SANAT KURAMLARI
KURAMLAR Taklit (Kopya) Kuramı Biçimci (Soyut) Kuram İşlevsellik Kuramı Dışavurumcu Kuram
TAKLİT (YANSITMA ) KURAMI Taklit kuramı , sanatçının bir nesne yada manzaraya sadık kalarak resmetmesini vurgulayan kuramdır. Yansıtmacı kurama göre sanatçı, gerçekliği taklit eden kimsedir. Bu taklit ne kadar başarılıysa, sanat eseri de o kadar değerli olacaktır.
Kimi zaman resmedilen acı çeken gibi gitmeyen bir konum olabildiği gibi ideal ve güzelliği işleyen konular da olabilir. Sanat yapıtları daha çok natürmortlar, peyzajlar, portreler, heykeller, ve görünümler gibi konulardan oluşur. Hayata ya da hayatın zihinde kalmış kırıntılarına tutulan bir ayna gibidir. Çerçevenin içinde görülen "hayat gibi" olandır. Ama hayat değildir, sadece onun gibidir.
1876 yılına kadar ressamlar portre desenler yapıyor 1876 yılına kadar ressamlar portre desenler yapıyor. Ressamlık yansıtmacılık olarak görülür. Fotoğraf makinesinin bulunmasıyla dünyada sanatın yeri, yeniden sorgulanmaya başlıyor ve sanatçı artık gerçeği aramaya başlar. Dış gerçeği fotoğraf makinesi zaten yansıtıyor. Sanatçı, artık gerçek nedir? diye sorgular.
BİÇİMCİ (SOYUT) KURAMI Yeryüzünde gördüğümüz her şey yeryüzüne aittir.Sembollere önem vermeyen ve sanatsızlığa doğru yönelen bu hareket nötr bir zevk geliştirmeye yönelmiştir. Geometrik formların önemine paralel olarak olağan biçimi basite indirgemede madde ve renk olgusuna önem vermektedir.
Onlar için sanat,zihnin nesneler üzerindeki rasyonel tesis ettirebilecek bir güç kaynağı olarak ön plana çıktı. Bu kuramın kapsadığı konular;bina içleri ve açık havada sergilenebilen büyük heybetli yapımlardan, bunlardan oldukça farklı boşluğa karşı biçim oyunlarıyla yada basit biçimlerin önceden düşünülmüş bir kural yada sisteme göre değiştirilmesiyle oluşturulmuş biçimsel düzenlemelere kadar yayılır. Örneğin; Adnan Çoker , Malevich , Mondrian .
İşlevsellİK KURAMI İşlevsel kuram sanatı yaşama sokuyor.Bütün kullanım eşyalarını sanata yansıtıyor.İşlevsel sanatın diğer boyutu edebiyat,din, ve sosyopolitik konularda düşünceleri geliştirme işlevi yükler. İşlevsel görüş sanat yapıtının ahlaki bir görüşü yada mesajı iletmedeki başarısıyla değerlendirilir. Açıkçası sanatı yaşama sokuyor,kullanım eşyalarını sanata yansıtıyor.
Başka bir boyut insan gerekli olan tüm ürünlerin tasarımı ile ilgilidir. İşlevsel kuramın en önemli vurgusunu İsmail Tunalı’nın sözleriyle şöyle açıklamıştır; “Teknoloji çağımızın gerçeği, ondan vazgeçemeyiz. Ancak üretici niteliği, sanatsal kimlikle kendimize uydurabiliriz. Buna göre tasarımlar birer işlevsel sanattır.”
DIŞAVURUMCU KURAM İç dünyanın yansımasıdır.Bir sanat yapıtının duygusal yada simgesel özelliğini vurgulayan kuramdır.İzleyiciler gördükleri renk ve çizginin kullanımını onlarda uyandırdığı duygularla sanat yapıtına yaklaşırlar. Kimi sanat yapıtları izleyicide duygu uyandırmak amacıyla nostaljik ve abartılı formlara yönelebilirler.İnsanın içindeki değişimi yansıtmaktadır.
Düşünce ve akıl konusunu farklı yönden ele alırlar,anlamsızlık üzerinde dururlar. Amaç; öznel yada içsel gerçeği yansıtmaktır. Olaylara nesnel değil de tinsel açıdan bakarlar. Geleneksel kuramların biraz dışındadır. Renkler ve çizgiler doğal yapısı içinde değil, duygusal tepkileri yansıtarak kullanır. Deformasyona gidilir.
Konular genellikle;toplum dışına itilen yoksullar, akıl hastaları, sokak kadınlarıdır. Örneğin;Eduard Munch,Paul Klee, lekeci anlayışla yaklaşan Kandisky, Jackson Pollock’tur.
KURAM BİR ÖNERMEDİR ; KURAMLARIN KANITLANMASI GEREKMEZ.