DEĞERLER EĞİTİMİ ADALET SUNUMU “ŞEYMA ŞİMŞEK“
Adalet, hakkın gözetilmesi ve yerine getirilmesi anlamına gelir Adalet, hakkın gözetilmesi ve yerine getirilmesi anlamına gelir. Haklı ile haksızın ayırt edilmesi adaletle sağlanır. Bu anlamda herhangi bir durumun adil (adaletli) olup olmadığından söz edilebilir. Adalet kavramı temelde hukuk kurallarına uygunluğu içerir. Öte yandan, adalet insanların toplum içindeki davranışlarıyla ilgili olduğundan ahlak ve din kurallarıyla da ilişkilidir.
Adalet; kısaca haklılık ve hakka uygunluktur Adalet; kısaca haklılık ve hakka uygunluktur. Öznel anlamda adalet, herkesin hakkını tanıma konusunda değişmez ve kesin istektir. Nesnel anlamda adalet, karşıt çıkarlar arasında hakka (hukuka) uygun bir denkliktir, eşitlik düşüncesidir. Adelet 4 tür altında toplanabilir.
Düşünürler eski çağlardan beri adalet kavramıyla ilgilenmişlerdir Düşünürler eski çağlardan beri adalet kavramıyla ilgilenmişlerdir. Kutsal kitapların hepsinde adalete ve adil olmaya ilişkin bölümler bulunur. Eski Yunanlı düşünür Platon’a göre adalet en yüce erdemlerden biri, insanın ve devletin temel davranış kuralıdır. Aristoteles’in hareket noktasını ise eşitlik kavramı oluşturur. Ona göre, herkese eşit davranmak adalet için yeterli değildir. Bir hukuk düzeni güçsüzleri koruduğu ölçüde adaletli olabilir.
Örneğin, günümüzde kişinin tükettiği herhangi bir maldan alınan katma değer vergisi adil bir vergi değildir. Çünkü kişinin gelir düzeyini dikkate almaz. Buna karşılık, kişinin geliri üzerinden alınan ve gelir düzeyi yükseldikçe vergi oranının da arttığı gelir vergisi daha adil bir uygulamadır.
Hz. Ömer döneminde bir yangın çıktı bu o kadar şiddetli bir yangındı ki ateş taşları bile kuru odun gibi rahatlıkla yakıyordu. Yangın çok büyüktü ve her an daha da büyüyordu. Yangın büyüdükçe büyüdü; evleri, yapıları hatta kuşların kanatlarını ve yuvalarını tutuşturmaya başladı. Kısa bir sürede alevler şehrin yarısını sardı:Artık su kar etmiyordu. Halk ateşe kova kova su ve sirke döküyordu, fakat nafile. Yangını söndüremeyen halk Ömer'e koşmaktan başka çare bulamadı. "Ya halife yangını söndüremiyoruz, bize yardım et diye yalvardılar." Hazret-i Ömer işin aslını ve sırrını biliyordu. -
Adalet Hikayesi "O yangın Allah'ın (c.c.) alametlerindendir. Sizin cimrilik ateşinizin bir şulesidir. Yangına su serpmeyi bırakın cömertlik edip fakirlere, yoksullara yardım edin, yiyecek içecek dağıtın, cimriliği bırakın." dedi. Bunu duyan halk itiraza başladı: - "Biz cömert insanlarız fakirleri doyuruyor yoksullara yardımda yarışıyoruz." dediler. Bunun üzerine Hz. Ömer (r.a.): - "Siz adet haline getirdiğiniz için yoksula yardım ediyorsunuz. Allah (c.c.) rızası için değil. Sizin derdiniz, maksadınız, övünmek, gösteriş yapmak. Yoksa siz Allah'ın (c.c.) rızasını gözetmiyorsunuz. Bunu terk edin ki Rabbim size merhamet etsin." buyurdu. Dış alemdeki ateşi su söndürür. Fakat şehvet ateşi kıyamete kadar sürüp gider.
Adalet topaldır, ağır ağır yürür, fakat gideceği yere ergeç ulaşır Adalet topaldır, ağır ağır yürür, fakat gideceği yere ergeç ulaşır.MIREBAU