Beytullah çiçek FIrat ozan oğuzhan çelen esat metincegil
0. Farenin tarihçesi 1 Bilgisayara bağlanma şekline göre fare türleri 1.1 Kablolu fareler 1.2 Kablosuz fareler 1.2.1 Kızılötesi fareler 1.2.2 Radyo dalgalı fareler 1.2.3 Bluetooth fareler 1.2.4 3D fareler 2 Hareketi algılama şekline göre türleri 2.1 Mekanik fareler 2.2 Optik fareler 2.2.1 LED'li optik fareler 2.2.2 Lazerli optik fareler 2.3 Dokunsal fareler 2.4 Touchpad 2.5 Trackpad
Farenin tarihçesi *Bugün bilgisayarların yanında vazgeçilmez bir parça olan fareyi ilk olarak Douglas Engelbart ve Steve Jobs adlı kişiler yapmış. Douglas 40 yıl önce mouse denen mucizevi mekanizmayı icat eden, Steve ise bu teknolojiyi evlerimize sokan kişi. *Buluşunun adının fare olmasının sebebi de kablosunu bir farenin kuyruğuna benzetmesiymiş.
*Bugün bilgisayarların yanında vazgeçilmez bir parça olan fareyi ilk olarak Douglas Engelbart ve Steve Jobs adlı kişiler yapmış. Douglas 40 yıl önce mouse denen mucizevi mekanizmayı icat eden, Steve ise bu teknolojiyi evlerimize sokan kişi.
Profesör Engelbart, ilk mouse prototipini 1965′te hazırlamış *Profesör Engelbart, ilk mouse prototipini 1965′te hazırlamış. İki tekerlekli bu tahta alet, 1970′te “görüntüleme sistemleri için X-Y yer gösterici sistem” adıyla patent almış. Farenin kullanılabilmesi için bir grafik arabirim de yazmış, ancak o zamanlar yazılımlar için patent verilmiyormuş. Bu yüzden bugün bu sektörün kaymağını o değil uyanık Bill amca toplamakta.
*Bugün Douglas Engelbart, çeşitli icatlar üzerinde çalışan Bootstrap adlı bir firmanın sahibi. 1997′de 500,000 dolarlık Lemelson-MIT ödülünü, yani dünyada bir icat için verilen en büyük ödülü almış. Artık fare yapmakla hiçbir alakası kalmamasına rağmen firmanın en büyük destekçisi Logitech: yani dünyanın en büyük fare üreticilerinden biri
1 Bilgisayara bağlanma şekline göre fare türleri 1.1 Kablolu fareler 1.2 Kablosuz fareler 1.2.1 Kızılötesi fareler 1.2.2 Radyo dalgalı fareler 1.2.3 Bluetooth fareler 1.2.4 3D fareler
Kızılötesi fareler Bu fareler, bilgisayar ile iletişiminde bir kızılötesi sistem kullanır. Sistem, bilgisayarın seri, PS/2 veya USB portuna takılır, fare ise sistemle kızılötesi ışınlar ile iletişim kurar. Eğer fare ile sistem arasına bir cisim girerse, fare hareketleri hissedilmeyecektir. Bu tür farelerden günümüzde satılmaktadır. Radyo dalgalı fareler Kızılötesi farelerden farklı olarak bu fareler iletişim için kızılötesi ışın yerine radyo sinyalleri kullanırlar. Kapsama alanları genelde onlarca metre civarındadır. Bluetooth fareler Bu fareler, kimi bilgisayarlar ile entegre gelen Bluetooth kablosuz teknolojisini kullanarak iletişim kurarlar. İlk iki türe göre büyük bir avantajları vardır: Standart bir protokol kullandığı için her cihazla kullanılabilir (PC, Apple ve hatta Pocket PC) Bu herkes tarafından kabul edilmistir. 3D fareler 1990'lı yılların sonlarında Kantek firması ilk 3D ring faresini tanıttı. Yüzük şeklinde parmağa takılan ve 3tuşa sahip olan bu aygıt üstündeki kızılötesi ışık ile parmak hareketini algılamaktaydı. Ancak yeterli ve verimli bir fare olmayı başaramadığı için popüler olamadı.Üstünde çalışmalar hala sürmektedir.
2 Hareketi algılama şekline göre türleri. 2. 1 Mekanik fareler. 2 2 Hareketi algılama şekline göre türleri 2.1 Mekanik fareler 2.2 Optik fareler 2.2.1 LED'li optik fareler 2.2.2 Lazerli optik fareler
Mekanik fareler Topu ve hareketli parçalari vardir. Optik farele Optik fare: Mekanik bir fare olduğu gibi iç hareketli parçalar yerine hareketin altında yatan yüzeye göre tespit etmek, bir ışık yayan diyot ve fotodiyotlar kullanır. LED'li optik fareler Bu tür fareler altlarında bulunan LED'in yaydığı ışığın yansıması ile hareketi algılarlar. En üst modelleri 1000-1600 dpi gibi yüksek hassaslığa varabilir. Lazerli optik fareler Bu tür fareler altlarında bulunan lazer ışık kaynağının yaydığı ışıklar vasıtasıyla hareketi algılarlar. İmleç hareketlerine çok yüksek hassasiyet isteyenler için uygun bir seçenektir. Hassasiyetleri 3000 dpi ve üzerine çıkabilir. Hareketi algılama şekline göre fareleri üçe ayırırsak en pahalı tür lazerli optik farelerdir.
Dokunsal fareler Logitech firması 2000 yılında titreşimi sağlayan küçük bir işletici içeren dokunsal fare (tactile mouse)'yi tanıttı. Bu fare, örneğin pencere sınır geçişlerinde dokunsal geri dönüşler ile kullanıcının duyusal arayüzünü arttıracaktı. Dokunarak sörf yapmak kullanıcının derinlik ve sertligi hissedebilmesini gerektirir. Bu özellik ilk elektroreolojik dokunsal fare ile sağlandı, fakat ürün piyasaya sunulmadı.[1] Touchpad Ana madde: Dokunmatik teknolojisi.Touchpad birimi genellikle dizüstü bilgisayarlarda görülür. Dizüstü bilgisayarlarının klavyelerinin hemen alt tarafında bulunur. Yaklaşık 5 x 5 kadar hassas alanı vardır. Kullanıcı parmağını bu hassas temas üzerinde temas ettirerek işaretçinin hareketi sağlanır. Tıklama işlemi hassas olan bölgede parmakla iki kez vurmasıyla sağlanır. Trackpad Bir tür Touchpad çeşidi. Apple şirketinin ürettiği dizüstü bilgisyarlarda touchpad işlevini görür. Çoğunlukla Multi-Touch (Çoklu Dokunma) teknolojisiyle üretilmiştir. Halen satışı devam etmekte olan teknolojik fare dir.
Fareler Nasıl Çalışır ? Toplu Fareler Farelerin birincil görevi, fiziksel hareketleri sinyallere çevirerek bunu gerekli donanımlara iletmek ve hareketlerimizin anında ekrana yansımasını sağlamaktır. Bu olay şu şekilde gerçekleşir:Fare içine yerleştirilmiş ve zemine de temas eden bir top, fareyi hareket ettirdikçe oynamaktadır. Bu top hareket ettikçe fare içinde bulunan iki ayrı silindire temas eder. Bu silindirlerden birisi yatay hareketlerden (X ekseni) sorumluyken diğeri dikey hareketlerden(Y ekseni) sorumludur.. Silindirler de ayrıca bir mile (aks’a) bağlıdırlar. Bu millerde 36 ayrı deliği köşelerinde barındıran bir diske takılıdır. Mouse hareket eder. Top döner. Mil oynar ve nihayet disk de döner. Diskin diğer tarafında kızılötesi LED ve kızılötesi sensör bulunmaktadır. Disk üzerinde bulunan delikler, LED’den gelen ışınları kırar ve kızılötesi sensör de bu ışınların algılar. Farenin yönü ve hızı (top vasıtasıyla) diski farklı hareket ettirir ve bu da ışınlara yansıyarak sensöre iletilir.
Fareler Nasıl Çalışır ? Optik fareler Optik fareler düzgün çalışmak için koyu renkli zeminlere ihtiyaç duyarlar. Farenin altına yansıtılan ışık, yaptığımız her hareketle kırılmaktadır. Sensör de bu kırılmaları algılar ve hareketleri işlemciye ileterek bilgisayara ulaşmasını sağlar. Teknoloji ışığın kırılmasına odaklandığı için, fareyi düzgün açıyla tutmazsanız istediğiniz sonuçları alamazsınız. Ayrıca yıpranmış bir mausepad de ışınlar yine doğru iletilemeyeceği için ekrandaki farede abuk sabuk sapmalar görebilirisiniz. (Optik mouselarda farelerin istediğiniz yöne gitmemesi genellikle bu sebeptendir.) Temelleri 1999 yılında geliştirilen bu teknolojide, saniyede binlerce resim çekebilen çok küçük bir kameranın kullanıldığı söylenebilir.
Optik Farelerde İsabet (Dpi nedir ?) Optik farelerin isabet kabiliyetini pek çok faktör etkiler. Bu faktörlerin arasında öne çıkanı ise ‘çözünürlük‘tür. Fareyi hareket ettirdiğiniz zaman sensörün odaklandığı görüntüdeki inç başına düşen her bir pikselin toplam sayısına çözünürlük denir. (-Daha kötü tanım yapılamazdı.) Farelerde çözünürlük dpi (dots per inch) adı verilen birimle ölçülür. Dpi değeri yüksek farelerde çözünürlük de yüksek demektir ve çözünürlüğün yüksek olması, fare imlecini oynatmak için fareyi daha az hareket ettireceğiniz anlamına gelir. (Son model farelerde dpi değerini artırdıkça farenin hızlanma sebebi budur.) Sıradan fareler 400-800 dpi arasında üretilirler. Genellikle bilgisayar oyunları için tasarlanan fareler çok daha yüksek dpi değerlerine sahiptirler. Oyunlarda dpi değerlerini artıran oyuncular, daha yüksek isabet oranı yakaladıkları gibi, farelerini daha az hareket ettirerek daha fazla alana ulaşma imkanına erişirler.
Kablosuz Fareler (Wireless Mice) Çoğu kablosuz fare bilgisayarla iletişim kurabilmek için radyo frekanslarını kullanır. Radyo frekanslarını temel alması bir alıcı ve vericinin varlığını zorunlu kılar. Farenin içinde bir verici bulunur. Farenin hareketlerini ve kliklerini alıcının anlayabileceği şekilde kodlar ve radyo (elektromanyetik) sinyallere dönüştürür. Bilgisayarda bağlı bulunan bir alıcı da bu sinyalleri yakalar, kodları çözer ve bilgisayara iletir. İşletim sistemindeki sürücüler de üzerine düşeni yapar ve hareketleri ekrana yansıtır. Kablosuz farelerde vericilerin çalışması için elbette bir bataryaya ihtiyaç vardır. Kablosuz fare ekipmanları çok da ucuz değillerdir. Kablosuz fareler, diğerlerine oranla nispeten daha hafiftirler. Günümüzde kablosuz farelerin bir çoğunda optik teknolojisi kullanılır.