivilce; yüz, omuzlar, sırt ve göğüste dağılım gösteren, sayı ve şiddet açısından kişisel farklılıklar gösteren biçimde ortaya çıkar.
… Sivilcenin bu oldukça duyarlı dönemde ve yüz gibi ilk bakışta göze çarpan bir yerde ortaya çıkması, psikososyal etkisinin başlıca nedenidir. Bu dönem, ergenin kişilik gelişiminin olduğu, toplum içindeki yerini belirlemeye çalıştığı dönemdir. Sivilce hafif şiddette ve az sayıda da olsa, önemli olan ergenin psikososyal gelişiminin etkilenme derecesidir. Sivilce; -kendine güvensizlik, -sosyal davranışların baskılanması, -kaygı ve çökkünlük nedeni olabilir.
… Şiddetli ve derin sivilceler ise, oluşturdukları kalıcı izler ile ömür boyu benzer sorunların yaşanmasına yol açabilirler. Sivilcenin kontrol altına alındığı kişilerde ise özgüven artmaktadır. Bu nedenlerle sivilceyi ergenliğin yaşanması gerekli bir parçası olarak kabul etmekle birlikte, hafife almamak, göz ardı etmemek gerekir.
Ergenlikte sivilce dışı deri değişiklikleri Ergenlik döneminde deride göze çarpan diğer bir değişiklik, kıllanmadır. Kıllanma, genetik ve ırksal etmenlere ve cinsiyete göre değişiklik gösterir. Her iki cinsiyette de koltuk altı ve cinsel bölgelerde kıllanma gözlenirken; erkeklerde kızlardan farklı olarak sakal, bıyık, göğüs, sırt, göbek çevresi, bel bölgesi ve kalçalarda da kalın ve koyu renk kıllanma olur. Yine her iki cinsiyette de kol ve bacaklarda, erkeklerde daha belirgin olmak üzere kıllanma gözlenir.
… Kıllanma ile ilgili bu değişim, özellikle terleme ve sürtünmenin de olduğu koltuk altı ve genital bölge çevresini bir takım yüzeysel bakteri ve mantar enfeksiyonlarına daha duyarlı duruma getirir. Bu da ergende bu bölgelerin hijyenik açıdan daha iyi korunmasını ve düzenli temizliğini gerektirir. Kıllanma ile ilgili olan bir diğer önemli sorun da kızlarda olmaması gereken yerlerde erkeksi biçimde kalın ve koyu renkte kıllanmanın ortaya çıkmasıdır. Bu kıllanma, sakal, bıyık, göbek çevresi, göğüs ortası, sırt, bel ve kalçada, sakal ya da bıyık kılı niteliğinde olabilir.
… Adet kanamaları hala başlamadıysa! Adet kanamaları 9–16 yaşları arasında başlar. Spor yapan kızların yanında çok zayıf olan ve gelişmenin başladığı dönemlerde kilo veren kızlarda da kanama gecikebilir. 15 yaşına gelinmesine rağmen hala adet kanaması başlamadıysa bir hekime başvurup kontrolden geçilmesi gerekir. Adet kanamaları hangi sıklıkla olur? Adet kanaması ayda bir olur.25–30 gün arasında süren adet siklusları normaldir. Adet kanaması 3–7 gün sürer. İlk günlerde daha fazla olan kanama giderek azalır. Adet kanamalarının başladığı dönemlerde bu kanamalar her ay aynı şiddette olmayabilir. Bir ay daha fazla diğer ay çok daha az olabilir.
… Adet Kanamaları Düzensizse! Adet kanamaları vücut ağırlığına, diyet yapılmasına, heyecan, stres, egzersiz ve hastalıklardan etkilenerek düzensizleşebilir. İlk yıllarda adet sikluslarının uzunluğu değişir. İlk 1–2 yıl düzensiz adet görülmesi normaldir. Adet Siklusları Çok Uzunsa! Bazı kızlar yılda sadece 3–4 kez adet görür. Stres, ağır egzersiz, ani kilo kaybı ve diyet nedeni ile adet siklusları bu kadar uzun sürebilir. Bunun dışında hormonal dengesizlikler de bu sürenin uzamasına yol açar. Polikistik over sendromu adı verilen kilo fazlalığı, aşırı tüylenme ve adet düzensizliklerinin görüldüğü durumda yılda sadece 3-4 kez adet görülür.
Premenstrual Sendrom (PMS) Nedir? Premenstrual sendrom (PMS) birçok genç kızın karşılaştığı bir durumdur. Premenstrual Sendroma bağlı yakınmalar adet kanamasından 1–2 hafta önce başlar. Duygusal değişiklikler, göğüslerde ağrı ve hassasiyet, vücutta şişlik, sivilcelerin çıkması ve yorgunluk en sık görülen yakınmalardır. Bu yakınmalar adet kanamasının başlaması ile geçer. PMS yumurtlama döneminden sonra görülür. Östrojen ve progesteron hormonları beraberce bu bulgulara neden olabilir. Şeker, kafein, tuz gibi belli başlı yiyeceklerin tüketimini azaltmak ve yeteri kadar dinlenmek önemlidir.
Kramplar Nasıl Tedavi Edilir? Yeteri kadar dinlenme, uyku ve düzenli egzersiz yapılması krampların şiddetini azaltır. Karın bölgesine sıcak pedlerin yerleştirilmesi de ağrıyı azaltabilir. Karın bölgesine sıcak su torbası uygulanabilir, fakat su çok sıcak olmamalıdır. Prostoglandin üretimini azaltan ağrı kesiciler kullanılabilir. Ağrı kesicileri kullanmaya kramplar şiddetlenmeden başlamak gerekir. Ağrı kesicileri kullanmaya tahmini adet kanamasından bir gün önce başlanması ve ilaca kanama başladıktan sonra 1-2 gün daha devam edilmesi önerilir.
Ergenlik Dönemi Niye Gecikir? - En sık görülen neden yapısal gecikmedir. -Şeker, astım, böbrek hastalıkları gibi kronik hastalıklar, - Beslenme bozuklukları, - Hipofiz ve tiroid bezlerindeki bozukluklar, - Genetik hastalıklar, ergenlik döneminin gecikmesine neden olur.
KIRIKKALE REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ KASIM 2012 … KIRIKKALE REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ KASIM 2012