KADIN VE AİLE SAĞLIĞI HİZMETLERİ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SAĞLIK VE SOSYAL HİZMETLER DAİRE BAŞKANLIĞI SAĞLIK VE HIFZISSIHHA MÜDÜRLÜĞÜ
DİYABET VE DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER
BU EĞİTİMDE NELER PAYLAŞACAĞIZ? Diyabet nedir? Diyabetin Tipleri? Hangi sağlık sorunlarına yol açar? Diyabet kontrolü? Beslenme Karbonhidratlar, Proteinler, Yağlar Vitaminler-mineraller Öğün sayısı ve zamanı Yapay tatlandırıcılar ve diyet ürünler Öneriler
Diyabetli bireylerin yaşam kalitelerinin arttırılması, beslenme–egzersiz–tıbbi tedavi–eğitimden oluşan dört temel faktörle mümkün olmaktadır. Yeterli ve dengeli beslenme ile birlikte fiziksel aktivitenin diyabetin ortaya çıkmasının engellenmesinde, geciktirilmesinde ve hastalık süresince oluşacak olumsuzlukların en az düzeyde oluşmasında önemli rolü olduğu bilinmektedir.
Diyabet Pankreastan salgılanan insülin hormonunun yetersizliği veya yokluğu sonucu kandaki şeker miktarının yükselmesi ile ortaya çıkan ömür boyu devam eden bir hastalıktır. Besinler, vücudun başlıca yakıtı olan şekere dönüşmek üzere parçalanırlar. Daha sonra bu şeker kana geçer ve kandaki şeker düzeyi yükselmeye başlar.
Sağlıklı bireylerde kana geçen şeker pankreastan salgılanan insülin hormonu yardımıyla hücrelere taşınır. Diyabetli bireylerde insülin eksik veya etkisiz olduğu için şeker hücre içine giremez ve kanda miktarı yükselir (HİPERGLİSEMİ). Kan şekeri belli bir düzeyi geçince idrarla şeker atılmaya başlar. İdrardaki şeker miktarının artması ile sık idrara çıkma, aşırı susama ve çok su içme görülür.
Diyabeti olmayan bir birey kan şekeri düzeyi açlık halinde 120 mg/dl, tokluk halinde (yemeğe başladıktan iki saat sonra) 140 mg/dl’nin üstüne çıkmaz. Açlıkta veya toklukta ölçülen kan şekeri düzeyinin bu değerlerin üstünde olması diyabetin varlığını gösterir. Bir kişinin diyabetli olup olmadığı Açlık Kan Şekeri (AKŞ) ölçümü veya Oral Glikoz Tolerans Testi (OGTT) yapılarak saptanır. AKŞ ölçümü 100-125 mg/dl olması gizli şeker (pre-diyabet) sinyalidir. AKŞ ölçüm sonucunun 126 mg/dl veya daha fazla olması diyabetin varlığını gösterir
Diyabetin Tipleri Tip 1 Diyabet : Vücut çok az insülin yapar veya hiç insülin yapmaz Tip 2 Diyabet : Vücut insülin yapar fakat yeterli kullanılmaz
Tip 1 Diyabet Vücudumuzun enerji ihtiyacı, yiyeceklerimizdeki temel besin öğeleri karbonhidrat, protein ve yağlardan sağlanır. Emilebilmek için en küçük parçalarına ayrılan besin öğelerinin en önemlisi “glukoz” adı verilen basit şekerlerdir. Glukoz başta beyin olmak üzere vücudun tüm organlarının önemli bir besin kaynağıdır. Hücreler ihtiyacı olan glikozu, midenin arkasında bulunan pankreas bezinin salgıladığı bir hormon yardımıyla kullanır. İnsülin olarak bilinen bu hormon vücutta yapılamaz ise alınan gıdalar enerji olarak kullanılamayacaktır. İnsülin hormonlarının eksikliği sonucu ortaya çıkan Tip 1 diyabet, sıklıkla çocukluk ve gençlik yaşlarında ortaya çıktığı için “Juvenil diyabet” adını da alır. Tip 1 Diyabet Neden Olur? Sağlıklı bireylerde vücudu dışarıdan gelen yabancı etkenlere karşı korumakta görevli bir bağışıklık sistemi bulunur. Bu sistemin virüs, aşılanma, ilaç, fizik veya psişik stres gibi herhangi bir nedenle normalden sapması sonucu kendi hücrelerini yabancı olarak algılaması, onlara saldırması ve tahrip etmesiyle meydana gelen hastalıklara “otoimmün hastalıklar” denir. Tip 1 diyabet de otoimmün hastalıklar grubuna dahildir. Bilinmeyen bir nedenle harekete geçen bağışıklık sistemi, insülin yapımını üstlenen pankreas beta hücrelini tahrip etmektedir. Bu tahribat %80’in üzerine ulaştığında hastalık belirtileri ortaya çıkar.
Tip 1 Diyabet için Kimler Daha Yüksek Risk Taşır? Tip 1 diyabet gelişme riski; Anne, baba kardeş gibi birinci derecede yakın akrabalarında Tip 1 diyabet olanlarda, Çok sayıda Tip 2 diyabetli yakını olanlarda, Gebelik sırasında diyabet ortaya çıkan kadınlarda daha yüksektir.
Tip 1 Diyabette Tedavi Nasıl Olmalıdır? Tip 1 diyabetin tedavisinde değişmez kural insülin enjeksiyonudur. Bu tip şeker hastalığında insülin kullanmak bir zorunluluktur ve hayat kurtarıcıdır. Tedavinin diğer temel taşları ise sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve eğitimdir. İnsülin protein yapısında bir hormon olduğundan midede sindirilir. Bu nedenle ağız youyla hap şeklinde kullanılamaz; sadece enjeksiyon tarzında kullanılabilir. Günümüzde insan insüline benzer yapıda, saflaştırılmış preparatlar kullanılmaktadır.
Kan Şekeri Sürekli Yüksek Seyrederse Hangi Belirtiler Olur? Çok idrar yapmak, Sık idrara çıkmak : Çok su içmek Zayıflamak Çok idrar yapmak, Sık idrara çıkmak Vücutta insülin yapılamadığı zaman, insülin hormonunun normalde sorumlu olduğu işlevler yapılamaz, yani glikoz hücreler tarafından enerji olarak kullanılamaz ve kanda birikir. Belli bir düzeyden sonra da böbreklerden idrar yolu ile şeker atılmaya başlar. İdrarla atılan şeker beraberinde suyu da sürükleyeceğinden kişi çok idrar çıkarmaya ve sık idrara çıkmaya başlar. Çok su içmek İdrarla aşırı su kaybedilince aşırı su içme ihtiyacı duyulur. Zayıflamak Öte yandan alınan gıdalardan yararlanamayan vücut hücreleri enerji kaynağı olarak depolardaki yağları yakıt olarak kullanmaya başlar ve kişi zayıflar.
Kan Şekeri Yükseldiğinde Neler Yapılmalıdır? Sık idrara çıkma, ağız kuruluğu, çok su içme, ciltte kuruma ve yaralarda geç iyileşme, halsizlik, yorgunluk ve zayıflama belirtileri olan diyabetlide kan şekeri yüksek demektir. Bu durumda yapılması gerekenler, kullanılan insülinin son kullanım tarihinin, dozunun, uygulama tekniğinin doğru olup almadığının araştırılmasıdır. Bol su içildiği, önerilen insülin rejimine ve beslenme planına uyumun tam olmasına rağmen hiperglisemi sürüyorsa diyabetli birey derhal doktoruna başvurmalıdır.
Tip 2 Diyabet Tip 2 Diyabet Riski Kimlerde Daha Fazladır? (Herkeste, her yerde, her yaşta diyabet teşhis edilebilir.) Ailesinde diyabetli olanlar, Şişman kişiler, 4 kg’dan daha ağır bebek doğuran kadınlar, Stres altında yaşayan kişilerde diyabetin görülme riski daha yüksektir. Ayrıca pankreasın kronik iltihabı, pankreas tümörleri ve ameliyatları ile hipertiroidi, akromegali gibi bazı hormon hastalıkları Tip 2 diyabete yol açabilir.
Tip 2 Diyabetin Belirtileri Nelerdir? Tip 2 diyabeti olan ve kan şekeri yüksek olan kişilerde; Sık idrara çıkma, Ağız kuruluğu, Çok su içme, Açlık hissi, Cilt yaralarının geç iyileşmesi, Kuru ve kaşıntılı bir cilt, Sık sık infeksiyon gelişmesi, Ellerde ve ayaklarda uyuşma, karıncalanma görülür. Ancak bu belirtiler zaman içinde yavaş yavaş ortaya çıkar.
Tip 1 Diyabette Tedavi Nasıl Olmalıdır? Birinci basamak tedavi planında beslenme alışkanlıklarının düzenlenmesi, yaşam tarzının değiştirilmesi, egzersiz programlarının uygulamaya koyulması yer almaktadır. Eğer, bu tedavi planına uyulmasına rağmen kan şekeri normal sınırlar içinde tutulamazsa ağızdan hap olarak alınan şeker düşürücü ilaçlar tedaviye eklenir. Ancak bazı Tip 2 diyabetliler kan şekeri düzeyini normal sınırlar içinde tutabilmek için insüline ihtiyaç duyulabilir.
Diyabet Kontrolü Diyabette tedavinin amacı kan şekerini normal sınırlarda tutarak diyabete bağlı gelişebilecek sağlık sorunlarının ortaya çıkışını engellemek veya önlemek, yaşam süresini ve kalitesini yükseltmektir. Beslenme tedavisi İnsülin ve/veya ilaç Fiziksel aktivite Eğitim Diyabet tedavisinin birbirini tamamlayan parçalarını oluşturur.
Beslenme-1 Öğün Sıklığı Ne Olmalı? İnsülin kullanan tip 1 ve tip 2 diyabetlilerin 3 ana öğün, 3 ara öğün olmak üzere 6 öğün beslenmesi gerekir. Tip 2 diyabetlilerin iki -üç saat aralıklarla beslenmesi gerekir. Bir gün içinde yenilmesi gereken yiyecekleri gün boyunca yayarak sık ve az yemek yeme alınan öğünden sonra kan şekerinin daha az yükselmesini sağlar.
Beslenme-2 Posa açısından zengin gıdalar tüketilmeli Sebze-meyve tüketimi arttırılmalı Haftada 2-3 kez balık tüketilmeli Yemeklerde katı yağ yerine sıvıyağ kullanılmalı Yemekler pişirilirken kızartma ve kavurma yerine ızgara, haşlama veya fırında pişirme yöntemleri tercih edilmeli.
Beslenme-3 Kırmızı et yerine, tavuk, balık, hindi eti tercih edilmeli. Şeker içerikli gıdaları fazla tüketmekten kaçınmalı Posa içerikli gıdaların tüketimini arttırmalı Doymuş yağ içerikli gıdaların tüketiminden kaçınılmalı Fast-food tarzı beslenme şeklinden uzak durulmalı Sosis, salam, pastırma, sucuk gibi et ürünleri tüketilmemeli,
Hangi Yiyeceklerde Şeker Vardır? Şeker Yersem Ne Olur? Çay şekeri, şeker ve şekerlemeler, reçel, marmelat, pekmez, bal, çikolata, dondurma, helva çeşitleri, hazır meyva suları, şekerli kurabiyeler, pasta ve tatlılar, kurutulmuş meyvalar meşrubatlar Gibi yiyecek ve içeceklerin içindeki şekerler vücudunuzda hızlı bir şekilde glikoza çevrilerek kana geçerler ve kan şekerinizde ani yükselmeler meydana getirirler.
Posa Nedir? Bitkisel kaynaklı gıdaların insandaki sindirim enzimleri tarafından parçalanmayan kısımlarına posa denir.
Beslenmemizde posa içeriğini arttırmak için ne yapmalıyız? Beslenme planınızda posa içeriğini arttırmak için Beyaz ekmek yerine kepekli ekmek özelliklede çavdar veya yulaf ekmeği, Pirinç yerine bulgur, Meyve suyu yerine meyve tüketiniz. Kabuğu ile yenilebilen meyvelerin kabuğunu soymayınız. Öğünlerde sebze ve salata yemeyi ihmal etmeyiniz. Kuru baklagilleri sıkça tüketiniz.
Posa Kan Şekeri Düzeyini Nasıl Etkiliyor? Posanın kan şekeri üzerine olumsuz etkisi yoktur, çünkü vücutta diğer karbonhidratlar gibi parçalanmaz. Elma veya tam taneli tahıldan yapılmış ekmek içindeki posanın kan şekerine etkisi yoktur, kalori vermez. Posadan zengin beslenmek diyabeti olanlar veya olmayanlar için oldukça faydalıdır. Bir günde ortalama olarak 20-35 gram posa tüketilmesi gerekir. New England Journal of Medicine’da yayınlanmış bir çalışmada , 50 gram posa (özellikle suda çözünen posa) tüketenlerde kan şekeri kontrolünün bu düzeyden daha az posa tüketenlere kıyasla daha iyi sağlandığı belirtilmiştir.
Beslemede yapılan yanlışlar Genellikle yapılan yanlış insülin enjeksiyonunu yaptıktan sonra yarım saat beklemeden hemen veya 5 dakika sonra yemek yenilmesidir. Bu tarz hatalar öğünden sonra kan şekerinin yükselmesine neden olur. Yapılan bir diğer yanlış ise açlık hissi oluşmadığı için ara öğünlerin yapılmaması veya ara öğünde yenilen yiyecek miktarının ve çeşidinin azaltılmasıdır. İnsülin kullanan bir kişide ara öğünün yapılmaması, bir ara öğünün atlanması veya yenilen yiyecek miktarının ve çeşidinin azaltılması şeklinde yapılan uygulamalar kan şekerinin düşmesine neden
Fiziksel Aktivite Egzersiz yani fiziksel aktivitenin artması yiyeceklerin parçalanması sonucu oluşan şekerin, kas dokuları tarafından kullanılmasını hızlandırarak kan şekerini düşürür. Özellikle, şişman diyabetlilerde egzersiz ile harcanan enerjinin artması vücut ağırlığını azalmasına yardımcı olur. Ayrıca egzersiz fiziksel zindelik sağlar.
Fiziksel Aktivite Bir egzersiz programına başlamadan önce yapmayı planladığınız egzersiz çeşidi ve süresi ile ilişkili olarak mutlaka doktorunuza danışmanız gerekmektedir. Farkına varmadığınız bir kalp-damar veya böbrek hastalığı, sürekli ve ağır bir egzersiz programı esnasında size sorun çıkarabilir.
Fiziksel Aktivite Retinopati (Gözlerin zarar görmesi), nefropati (böbreklerin zarar görmesi) ve diyabetik ayak gibi problemleri olan diyabetlilere egzersiz önerilmez. Aç karnına yapılan egzersizin hipoglisemi oluşturma riski vardır. Egzersizin öğünlerden 1-2 saat sonra yapılması hipoglisemi riskini uzaklaştırır ve yemek sonrası kan şekeri yüksekliğini önler.
Fiziksel Aktivite Egzersize başlamadan önceki kan şekeri düzeyi 100 mg/dl'nin altında veya 240 mg/dl'nin üstünde olmamalıdır. Egzersiz programı 5dk ile başlamalı ve arttırılmalıdır. (60 dk’ya kadar çıkarılabilir) Bir egzersiz programı mutlaka 5 dakikalık ısınma, 5-10 dakikalık gerdirme, 20-30 dakikalık fiziksel aktivite ve 5 dakikalık soğuma kısımlarını kapsamalıdır. Vücudun belirli bir bölgesini çalıştırmaya yönelik egzersizler yerine tüm vücudu çalıştıran egzersiz tipleri tercih edilmelidir. (vücut geliştirme yerine yürüme, koşma, yüzme gibi)
Fiziksel Aktivitenizi Arttırmak İçin Öneriler Asansör yerine merdiven kullanın. Arabanızı gideceğiniz yerden uzağa park ederek yürüyün. Alışverişinizi size en yakın olan yerden yapmak yerine, daha uzak olanından yapın , Otobüse bir durak sonra binerek veya otobüsten bir durak önce inerek yürüyüş sürenizi uzatın.
Fiziksel Aktivitenizi Arttırmak İçin Öneriler Yürüyerek gidebileceğiniz mesafelerde araba kullanmayın. Alışveriş merkezlerinde yürüyen merdiven yerine merdiven basamaklarını kullanınız. Haftanın 3-4 günü düzenli olarak yürümek için egzersiz planı yapın.
Yapay Tatlandırıcılar Yapay tatlandırıcılar, sakarin kullanmaması gereken hamile ve emzikli kadınlar ve aspartam kullanmaması gereken fenilketonürili kişiler dışındaki herkes için uygundur.
Diyet veya Diyabetik Gıdalar Diyet veya diyabetik gıdalar konusunda dikkatli olun. Üzerinde ‘diyet veya diyabet için uygundur’ yazılı bir yiyecek herkes için uygun olmayabilir. Diyet ürünleri yeterli ve dengeli beslenmeye katkıda bulunabilecek ürünler değildir ve ayrıca diyet olmayan benzerlerine kıyasla daha fazla yağ ve enerji içerirler. Üstelik ekonomikte değillerdir. Örneğin diyet bisküvit içinde şeker yoktur fakat un, yağ ve kalori içermektedir bu nedenlede serbestçe, istediğiniz kadar yiyemezsiniz ancak öğün içinde bazı yiyeceklerle değişim yaparak kullanabilirsiniz.
Diyet veya Diyabetik Gıdalar Evde kendi tatlandırıcınız ile veya Aspartam ve/veya Asesülfam K içeren tatlandırıcıların toz formu ile reçel, kek, pasta, komposto, muhallebi, aşure hazırlayabilirsiniz. Tatlandırıcılar (özelliklede tablet olarak kullanılan tatlandırıcılar) ateş ile direkt olarak temas ettirilmemelidir , bunun için yiyeceğin içine koyacağınız tatlandırıcıyı, pişen yiyeceği ateşten aldıktan sonra ılık iken koyunuz ve eritiniz.
Diyet veya Diyabetik Gıdalar İçinde yağ, un olmayan ve fruktoz, sorbitol gibi enerji değeri olan tatlandırıcılar bulunmayan antidiyabetik içecek ya da yiyecekler diyabetli kişiler tarafından kullanılabilir. Ancak fruktoz ve sorbitol içeren diyet ürünler ile içeriğinde yağ ve un olan ürünler (diyet çikolata, diyet pasta, diyet kurabiye vb.), bir diyetisyene danışmadan kullanılmamalıdır.