Erozyon Kontrolü Daire Başkanlığı 2011 T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI ÇÖLLEŞME VE EROZYONLA MÜCADELE GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Erozyon Kontrolü Daire Başkanlığı 2011
ORMAN VE SU BAKANLIĞI İŞLERİ TEŞKİLAT YAPISI
Gayemiz Genel Müdür Havza Planlaması ve Islahı Dairesi Başkanı Genel Müdür Yardımcısı Çölleşmeyle Mücadele Dairesi Başkanı Erozyon Kontrolu Dairesi Başkanı Havza Planlaması ve Islahı Dairesi Başkanı Etüt-Proje Daire Başkanı Politika ve Mevzuat Geliştirme Dairesi Başkanı
EROZYON KONTROLÜ DAİRE BAŞKANLIĞI GÖREVLERİ
EROZYON KONTROLÜ DAİRESİ BAŞKANLIĞININ GÖREVLERİ a) Erozyonla mücadele plan ve projelerini yapmak, yaptırmak, uygulanmasını izlemek, bu faaliyetlere proje bazında destek sağlamak, bu iş ve işlemlerle ilgili politika ve stratejiler belirlemek, ilgili kurum ve kuruluşlar arasında işbirliği ve koordinasyonu sağlamak. b) Ulusal bazda erozyon ve erozyon risk haritalarını oluşturmak, alınacak önlemler ile ilgili plan ve projeler geliştirmek, yapılan çalışmaları izlemek ve veri arşivi oluşturmak. c) Erozyon kontrol çalışmaları ile ilgili ulusal ve uluslar arası kurum, kuruluş, üniversiteler ile işbirliği yapmak, gelişmeleri takip etmek, konu ile ilgili ulusal ve uluslar arası eğitim, toplantı, sempozyum, çalıştay organize etmek. ç) Erozyonla mücadele konularında uluslararası süreçleri takip etmek, katılım sağlamak. d) Görev alanı ile ilgili eğitim yayım ve tanıtım faaliyetlerinde bulunmak. f) Genel Müdür tarafından verilen benzeri görevleri yapmak.
GENEL DURUM Türkiye; coğrafi konumu, topografik yapısı, iklimi, yanlış tarım uygulamaları, mera ve orman tahribatı ve toprakların erozyona duyarlı olması sebepleri ile dünya üzerinde erozyona maruz ülkeler arasında yer almaktadır. Türkiye;küresel iklim değişikliğine bağlı olumsuzluklardan en fazla etkilenecek ülkeler arasında gösterilmektedir.
MEVCUT DURUM Genel Durum Türkiye; iklim, topoğrafya ve toprak özellikleri nedeniyle çok farklı ekosistemlere sahiptir. Eğimin %15’den yukarı olduğu yerler % 62,5’dir. Toprakların %67’si sığ ve çok sığdır.
MEVCUT DURUM Topraklarımızın %40’ı 0-20cm, %33’ü 20-50cm derinliktedir. %2’si alkali ve tuzlu olup bitki yetişmesine uygun değildir. Ülkemizin %37,3’ünde yarıkurak iklim şartları hüküm sürmektedir. Ülkenin %56’sı 1000 metrenin üzerindedir. Yukarıdaki nedenlerden dolayı Türkiye’de yetişme muhiti özellikleri çok kısa mesafelerde değişmektedir. Bu durum aynı zamanda biyolojik çeşitliliğin fazla olmasının nedenidir.
Ülkemizde kurak ve yarı kurak alan miktarı 51 milyon hektardır. (%65) KURAKLIK HARİTASI Ülkemizde kurak ve yarı kurak alan miktarı 51 milyon hektardır. (%65) Yıllık Yağış Ortalama: 632mm Rize:2269mm Iğdır:231mm Yağışlar genelde yetersiz ve düzensizdir.
İKLİM HARİTASI
TÜRKİYE’DE EROZYON Genel Durum Çölleşmenin en önemli sebeplerinden biri erozyondur. Orman alanlarının %54’ü, Tarım alanlarının %59’u, Meraların %64’ünde, orta ve şiddetli erozyon mevcuttur.
TANIMLAR İnfiltrasyon: İnfiltrasyon yağış sularının toprak yüzeyinden aşağıya doğru sızması olayıdır. Toprak yüzeyine ulaşan yağış suları ya yüzeysel akış haline geçer ya da infiltrasyonla toprağa sızar. Yağış sularının infiltrasyonla toprağa sızan miktarının, yağış miktarına oranı, yağış şiddetinin infiltrasyon kapasitesini aşıp aşmamasına bağlıdır. Toprağın infiltrasyon kapasitesinin en yüksek olduğu yağışın başlangıcında, şiddeti yüksek bir yağmur fazla yüzeysel akışa neden olmazken, toprağın infiltrasyon kapasitesinin en düşük olduğu yağışın sonuna doğru, şiddeti yüksek bir yağmur aşırı yüzeysel akışlara neden olur. Şayet, yağışın şiddeti infiltrasyon kapasitesinden düşükse, bu durumda yağışın tamamı toprağa sızar. İnfiltrasyonla toprağa sızan suların bir kısmı toprak nemine eklenir, bir kısmı da yer altı ve taban suyu haline gelir.
Toprağın; Aşınması, Taşınması Birikmesi Erozyon ; Bitki örtüsünün olmaması veya tahrip edilmesi nedeniyle , su ve rüzgâr etkisiyle; Toprağın; Aşınması, Taşınması ve Birikmesi Olayıdır. Şayet , insanın tabiattaki toprak su bitki arasındaki dengeyi bozucu nitelikteki müdahalesi sonucu meydana geliyorsa hızlandırılmış erozyon 03.04.2017
Erodibilite Toprakların erozyon eğilimi; tamamen kendi bünyelerindeki çeşitli özelliklerden kaynaklanan, su ve rüzgar kuvvetlerine karşı direncini veya erozyona duyarlılığını gösteren bir niteliğidir. 03.04.2017
Su erozyonu Rüzgar erozyonu Çığ erozyonu Yerçekimi erozyonu EROZYONUN ÇEŞİTLERİ Su erozyonu Rüzgar erozyonu Çığ erozyonu Yerçekimi erozyonu Buzul erozyonu 03.04.2017
SU EROZYONUNA ETKİ EDEN FAKTÖRLER İKLİM : İklimin erozyon üzerine etkisi yağış , sıcaklık ve rüzgarla olmaktadır. Bunların içerisinde en önemlisi yağıştır. yağışında şekli şiddeti, süresi ve zamanı erozyona farklı etki yapmaktadır. VEJETASYON ve ÖLÜ ÖRTÜ : Bitki Örtüsü toprağa ulaşan yağışın miktarını, şiddetini ve mekanik etkisini azaltmaktadır. Bitki örtüsünün sıklığı, kapalılığı ve boyu yüzeysel akışın önünde mekanik bir engel oluşturur. TOPOGRAFYA : Yamacın eğimi ve uzunluğu erozyonda önemlidir. Erozyonun şiddeti bakımından eğim çok daha önemlidir. Eğimin % 5 ‘den %10’a çıkması erozyon miktarında 3 kat, % 15’e çıkması 5 kat artış yapmaktadır. İKLİM : İklimin erozyon üzerine etkisi yağış , sıcaklık ve rüzgarla olmaktadır. Bunların içerisinde en önemlisi yağıştır. yağışında şekli şiddeti, süresi ve zamanı erozyona farklı etki yapmaktadır. İKLİM : İklimin erozyon üzerine etkisi yağış , sıcaklık ve rüzgarla olmaktadır. Bunların içerisinde en önemlisi yağıştır. yağışında şekli şiddeti, süresi ve zamanı erozyona farklı etki yapmaktadır.
SU EROZYONUNA ETKİ EDEN FAKTÖRLER ANAKAYA –TOPRAK Ana materyalin , toprak erozyonunun etkileyen özellikleri; toprakların erodibilitesi ( erozyon eğilim değeri) ve toprakların ıslanabilme yetenekleridir. Örneğin granit, diorit, gnays ve şistler erozyona karşı hassastır. Bazalt, gabro ve andezit gibi ana materyaller erozyona karşı son derece dayanıklıdır. Toprağın fiziksel özellikleri yüzeysel akış miktarını etkilemektedir. Toprağın tekst ürü, sitrik türü, nem ve organik madde miktarı erozyona etki eden faktörler arasında yer almaktadır. İNSAN FAKTÖRÜ Tabiatı en çok tahrip eden de en çok imar edende insandır.
SU EROZYONUNA ETKİ EDEN FAKTÖRLER
SU EROZYONUNA ETKİ EDEN FAKTÖRLER 03.04.2017
SU EROZYONUNA ETKİ EDEN FAKTÖRLER TOPOGRAFYA : Yamacın eğimi ve uzunluğu erozyonda önemlidir. Erozyonun şiddeti bakımından eğim çok daha önemlidir. Eğimin % 5 ‘den %10’a çıkması erozyon miktarında 3 kat, % 15’e çıkması 5 kat artış yapmaktadır. 03.04.2017
SU EROZYONUNA ETKİ EDEN FAKTÖRLER
SU EROZYONU İLE MÜCADELE YÜZEY EROZYONU İLE MÜCADELE TERASLAR İş gücü İle yapılan Teraslar Makineli Teraslar ÖRME ÇİT ÇİZGİ OT EKİMİ DİĞER TESİSLER OYUNTU EROZYONU İLE MÜCADELE EŞİKLER Kuru Duvar eşikler Örme Eşikler Kafes Tel Eşikler Çuvallı seddeler Harçlı Yapılar 03.04.2017
YÜZEY EROZYONU İLE MÜCADELEDE 1-TERASLAR :Arazi üzerinde, meyil ve bölge hidroliği gereklerine göre aralıkları belli edilen, toprak ve suyu satıh üzerinde tutmaya yarayan, tesviye eğrilerine paralel (su tutucu) veya havzadan suyu erozyona sebep olmayacak şekilde dışarı boşaltan kanallardır.
APLİKASYON İnşa edilecek terasların aralık mesafelerinin ve yerlerinin arazide işaretlenmesi işlemidir.
YÜZEY EROZYONU İLE MÜCADELEDE Eğimli(Akıtıcı) Teraslar: Esas itibariyle eğimli yamaçlar üzerinde, ani sel tahribatının ve toprak erozyonunun önlenmesi amacı ile tesis edilen teraslardır.
YÜZEY EROZYONU İLE MÜCADELEDE
YÜZEY EROZYONU İLE MÜCADELEDE
YÜZEY EROZYONU İLE MÜCADELEDE Eğimsiz Teraslar: Tesviye eğrilerine paralel sıfır meyilli teraslardır. Yüzeysel akışa geçen suların tamamen tutulması ve arazinin ön görülen kültürel önlemlere hazır hale getirilmesi için tesis edilirler.
TERASLAR
TERASLAR İŞGÜCÜ İLE YAPILAN 03.04.2017
TERASLAR İŞGÜCÜ İLE YAPILAN 03.04.2017
YÜZEY EROZYONU İLE MÜCADELEDE ÇALI DEMETLİ TERAS: Çalı demetli teraslar meyilli, rüzgar erozyonuna hassas, ince kumlu yapıda, ince materyal taşınan yamaçların stabil hale getirilmesinde kullanılır. Yamaç arazide kazı tabanının içe doğru meyli % 10 olacak şekilde bir hendek açılır. Bu hendek üzerine civardan temin edilen her türlü dallar demetler halinde yatırılır. Demetlerin ucu topraktan dışardadır. Daha sonra, bu terasın üzerine toprak çekilerek tam bir gradoni tipi terasa dönüştürülür. Teras üzerinden toprak sıkıştırılarak % 35-40 meyil verilir. Daha sonra açılan çukurlara projesinde belirtilen fidanlar dikilir. Bu metotda kazık kullanılmamaktadır. Çalı demetli terasın üzerine fidan dikilecekse, çalı demetleri terasa yerleştirilirken, fidan dikilecek yerin çalı demetleri ile kapatılmamasına dikkat edilmelidir.
YÜZEY EROZYONU İLE MÜCADELEDE ÇALI DEMETLİ TERAS:
YÜZEY EROZYONU İLE MÜCADELEDE ÇALI DEMETLİ TERAS
ÇALI DEMETLİ TERAS
YÜZEY EROZYONU İLE MÜCADELEDE ÇALI DEMETLİ TERAS .
YÜZEY EROZYONU İLE MÜCADELEDE ÇALI DEMETLİ TERAS 03.04.2017
YÜZEY EROZYONU İLE MÜCADELEDE ÖRME ÇİT TESİSİ : Toprağı gevşek çürük yamaçlarda, toprağın taşınmasını önlemek için çoğu yerlerde örme çitler yapılır. Bu çitler, yağmur sularının akışını yavaşlatarak toprağın aşınmasını ve taşınmasını önlerler. Örme çitlerin inşaatında ince çapları 4-6 cm. olan 90-100 cm. boyunda kazıklar kullanılır. Çakılan kazıkların birbirine olan mesafesi 30-40 cm. olmalıdır. Sıralar arasındaki mesafe 1-1.5 metredir. Kazık çakmada kılavuz kazık kullanılması ve toprağın tavda olması kazık çakılmasını kolaylaştırır. Ayrıca, sürgün verme özelliği olan kazıklar tercih edilmelidir.
YÜZEY EROZYONU İLE MÜCADELEDE ÖRME ÇİT : Kazıkların üçte ikisi toprağa girmelidir. Toprağın gevşek ve yamaç eğiminin fazlalığı oranında kazıklar derin çakılmalıdır. Kazıklar yamaca ne tam düşey, ne de araziye dik olmalı bunun ikisinin arası yönde ve daha ziyade yukarı doğru çakılmalıdır Örme çitlerin tesis zamanı genellikle İlkbahardır. Çünkü, ağaç budama bu mevsimde yapılır. Ayrıca, yağışların bol olması nedeniyle toprak yumuşak olduğu için kazıkların çakılması bu mevsimde daha kolaydır. Kazık çakma ve örme işlemleri tamamlandıktan sonra çitlerin arkası toprakla doldurulur ve üst kısımlarına da ağaç nevilerinden uygun olanları dikilir.
YÜZEY EROZYONU İLE MÜCADELEDE ÖRME ÇİT KAZIKLARININ ÇAKILMASI
YÜZEY EROZYONU İLE MÜCADELEDE ÖRME ÇİT
YÜZEY EROZYONU İLE MÜCADELEDE MAKİNE İLE YAPILAN TERASLAR: Değişik özelliklere sahip toprak işleme makinelerinden yararlanılarak özellikle sel ve taşkın önlemede kullanılan, genişliği 140-150 cm, derinliği 60-80 cm ebatlarında yapılan teraslardır.
YÜZEY EROZYONU İLE MÜCADELEDE TERASLAR MİNİ EKSKAVATÖR Palet aralığı maksimum 170 cm Gücü 24-50Hp
YÜZEY EROZYONU İLE MÜCADELEDE TERASLAR MAKİNE İLE YAPILAN AĞRI 2010
YÜZEY EROZYONU İLE MÜCADELEDE TERASLAR MAKİNE İLE YAPILAN
YÜZEY EROZYONU İLE MÜCADELEDE TERASLAR MAKİNE İLE YAPILAN AĞRI 2010
YÜZEY EROZYONU İLE MÜCADELEDE TERASLAR MAKİNE İLE YAPILAN MALATYA 2010 AĞRI 2010
ÇÜRÜK YAMAÇLARIN SAĞLAMLAŞTIRILMASI Akan yamaçların ıslahında önce mekanik önlemlerle toprağın durdurulması ,daha sonra o kısımda uygun bir bitki örtüsünün geliştirilmesi ile ıslah çalışmalarına devamlılık kazandırılması gerekir ER.KONT.ŞB.MD.
OYUNTU EROZYONU İLE MÜCADELE Yüzey erozyonu devam etmesi halinde oyuntu erozyonuna dönüşür. Yüzeyden akan sular kanalize olunca oyulmalar meydana getirir ve böylece oyuntu erozyonu başlamış olur. Oyuntu ıslahı yapılacak yerlerde suların oyuntu alanına gelmeden akıtıcı bir hendekte toplayarak bir boşaltma kanalına veya bir dereye akıtılması gerekmektedir.
OYUNTU EROZYONU İLE MÜCADELE ÇEVİRME HENDEĞİ
OYUNTU EROZYONU İLE MÜCADELE Kuru Duvar Eşikler: Harçsız olarak inşa edilen enine yapılardır. Fazla su taşımayan mecralarda, küçük oyuntularda inşa edilirler. Kuru duvar eşikler, harçsız olarak inşa edilen enine yapılardır. Fazla su taşımayan mecralarda, küçük oyuntularda inşa edilirler. Kuru duvar eşikler, genel olarak su toplama havzası 100 hektardan küçük olan derelerin (sel yarıntısı, sel dereciği) ıslahında kullanılır.
OYUNTU EROZYONU İLE MÜCADELE Kuru duvar eşikler, harçsız olarak inşa edilen enine yapılardır. Fazla su taşımayan mecralarda, küçük oyuntularda inşa edilirler. Kuru duvar eşikler, genel olarak su toplama havzası 100 hektardan küçük olan derelerin (sel yarıntısı, sel dereciği) ıslahında kullanılır.
OYUNTU EROZYONU İLE MÜCADELE Kuru Duvar Eşikler
OYUNTU EROZYONU İLE MÜCADELE
OYUNTU EROZYONU İLE MÜCADELE
OYUNTU EROZYONU İLE MÜCADELE 03.04.2017
OYUNTU EROZYONU İLE MÜCADELE
OYUNTU EROZYONU İLE MÜCADELE Biyolojik Yapılar: Çalı Demetli Canlı Eşikler Dere yataklarında kullanılacak enine yapıların tesisinde sürgün verme yeteneği yüksek canlı bitki malzemesi kullanılarak oluşturulan yapılardır. Örme canlı eşik ve çalı demetli canlı eşik olmak üzere iki çeşittir. Oyuntu kenarları doğal şev açısına uygun düzeltilir. Oyuntu eksenine dik olarak 25-30 cm. derinliğinde ve 30 cm. genişliğinde bir hendek açılır. Bu hendeğin içerisine 1.00-1.50 m. uzunluğunda, çapları 6-15 cm. olan kazıklar, 0.30-0.50 m. ara ile çakılır, bozuk meşe baltalıklarının imarında, seyreltme ve teklemelerden elde edilen Meşe, Söğüt veya Kavak dalları ile kazıkların arası örülür. Kazıkların en az üçte biri sürgün verecek ağaç türlerinden seçilmelidir. Kazıklar en az 1/3’ü toprağa girecek şekilde çakıldıktan sonra araları örülür ve sonra çitin arkası doldurulur ve gerekirse kazıklar latalarla veya tellerle birbirlerine bağlanır ve mansap tarafına çakılacak payandalarla kuvvetlendirilir
OYUNTU EROZYONU İLE MÜCADELE
OYUNTU EROZYONU İLE MÜCADELE
ÇUVALLI TOPRAK SEDDE ER.KONT.ŞB.MD.
OYUNTU EROZYONU İLE MÜCADELE KAFES TEL EŞİK Bu tip eşikler 70 cm. den daha yüksek olmazlar. İnşaası için kazık, 3 mm.lik çelik tel ve kafes tel kullanılır. Kazıklar arasına 1 m. mesafe verilir. Bu sistem, açıklıkları 1.50-2.00 m.’yi geçmeyen dar boğazlarda faydalı şekilde kullanılabilir.
OYUNTU EROZYONU İLE MÜCADELE KAFES TEL EŞİK
OYUNTU EROZYONU İLE MÜCADELE
OYUNTU EROZYONU İLE MÜCADELE
OYUNTU EROZYONU İLE MÜCADELE KAFES TEL EŞİK ER.KONT.ŞB.MD.
OYUNTU EROZYONU İLE MÜCADELE
OYUNTU EROZYONU İLE MÜCADELE HARÇLI YAPILAR
OYUNTU EROZYONU İLE MÜCADELE HARÇLI YAPILAR
RÜZGAR EROZYONU ÖNLEME FAALİYETLERİ Yeterli bitki örtüsü bulunmayan, arazilerde, gevşek yapıdaki kuru ve ince bünyeli toprağın şiddetli rüzgarların etkisi yerinden oynatılarak taşınmasını engelleme için yapılan faaliyetlerdir.
RÜZGAR EROZYONU ÖNLEME FAALİYETLERİ Rüzgar erozyonu ile mücadele yöntemleri üç bölümde ele alınmaktadır: 1- İDARİ ÖNLEMLER Eğitim Tarım alanlarının kabiliyet sınıfına uygun kullanılması Meralarda otlatmanın bitki örtüsünü bozmayacak şekilde yapılması Tarla kenarlarındaki vejetasyonun korunması Tarım alanlarında anızların yakılmaması 2- KÜLTÜREL ÖNLEMLER Mevcut vejetasyonun korunması ve geliştirilmesi Bozulmuş mera alanlarının ıslahı ve münavebeli otlatma sistemi kullanılması Tarım alanlarında içinde baklagillerinde olduğu nöbetleşe ekim yönteminin kullanılması Tarım alanlarında uygun toprak işleme yöntemlerinin kullanılması Sulu tarım uygulamaları Çok yıllık yem bitkileri ekimi Tarım alanlarında nadas- hububat şeritvari ekim yönteminin kullanılması
RÜZGAR EROZYONU ÖNLEME FAALİYETLERİ 3- MEKANİK ÖNLEMLER Koruyucu orman kuşakları oluşturulması Rüzgar perdeleri tesisi Kumul tespit çalışmaları
RÜZGAR EROZYONU ÖNLEME FAALİYETLERİ KUMUL TESBİT ÇALIŞMALARI 1. Ön Kumul Oluşturma 2. Yüzeysel Kum Hareketlerinin Önlenmesi Cansız materyal ile stabilizasyon Dal örtüsü sermek Çit sistemi kurmak Canlı materyal İle stabilizasyon Otlandırmak Çalılandırmak 3.Daimi Stabilizasyon(Ağaçlandırma)
RÜZGAR EROZYONU ÖNLEME FAALİYETLERİ Koruyucu Orman Kuşakları: Tarım arazilerini ve çiftlikleri korumak, kumulları tespit etmek gayesi ile 30-60 metre genişliğinde, 10-30 ağaç sırasından oluşan koruyucu orman kuşakları tesis edilir.
RÜZGAR EROZYONU ÖNLEME FAALİYETLERİ Koruyucu orman kuşakları sırtların üzerinde ve yerleşim yerlerinin etrafında tesis edilir.
RÜZGAR EROZYONU ÖNLEME FAALİYETLERİ Rüzgar Perdeleri: Tarım arazilerini rüzgardan korumak gayesi ile genellikle 1-3 ağaç sırasından, bazen de 1-7 sıradan oluşan rüzgar perdeleri tesis edilir. Şerit yüksekliğinin 20 katı kadar mesafede etkilidir.
RÜZGAR EROZYONU ÖNLEME FAALİYETLERİ Rüzgar perdeleri 350 metre aralıklarla tesis edilir.
RÜZGAR EROZYONU ÖNLEME FAALİYETLERİ Tarım ve Mera Alanlarında: Koruyucu orman kuşakları oluşturulması Rüzgar perdeleri tesisi
RÜZGAR EROZYONU ÖNLEME FAALİYETLERİ Yol kenarlarına rüzgar erozyonuna önlem olarak tesis edilen rüzgar perdeleri 3 sıra olarak dikilir.
RÜZGAR EROZYONU ÖNLEME FAALİYETLERİ Tarım alanlarında rüzgar perdesi uygulamaları
RÜZGAR EROZYONU ÖNLEME FAALİYETLERİ Rüzgar erozyonuna karşı tesis edilen yol kenarı ağaçlandırmaları.
RÜZGAR EROZYONU ÖNLEME FAALİYETLERİ KUMUL TESPİT ÇALIŞMALARI
RÜZGAR EROZYONU ÖNLEME FAALİYETLERİ KUMUL TESPİT ÇALIŞMALARI Ön eksibenin ( ön kumulun ) tespiti
RÜZGAR EROZYONU ÖNLEME FAALİYETLERİ KUMUL TESPİT ÇALIŞMALARI Ön eksibenin ( ön kumulun ) tespiti
RÜZGAR EROZYONU ÖNLEME FAALİYETLERİ KUMUL TESPİT ÇALIŞMALARI Yüzeysel kum hareketlerinin önlenmesi için yapılan çalışmalar
RÜZGAR EROZYONU ÖNLEME FAALİYETLERİ KUMUL TESPİT ÇALIŞMALARI Yüzeysel kum hareketlerinin önlenmesi için yapılan çalışmalar
RÜZGAR EROZYONU ÖNLEME FAALİYETLERİ KUMUL TESPİT ÇALIŞMALARI Yüzeysel kum hareketlerinin önlenmesi için yapılan çalışmalar (Cansız materyal ile stabilizasyon)
RÜZGAR EROZYONU ÖNLEME FAALİYETLERİ Yüzeysel kum hareketlerinin önlenmesi için yapılan çalışmalar(Canlı materyal İle stabilizasyon) Ebu cehil Çalısı (Calligonum poligonoides
RÜZGAR EROZYONU ÖNLEME FAALİYETLERİ KUMUL TESPİT ÇALIŞMALARI Daimi stabilizasyon (Ağaçlandırma)
RÜZGAR EROZYONU ÖNLEME FAALİYETLERİ KUMUL TESPİT ÇALIŞMALARI Daimi stabilizasyon (Ağaçlandırma)
RÜZGAR EROZYONU ÖNLEME FAALİYETLERİ KUMUL TESPİT ÇALIŞMALARI Daimi stabilizasyon (Ağaçlandırma)
RÜZGAR EROZYONU ÖNLEME FAALİYETLERİ KUMUL TESPİT ÇALIŞMALARI Kumul alanlarda çok yıllık yem bitkilerinin kullanılması
RÜZGAR EROZYONU ÖNLEME FAALİYETLERİ IĞDIR- ARALIK İran, Nahcivan ve Ermenistan gibi üç komşu ülkeye sınırı olan Iğdır-Aralık İlçesi’ndeki sahanın genişliği 13.542 hektar dır. 2008 2004
RÜZGAR EROZYONU ÖNLEME FAALİYETLERİ IĞDIR- ARALIK 2004 2008
RÜZGAR EROZYONU ÖNLEME FAALİYETLERİ IĞDIR- ARALIK 2004 2008
RÜZGAR EROZYONU ÖNLEME FAALİYETLERİ KONYA-KARAPINAR Karapınar ,1960'lı yıllarda şiddetli rüzgar erozyonu nedeniyle göç tehlikesi ile karşı karşıya kalmıştır.
RÜZGAR EROZYONU ÖNLEME FAALİYETLERİ KONYA-KARAPINAR İlk olarak 13 000 Ha saha kontrol altına alınarak ıslah çalışmalarına başlanmıştır.
RÜZGAR EROZYONU ÖNLEME FAALİYETLERİ KONYA-KARAPINAR Alanın bir kısmı ıslah edilerek arazi sahiplerine iade edilmiştir.
RÜZGAR EROZYONU ÖNLEME FAALİYETLERİ Manisa- Beyoba / Sazoba 1988-1989 yıllarında Tiyenli, Değnekler Köyleri ve Kumkuyucak Kasabası arasında kalan 297 hektarlık alanda, 1996 yılında Beyoba, Sazoba köyleri sınırında 145 hektar sahada rüzgar erozyonu tedbirleri alınmıştır.
RÜZGAR EROZYONU ÖNLEME FAALİYETLERİ Manisa- Beyoba / Sazoba
RÜZGAR EROZYONU ÖNLEME FAALİYETLERİ Manisa- Beyoba/Sazoba Sahaya 196 bin fıstıkçamı, 34 bin yalancı akasya, 10 bin Okaliptus, 5 bin badem ve 4 bin 500 adet de Kıbrıs akasyası fidanı dikildi.
KIYI KUMULLARINDA YAPILAN RÜZGAR EROZYONU İLE MÜCADELE ÇALIŞMALARI Adana / Karataş Adana / Akyatan Antalya/Side-Sorgun Antalya / Kadriye-Belek Antalya / Konyaaltı Antalya / Yeniceköy Muğla / Kale Antalya / Ovagelemiş Muğla / Kumluova İstanbul / Durusu İstanbul / Ağva Sinop / Sarıkum
RÜZGAR EROZYONU ÖNLEME FAALİYETLERİ ADANA - AKYATAN Çalışmalar sonucunda, 2065 hektar alan kumun etkisinden arındırılarak ağaçlandırılmıştır.
RÜZGAR EROZYONU ÖNLEME FAALİYETLERİ FETHİYE-KALKAN Bu bölgede 1350 hektarlık Fethiye-Kumluova ve 1100 hektarlık Kaş-Ovagelemiş Projesi uygulanmıştır.
RÜZGAR EROZYONU ÖNLEME FAALİYETLERİ İSTANBUL- TERKOS-AĞAÇLI Karadeniz Bölgesi’ndeki en geniş kumul sahası olup, İstanbul’un su ihtiyacını sağlayan Terkos Gölü’nü doldurduğundan önem taşımaktadır. 2102 hektarlık İstanbul-Çatalca Terkos Durusu Kumulu Projesi uygulanmıştır.
Vetiver (Vetiveria zizanioides (L.) Nash) Birçok ülkede başta toprak ve su muhafazası, Maden işletmelerinin atık sahalarında, yol şevleri ve baraj havzalarında toprak stabilizasyonu ve toprak ıslahı amaçlı, Köklerinden elde edilen aromatik yağlardan parfüm ve kimya endüstrisinde, Tıbbi olarak (aromaterapi) , Vegetatif aksamı kağıt endüstrisinde ham madde olarak; yaprakları ise hasır ve sepet yapımında , Hayvan yemi ve malç malzemesi, Bitki rotasyon bitkisi olarak değerlendirilebilmektedir.
Gramineae familyasından olup, 12 adet türü bulunmaktadır ve ortalama ömrü 40 yıldır. Asya, Afrika ve Güney Amerika’da yarı karasal ve tropikal alanlarda yayılış göstermektedir. Avrupa’da Fransa, İspanya, İtalya, İngiltere, Portekiz gibi ülkelerde de yetiştirilmektedir.
Türkiye’de Vetiver Ülkemizde ilk olarak Muhammet KILCI tarafından 1998 yılında İtalya’nın Sicilya Adasının Catania bölgesinden getirilerek, İzmir/Karşıyaka’da üretilmeye başlanmıştır Daha sonra bitkinin Ege Bölgesinde farklı toprak ve iklim koşullarına adaptasyonunun belirlenmesi için TÜBİTAK destekli bir proje gerçekleştirilmiştir (TOGTAG 2883).
Vetiverin Özellikleri Saz görünümlü olup, boyu 2 m’ye, taç genişliği ise 1 m’ye ulaşabilmektedir. Kardeşlenme yeteneği yüksektir. Saçak köklü olup, yumak oluşturan kökleri uygun koşullarda 3 m derinliğe kadar gidebilmektedir. Yaprakları ortalama 75 cm uzunluğunda, 8 mm genişliğinde, ince uzun görünümlüdür. Çiçekler erguvan-bordo renginde, salkım şeklindedir. Çiçeklenme zamanı yaz sonudur. Tohumları çevresel koşullara hassas olup, çimlenme yüzdesi düşüktür. Bu nedenle üretimi, kardeşlerin ayrılması ve çeliklerin köklendirilmesiyle yapılmaktadır.
Yağmur suyunun akış hızını %60-70 azaltabilmektedir. Vetiver bitkisinin önemli kullanım yerlerinden birisi de toprak-su muhafazası çalışmalarıdır: Yağmur suyunun akış hızını %60-70 azaltabilmektedir. Yıllık yağışın 689 mm olduğu bir yerde toprak kaybını % 89, su kaybını % 57 oranında azalttığı, Yıllık 1240 mm yağış alan bir başka alanda ise yüzeysel akışla meydana gelen toprak kaybını %11,6’dan % 3,6’ya düşürdüğü belirtilmektedir. 116
Ekstrem Koşullarda Vetiver Tuzluluk ve pH açısından geniş toleransa sahip olup, her tür toprakta yetişebilmektedir. Kuraklığa, uzun süre su altında kalmaya ve sele dayanıklıdır. Topraktaki ağır metallere ve tarım ilaçlarının artıklarına yüksek toleranslıdır. Yangın ve otlatmaya karşı dayanıklıdır. Geniş bir iklim rejiminde yetişebilmektedir (-10 C ile 48 C sıcaklık, 200-6000 mm yıllık yağış miktarları). Çok meyilli alanlarda kullanılabilmektedir.
Vetiver ve Diğer Bitkilerin Dayanabildiği Ağır Metal Seviyeleri Ağır Metaller Topraktaki Seviye (mg/kg) Bitkideki Seviye (mg/kg) Vetiver Diğer Bitkiler Arsenik Kadmium Bakır Krom Kurşun Civa Nikel Selenyum Çinko 100-250 20-60 50-100 200-600 >1 500 >6 100 >74 >750 2.0 1.5 - 7-10 2-14 21-72 45-48 13-15 5-18 >78 >0.12 347 >11 880 1-10 5-20 15 0.02-0.20 10-30
Yüzeysel Akış (Yağış %) Tarım Alanlarında Vetiverin Toprak Kaybı ve Yüzeysel Akış Üzerine Etkisi Ülkeler Toprak Kaybı (t/ha) Yüzeysel Akış (Yağış %) Kontrol Geleneksel Vetiver Tayland 3.9 7.3 2.5 1.2 1.4 0.8 Venezuella 95.0 88.7 20.2 64.1 50.0 21.9 Venezuella (15 %)* 16.8 12.0 1.1 88 76 72 Venezuella (26 %)* 35.5 16.1 4.9 Vietnam 27.1 5.7 Bangladeş 42 6-11 Hindistan 25 2 14.4 23.3 15.5 119
Materyal ve Yöntem Materyal Çalışma alanı, Seferihisar ilçesi Doğanbey Köyü sınırları içinde yer alan orman alanıdır. Bu alan 2009 yılında yangın geçirmiş, 2010 yılında yeniden ağaçlandırılmıştır. Alanda hakim anakaya fillattır. Bu sahanın içinde bir dere yatağı seçilerek Vetiver dikilmiştir. Derenin su toplama alanı 21 ha olup, başlangıç noktası 222 m, bitiş noktası 181 m rakımdadır. Dere yatağının uzunluğu 561 m’dir.
Toprak Özellikleri Kum (%) 58,20 pH 7,86 Kil (%) 20,16 Organik Madde (%) 2,259 Toz (%) 21,64 Azot (%) 0,135 Toprak Türü Kumlu Killi Balçık Fosfor (ppm) 3,40 Kireç (%) 1,33 Potasyum (ppm) 101 E.C.x10-3 (mS/cm) 0,176 Kalsiyum (ppm) 2600
İklim Özellikleri Seferihisar Meteoroloji İstasyonunun uzun dönemli ölçümlerine göre (1933-2002 ) ortalama yıllık toplam yağış miktarı 582,4 mm’dir. Ortalama nispi nem % 63, ortalama sıcaklık 16,3 oC, en düşük sıcaklık – 17,5 oC (Ocak 1942), en yüksek sıcaklık 45,1 oC (Temmuz 1933). Çalışmanın gerçekleştirildiği 2010 yılında ortalama yağış miktarı 979 mm olup, bu yağışın 308,7 mm’si Ekim ayında meydana gelmiştir. Bu ay içinde bir gün çok kuvvetli sağanak yağış olmuştur (178 mm /19.10.2010).
Yöntem Vetiver fidanları dere yatağında 15-20 cm ara ile su akış yönüne dik olarak dikilmiştir (Nisan ayı sonunda toplam 3300 adet bitki). Aralık ayında bitki sıralarının ön ve arka taraflarında biriken sedimentin miktarı belirlenmiştir. Sediment örnekleri alınarak analiz için karma hale getirilmiştir. Sediment örnekleri alınarak öncelikle 2 mm’lik elekten elenmiş, elek üstü ve elek altı materyal ayrılmıştır. Alınan örneklerin hacim ağırlıkları gr/cm3 olarak belirlenmiştir. Analiz Yöntemleri: Tepkime (pH) ve tuzluluk (E.C.) 1/2,5 oranında toprak-su süspansiyonunda, organik madde Walkley-Black Yaş Yakma Yöntemi, tekstür Bouyoucos Hidrometre Yöntemi, toplam azot Kjeldahl Yöntemi, fosfor Olsen Yöntemi, potasyum, kalsiyum ve sodyum Nötr 1N Amonyum Asetat Yöntemi ile belirlenmiştir (Gülçur, 1974).
Mayıs 2010 Aralık 2010
Bulgular ve Tartışma Fidanların Gelişim Durumları Nisan ayı sonunda dikilen fidanlar Haziran’da kardeşlenmeye başlamış ve sıra üzerinde fidanlar arasındaki boşlukları Eylül ayında kapattıkları gözlenmiştir. Aralık ayında her bir fidan 1-1,5 m boya ulaşmış ve 50-100 kardeşli bireyler haline gelmiştir.
Sediment Taşınımı ve Birikim Durumu Saha Mayıs – Eylül ayları arasında toplam 50,5 mm yağış almış ve dere yatağında herhangi bir taşınma gözlenmemiştir. Ekim ayında mevsimsel yağışlar başlamış ve bu ay içinde bir günde 178 mm ekstrem yağış almıştır. Kasım - Aralık aylarında devam eden yağışlı periyot sonunda fidanlarca tutulan sediment miktarı, yapılan ölçümlerle dere yatağı boyunca belirlenmiştir. 21 ha’lık havzada 8 ay içinde dere yatağında tutulan sedimentlerin derinliği fidan sıralarına göre değişmekte olup, bu derinliğin 15-50 cm aralığında ve ortalama 28,5 cm olduğu belirlenmiştir. Kaba malzemeler çoğunlukla fidan sıralarının önünde birikirken, ince malzemeler daha çok sıraların arkasında birikmiştir. Böylece dere yatağı boyunca toplam 646 m3 (784,2 ton) sediment tutulmuştur.Buna göre toplam tutulan sedimentin 284,24 m3 ’ü (345 ton) kaba malzeme (taş, çakıl), 361,76 m3’ü (439,2 ton) ince malzeme (kum, kil, toz) olarak hesaplanmıştır. Hektar başına tutulan sediment miktarı ise 30,76 m3’tür (37,3 ton). Sedimentlerin ortalama hacim ağırlığı 1,214 gr/cm3 olarak belirlenmiştir.
Sedimentlerin Besin Element İçerikleri Alan (21 ha) Org. Mad. kg N P K Ca Na Toplam Top. Sediment 646 m3 (784,2 ton) 6250,4 312,5 12,91 34,8 2937,6 22,6 9570,8 Hektarda Sediment 361,8 m3 (37,3 ton) 297,6 14,9 0,62 1,66 139,9 1,1 455,8
Sonuç ve Öneriler Bu çalışma ile ağaçlandırma sahası içinde küçük bir dere havzasında vetiver ile yapılan bitkilendirme ile önemli miktarda sediment (646 m3; 784,2 ton) ve besin elementleri tutulduğu ortaya konmuştur: 6250,4 kg organik madde, 312,5 kg azot, 12,9 kg fosfor, 34,8 kg potasyum, 2937,6 kg kalsiyum ve 22,6 kg sodyum (Toplam 9570,8 kg). Bugüne kadar ülkemizde birçok bitki türü erozyonla mücadelede kullanılırken, bu çalışmadan elde edilen sonuçlara göre, Vetiver bitkisinin de sediment taşınımını engellemede alternatif bir tür olarak göl, gölet ve baraj havzalarında, orman içi ve dışındaki erozyona açık alanlarda kullanılabileceği belirlenmiştir.
Teşekkürler…