Meslek Hastalıkları
Hastaneler Ülkemizde MESLEK HASTALIKLARININ TEŞHİSİ ile ilgili çalışmalar sadece MESLEK HASTALIKLARI HASTANELERİNDE yürütülmektedir. Hastanelerin sorumluluk alanları çok geniş ancak bu alanlarda hakimiyet sağlayabilecek gezici hizmet ekipleri YETERSİZDİR.
. Meslek Hastalıkları Tanımı 5510 SGK Kanunu Madde: 14’egöre Sigortalının çalıştırıldığı işin niteliğine göre tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, sakatlık veya ruhi arıza halleri meslek hastalığıdır İSG Kanun Tasarısı Madde 4’e göre Mesleki risklere maruziyet sonucu ortaya çıkan hastalıktır. . Açıklama Mevcut iş kanunu sadece sigortalıları ve kendi hesabına çalışanları (eski adıyla Bağ-Kur) kapsar. Sigortalı sayısı 10.500.000, Bağ-Kur’lu sayısı 1.400.000 kişidir. Yeni İSG Kanunu ise tüm çalışanların sağlığını güvence altına alır. Ancak iş sağlığı hizmeti alacak nüfusa yaklaşık 3.000.000 memur eklenmiştir.Toplam kayıtlı çalışan nüfus 15.000.000’u aşacaktır. *10.000.000 kayıtsız çalışan TUİK Eylül 2009 )
Meslek Hastalıkları Sınıflandırması a) A Grubu: Kimyasal maddelerle olan meslek hastalıkları, b) B Grubu: Meslekî cilt hastalıkları, c) C Grubu: Pnömokonyozlar ve diğer meslekî solunum sistemi hastalıkları, ç) D Grubu: Mesleki bulaşıcı hastalıklar, d) E Grubu: Fizik etkenlerle olan meslek hastalıkları
Kimyasal Maddeler-1 Ağır Metaller (Kurşun, Kadmiyum, Cıva, Krom, Alüminyum, Nikel, Çinko, Bakır, Vanadyum, Arsenik vb..) (Kurşun Örneği) Hastanemize bir çok akü, geri dönüşüm, döküm fabrikalarından başvuran işçilerin kan kurşun seviyesinin toksik ensefalopati sınırında (120µg/dl), olduğu tespit edilmektedir. Bu hastalarımızın bir çoğu hastanelerimize endoskopi, FMF taraması, anemi sebebi ile kemik iliği biyopsisi, appendektomi ve en son psikiatri kliniği ile son bulan bir süreçten geçtikten sonra başvurmaktadırlar. İş yeri çalışma koşullarına müdahale ve hastalara şelazyon tedavisi sonrası 30 µg/dl ortalamaya geriletilmesi sağlanarak taburcu edilmektedirler. Halen hastanemize aynı işyerlerinden 22. defa Kurşun Şelasyon Tedavisi için yatan hastalar mevcuttur. İşçilerin daha önce yapılan periyodik muayenelerinde kan kurşun seviyelerinin 5-12 µg/dl olarak dosyalandığı tespit edilmektedir. İşverenden bağımsız çalışma ortamı bulabilen bir işyeri hekimi ile bu sorunlarla daha az karşılaşılabilirdi.
Kimyasal Maddeler-2 Solvent (Yapıştırıcı, boya, benzen, tiner vb..) Sanayide 330.000 değişik solvent tanımlanmıştır. Alerji, astım, kanser etkeni olabilen bu maddeler, nörotoksik, ototoksik, nefrotoksik vb.. etkileri de olabilen maddelerdir. Maalesef hiçbir hekimin eğitimi boyunca bilgilendirilmediği bu maddelerin tespiti için gerekli toksikolojik laboratuvar alt yapısı da; kamu, özel veya üniversite hastanelerinde mevcut değildir. Bu laboratuvarlarda AAS, GC,GC-MS, ICP, ICP-MS, LC-MS-MS, HPLC gibi cihazlara ihtiyaç vardır. Ancak bu cihazların eğitimini almış profesyoneller henüz ülkemizde yeterli mevcuda ulaşmamıştır. Bu maddelere maruz işçiler hem klinisyen desteği hem de laboratuvar desteği olmadığından; değişik tanılarla, değişik hastanelerde tedavi edilmeye çalışılmaktadır. Bu maddeler ve cihazların eğitimi ülkemizde Toksikoloji master ve doktora programlarında verilmektedir.
Mesleki Cilt Hastalıkları-1 Alerjenler Sanayide yüzbinlerce kontakt dermatit etkeni olan madde kullanılmaktadır. Piyasada bulunan Standart Alerjik Yama testlerinde bu kadar çok kimyasala ait alerjen bulunmamakta ve tanı alamayan hastalar sürekli ilaç tedavisine tabi tutulmaktadır. İşyerinde maruz kalınan kimyasallara özel testler, kamu hastanelerimizde yapılmamaktadır. Bu hastalarımızın önemli bir kısmının haftada bir kez reçete başvurusu ve ortalama ayda bir kez cildiye uzman hekim başvurusu dikkat çekicidir. Meslek Hastalıkları Hastanelerinde, işyerinde kullanılan maddelerle hazırlanan testler, etken tespitini yaparak tedavisiz iyileşmeyi sağlamaktadır (Sıklıkla petrol türevlerine allerji) Kontakt dermatit gibi hastalıkların; etken tespiti yapılabildiği taktirde; hastanesiz, hekimsiz ve ilaçsız tedavisi işten bile değildir.
Kumlama Örneği(Kot, Metal, Cam, Teflon, İnşaat, Diş protez vb..) Pnömokonyozlar-1 Kumlama Örneği(Kot, Metal, Cam, Teflon, İnşaat, Diş protez vb..) Kumlama sanayide ağartma, yıpratma, boya kavlatma, çapak alma gibi amaçlarla kullanılan bir yöntemdir. Değişik kumlama yöntemleri olmakla beraber; ülkemizde silika içeriği yüksek ve ucuz olan; deniz kumu kullanılmaktadır. Yasaklanma öncesi sadece İstanbul’da 1000 “rodeo(kumlama)” atölyesi.Yöntem ülkemizde 10 yıldır kullanılmaktadır.Akselere Silikozis için yeterli maruziyet süresi 3 yıldır. Bu Hastalarımızın bir çoğu Milier TBC tanısı ile tedavi almışlardır. Bilimsel olmayan bir tahminle 5.000 dolayında ölüm yaşanacaktır. 20.000 den fazla kişinin belirli düzeylerde sağlığını kaybedeceği açıktır.
Pnömokonyozlar-2 Diş Protez Örneği Diş protez teknisyenlerinde PNÖMOKONYOZ. Son 5 yılda tesadüfen tespit edilmiş 5 vaka 2 ölüm üzerine Ankara Meslek Hastalıkları hastanesi tarafından incelemeye alınmıştır. Diğer bazı vakaların incelenmesi ile teknisyenlerin yoğun toksik madde buharına maruz kaldıkları ve kumlama yaptıkları tespit edilmiştir. Bakanlığımız vasıtası ile tüm illerden yaklaşık 2000 teknisyenin SFT, PA AC grafileri istenmiş ve değerlendirme sonucunda %7 oranında pnömokonyoz tespit edilmiştir. Ölümlü vakaların ve bazı teknisyenlerin değişik göğüs hastalıkları uzmanları tarafından Milier TBC tanısı ile takip edildiği ve 10 yıl tedavi aldıkları anlaşılmıştır.
Pnömokonyozlar-3 Kömür işçisi Pnömokonyozu vaka sayısı: Türkiye Taş Kömürü işletmelerinde %14 (ÇSGB 1987, İndian Journal of Occupational & Environmental Medicine Ağustos 2007) Özel sektör kömür işletmelerinde % 0 olarak raporlanmaktadır.* TTK ya bağlı işyerlerinden gelen vakalarda maluliyet düzeyleri %2’nin altındadır. Oysa ki özel sektör madenlerinde kısa sürede yüksek yoğunlukta toza maruz kalan işçiler sakatlayıcı düzeyde pnömokonyoz hastası olabilmektedir.TTK daki iş sağlığı hizmetleri, işveren bağımlı olmayan devlete bağlı hekimler eliyle verilmektedir. *TTK işçilerin periodik muayenelerini kamuda; özel şirketler periyodik muayenelerini ise özel sağlık kurumlarında yaptırmaktadır.
yeni meslek hastalığı vakası Beklenen Meslek Hastalığı Sayısı? Her bin işçi için yılda 4-12 yeni meslek hastalığı vakası beklenmelidir Harrington J.M., Gill F.S., Aw T.C., Gardiner K. Occupational Health; 4th Edition 1998 TEKNOLOJİ KULLANIM DÜZEYİ, RİSKLİ İŞ KOLLARININ YOĞUNLUĞU, ÜLKENİN POLİTİKALARI, İŞÇİ-İŞVEREN VE DEVLETİN SORUMLU YAKLAŞIMI, SAĞLIKLI ÇALIŞMA ORTAMI.
Türkiye’de Durum 2010 Verileri Sigortalı işçi sayısı: 10.000.000 Saptanan Meslek Hastalığı Sayısı: 534 Saptanan Meslek Hastalığı Oranı: Yüzbinde 5 Beklenilen Meslek Hastalığı Sayısı:(Binde4-12) 40.000-120.000 TUİK 2007 Araştırması İş kazası(Binde 28):250.000 Meslekle ilişkili rahatsızlık(Binde 37):333.000 Sigortasız işçi, kendi hesabına çalışanlar ve memurlardan oluşan 13.000.000 kişi dahil edilmemiştir.
Meslek Hastalığı Nedenli Ölümler SSK İSTATİSTİK YILLIĞI 2006 2006Meslek Hastalığı nedenli ölüm sayısı: 9(dokuz) 2008Meslek Hastalığı nedenli ölüm sayısı: 1(bir) 2009Meslek Hastalığı nedenli ölüm sayısı: 0(sıfır) 2010Meslek Hastalığı nedenli ölüm sayısı: 4(dört)
Ekonomik Boyut Endüstrileşmiş ülkelerde yapılan çalışmalar iş kazaları ve meslek hastalıklarının maliyetinin Gayri Safi Milli Hasılanın %1-3’ü kadar olduğunu ortaya koymaktadır*. Doğrudan maliyetler Toplam maliyetlerin 1/10’u kadardır. 2009 yılı Türkiye GSMH’sı 953 Milyar TL Türkiye’nin yükü 9-27 Milyar TL olarak tahmin edilebilir**. Doğrudan maliyetler Sosyal Güvenlik Sistemi tarafından karşılanmaktadır. Geçici işgöremezlik ödenekleri Kalıcı işgöremezlik ödenekleri Tedavi giderleri gibi. *Harrington J.M., Gill F.S., Aw T.C., Gardiner K. Occupational Health **Sadece TEDAŞ yılda İş Kazası ve Meslek Hastalığı tazminatı olarak 54-70 Milyon TL ödemekt edir.
Durum Özeti Meslek Hastalıklarının Saptanmasında eksikliklerimiz VAR Meslek Hastalığı Nedenli Ölümlerin Saptanmasında eksiklerimiz VAR Meslek Hastalıklarının erken (maluliyet bırakmadan) saptanması için uygun araçlara sahip DEĞİLİZ Sosyal Güvenlik Sistemi (Doğrudan Maliyetleri): Mükerrer hastane başvuruları için Geçici İşgöremezlik, tedavi gideri öder Erken tespit edilemeyen her vaka için Kalıcı işgöremezlik öder Erken emekli olan işçi nedenli prim kaybı vardır Çalışamaz hale gelen her insan için primsiz ödemeler gerçekleşir
Mevcut Sistemde Sorunlar İşyeri hekimleri İŞVERENDEN MAAŞ almakta özgür iradelerini kullanamamaktadır. İşverenlerin tercihi nedeniyle Koruyucu Hekimlik değil TEDAVİ EDİCİ HEKİMLİK ön plandadır. İşçiler hastalanıp tedavi olmaya çalışmaktadırlar. İşyeri hekimlerinin REÇETE yazmak haricinde sistemde herhangi sorumluluğu yoktur. İŞYERİ ORTAM ÖLÇÜMLERİ ve PERİYODİK MUAYENELER gerçeği yansıtmamakta, sahteciliğe karşı önlem alınamayan koşullarda yapılmaktadır. Tıp eğitimi müfredatında İş Sağlığı yer almamaktadır. İş müfettişi sayısı ve ara iş gücü kullanmama DENETİMİ İMKANSIZ hale getirmiştir. İş Müfettişi başına 4000 iş yeri düşmektedir. Mevcut maluliyet tüzüğü yeterince güncellenmemiş ve bundan türetilen yönetmelikler YANLIŞ ve HAKSIZ MALULİYETLERe sebep olmaktadır.(ILO pnomokonyoz okuyuculuğu, mesleki farklılık, yaş vb..) 11.10.2008 de yayınlanan yönetmelikte ve SGK 2011/49 sayılı genelge de Sağlık kurulu raporlarında sadece tıbbi teşhis bulunur, hastalığın meslekî olup olmadığına dair tespit ve meslekte kazanma gücü azalma oranı belirtilmez. hatası ivedilikle düzeltilmelidir.