AFYONKARAHİSAR KOLORDU DAİRESİNDE SUBAYLARA HİTABEN KONUŞMA

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
BİRLİK VE BERABERLİK.
Advertisements

ÇANAKKALE SAVAŞI
SLAYT GEÇİŞLERİ OTOMATİKTİR… LÜTFEN TIKLAMAYINIZ…
ATATÜRKÜN GENÇLİĞE HİTABESİ
Sayfa üzerine tıklayın.
Nilüfer Değerler Eğitimi Projesi (Nildep)
ATATÜRK ile YAŞAMAK Aslı DİNÇMAN. ATATÜRK ile YAŞAMAK Aslı DİNÇMAN.
BAŞÖĞRETMEN ATATÜRK’TEN ÖZDEYİŞLER
Atatürk’ün Eğitim İle İlgili Sözleri
Ey Türk Gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyeti'ni, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne.
Baş Öğretmen Atatürk.
Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık sayılamaz.
KAZANIMLAR 14.Atatürkçü düşünce sisteminden yola çıkarak Atatürk ilke ve inkılaplarını oluşturan temel esasları belirler. 15.Atatürk ilkelerinin modern.
HAKLARIMIZ Kazanım: Sahip olduğu haklarını belirtir.
HAZRETİ ALİ’NİN VASİYETNAMESİ (Hazreti Ali’den oğlu Hasan’a)
ASKERLİĞİMİZİ YAPTIK MI ?
Lider dediğin; Hedefleri gibi Zafer zafer benimdir diyebilenin, muvaffakiyet, muvaffak olacağım diye başlayanın ve muvaffak oldum diyebilenindir.
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN HAYATI
Beni görmek demek yüzümü görmek değildir
YEŞİLAY.
TBMM’NİN AÇILIŞI ve SAKARYA SAVAŞI
Beni görmek demek yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi anlıyor ve hissediyorsanız bu yeterlidir.
xzz2Itwm4E7E 1-) Çanakkale Kara Savaşları süresince Gelibolu yarımadasına çıkarılan asker mevcudu dir. Bu askerlerin nini İngiliz,
GENÇLİĞE HİTABE.
BU UNUTULUR MU ? (Ama maalesef unuttuk)
MİLLİ MÜCADELE (KURTULUŞ SAVAŞI).
CUMHURİYET BAYRAMI.
SAKARA ZAFERİ 23 Ağustos- 13 Eylül 1921
GENÇLİĞE HİTABE
Güneş Operasyonu Kuzey Irak.
D:\İLKSEV_RESİMLERİM\ATATÜRK\tc_bayrak.gif Sunu:İlksev Kural.
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı
BAŞÖĞRETMENİMİZ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN ÖZLÜ SÖZLERİ VE FOTOĞRAFLARIYLA ÖĞRETMENLERLER GÜNÜNDE BİZLERLE....
Dr. Cengiz ÖZDİKER.
İÇTİMAİ(TOPLUMSAL) GÖREVLER
EGEMENLİK ANLAYIŞI. EGEMENLİK ANLAYIŞI Millî Egemenliğin en kısa tanımı şudur; “Egemenliğin tek meşru kaynağı ve sahibi Millettir.” Millet iradesi,
GENÇLİĞE HİTABE.
AKP NİN İCRAATLARI.
CUMHURİYETİMİZİN 85 . YILI KUTLU OLSUN
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
Ö Z G Ü R L Ü K... Soğuktu... Kar yağmaya devam ediyordu ve bir lokma yiyecek bulabilmek en büyük mutluluk olacaktı KURTiçin. Umutsuzca yaşadığı dağdan.
Kumluca metem vatanseverlİk
BAŞÖĞRETMEN ATATÜRK’TEN ÖZDEYİŞLER
DEĞERLER EĞİTİMİ PROJESİ MAYIS-HAZİRAN VEFA VE SADAKAT
FAT İ H KOLEJ İ 1982 AVCILAR FAT İ H İ LKÖ Ğ RET İ M OKULU
Sizlere saldırmanızı değil, ölmenizi emrediyorum
….. D A İ M A İ Z İ N D E Y İ Z … F İ KRET AKTAN.
‘’……eski dönemin hurafelerinden ve doğuştan var olan özelliklerimizle hiç de ilişkisi olmayan yabancı fikirlerden, doğudan ve batıdan gelebilen etkilerden.
29 Ekim 1933 TÜRKİYE CUMHURİYETİ 10 YAŞINDA
10 Kasım Atatürk’ü Anma Programı
1.ÜNİTE BİR KAHRAMAN DOĞUYOR ÖZET
Dünyanın en iyi LİDERİNİ tanımaya hazır mısınız?
Cumhuriyet'i biz kurduk, O'nu yükseltecek ve sürdürecek sizlersiniz.
EĞİTİM VE KÜLTÜR ALANINDA YAPILAN İNKILAPLAR
MUSTAFA KEMAL LİDERLİK YOLUNDA
OKUL AİLE BİRLİĞİ Eğitim- Öğretim; öğrenci – öğretmen ve velilerin birlikte hareket etmesi suretiyle gerçekleştirilmesi gereken bir faaliyettir.
KURTULUŞ SAVAŞI.
ATATÜRK’ÜN GÖREV ALDIĞI SAVAŞLAR
MİLLİ MÜCADELE.
ATATÜRK’ÜN HAYATI (1881 – 1938).
60 yıldır Türkiye’yi yıkmaya çalışıyorlar. Ancak Türkiye öylesine sağlam temeller üzerine inşa edilmiş ve öylesine deprem kirişleri atılmış ki, Şair.
TOPRAKLARIMIZIN PAYLAŞILMASI
BAŞKOMUTANLIK MEYDAN SAVAŞI (30 AĞUSTOS 1922)
T.C İnkılap Tarihi Ve Atatürkçülük
Erzurum Kongresinin Sonuçları Milli Mücadele İçindeki Yeri ve Önemi Erzurum Kongresi memleketin bütününü ilgilendiren tarihi kararlarıyla bölgesel bir.
T.C İnkılap Tarihi Ve Atatürkçülük
RESİM Her gün, Enginlerden engin, Yücelerden yüce
GENÇLİĞE HİTABE.
Sunum transkripti:

AFYONKARAHİSAR KOLORDU DAİRESİNDE SUBAYLARA HİTABEN KONUŞMA Atatürk'ün subaylara konuşması AFYONKARAHİSAR KOLORDU DAİRESİNDE SUBAYLARA HİTABEN KONUŞMA   (31TEMMUZ 1920)

Efendiler!   Eski silâh arkadaşlarımla böyle yakından ve samimi temasta bulunmaktan büyük vicdanî zevk hissediyorum. Sizinle oturup uzun hasbIhal etmek isterdim. Fakat çoksunuz: müsait yer de yoktur. Bu sebeple hissiyatımı birkaç cümle ile mülâhaza etmekle yetineceğim.

Arkadaşlar! İngilizler ve yardımcıları milletimizin bağımsızlığını imhaya karar vermişlerdir. Milletler bağımsızlıklarını hiç kimsenin lütuf ve atıfetine borçlu değildir. Hiç kimse kimseye, hiçbir millet diğer millete hürriyet ve bağımsızlık vermez. Milletlerde tabiaten ve yaratılıştan mevcut olan bu hak, milletlerce kuvvetle, mücadele ile mahfuz bulundurulur. Kuvveti olmayan, dolayısıyla mücadele edemeyen bir millet, mahkûm ve esir vaziyettedir. Böyle bir milletin bağımsızlığı gasp olunur.

Dünyada hayat için, insanca yaşamak için bağımsızlık lazımdır Dünyada hayat için, insanca yaşamak için bağımsızlık lazımdır. Bağımsızlık sahibi olmak için kuvvet sahibi olmak ve bunun için mevcudiyetini ispat etmek icap eder.   Kuvvet ordudur. Ordunun hayat ve saadet kaynağı, bağımsızlığı takdir eden milletin, kuvvetin lüzumuna olan vicdanî imanıdır.

İngilizler, milletimizi bağımsızlıktan mahrum etmek için, pek tabii olarak evvelâ onu ordudan mahrum etmek çarelerine giriştiler. Mütareke şartlarının tatbikatı ile silâhlarımızı, cephanelerimizi, bütün müdafaa vasıtalarımızı elimizden almaya çalıştılar. Sonra kumandanlarımıza ve subaylarımıza tecavüze ve taarruza başladılar. Askerlik izzetinefsini yok etmeye gayret ettiler. Ordumuzu tamamen lağvederek, milleti, bağımsızlığını muhafaza için muhtaç olduğu dayanak noktasından mahrum etmeye teşebbüs ettiler.

Bir taraftan da müdafaasız, ordusuz bıraktıklarını zannettikleri milletin de izzetinefsine, her türlü haklarına ve mukaddesatına taarruzla milleti alçaklığa, boyun eğmeye alıştırmak plânını takip ettiler ve ediyorlar. Herhalde ordu, düşmanlarımızın birinci taarruz hedefi oldu. Orduyu imha etmek için mutlaka subayı mahvetmek, aşağılamak lâzımdır. Buna da teşebbüs ettiler. Bundan sonra milleti koyun sürüsü gibi boğazlamakta engeller ve müşkülat kalmaz.

Bu hakikat karşısında ve içinde bulunduğumuz vaziyete göre subaylar heyetimize düşen vazifenin mahiyeti, ehemmiyeti ve kıymeti kendiliğinden meydana çıkar.  Milletimiz hür ve bağımsız yaşamak huzuruna tam bir iman ile kani olmuş ve buna kati azim ile karar vermiştir. Zaman zaman şurada burada üzüntü verici karaktersizliklerin görülmüş olması hiçbir vakit milletimizin genel kanaatine, hakiki imanına sekte vurmamıştır ve vuramayacaktır.

Dolayısıyla kuvvetin, ordunun vücudu için lâzım olduğunu söylediğim kaynak -ki milletin vicdanî imanıdır- mevcuttur. Ordu ise, arkadaşlar, ancak subaylar heyeti sayesinde vücut bulunur. Malûm bir askeri hakikat, felsefi hakikattir; "ordunun ruhu subaylardadır. ". O halde subaylarımız, düşmanlarımız tarafından yıkılmak istenilen ordumuzu tamir edecek ve canlandıracak ve ordu ve milletimizin bağımsızlığını muhafaza edecektir.

Millet, bağımsızlığının muhafazasından ibaret olan hayati gayesinin teminini ordudan, ordunun ruhunu teşkil eden subaylardan bekler. İşte subayların, subayların yüce olan vazifesi budur.  Allah göstermesin milletin bağımsızlığı ihlâl edilirse bunun vebali subaylara ait olacaktır. Subaylar, izah ettiğim yüce, mukaddes ve bütün açılardan üzerlerine düşen vazife itibariyle, bütün mevcudiyetleriyle ve bütün dikkat ve felsefeleriyle, giriştiğimiz bağımsızlık mücadelesinde birinci derecede faal ve fedakâr olmak mecburiyetindedirler.

Şahsi ve hususi itibariyle de subaylar, fedakârlar sınıflarının en önünde bulunmak mecburiyetindedirler. Çünkü düşmanlarımız herkesten önce onları öldürürler. Onları aşağılar ve hor görürler. Hayatında bir an olsa bile subaylık yapmış, subaylık izzetinefsini, şerefini duymuş, ölümü küçümsemiş bir insan, hayatta iken, düşmanın tasarladığı ve reva gördüğü bu muamelelere katlanamaz. Onun yaşamak için bir çaresi vardır; şerefini korumak! Halbuki düşmanlarımızın da kastettiği, o şerefi ayaklar altına almaktır.

Dolayısıyla subay için "ya istiklâl, ya ölüm" vardır Dolayısıyla subay için "ya istiklâl, ya ölüm" vardır. Fakat arkadaşlar ÖLMEYECEĞİZ, bağımsızlığımızı muhafaza ederek yaşayacağız ve milletimizi daima bağımsız görmekle bahtiyar olacağız.                                                                                                                  Mustafa KEMÂL

www.kemalinaskerleriyiz.com