Artık kimse birbirini dinlemiyor Artık kimse birbirini dinlemiyor. Ama herkes içindekileri samimiyetle anlatabileceği insanların büyük özlemini çekiyor.
Her insanın soramadığı soruları vardır Her insanın soramadığı soruları vardır. Sorduğu zaman ise en doğru cevapları almak ister.
Peki sorularımızı çekinmeden sorabileceğimiz hiç kimse yok mu?
Aklımızdaki soruları hiç kimseye soramayacak mıyız?
Şu an Türkiye sınırları içinde bütün sorularınızı büyük bir bilgi birikimi ve bıkkınlık göstermeden dinleyecek birini tanıyoruz.
Kendisi Türkiye’nin en kültürlü birkaç insanından birisidir.
O kişi emekli Danıştay Üyesi Sayın Sabri TANDOĞAN’dır O kişi emekli Danıştay Üyesi Sayın Sabri TANDOĞAN’dır. Adını neden duymadık derseniz sadece alçakgönüllülüğünden olduğunu söyleriz.
SABRİ TANDOĞAN
SABRİ TANDOĞAN
SABRİ TANDOĞAN
PEKİ SAYIN SABRİ TANDOĞAN KİMDİR?? Çocuk şahsiyetinin, yedi yaşına kadar geliştiğine inanan, merhum edebiyat öğretmeni annesinin bilinçli eğitimciliği sayesinde 3,5 yaşında okuma ve öğrenme aşkıyla doldu. Kitapları halen çok sevmekte ve gece-gündüz delicesine okumakta, araştırmakta ve öğrenmektedir. Bununla birlikte satırlarda kalmayıp, öğrendiği faydalı bilgileri yaşantısına uygulamaktan da büyük bir heyecan duymaktadır.
Yunus, Mevlâna, Erzurumlu İbrahim Hakkı, Shakespeare, Dostoyevski, Rilke, Goethe en sevdiği yazarlar olmuştur. Daima sevilen bir yazarın kitabını tekrar tekrar okumanın insana sayısız faydalar getireceğine inanır. Sözden ziyade hal diliyle çocuk yetiştirilmesini savunan Sabri Tandoğan, temel eğitimini özellikle babasından, annesinden ve babaannesinden etkilenerek yetişti. Hayata ve insanlara çok küçük yaşından itibaren büyük bir ilgi duydu. Edep, incelik ve dikkatle onları incelemek, tanımak ve anlamak onun vazgeçemediği amacı oldu..
Sayın Tandoğan, engin bilgi ve kültür hazinesine rağmen günümüz gelişmelerini dikkatle takip etmektedir. Bunalım içindeki çağımız insanlarına daha faydalı olabilmek amacıyla, güncel yayınları titizlikle izleyerek psikoloji, sosyoloji, ekonomi, din, tarih, tasavvuf, tıp, müzik, resim ve edebiyat alanlarındaki eserleri incelemektedir. Genç kuşaklardaki büyük okuma aşkından heyecan duymakta, soran, araştıran, düşünen, eleştiren bir neslin yetişmekte olduğunu görerek, bu olayı geleceğin Türk aydınları ve Türkiye’si adına bir umut ve zafer olarak kabul etmektedir.
15 yaşından bu yana pek çok gazete ve dergilerde Sayın Sabri Tandoğan ile ilgili çeşitli yazılar yazıldı. Yaklaşık iki yıl kadar "Yeni Mesaj Gazetesi"nde köşe yazarlığı yaptı. Halen "HakSes Dergisi’nde ve "YOYAV Dergisi’nde yazıları yayınlanmaktadır.
Hayatını insanlığa adamış olan yüce gönül sahibi Sayın Tandoğan, insanların bu acısını yüreğinin derinliklerinde hissetmekte, bu sebeple de sizlere ulaşmaya ve yardımcı olmaya çabalamaktadır. 20 yıldan buyana TRT1, TRT2, GAP, TRT-INT, Mesaj TV, Meltem TV ve Kanal B'de “Gönül Sohbetleri” adıyla programlar yapmıştır. Onun televizyon ve radyo konuşmalarını, dergiler ve gazetelerdeki yazılarını takip eden kişi ve kurumlar bilirler ki, daima söylediği şudur; "Yaptıklarımdan bugüne kadar bir susam tanesi kadar dahi bir karşılık, bir maddi menfaat almadım. Bunca yıllık bilgi birikimim, deneyimim ve gözlemlerimle sizlere yardımcı olmaktan mutluluk duyuyorum".
Sayın Sabri TANDOĞAN ülkemizin büyük kişisel kütühanelerinden birisine sahiptir.
Sayın Sabri TANDOĞAN ‘a internet sitesinden ulaşabilirsiniz (www Sayın Sabri TANDOĞAN ‘a internet sitesinden ulaşabilirsiniz (www.gonulsohbetleri.net). Sitesinde belirttiği gibi Sayın Sabri TANDOĞAN ‘ın telefonu (0312 438 6645) tüm insanlara açıktır.
Sitenin amacı şu sözlerle güzelce açıklanmaktadır: “Tek amacımız insan kardeşlerimize hiçbir karşılık beklemeden, olumsuz yayınların ve yıkıcı neşriyatın bolca olduğu bu çağda, faydalı bir hizmette bulunabilmektir. İnsanların sorularına ve sorunlarına yapıcı çözümler bulabilmesine vesile olmaktır.”
Bildiğinizi sandığınız bazı şeyleri aslında hiç bilmiyor da olabilirsiniz. Ne kadar iyi bilseniz bile böyle tecrübeli bir insana sormakta hepimiz için sayısız yararlar var.
Hiç bakmadığınız yönlerden olaylara bakabilir,
Ya da soramadığınız sorularınızın cevaplarını alabilirsiniz.
Seçim sizin…
Siteye gerçek adınızı bildirmek zorunda değilsiniz Siteye gerçek adınızı bildirmek zorunda değilsiniz. Sorularınız, sadece size değil başka insanlara da yeni bir ufuk olacaktır.
www.gönülsohbetleri.net
Şimdi kendisine sitesinde sorulmuş bir soruya bakalım:
Soru: Efendim, kiminle arkadaşlık yapayım, kiminle dost olayım?
Cevap: Zahiri sıfatı, ekonomik durumu, sosyal statüsü ne olursa olsun, ondan ayrıldığın zaman kalbine danış, içinde bir ferahlık, bir aydınlanma, bir inşirah, bir güzellik hissediyorsan, daha iyi, daha mutlu, daha huzurlu olduğuna inanıyorsan o kimseyle dost ol. O hayırlı bir insandır. Aksi oluyorsa, kalbinde bir daralma, bir sıkıntı, bir tatsızlık duyuyorsan, onunla görüşmeden evvel içinde yaşadığın güzelliği, neşeyi, huzuru, mutluluğu kaybetmişsen, çevreni kara bulutlarla sarılmış görüyorsan, o kimseden sana hayır gelmez. Böyle kimselerle görüşmek sana en azından zaman kaybından başka bir şey getirmez.
Güzel bir bahar akşamıydı, telefon çaldı, açtım Güzel bir bahar akşamıydı, telefon çaldı, açtım. Merhum Edip Atan Bey, o her zamanki beyefendi haliyle, "Sabri Bey" dedi, "bu akşam Paşa Dede bizde misafir, mümkünse siz de buyurun, sohbeti kaçırmayalım." O an hayatımın en güzel dakikalarından birini yaşamıştım, eşime seslendim, "Hadi Rana" dedim, "Edip Beylere gidelim, Paşa Dede oradaymış." Bir süre sonra Rahmetli Edip Beyin Fevzi Çakmak Sokağındaki iki katlı evinin kapısındaydık Zili çaldık, kapıyı Edip Bey açtı, terliklerimizi verdi, "siz“ dedi, "lütfen yukarı çıkın, Paşa Dede sizi bekliyor. Fatma Hanım aşure yaptı, biz onun üzerinin nevalelerini koyuyoruz, birazdan geleceğiz."
Yukarı çıktık, salonun kapısından içeri girdik, köşede Paşa Dede oturuyordu. Bizi görünce derhal ayağa kalktı, olay kırk küsur sene evvel geçiyor, o zaman gençtik Acaba dedik, yaşlı birileri mi arkamızdan geliyor, Paşa Dede onlar için mi ayağa kalkıyor? Döndük baktık, kimse yoktu. O mükemmel insan bizler gibi genç iki insan için ayağa kalkmıştı. Elini öptük, oturduk. Her gelen misafir için aynı edep, incelik ve saygıyla ayağa kalkıyor, gelenleri selamlıyor ve onlar oturmadan yerine oturmuyordu.
En son Edep Beyin torunu Deniz içeri girdi, o zaman Deniz beş yaşındaydı, melek yüzlü, sevimli bir çocuktu. Denizi görünce Paşa Dede yine ayağa kalktı. Onu büyük bir saygıyla selamladı. Nihayet misafirlerden biri dayanamadı, "Paşacığım" dedi, " Yoruluyorsunuz, üzülüyorsunuz, biz de üzülüyoruz, içeri giren beş yaşında bir çocuk, o saygıdan, ihtiramdan ne anlar, nerden bilecek?”
Bugün bile kulağımda,hiç unutamıyorum, Paşa Dede, içten, derinden bir ah çekti ve "Ah efendim" dedi, "Biz onlara gereken, sevgiyi, saygıyı, ihtiramı göstermezsek, onlar nereden bilecekler? Müsaade buyurun, en büyük saygıyı biz onlara gösterelim"
“Sevmek delicesine deliler gibi sevmek Sevgiler içinde yiterek eriyerek Ta göklere kadar hem Hem Allah’a kadar sevmek... Sevgiler üstüne kurulmuş dünya Mayıs akşamları kadar hoş Madem ki doldurmaya geldik testimizi” Gitmesin elimizde bomboş... (Sabri Tandoğan-Bekleyiş Kitabı-Yaşamak İstiyorum Şiirinden) “Sevgisiz yaşanmayacağına inanmışım bir kere İyi günlerin rüyasını görürüm Umutlu ve aydın düşüncelerle uyanır Çalışmadaki hazzı düşünürüm Hepsinin derdini paylaşmaya hazırım Ne kadar kederli varsa şu dünyada Sarmak...sarmak ister onları kollarım Sıcacıktan, kardeşçe, dostça” (Sabri Tandoğan-Bekleyiş Kitabı-9.Senfoni Şiirinden)
“Ben cihanın altın terazisine Ağırlığımca sevgi vermişim Ses edin uzak milletlerin gençleri Bütün antenlerimi germişim” Sabri Tandoğan
“Yaşama san’atı, ânını yaşamak, kafasını vehimlerden, kuruntulardan, vesveselerden kurtararak, varoluşun çılgın güzelliğini duymak ve duyurmak demektir. Yaşamın her ânını birer inci dakikası haline getirebilmek, yaşama sevincini yüreğinin ta derinlerinde hissederek, “Ey zaman, geçme, dur ... Öyle güzelsin ki ...” diyebilmektir. Hayatı öyle dikkatli, uyanık, sevgi dolu olarak, saygı dolu olarak yaşayalım ki sonunda “sevginle gireceğim toprağa, sevginle çıkacağım topraktan” diyebilelim.” Gönül Sohbetleri Cilt 1 “Önemli olan olaylar değil o olaylar karşısında takınmış olduğumuz tavırlardır. Sabri Tandoğan
“Bir tebessüm bütün dünyayı dolaşır.” (Sabri TANDOĞAN)