Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü
25 Kasım 1960'ta Dominik Cumhuriyeti'ndeki diktatörlüğe karşı mücadele eden üç kadının (Mirabel Kardeşler) tecavüz edilerek vahşice öldürülmesinin ardından, 39 yıl sonra 1999'da 25 Kasım tarihinin, Birleşmiş Milletler tarafından 'Uluslararası Kadına Karşı Şiddete Hayır Günü' ilan edilmiştir.
Bugün dünyada her üç kadından biri fiziksel şiddet görüyor. Her yıl yaşları 5 ile 15 arasında değişen iki milyona yakın kız çocuğu fuhuşa zorlanıyor. Dünyada her 6 dakikada 1 kadına tecavüz ediliyor. ABD’de her yıl 4 milyon kadın şiddete maruz kalıyor. Hindistan’da her gün 5 kadın çeyiz kavgaları yüzünden ölüyor. Güney Afrika’da her 90 saniyede bir kadına tecavüz ediliyor. Çin’de 1 milyon kız çocuğu sadece kız oldukları için anne karnında öldürülüyor. Irak’ta savaşın ilk aylarında yirmi bin kadına tecavüz edildi. Her yıl 2 milyon kadın uluslararası kadın ticaretinde kullanılıyor.
Pilevneli, 'Fiziksel, Psikolojik, Cinsel ve Ekonomik Şiddet uygulanan kadınlar artık sessiz değil. Toplumsal farkındalık yaratmanın beraberinde, yasal düzenlemeler eşliğinde bu suçu ortadan kaldırmak elimizde.
21. yüzyıl dünyasında kadına karşı uygulan şiddetin ulaştığı boyutun, bugün böyle bir günü anmamızı gerekli kılması utanç vericidir
TÜRKİYE'DE KADINLARIN %35'İ ŞİDDETE MARUZ KALIYOR %8i hak ediyoruz diyor.
G.D.A.D GÜNEYDOĞU'DAN ÇARPICI ARAŞTIRMA SONUÇLARI Güneydoğu Anadolu Bölgesinde kadına yönelik şiddet 2010 yılında da can yakmaya devam etti. Burnu kesilerek cezalandırılan, töre ve namus gerekçesiyle intihara sürüklenen, başta eşleri olmak üzere, kayınpeder, baba, kayınbirader, oğul veya yakınları tarafından öldüresiye dövülen kadınlara yönelik şiddet, bu yıl da hız kesmedi. ediyor.
Erkelerdeki bu şiddete eğilimi çoğu kimse eğitimsizlik kaynaklı olduğunu iddia etse de üniversite mezunu birçok erkeğin de şiddete yöneldiği aşikar. Gerek haberlerde gerekse çevremde onların da kadına şiddet uyguladıklarını görmekteyim. Bu şiddete eğilimlilik insanın her şeyden önce kendisine olan saygısıyla ilgili bir durum. Çünkü erkek ya da kadın eğer kendisine saygısı varsa şiddeti tercih etmez. İnsan sorunlarını şiddetle değil, konuşarak çözmeyi öğrenmelidir. Ben şundan kesinlikle eminim ki eğitim almamış insandan değil, konuşmayı öğrenememiş insandan korkulmalıdır. Sözün kısası; kadın artık kendini geliştirmeli, toplumdaki yerini yükseltmeli ve bu şiddete bir dur demelidir.
Savcı, kocam dövdü diye gelen kadına 'İmam nikahlısın' diyerek koruma vermedi... 27-09-2011
Kadının şiddet görmesinin konuşulmadığı, bu ilkelliğin ortadan kalktığı yarınlar diliyorum.