BÜTÇE HAKKI KAVRAMI VE DEĞERLENDİRİLMESİ
BÜTÇE KAVRAMI Bütçe, devletin veya diğer kamu tüzel kişilerinin gelecek belirli bir dönem içindeki gelir ve giderlerini tahmin eden ve bunların yürütülüp uygulanmasına izin veren bir hukuki tasarruftur.
DÜNYA’DA BÜTÇENİN TARİHİ GELİŞİMİ Bütçe ve bütçeciliğin tarihi gelişiminde “bütçe hakkı” olarak adlandırılan kavramın büyük bir önemi vardır. Bütçe Hakkı; parlamentoların kamu geliri ile kamu harcamaları yetkilerinin tanınması olarak açıklanabilir. Elbette parlamentoların bütçe hakkını elde edebilmesi büyük toplumsal mücadelelerin sonucunda ortaya çıkmıştır.
Tarihi gelişim sürecinde, bütçe hakkının sağlanabilmesi üç aşamada tamamlanmıştır: Vergileme diğer gelir kaynaklarının meclis tarafından onaylanması ( vergi alma hakkı) Harcamaların (ödenek tahsisi ile) meclis tarafından onaylanması ( harcama yapma hakkı) Devletin gelir ve giderlerine ait onay işlemlerinin her yıl meclis (parlamento) tarafından yeniden yapılması (yıllık bütçeyi onama hakkı)
1. İngiltere’de Bütçe HakkInIn Gelİşİmİ Bütçe hakkının ilk doğduğu ve geliştiği ülke İngiltere’dir. İngiltere’de kral istediği gibi vergi koyabilmekteydi. Ancak 10. ve 13.yy’da halkın rızası olmadan vergi alınmaması fikri gelişmeye başladı. Bunun üzerine halkın ayaklanması sonucu, halkın bir araya gelerek doğrudan onayladığı vergiler, toplanmaya başlamıştır. Daha sonraları ise ortaya çıkan Halk Meclisi-Avam Kamarası tarafından onaylanarak halktan vergi toplanmaya başlanmıştır.
İngiltere’de vergi hakkını ilk olarak belirleyen metin 1215 tarihli Magna Carta (Büyük Şart)’dır. Magna Carta ile “memlekette her türlü cizye ve salmanın ancak Avam Kamarası tarafından konulabileceği kabul edilmiştir. Ancak vergileme hakkının kullanımı konusunda, kral ile Avam Kamarası arasında uzunca bir süre mücadele söz konusu olmuştur. Hatta 1688 ihtilalinden hemen sonra kabul edilen Bill of Rights (Haklar Kanunu) ile kralın vergileri toplamasının ancak parlamento onayı ile yapılabileceği yinelenmiştir. 18. yy’da bütün kamu gelirlerinin parlamento onayından geçmesi ilkesi İngiltere’de yerleşmiş bir kural olarak kabul edilmiştir.
Vergi hakkının yanında harcama hakkının elde edilmesi oldukça gecikmiştir. Bu hak uzun bir süre daha kralın yetkisinde kalmıştır. Parlamentonun bu hakkı elde etmesi 1688 İhtilali ile olmuştur. Bütçenin yıllık olma yani her yıl parlamento tarafından onanması da 1688 İhtilali sonucu uygulanmıştır.
2. Fransa’da Bütçe HakkINIn GelİŞİMİ İngiltere’ye göre çok sonra elde edilmiştir. Ancak Fransa, klasik bütçe sistemini geliştiren ve bütün dünyaya yayan bir ülke olmuştur. İngiltere’den farklı olarak Fransa’da kral kendi öz gelirleri ile ülkeyi yönetmekteydi. Ancak savaş gibi olağanüstü hallerde halktan vergi toplanıyordu. İlk kez 14. yy’da kralın vergi toplayabilmesi ancak halk meclislerinin olayı ile yapılmış. Fakat 16. yy sonlarına doğru bu kural ortadan kalkmıştır.
Fransa’nın 1789 Devrimi’ne kadar “halkın rızası olmadan vergi alınamaz” düşüncesi halkta hep bulunmuştur. 1789 Devrimi başarılı olur olmaz parlamento ilk iş olarak “halkın rızası olmadan vergi alınamaz” ilkesini içinde bulunduran bir yasa çıkarmıştır. Bu, vergileme hakkını Fransız halkına veren yasa olmuştur. Harcama hakkı ile ilgili gelişmeler Fransa’da da gecikmiştir. 1817 yılında yürürlüğe giren bir kanunla bakanlık ve hükümet dairelerine ödenek verme yetkisi yasama organına verilmiştir. Dolayısıyla harcama hakkının 1817 yılında elde edildiği söylenebilir.
3. ABD’de Bütçe HakkININ GelİŞİMİ İngiltere’dekine benzer biçimde, ABD’deki bütçelemenin tarihi yasama organı ile yürütmenin (kralın) arasındaki mücadeleye dayanmaktadır. 1783 yılında İngiltere’den ayrılarak bağımsızlığını ilan eden Amerika Birleşik Devletlerinde bütün kongre üyelerinin tümü bütçeyi komisyon olarak incelemiş ve daha sonra yapılan bir toplantıda kanunlaşmıştır. Bu ülkede yürütülen çalışmaların genel değerlendirmesi yapıldığında, bütçenin daha sağlıklı yürütülmesini sağlayan komisyonların sayısının fazla olduğu, bütçenin ayrıntılı bir şekilde hazırlanması suretiyle yürütmenin yetkilerinin daraltıldığını ve modern bütçe sistemlerinin tümünün bu ülkede ortaya çıktığını belirtebiliriz.
4. Türkiye’de Bütçe HakkININ GELİŞİMİ Tanzimat Öncesi Dönemde Bütçe Hakkının Gelişimi Osmanlı Devletinde Tanzimat öncesi dönemde Osmanlı bütçesi üzerinde dini anlayışın hakim olduğu görülmektedir. Gelirler şer’i ve örfi vergiler olarak ayrılmaktaydı. Zekât, öşür, haraç ve cizye şer’i vergileri oluştururken ticaret ve zanaattan alınan vergiler örfi vergileri oluşturmaktaydı. Kamu hizmetlerinin yerine getirilmesinde adem-i merkeziyetçi bir yapılanma söz konusuydu. Bu dönemde kamusal hizmetlerin sunumunda vakıflar önemli bir yere sahipti. En önemli harcama kalemleri arasında savaş ve yerleşim giderleri yer almaktaydı. Denkliğin esas olduğu, bugünkü çağdaş bütçe anlayışından uzak bir şekilde kayıt altına alınan harcama ve gelirlerden sorumlu birim Defterdarlıktı.
b. Tanzimat Dönemi ve sonrası Bütçe Hakkının Gelişimi Tanzimat dönemi Sultan Abdülmecid tarafından 3 kasım 1839 tarihinde Mustafa Reşit Paşanın hazırladığı Gülhane Hatt-ı Hümayunun (Tanzimat-ı Hayriye Fermanının) ilan edilmesiyle başlamıştır. Tanzimatla birlikte mali konularda çeşitli düzenlemeler yapılmıştır. Vergilerin herkesin ödeme gücüne göre alınması, padişahın ve sarayın, özel harcamaların devlet harcamalarından ayrılması üzerinde durulmuştur. 1863-1864 yılı için Islahat-ı Maliye Komisyonu tarafından Batılı anlamda ilk bütçe hazırlanmıştır.
1876 yılında kabul edilen Kanuni Esasi yani ilk anayasa ile şu hükümler kabul edilmiştir: Kanuni dayanağı olmaksızın kimseden vergi ve resim adı altında vergi alınamaz. Devlet gelir ve giderlerini her yıl bütçe kanunu ile fasıl fasıl onayladıktan sonra uygulayabilir. Vergilerin toplanmasına her yıl bütçe kanunu ile yeniden izin verilmesi zorunludur.
c. Cumhuriyet Döneminde Bütçe Hakkının Gelişimi Cumhuriyet döneminde ise bütçe giderek daha sistematik bir yapıya bürünmüştür. 1924 yılında kabul edilen anayasada bütçe ve vergilemeye ilişkin hükümlere yer verilmiştir. 1927 yılında yürürlüğe giren Muhasebe-i Umumiye Kanunu (Genel Muhasebe Kanunu) ile bütçe uygulama esasları ayrıntılı olarak tespit edilmiştir. Bu Kanun 2003 yılında yürürlüğe giren 5018 sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanununa kadar yürürlükte kalmıştır. Tarihsel gelişim süreci içersinde 1924 Anayasasını takip eden 1961 ve 1982 Anayasalarında da bütçeyle ilgili hükümler yer almış ve bütçeleme sürecinde Parlamentonun gücü korunmuş ve arttırılmaya çalışılmıştır.
“Milli Bütçe Tahmin Raporu”. 1924 Anayasası: Verginin kanuniliğini belirtir. Bütçe dışında harcama yapılamaz. Cumhuriyet döneminin ilk bütçesidir. 1927 Anayasası: 1050 sayılı Muhasebe-i Umumiye Kanunu yeniden yürürlüğe girer. 1961 Anayasası: Ödeme gücü ilkesi. “Milli Bütçe Tahmin Raporu”. Bütçelerle kalkınma plân ve programları arasında ilişki kurulması. 1982 Anayasası: Kesin Hesap Kanun tasarılarının TBMM’ye sunulması ile ilgili süreler kısaltılır. TBMM’deki Bütçe Komisyonu üye sayısı 50’den 40’a düşürülür. 2005 tarih ve 5428 sayılı kanunla 1982 Anayasasının 130, 160, 161, 162 ve 163. maddelerinde yer alan “genel ve katma bütçe” ibaresi “merkezi yönetim bütçesi” şeklinde değiştirilir.
Bizi dinlediğiniz için TEŞEKKÜR EDERİZ…
HAZIRLAYANLAR 2010473002 EMİNE ACAR 2012473148 AYBÜKE HARİRİ 2010473073 AYTEN SARIÇELİK