HAKKI KOÇAK YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİR VİZYON YMM LTD. ŞTİ.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
6111 SAYILI BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA DAİR KANUN
Advertisements

5766 SAYILI KANUN İLE 6183 SAYILI AMME ALACAKLARININ TAHSİL USULÜ HAKKINDA KANUNUN ÇEŞİTLİ MADDELERİNDE YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER VE ANILAN KANUNA EKLENEN.
BAZI VARLIKLARIN MİLLİ EKONOMİYE KAZANDIRILMASI HAKKINDA KANUN
 Amaç ve kapsam  MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, kamu kurum ve kuruluşları hariç olmak üzere ondan az çalışanı bulunanlardan, tehlikeli ve çok.
1. 2 Denizli Vergi Dairesi Başkanlığı Denizli Vergi Dairesi Başkanlığı 01.Eylül Eylül.2008 tarihi itibariyle vadesi dolmuş, 30.Ekim Ekim.2008.
6111 SAYILI BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA DAİR KANUN
6111 SAYILI BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA DAİR KANUN
MUHTASAR BEYANNAMELER
İŞ SOHBETİ: DÜNYA VE TÜRKİYE’DEKİ SON EKONOMİK GELİŞMELERE BAKIŞ HASAN BASRİ AKTAN MALİYE MÜSTEŞARI İş Dünyası Vakfı, İstanbul 30 Ocak 2009 T.C. MALİYE.
1 “VARLIK BARIŞI” 5811 sayılı Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanun Mürsel Ali KAPLAN Gelir İdaresi Daire Başkanı.
6111 SAYILI BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASI İLE SOSYALSİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNU VE DİĞER BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE.
Öğretim Görevlisi Süleyman DAL
KOBİ BİRLEŞMELERİNDE SAĞLANAN TEŞVİKLER
STOK BEYANI-DÜZELTMESİ
BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA DAİR 6552 SAYILI KANUN
BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA DAİR 6552 SAYILI KANUN 1 Gelir İdaresi Başkanlığı Tahsilat ve İhtilaflı İşler Daire Başkanlığı Eylül 2014.
BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA DAİR 6552 SAYILI KANUN 1 Gelir İdaresi Başkanlığı Tahsilat ve İhtilaflı İşler Daire Başkanlığı EKİM 2014.
MESUT YİĞİT YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİR
4734 Sayılı Kanun Madde 10’da Yer Alan “İhale Dışı Bırakılma Durumları”  İle İlgili Sunulacak Belgeler ve Temin Yerleri.
6552 Sayılı Kanun Kamu Alacaklarının Yapılandırılması
Vergi Affı Kanun Tasarısı Dinçer AYDEMİR YMM, Ortak 6 Ocak 2011
KONTROL EDİLEN YABANCI KURUM KAZANCI (1)
(STOK, KASA VE ORTAKLAR CARİ HESABINA İLİŞKİN AÇIKLAMALAR)
YENİDEN YAPILANDIRMA EMT İ A, MAK İ NE, TEÇH İ ZAT, DEM İ RBA Ş, KASA VE ORTAKLARDAN ALACAKLAR YAKUP CEYLAN.
1- KİRALAMA İŞLEMLERİ 1.
MATRAH/VERGİ ARTIRIMI & STOK BEYANI & BİLANÇO DÜZELTİMİ
GELİR VE KURUMLAR VERGİSİNDE MATRAH ARTIRIMI
2013 YILINDA UYGULANACAK YENİ YASAL DÜZENLEMELER
Mükelleflerin İzahat Talepleri
6552 SAYILI YASA ÇERÇEVESİNDE
YAPILANDIRMAYA İLİŞKİN 6111 SAYILI KANUN
(STOK, KASA VE ORTAKLAR CARİ HESABINA İLİŞKİN AÇIKLAMALAR)
YAPILANDIRMAYA İLİŞKİN 6111 SAYILI KANUN
YENİDEN YAPILANDIRMA KAPSAMINDA VERGİ ARTIRIMI YAKUP CEYLAN
Ymm. Sami KAZICI Ankara YMM Odası Başkanı ANKARA, 10 Mart 2011 MALİ AF KANUNU.
GENEL MAKRO EKONOMİK DEĞERLENDİRME VE 2009 YILI BÜTÇESİ HASAN BASRİ AKTAN MALİYE MÜSTEŞARI 30 Ocak 2009 – İSTANBUL T.C. MALİYE BAKANLIĞI.
MALİ AF İLE KAMU ALACAKLARININ YENİDEN YAPILANDIRILMASI
1 KARAMAN DEFTERDARLIĞI Ekim Maliye Bakanlığı, - Belediyeler - Büyükşehir Belediyeleri Su ve Kanalizasyon İdareleri.
SOSYAL GÜVENLİK KURUMU
Nakdi Sermaye Artırımlarında Vergi Avantajı
İŞ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI İLE BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA DAİR KANUN KANUN NO : 6552.
YILLIK GELİR VERGİSİ BEYANI
MALİ TATİL İHDAS EDİLMESİ HAKKINDA KANUN Mustafa Dündar Gelirler Başkontrolörü.
  6736 SAYILI BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA İLİŞKİN KANUN İLE GETİRİLEN MALİ AF MERSİN, 27 Ağustos 2016 A. Murat YILDIZ Yeminli Mali Müşavir.
YENİ AF YASASI NE GETİRİYOR. Yasa kapsamı nelerdir?  Haziran.2016 tarihine kadar olan amme borçları yasa konusudur,  2. Tahakkuk eden vergi, vergi.
BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA İLİŞKİN KANUN Ağustos 2016 ANKARA.
SMMM SELAHATT İ N Ş AH İ N.  Katma De ğ er Vergisi yani KDV, yapılan mal ve hizmet teslimlerinde, mal veya hizmeti teslim alanın, teslim edene ödedi.
İŞLETME KAYITLARININ DÜZELTİLMESİNE İLİŞKİN HÜKÜMLER
Bazı Kamu Alacaklarının Yapılandırılması.
1 T.C. MALİYE BAKANLIĞI VERGİ DENETİM KURULU MERSİN GRUP BAŞKANLIĞI.
SOSYAL GÜVENLİK KURUMU SİGORTA PRİMLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ GENEL SAĞLIK SİGORTASI TESCİL ve PRİM DAİRE BAŞKANLIĞI.
6736 SAYILI BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA İLİŞKİN KANUN KAPSAMINDA YER ALAN DÜZENLEMELER.
7020 SAYILI BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA DAİR KANUN
  6736 SAYILI BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA İLİŞKİN KANUN İLE GETİRİLEN MALİ AF Bölüm 1 A. Murat YILDIZ Yeminli Mali Müşavir 1.
6736 BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA İLİŞKİN KANUN
BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA İLİŞKİN KANUN ( )
7020 SAYILI BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA DAİR KANUN
BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA İLİŞKİN KANUN ( )
BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA İLİŞKİN KANUN
6736 SAYILI KANUN UYARINCA MATRAH ARTTIRIMI
6661 SAYILI KANUN İLE GELEN DESTEK ÖDEMESİ
YER ALAN DÜZENLEMELER Aysel ÖZKAN Levent ERGÜVEN Gülşen TURAN
Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun
2018 Yılında Uygulanacak Teşvikler ve Yapılacak Diğer Çalışmalar
VERGİ VE DİĞER BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA İLİŞKİN KANUN 26 Haziran 2018.
Ersin GÖKGÜN / Serbest Muhasebeci Mali Müşavir Oda Sekreteri
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
2018 Yılında Uygulamaya Konacak Teşvikler ve Yapılacak Diğer Çalışmalar 23 Şubat 2018.
SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI
7143 SAYILI BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA İLİŞKİN KANUN
Sunum transkripti:

HAKKI KOÇAK YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİR VİZYON YMM LTD. ŞTİ. SORULARLA 6111 SAYILI KANUN (6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun Vergilendirmeye İlişkin Kısımları ) Kanun 25.02.2011 tarih ve mük. 27857 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olup, 216 asıl 18 geçici olmak üzere toplam 234 maddeden oluşmaktadır. HAKKI KOÇAK YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİR VİZYON YMM LTD. ŞTİ.

SORU-1) Kamuoyunda “torba yasa” olarak anılan bu kanun vergi mükellefleri açısından ne tür imkanlar getirmektedir? CEVAP-1) Kanun ile getirilen imkânları aşağıdaki gibi beş başlık altında sıralamak mümkündür; Tahsilatın Hızlandırılması (Ödemelerin Kolaylaştırılması); Kesinleşmiş kamu alacaklarının ödenmesinin kolaylaştırılması (Borçların yeniden yapılandırılması). Kesinleşmemiş veya dava safhasında bulunan amme alacaklarının ödenmesinin kolaylaştırılması. İnceleme ve tarhiyat safhasında bulunan işlemlerin kanundan faydalandırılması. Matrah ve Vergi Artırımı; Gelir ve kurumlar vergisinde matrah artırımı. Katma değer vergisinde artırım. Gelir (stopaj) ve kurumlar (stopaj) vergisinde artırım.

Stok Beyanı ve Bilanço Düzeltilmesi; İşletmede mevcut olduğu halde kayıtlarda yer almayan emtia, makine, teçhizat ve demirbaş hesaplarının düzeltilmesi. Kayıtlarda yer aldığı halde işletmede bulunmayan emtia, kasa mevcudu ve ortaklardan alacaklar hesaplarının düzeltilmesi. SGK’ya Bağlı Tahsil Dairelerince Takip Edilen Alacaklar; Kesinleşmiş SGK alacaklarının ödenmesini kolaylaştırılması. Dava safhasında bulunan veya dava açma süresi sona ermemiş idari para cezalarının ödenmesinin kolaylaştırılması. Ön değerlendirme, araştırma veya tespit aşamasında olan eksik işçilik prim tutarlarının ödenmesinin kolaylaştırılması. Sosyal güvenlik borç yapılandırma anlaşmalarının yenilenmesi. Sigortalılık süreleri durdurulanların ihya prim borçlarının yapılandırılması. Varlık Barışına İlişkin Düzenlemeler; Varlık Barışı Kanunu kapsamında bildirim ve beyanda bulunmakla birlikte çeşitli nedenlerle Kanunun sağladığı imkanlardan yararlanamayanlara ilave bir hak tanınmaktadır.

SORU-2) Kanun hangi idareleri kapsama alarak alacaklarını yapılandırmaktadır? CEVAP-2) Kanun kapsamına giren alacaklar, alacaklı idareler itibariyle belirlenmiştir. Buna göre, Kanun kapsamında alacakları yeniden yapılandırılan idareler; Maliye Bakanlığı, Gümrük Müsteşarlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu, İl özel idareleri, Belediyeler (Büyükşehir belediyeleri dahil), Büyükşehir belediyeleri su ve kanalizasyon idareleridir. Bunların yanı sıra; Hazine Müsteşarlığı, Kosgeb, Yurt-Kur, TRT, RTÜK, Tedaş ve bağlı işletmeleri, TOBB ve bağlı odalar, TÜRMOB, Baro, OSB, TCDD, Çevre ve Orman Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, DSİ, Tarım ve Köy işleri Bakanlığı, Tütün ve Tütün Mamulleri A.Ş., Sulama Kooperatifleri ve Sulama Birlikleri, Vakıflar Genel Müdürlüğü, TMO, Spor Toto Müdürlüğü, Kalkınma Ajansı,

SORU-3) Kanun kapsamına giren alacakların türleri ve dönemleri nedir? CEVAP-3) Söz konusu alacakların türleri ve dönemlerine ilişkin bilgiler; Kapsama giren alacak türleri ; İlgili Kanun Kapsama giren alacak türü 213 sayılı Vergi Usul Kanunu -Vergi -Vergi Aslına Bağlı Vergi Cezaları -Gecikme Faizleri -Gecikme Zamları -Vergi Aslına Bağlı Olmayan Vergi Cezaları 1111 sayılı Askerlik Kanunu 5539 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanun 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanun 2972 sayılı Mahalli İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanun 3376 sayılı Anayasa Değişikliklerinin Halkoyuna Sunulması Hakkında Kanun 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanun 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanun 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun İdari Para Cezaları

İlgili Kanun Kapsama Giren Alacak Türü 6183 Sayılı AATUHK 6183 sayılı Kanun kapsamında takip edilen asli ve fer’i amme alacakları. 4458 Sayılı Gümrük Kanunu ve İlgili Mevzuat Gümrük Vergileri -İdari Para Cezaları -Faizler -Zamlar -Gecikme Zammı Alacakları İl Özel İdarelerin 6183 sayılı kanun kapsamında takip edilen alacaklar Asli ve feri amme alacakları Belediyelerin 213 Sayılı VUK ve 6183 Sayılı Kanun Kapsamına giren alacakları Vergi, -Vergi Cezaları, Gecikme Faizleri, Gecikme Zamları, 2464 Sayılı Belediye Gelirleri Kanunu Ücret alacakları ve bunlara bağlı fer'i alacaklar, 5393 sayılı Belediye Kanunu Su bedeli alacakları ve bunlara bağlı fer'i alacaklar 2560 Sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Su ve atık su bedeli alacakları ile bu alacaklara bağlı faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i alacakları

Kanun kapsamına giren alacakların dönemi; VUK kapsamına giren alacaklar açısından alacak dönemleri; 31.12.2010 tarihinden (bu tarih dahil) önceki dönemlere, beyana dayanan vergilerde bu tarihe kadar verilmesi gereken beyannamelere ilişkin vergi ve bunlara bağlı vergi cezaları, gecikme faizleri, gecikme zamları kanun kapsamına girmektedir. Vergilendirme dönemi 15 gün olan mükellefiyetler; Vergilendirme döneminin bitim tarihi ve beyanname/bildirim verme süresinin son günü Aralık/2010 ayı ve öncesine rastlayan dönemler kapsama girmekte, dönemin bitim tarihi Aralık/2010 ayına rastlamakla beraber beyanname/bildirim verme süresinin son günü Ocak/2011 ayına sirayet edenler kapsama girmemektedir. Vergilendirme dönemi aylık olarak belirlenen mükellefiyetler; Kasım/2010 vergilendirme dönemi ve önceki dönemler kapsama girmekte, Aralık/2010 vergilendirme dönemi ise kapsama girmemektedir. Vergilendirme dönemi üç aylık olarak belirlenen mükellefiyetler; Vergilendirme döneminin bitim tarihi ve beyanname verme süresinin son günü Aralık/2010 ayına rastlayan dönemler kapsama girmekte, bu aydan sonraya rastlayanlar kapsama girmemektedir. (Geçici V. 4.Dönem kapsama girmez)

Yıllık beyanname ile beyan edilen gelir ve kurumlar vergisi mükellefiyetleri; Vergilendirme dönemi yıllık olan vergilerde, 2009 takvim yılı ve önceki yıllara ilişkin vergilendirme dönemleri kapsama girmekte, 2010 takvim yılına ilişkin vergilendirme dönemi ise kapsama girmemektedir. Özel hesap dönemi tayin edilenler; Kanunda bu beyanname verenler için özel bir düzenleme bulunmamakla birlikte, kanunun genel mantığından hareketle özel hesap dönemine ilişkin verilen beyannamenin süresi 31.12.2010 tarihinden önceyse bu beyannamelere ilişkin vergiler, vergi cezaları, gecikme zammı ve faizler kanun kapsamına girer, sonraysa kanun kapsamına girmeyecektir. Veraset ve intikal vergisi mükellefiyetleri; Beyanname verme süresinin son günü 31.12.2010 tarihi ve bu tarihten önce ise bu beyannameler kanun kapsama girmektedir. Harç mükellefiyetleri; Harçlar Kanunu uygulamasında beyan, harca tabi gayrimenkul devir ve iktisap işlemlerinde söz konusudur. Bu çerçevede 31.12.2010 tarihinden önce gerçekleştirilen devir ve iktisap işlemleri nedeniyle tarh edilip ihtilaflı olan ya da kesinleşmiş bulunan alacaklar ile Kanunun yayımlandığı tarihten önce inceleme ve tarhiyat safhasında bulunan işlemler Kanunun kapsamına girmektedir. 2 No.lu Harç beyannamelerinden doğan ihtilaflı veya kesinleşmiş harçlar ile karar/ilamlara ve 8 sayılı tarifeye ilişkin olup, vadesi 31.12.2010 tarihinden önce olan harçlarda kanun kapsamına girmektedir.

2010 yılına ilişkin olarak 31.12.2010 tarihinden (bu tarih dahil) önce tahakkuk eden vergi ve bunlara bağlı vergi cezaları, gecikme faizleri, gecikme zamları. Kayıt ve tescili 31.12.2010 tarih ve öncesinde yapılanlar dahil, 2010 yılına ilişkin olarak yıllık tahakkuk etmiş sayılan motorlu taşıtlar vergisi, yıllık harçlar, çevre temizlik vergisi, emlak vergisi gibi alacaklar Kanunun kapsamına girmektedir. 31.12.2010 tarihinden (bu tarih dahil) önce yapılan tespitlere ilişkin olarak vergi aslına bağlı olmayan vergi cezaları. Vergi aslına bağlı olmayan vergi cezalarında 31.12.2010 tarihinden (bu tarih dâhil) önce yapılan tespitlere ilişkin olarak kesilen ve Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla kesinleştiği halde ödenmemiş ya da ödeme süresi geçmemiş, dava açılmış veya dava açma süresi geçmemiş ya da tespit edildiği halde ceza ihbarnameleri düzenlenmemiş veya düzenlendiği halde tebliğ edilmemiş olanlar kapsam dahilindedir. 6183 sayılı AATUHK Kapsamında Takip Edilen Alacaklar; 6183 sayılı Kanun kapsamında takip edilen ve vadesi 31.12.2010 tarihinden (bu tarih dahil) önce olduğu halde bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş bulunan asli ve fer’i amme alacakları Kanun kapsamına alınmıştır. Ancak, 6183 sayılı Kanun kapsamında Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince takip edilmekle birlikte; - Adli ve idari para cezaları (Kanun kapsamına girenler hariç),- Petrolden alınan devlet hissesi ve devlet hakkı, -Şeker fiyat farkı, -Akaryakıt fiyat istikrar payı ve akaryakıt fiyat farkı, -Madenlerden alınan devlet hakkı ve özel idare payı ile madencilik fonu, -Kılavuzluk ve römorkörcülük hizmet payları, bu Kanun kapsamı dışında tutulmuştur.

Bazı Kanunlar Gereğince Verilen İdari Para Cezaları; Askerlik Kanunu, Karayolları Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun, Milletvekili Seçimi Kanunu, Karayolları Trafik Kanunu, -Mahalli İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanun, -Anayasa Değişikliklerinin Halkoyuna Sunulması Hakkında Kanun, -Karayolu Taşıma Kanunu, -Nüfus Hizmetleri Kanunu,- Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun, hükümlerine göre 31.12.2010 tarihinden (bu tarih dâhil) önce verilen ve Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla kesinleştiği halde ödenmemiş veya ödeme süresi geçmemiş ya da dava açılmış veya dava açma süresi geçmemiş idari para cezaları girmektedir. İl Özel İdarelerince Takip Edilen Amme Alacakları; İl Özel İdarelerinin vadesi 31.12.2010 tarihinden (bu tarih dahil) önce olduğu halde bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş bulunan ve 6183 sayılı Kanun kapsamında takip edilen asli ve fer’i amme alacakları Kanun kapsamına girmekle birlikte idari para cezaları ve 3213 sayılı kanundan kaynaklanan özel idare payı Kanun kapsamına alınmamıştır.

Belediyelere Ait Alacaklar ; 213 sayılı Kanun kapsamına giren alacaklar; 31.12.2010 tarihinden (bu tarih dahil) önceki dönemlere, beyana dayanan vergilerde bu tarihe kadar verilmesi gereken beyannamelere ilişkin vergi ve bunlara bağlı vergi cezaları, gecikme faizleri, gecikme zamları, 2010 yılına ilişkin olarak 31.12.2010 tarihinden (bu tarih dâhil) önce tahakkuk eden vergi ve bunlara bağlı vergi cezaları, gecikme faizleri, gecikme zamları, 6183 sayılı Kanun kapsamında takip edilen asli ve feri amme alacakları, Belediyelerin ücret alacakları, Belediyelerin su alacakları, Büyükşehir belediyeleri su ve kanalizasyon idarelerinin su alacakları.

SORU-4) Kesinleşmiş kamu alacakları nasıl yapılandırılacaktır SORU-4) Kesinleşmiş kamu alacakları nasıl yapılandırılacaktır? CEVAP-4) Kesinleşmiş kamu alacakları, aşağıdaki tabloda görüldüğü şekilde yapılandırılacaktır; Kamu Alacağı Türü Ödenecek Kısım Tahsilinden Vazgeçilen Kısım Vadesi geldiği halde ödenmemiş olan ya da ödeme süresi henüz geçmemiş bulunan vergiler /gümrük vergileri Vergi aslının tamamı ile TEFE/ÜFE aylık oranı esas alınarak vergi aslı üzerinden hesaplanacak tutar Genel esaslara göre hesaplanan faiz, Gecikme faizi, Gecikme zammı gibi fer’i amme alacakları Vergi aslına bağlı olarak kesilen idari para cezaları/vergi cezaları ile vergi cezalarına uygulanan gecikme zamlarının tamamı Beyana dayanan ve beyan edildiği halde ödenmemiş olan veya ödeme süresi henüz geçmemiş alacaklar Genel esaslara göre hesaplanan gecikme zammı gibi fer’i amme alacakları

Kamu Alacağı Türü Ödenecek Kısım Tahsilinden Vazgeçilen Kısım Asılları tamamen ödenmiş olmakla birlikte, sadece vergi aslına bağlı fer’i alacaklar TEFE/ÜFE aylık oranı esas alınarak vergi aslı üzerinden hesaplanacak tutar Genel esaslara göre hesaplanan gecikme faizi, gecikme zammı ve gibi fer’i amme alacakları Vergi aslına bağlı olarak kesilen idari para cezaları/vergi cezaları ile bu cezalara uygulanan gecikme zamlarının tamamı Asılları ve asla bağlı fer’ileri tamamen ödenmiş olanlar dahil asla bağlı olarak kesilen vergi cezaları/idari para cezaları Ödenecek kısım yok Asla bağlı olarak kesilen vergi cezaları/idari para cezaları ve bu cezalara bağlı gecikme zamlarının tamamı VUK’nun 371. maddesinde yer alan pişmanlık hükümlerine göre beyan edilen matrahlar üzerinden tahakkuk eden alacaklar Vergi aslının tamamı, TEFE/ÜFE aylık oranı esas alınarak vergi aslı üzerinden hesaplanacak tutar ile ÖU Cezası % 50 Vergiye bağlı pişmanlık zammının tamamı, ÖU Cezasının % 50’si

Kamu Alacağı Türü Ödenecek Kısım Tahsilinden Vazgeçilen Kısım VUK uyarınca İkmalen, re’sen ya da idarece yapılan tarhiyata ilişkin olarak dava açılmaksızın kesinleşen alacaklar Vergi aslının tamamı ile TEFE/ÜFE aylık oranı esas alınarak vergi aslı üzerinden hesaplanacak tutar Vergiye bağlı gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i amme alacakları ile vergi ziyaı cezasının ve bu cezaya bağlı gecikme zamlarının tamamı Tecilli alacaklar Genel esaslarla hesaplanan Gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i amme alacakları VUK’nun uzlaşma hükümlerine göre kesinleşen alacaklar Vadesi geldiği halde ödenmemiş olan ya da ödeme süresi henüz geçmemiş bulunan ve bir vergi aslına bağlı olmaksızın kesilmiş olan vergi cezaları Cezaların % 50’si Cezaların % 50’si ve gecikme zammı

Kamu Alacağı Türü Ödenecek Kısım Tahsilinden Vazgeçilen Kısım İştirak, teşvik ve yardım fiilleri nedeniyle kesilmiş olan vergi cezaları Cezaların % 50’si ile TEFE/ÜFE aylık oranı esas alınarak hesaplanacak tutar Cezaların % 50’si ve gecikme zammı Gümrük vergisi asıllarına bağlı olmaksızın kesilmiş olan idari para cezaları Cezaların % 50’si 2010 yılına ilişkin geçici vergiye ilişkin gecikme zamları Vergi aslının ödeme şartı aranmaksızın genel esaslara göre hesaplanan gecikme zamlarının tamamı İhtirazı kayıtla verilen beyannameler üzerine tahakkuk etmiş olan vergiler Vergi aslının tamamı ile TEFE/ÜFE aylık oranı esas alınarak vergi aslı üzerinden hesaplanacak tutar Vergiye bağlı gecikme zammı, vergi ziyaı cezası gibi tamamı VUK 376. maddeye göre ödenecek alacaklar (dava açma süresi geçmiş ancak Kanunun yürürlüğüne göre ödeme süresi geçmemiş) Cezaların % 50’si (indirimli tutar üzerinden %50)

Kamu Alacağı Türü Ödenecek Kısım Tahsilinden Vazgeçilen Kısım İdari para cezaları (askerlik, seçim, trafik, karayolu taşıma, nüfus) Cezaların tamamı, TEFE/ÜFE aylık oranı esas alınarak hesaplanacak tutar Asla bağlı ceza, gecikme faizi, gecikme zammının tamamı Motorlu Taşıtlar Vergisi Vergi aslının tamamı, TEFE/ÜFE aylık oranı esas alınarak vergi aslı üzerinden hesaplanacak tutar Vergiye bağlı gecikme zammı, gecikme faizinin tamamı Belediyelerin ücret ve su bedeli alacakları Alacağın tamamı ile bu alacak üzerinden TEFE/ÜFE aylık oranı esas alınarak hesaplanan tutar Bu alacaklara bağlı faiz, cezai faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i amme alacaklarının tamamı Büyükşehir belediyeleri su ve kanalizasyon idarelerinin su ve atık su bedeli alacakları Bu alacaklara bağlı faiz, cezai faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i alacakların tamamı 6183 sayılı Kanun kapsamında takip edilen diğer alacaklar (Ecrimisil, KKDF, DFİF, Öğrenci Kredi) Alacak asıllarının tamamı bu alacak üzerinden TEFE/ÜFE aylık oranı esas alınarak hesaplanan tutar

Kesinleşmiş kamu alacaklarının yeniden yapılandırılmasında; Başvuru zamanı ve yeri; Bu kanun kapsamına giren ve vadesi geldiği halde bu kanunun yayımlandığı tarih itibariyle henüz ödenmemiş, kamu alacaklarının bu kapsamında ödenebilmesi için, bu kanunun yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın (mayıs) sonuna kadar alacaklı idareye yazılı olarak başvurulması gerekmektedir. Ancak, mükellef birden fazla vergi dairesine borcu varsa, bu borçları için her bir vergi dairesine ayrı ayrı yazılı olarak başvuracaktır. Ayrıca, tahsilata ilişkin açılmış olan davalardan da vazgeçilecektir. (EK:2/A, 2/B, 2/C) Taksitlerin Başlama Zamanı; Borçların taksitler halinde ödenmek istenmesi halinde, iki ayda bir ödenecek olan taksitlerin ilkinin ödeneceği ay, bu kanunun yayımlandığı tarihi takip eden üçüncü (haziran sonu) aydır. SGK borçları açısından ise dördüncü ay olacaktır. Dikkat edilecek olursa, ödemeler SGK ile dönüşümlü olmaktadır. Uygulanacak olan TEFE/ÜFE oranı; TEFE/ÜFE aylık değişim oranlarının eksi (-) çıkması halinde, hesaplamalarda eksi değer olarak dikkate alınacaktır. Ancak, hesaplamaya konu döneme ilişkin TEFE/ÜFE oranlarının toplamı eksi çıkarsa, alacak asılları üzerinden hesaplanan fer’iler yerine alınması gereken TEFE/ÜFE tutarı sıfır (0) kabul edilecektir.

SORU-5) Yapılandırılan kamu alacağı taksitler halinde ödenebilir mi? CEVAP-5) Yapılandırılan borcun taksitler halinde ödenmesi mümkündür. Kanun kapsamına giren kesinleşmiş kamu alacakları istenirse defaten ödenebileceği gibi taksitlide ödenebilir. Kamu alacağının taksitler halinde ödenmek istenmesi halinde, dört ayrı taksit seçeneği öngörülmektedir. Taksitlendirme işleminde, ödemeye esas tutar TEFE/ÜFE oranı ile çarpıldıktan sonra, ilgili taksit seçeneğinin karşısındaki katsayı (faiz oranı) ile çarpılmak suretiyle vadelendirilecektir. Taksit tutarı, bu şekilde hesaplanan miktarın taksit sayısına bölünmesi suretiyle bulunacaktır. Borçlu mükellefler tarafından taksit sayısına ilişkin bir tercih yapılmamışsa, ilgili idare birimi Kanunda öngörülen en uzun taksit sayısı olan 18 taksite ilişkin ödeme planını uygulayacaktır. Kanuna göre, borçlular tercih ettikleri taksit süresinden daha uzun bir sürede ödeme yapamayacaktır. Ancak, dilerlerse tercih ettikleri taksit süresinden daha kısa sürede ödeyebileceklerdir. Bu şekilde ödeme yapanların durumu katsayı açısından yeniden yapılandırılacaktır. İl özel idareleri, Belediyeler ve bunlara bağlı müstakil bütçeli ve kamu tüzel kişiliği haiz kuruluşlara ilişkin alacaklar için 36, spor kulüplerine ise 42 eşit taksit imkanı öngörülmüştür. (24-1.20, 30-1.25, 36-1.30, 42-1.35 katsayısı uygulanacaktır) Taksit Seçeneği Yapılacak Ödemede Taksitler ve Süreleri Katsayı 1 12 ay (2 ayda bir ödemeli 6 eşit taksit) için 1,05 2 18 ay (2 ayda bir ödemeli 9 eşit taksit) için 1,07 3 24 ay (2 ayda bir ödemeli 12 eşit taksit) için 1,10 4 36 ay (2 ayda bir ödemeli 18 eşit taksit)için 1,15

Mirasçılar, kefiller, şirket ortakları, kanuni temsilciler ; SORU-6) Kesinleşmiş kamu alacaklarının yeniden yapılandırılmasıyla ilgili özellik arz eden hususlar nelerdir? CEVAP-6) Kesinleşmiş kamu alacaklarının yapılandırılmasıyla ilgili özellik arz eden hususlar ; Mirasçılar, kefiller, şirket ortakları, kanuni temsilciler ; 213 ve 6183 sayılı Kanunlarda yer alan sorumluluk düzenlemeleri nedeniyle mirasçılar, kefiller, şirket ortakları ve kanuni temsilciler gibi amme borçlusu sayılan kişiler sorumlu oldukları tutar dikkate alınarak bu kanun hükümlerinden faydalanabilecekler. Adi ve Kollektif şirket ortakları ; Adi ortaklıklarda ve kollektif şirketlerde ortakların şirketin borçları dolayısıyla müştereken ve müteselsil sorumluluğunun bulunması nedeniyle şirket adına tarh edilen vergi ve cezalar ile hesaplanan gecikme zammı ve gecikme faizleri için ortaklık adına bu kanun hükümlerinden faydalanabileceklerdir.

Haklarında iflas açılanlar ; Kanunun yürürlüğünden itibaren haklarında 2004 sayılı İİK hükümlerine göre iflasın açılmasına karar verilen gerçek ve tüzel kişilerin Kanun hükümlerinden yararlanabilmeleri için iflas işlemlerini yürüten iflas idaresinin ilgili vergi dairesine yazılı olarak başvurması zorunludur. Ayrıca, iflas halindeki tüzel kişiliklerin ortaklarının ve kanuni temsilcilerinin 213 ve 6183 sayılı Kanunlar uyarınca haklarında bu sıfatları nedeniyle yapılan takip işlemlerinden dolayı tüzel kişiliğin vergi dairesine olan borçları için Kanun hükümlerinden yararlanabilmeleri mümkündür. Ancak, iflas halinde bulunan mükelleflerden aranılan kamu alacaklarına ilişkin olarak Kanundan yararlanmak için başvuru süresi içerisinde her hangi bir başvuru bulunmaması ve bu alacakların başvuru tarihinden sonra iflas masasına kaydedilmiş olması halinde, alacaklar Kanunun kapsadığı dönemlere ait olsa dahi bu Kanun hükümlerinden faydalanamayacaklardır. Haklarında iflas ertelemesi bulunan şirketler ve kooperatifler; Kanundan faydalanmak üzere yapacakları başvurularını haklarında verilmiş mahkeme kararına göre temsile yetkili kişiler (kayyumlar) aracılığıyla yapacaklardır. Kanunun yürürlüğünden önce mahsup talepli borçları olanlar; Bu durumda olan mükellefler de bu tür borçları için Kanunundan faydalanabilirler. Bunun için, mahsuben iade talebinden vazgeçtiklerini bağlı bulundukları vergi dairesine, Kanundan yararlanmak için belirlenen başvuru süresi içinde yazılı olarak (EK:2/E) başvuracaklardır. Mahsuptan arta kalan bir kısım iade varsa, 6183 sayılı Kanunun 23. maddesi göz önünde bulundurulmak suretiyle nakden iade edilebilecektir.

Kanunun yürürlüğünden önce yapılmış hacizler; Buna göre, Kanun kapsamındaki borçlarını ödemek üzere başvuran ve borçlarına karşılık ödemede bulunan mükelleflerin mal varlığına tatbik edilen hacizler, bu malların bölünebilir nitelikte olması ve haczin devam edeceği malların amme alacağını karşılayacak değerde olması halinde, ödemeler nispetinde kaldırılacaktır. Borç Sorgulaması ; Borçları Kanuna göre taksitlendirilen mükellefler tarafından, vergi borçlarının olup olmadığına dair yazı istenilmesi halinde taksitlendirme ihlal edilmediği sürece vergi dairelerince, vadesi geçmiş borcun bulunmadığına dair yazı verilecektir. Motorlu taşıtlar vergisinin yeniden yapılandırılması ; İlgili kurumlar, taşıtların fenni muayenelerini yapmadan, denize veya uçuşa elverişli belgelerini vermeden önce, bu araçlara ilişkin verginin ödenip ödenmediğini araştırmak durumundadırlar. Eğer bunların motorlu taşıtlar vergisi borcu varsa söz konusu belge verilmeyecektir. Ancak, kanun kapsamında borçları yeniden yapılandırılanların araç fenni muayeneleri yapıldığı gibi denize veya uçuşa elverişli belgeleri de verilebilecektir. Öte yandan, söz konusu araçların satış veya devri için taksitlendirilen borçların tamamının ödenmiş olması gerekmektedir.

SORU-7) Kesinleşmemiş veya dava safhasında olan alacaklar nasıl yapılandırılacaktır? CEVAP-7) Kesinleşmemiş veya dava safhasında bulunan kamu alacakları bir kısmından vazgeçilerek aşağıda yer alan tablodaki gibi yapılandırılacaktır; Kamu Alacağı Türü Ödenecek Kısım Tahsilinden Vazgeçilen Kısım İlk derece mahkemesinde (Vergi Mahkemesi) dava açılmış veya dava açma süresi geçmemiş vergiler/gümrük vergileri Vergilerin/gümrük vergilerinin % 50’si ile TEFE/ÜFE aylık oranı esas alınarak bu tutar üzerinden hesaplanacak tutar Vergilerin/gümrük vergilerinin % 50’si ile bunlara bağlı faiz, gecikme faizi, gecikme zammı ve asla bağlı olarak kesilen vergi cezaları/idari para cezaları ile bu cezalara bağlı gecikme zamlarının tamamı Kanunun yayımlandığı tarih itibariyle (bu tarih dahil), Bölge idare mahkemeleri nezdinde itiraza veya Danıştay nezdinde temyize konu edilmiş ya da bu mercilerde dava açma süresi geçmemiş alacaklara ilişkin olarak verilmiş en son kararın terkin kararı olması halinde Vergilerin/gümrük vergilerinin % 20’si ile TEFE/ÜFE aylık oranı esas alınarak bu tutar üzerinden hesaplanacak tutar Vergilerin/gümrük vergilerinin % 80’i ile bunlara bağlı faiz, gecikme faizi, gecikme zammı ve asla bağlı olarak kesilen vergi cezaları/idari para cezaları ile bu cezalara bağlı gecikme zamlarının tamamı

Kamu Alacağı Türü Ödenecek Kısım Tahsilinden Vazgeçilen Kısım Kanunun yayımlandığı tarih itibariyle (bu tarih dahil), Bölge idare mahkemeleri nezdinde itiraza veya Danıştay nezdinde temyize konu edilmiş ya da bu mercilerde dava açma süresi geçmemiş alacaklara ilişkin olarak verilmiş en son kararın tasdik veya tadilen tasdik kararı olması halinde Tasdik veya tadilen tasdik edilen vergilerin/gümrük vergilerinin tamamı ile TEFE/ÜFE aylık oranı esas alınarak bu tutar üzerinden hesaplanacak tutar Tasdik edilen vergilerin/ gümrük vergilerine bağlı faiz, gecikme faizi, gecikme zammı ve asla bağlı olarak kesilen vergi cezaları/idari para cezaları ile bu cezalara bağlı gecikme zamlarının tamamı Kanunun yayımlandığı tarih itibariyle (bu tarih dahil), üst derece mahkemelerince (Danıştay veya BİM) verilmiş en son kararın bozma kararı olması halinde (Danıştayın verdiği bozma kararı, ilk derece mahkemesinin terkin veya tasdik kararının bozulması kararıdır.) Vergilerin/gümrük vergilerinin % 50’si ile TEFE/ÜFE aylık oranı esas alınarak bu tutar üzerinden hesaplanacak tutar Vergilerin/gümrük vergilerinin % 50’si ile bunlara bağlı faiz, gecikme faizi, gecikme zammı ve asla bağlı olarak kesilen vergi cezaları/idari para cezaları ile bu cezalara bağlı gecikme zamlarının tamamı Verilmiş en son kararın kısmen bozma, kısmen de onama kararı olması halinde (üst yargı, ya terkin veya tasdik kararını kısmen bozmuş, yada kısmen onamıştır.) Terkin/Tasdik bozma; ilk halinin %50+TE/ÜF Terkin onama; %20 +TEFE/ÜFE Tasdik onama; %100+T/Ü Kalan asıl ile diğer ferilerin tamamı Verginin/gümrük vergisinin ödenmiş olmasına rağmen sadece vergi cezalarına/ gümrük yükümlülüğü ile ilgili idari para cezalarına ilişkin dava açılmış olması halinde Ödenecek kısım yok Asla bağlı cezaların tamamı ile bunlara bağlı gecikme zamlarının tamamı

Kamu Alacağı Türü Ödenecek Kısım Tahsilinden Vazgeçilen Kısım Vergi aslına bağlı olmaksızın kesilen ve ilk derece mahkemesinde dava açılmış veya dava açma süresi geçmemiş bulunan vergi cezaları/gümrük yükümlülüğü ile ilgili idari para cezaları Cezanın % 25’i Cezanın % 75’i Vergi aslına bağlı olmaksızın kesilen ve yargı tarafından terkin kararı verilmiş olan vergi cezaları/gümrük yükümlülüğü ile ilgili idari para cezaları Cezanın % 10’u Cezanın % 90’ı Vergi aslına bağlı olmaksızın kesilen ve yargı tarafından tasdik kararı verilmiş olan vergi cezaları/gümrük yükümlülüğü ile ilgili idari para cezaları İştirak, teşvik ve yardım fiilleri nedeniyle kesilen ve ilk derece mahkemesinde dava açılmış veya dava açma süresi geçmemiş bulunan vergi ziyaı cezaları

En son yargı kararından ne anlaşılacaktır; tarhiyata/tahakkuka ilişkin verilen ve bu kanunun yayımlandığı tarih itibariyle (bu tarih dahil) taraflardan birine tebliğ edilmiş olan karardır. Kamu Alacağı Türü Ödenecek Kısım Tahsilinden Vazgeçilen Kısım İştirak, teşvik ve yardım fiilleri nedeniyle kesilen ve yargı tarafından terkin kararı verilmiş olan vergi ziyaı cezaları Cezanın % 10’u Cezanın % 90’ı İştirak, teşvik ve yardım fiilleri nedeniyle kesilen ve yargı tarafından tasdik kararı verilmiş olan vergi ziyaı cezaları Cezanın % 25’i Cezanın % 75’i Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla uzlaşma talepli alacaklar Vergilerin % 50’si ile TEFE/ÜFE aylık oranı esas alınarak bu tutar üzerinden hesaplanacak tutar Vergilerin % 50’si ile bunlara bağlı gecikme faizi, gecikme zammı ve asla bağlı olarak kesilen vergi cezalarının tamamı İdari para cezaları (Kanunun 1/1-b maddesindeki cezalar) -İhtilaflı olanlarda % 50 -Mahkemede Terkin % 20 veya Onay % 50 ile TEFE/ÜFE Kalan kısmı ile bunlara bağlı fer’i alacaklar

Sonuç itibariyle kesinleşmemiş veya dava safhasında bulunan kamu alacaklarının kanun hükümlerinden faydalanabilmesi için; Kanunun yürürlük tarihi itibarıyla; İkmalen, re’sen veya idarece yapılmış bir tarhiyatın bulunması ve tarhiyata karşı; -Vergi mahkemeleri nezdinde dava açma süresi geçmemiş veya dava açılmış bulunması, -Bölge idare mahkemeleri veya Danıştay nezdinde ilgisine göre itiraz veya temyiz sürelerinin geçmemiş olması ya da bu yollara başvurulmuş olması ya da karar düzeltme talep süresi geçmemiş veya karar düzeltme yoluna başvurulmuş olması, Kanunun 1/1-(b) maddesi kapsamına giren idari para cezalarına ilişkin idari yaptırım kararlarına karşı dava açma süresi geçmemiş veya dava açılmış olması ya da ilk derece yargı merciinin verdiği karara karşı kanun yoluna başvurma süresi geçmemiş veya başvurulmuş olması, gerekmektedir.

Kesinleşmemiş alacakların yapılandırılmasıyla ilgili olarak mükellefler kendi durumlarına uygun dilekçeyle (EK:4/A, 4/B, 4/C) (2 örnek) bağlı bulunduğu 02.05.2011 tarihine kadar başvuracaklar. İdari para cezaları yapılandırmak için durumlarına uygun dilekçeyle (4/D-1, 4/D-2, 4/D-3) (3 örnek) ilgili idareye 02.05.2011 tarihine (mayıs sonu) kadar başvuracaklardır. Başvuru dilekçelerinde; dava açmayacaklarını, açılmış davalar varsa bu davalardan vazgeçecekleri, yönünde irade belirteceklerdir. Dilekçelerin alındığı tarih ilgili yargı merciine verildiği tarih sayılarak dilekçeler ilgili yargı merciine derhal gönderilecektir. Tüzel kişilik adına açılan davalar ile ilgili olarak kanundan faydalanmak istenilmesi halinde, tüzel kişilik adına davadan vazgeçilmesi zorunlu olduğundan, tüzel kişiliği kanunen temsile yetkili olan kişilerce davadan vazgeçilmesi gerekmektedir. Aynı şekilde, iflas idaresi tarafından açılan davalardan da iflas idaresince vazgeçilmesi gerekecektir.

SORU-8) İnceleme ve tarhiyat safhasındaki işlemler Kanundan nasıl faydalandırılacaktır? CEVAP-8) İnceleme ve tarhiyat safhasındaki alacaklarda; Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olarak, bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce başlanıldığı halde, bu tarihe kadar tamamlanamamış olan vergi incelemeleri ile takdir, tarh ve tahakkuk işlemlerine bu Kanunun matrah ve vergi artırımına ilişkin hükümleri saklı kalmak kaydıyla devam edilir. Bu işlemlerin tamamlanmasından sonra tarh edilen vergiler ile kesilen cezalara karşı dava açılmamak şartıyla; Tarh edilen verginin % 50’si, Buna bağlı gecikme faizi yerine Kanunun yayınlandığı tarihe kadar güncelleme oranı (TEFE/ÜFE), esas alınarak hesaplanacak tutarın, Kanunun yayınlandığı tarihten sonra ihbarnamenin tebliği üzerine dava açma süresinin sonuna kadar hesaplanacak gecikme faizi tutarının, Vergi aslına bağlı olmayan cezaların % 25’i ödenmesi halinde; kalan alacak asılları ve vergi cezaları ile gecikme faizinin tamamı ile alacak asıllarına bağlı olmayan cezaların % 75’inden vazgeçilecektir.

İnceleme ve tarhiyat safhasındaki işlemler nedeniyle bu kanun hükümlerinden faydalanan mükellefler; Ayrıca, VUK’nun uzlaşma, tarhiyat öncesi uzlaşma ve vergi cezalarında indirim hükümlerinden yararlanamazlar. Bu işlemlerin tamamlanmasından sonra tarh edilen vergi ve kesilen cezalara ilişkin ihbarnamelerin tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içerisinde (süre uzatımı yok) bağlı bulundukları vergi dairesine yazılı olarak başvuracaklardır. Mükellefler, adlarına yapılan tüm tarhiyatlar için yararlanabilecekleri gibi sadece talep edecekleri tür ve dönemler için de yararlanabileceklerdir. İşlemlerin tamamlanmasından sonra hesaplanıp tahakkuk eden vergilere ilişkin ihbarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde (EK:5) yazılı başvuruda bulunmaları ve madde hükmüne göre yapılandırılan tutarın ilk taksit ihbarnamenin tebliğini izleyen aydan başlamak üzere ikişer aylık dönemler halinde 6 eşit taksitte ödemeleri gerekmektedir.

SORU-9) Hangi durumlarda incelemeye başlanılmış sayılır? CEVAP-9) Mükellef nezdinde işe (vergi incelemesine) başlama tutanağı düzenlenmiş ise, Vergi incelemesi yapılmak üzere mükellef yazı ile davet edilmiş ise, Kanuni defter ve belge isteme yazısı tebliğ edilmişse, Matrah tesisine yönelik tutanak düzenlenmiş ise, Kanuni defter ve belgeler inceleme için inceleme elemanlarına ibraz edilmişse. SORU-10) İştirak nedeniyle kesilen vergi ziyaı cezaları kanundan nasıl faydalanacaktır? CEVAP-10) Kanununun kapsadığı dönemlere ilişkin olarak iştirak nedeniyle kesilen vergi ziyaı cezalarının % 25’i tahsil edilmesi halinde kalan % 75’inden vazgeçilecektir. SORU-11) Devam eden incelemelerde matrah artırımı nasıl uygulanacaktır? CEVAP-11) Kanun yürürlüğe girmeden önce devam eden bir inceleme veya takdir işlemi olması halinde eğer matrah artırımında bulunulursa, Kanunun yayımı tarihini izleyen ayın başından itibaren bir ay içerisinde işlemin sonuçlandırılması zorunludur. Aksi halde işlem sürdürülemez. Bu süreçte tamamlanan işlemler sonucunda bulunan matrah farklarından artırılan matrah düşülür. Kalan kısım varsa üzerinden vergi tarh edilir. Söz konusu mahsup işleminin yapılabilmesi için, inceleme raporunun veya komisyon kararının vergi dairesine intikal ettiği tarihten önce matrah artırımında bulunulmuş olması gerekmektedir. Ayrıca, bir ay içinde sonuçlandırılıp yapılan tarhiyatlar ile ilgili olarak mükelleflerin tarhiyat öncesi uzlaşma talepleri dikkate alınmayacaktır.

SORU-12) Pişmanlık veya kendiliğinden verilen beyannameler Kanundan nasıl faydalandırılacaktır? CEVAP-12) Kanunun kapsadığı dönemlere (31.12.2010 tarihinden önceki dönemlere) ilişkin olarak, Kanunun yayınlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar ( mayıs sonu) (EK:6/A ve EK:6/B’deki dilekçeyle); Pişmanlıkla veya kendiliğinden verilen beyannamelerdeki matrahlar üzerinden tarh ve tahakkuk ettirilen; Vergilerin tamamı, Pişmanlık zammı, gecikme faizi yerine güncelleme oranı (TEFE/ÜFE), esas alınarak hesaplanacak tutarların, ödenmesi halinde; pişmanlık zammı, gecikme faizinin tamamı ve vergi cezalarının tamamının tahsilinden vazgeçilecektir. Bu hükmün getirilmiş amacı; matrah veya vergi artırımında bulunmaksızın tereddütlü konularda pişmanlıkla veya kendiliğinden beyanda bulunmak suretiyle inceleme riskini en aza indirgemek için pişmanlık veya kendiliğinden beyanname vermenin önünü açmaktır. Ancak, bu şekilde yapılan beyanlar inceleme ve tarhiyat yapılmasına engel olamayacaktır. Bu esaslar Gümrük Vergileri için de geçerlidir.

SORU -13) TÖU talepli incelemeler kanundan nasıl faydalandırılacaktır? CEVAP-13) Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla VUK’nun Tarhiyat Öncesi Uzlaşma hükümlerinden yararlanılmak üzere; Başvuruda bulunulmuş ama henüz uzlaşma günü gelmemiş veya, Uzlaşma sağlanamamış ancak vergi ve ceza ihbarnameleri Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla tebliğ edilmemiş; bulunan alacaklar için, bu kanun hükümlerinden faydalanılabilecektir. Buna göre, tarhiyat öncesi uzlaşmanın temin edilememiş veya uzlaşma müzakeresinde uzlaşmaya varılamamış olması ya da mükelleflerin tarhiyat öncesi uzlaşma talebinden vazgeçmiş ise; Tarh edilen verginin % 50’si, Buna bağlı gecikme faizi yerine güncelleme oranı (TEFE/ÜFE), esas alınarak hesaplanacak tutar, Vergi aslına bağlı olmayan cezaların % 25’i ödenmesi halinde; kalan alacak asılları ve vergi cezaları ile gecikme faizinin tamamı ile alacak asıllarına bağlı olmayan cezaların % 75’inden vazgeçilecektir.

SORU-14) Yapılandırılan Borç Kredi Kartı İle Ödenebilir mi SORU-14) Yapılandırılan Borç Kredi Kartı İle Ödenebilir mi? CEVAP-14) Yapılandırılan borçların kredi kartı ile ödenmesi mümkündür. Kanun ile yapılan düzenlemede bankaların (alacakları yapılandırılan idareler ile söz konusu bankalar aralarında anlaşma bulunması şartıyla), borçluların kredi kartı ile ödedikleri taksit tutarlarını idareye taksit aylarında tahsilat kabul edilmek suretiyle aktarması ve borçlu hesaplarına ise taksit ayında yansıtması öngörülüyor. Buna göre, banka tarafından taksitler ilgili aylarında borçlunun hesap ekstrelerine yansıtılacak ve bu suretle yapılan tahsilat tutarları taksit aylarının son gününü izleyen 20 gün içerisinde Hazine hesaplarına aktarılacaktır. Kredi kartı kullanılmak suretiyle yapılacak ödemeler Gelir İdaresi Başkanlığının internet sitesi (www.gib.gov.tr) üzerinden yapılabilecektir. Ancak, bankaların uygulama geliştirmeleri halinde, internet siteleri veya şubeleri üzerinden de kredi kartıyla tahsilat işlemleri yapılması mümkündür. SORU-15) Yapılandırılan Borç Mahsuben Ödenebilir mi? CEVAP-15) Vergi dairesinden vergi mevzuatı gereği iade alacağı bulunan borçlular, bu alacaklarının kanuna göre vergi dairesine ödenmesi gereken taksitlerine mahsubunu talep edebileceklerdir. Mahsup talepleri sadece kendi borçlarıyla sınırlı olacaktır. Mahsup işlemlerinin yerine getirilebilmesi için, başvuru veya taksit süresi içinde ilgili mevzuatın öngördüğü bilgi ve belgeleri tam ve eksiksiz olarak ibraz edilmesi zorunludur. Belgelere ek olarak mahsuben iadenin gerçekleştirilebilmesi için teminat, YMM raporu veya vergi inceleme raporu da aranan durumlarda, bunların da aynı süre içinde vergi dairesine intikal etmiş olması gerekmektedir. (EK:2/D)

SORU-16) Yapılandırılan borç taksitleri süresinde ödenmese ne olur SORU-16) Yapılandırılan borç taksitleri süresinde ödenmese ne olur? CEVAP-16) Kanun kapsamında ödenmesi gereken taksitlerin bir takvim yılında en fazla iki defa ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde, ödenmeyen veya eksik ödenen taksit tutarlarının borçlunun başvuru sırasında tercih ettiği taksitlendirme süresinin son taksidini izleyen ayın sonuna kadar, gecikilen her ay ve kesri için 6183 sayılı Kanunun 51. maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranında hesaplanacak geç ödeme zammı ile birlikte ödenmesi şartıyla Kanun hükümlerinden faydalanmaya devam olunacaktır. Bu iki defa ihlal hakkı her bir vergi için ayrı ayrı uygulanacaktır. Ancak, mükellefler tarafından süresinde ödenmeyen veya eksik ödenen taksitlerin gecikme faiziyle birlikte son taksitten sonra ödenmemesi veya ikiden fazla taksidin ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde, bu kanun hükümlerinden faydalanma hakkını ödenmemiş kısımlar itibariyle kaybedeceklerdir.

SORU-17) Kanundan faydalananlar cari dönem vergilerini zamanında ödemezlerse ne olur? CEVAP-17) Bu Kanunun “kesinleşmiş ile kesinleşmemiş ve dava safhasında bulunan alacakların yapılandırılmasına ilişkin” 2 ve 3. maddelerinin hükümlerinden faydalananların, taksit ödeme süresince cari dönem vergileri olan; Yıllık gelir vergisi, Kurumlar vergisi, Gelir (stopaj) vergisi, Kurum (stopaj) vergisi, Katma değer vergisi ve Özel tüketim vergisini, zamanında ödemeleri gerekiyor. Ancak, bir takvim yılında cari dönem borçlarını ikiden fazla (6183 sayılı Kanunun 48.maddesinde düzenlenen (çok zor durum hali hariç) vadesinde ödememeleri veya eksik ödemeleri halinde Kanunun getirdiği avantajlardan ödenmemiş tutarlar itibariyle faydalanma hakkını kaybederler. Ancak, en fazla iki defa borçlarını vadesinde ödemeyi aksatırlarsa, Kanun hükümlerinden faydalanmaya devam ederler.

SORU-18) Alacakları yapılandırılan mükelleflerin kanunun yürürlüğünden önce yapmış oldukları ödemelerin akıbeti ne olacaktır? CEVAP-18) Daha önce yapılmış bir ödeme varsa, bu ödemelerin bazıları iade edilecek bazılara ise iade dilmeyecektir. Buna göre; İade edilmesi gereken alacaklar nelerdir; Vergi mahkemesince karara bağlanmamış, dolayısıyla dava devam ederken (veya verilen kararın bozulması nedeniyle tekrar vergi mahkemesine dönmüş) İkmalen, re’sen ve idarece yapılan tarhiyatlarla ilgili olarak (vergi tahakkuku gerçekleşmeden) Kanunun yürürlük tarihinden önce rızaen bir ödeme yapılmışsa, yapılandırılan borç nedeniyle ödenmesi gereken tutar mahsup edilecek kalan tutar ise red ve iade edilecektir (6183 sayılı kanunun 23.maddesi göz önünde bulundurulacaktır). İade edilmeyecek alacaklar nelerdir; Kanunun yürürlüğünden önce tahsil edilmiş olan tutarlar, Kanun kapsamında tahsil edilen tutarlar, Kanunun 20/1. maddesi kapsamında yapılan tecile ilişkin olarak 6183 sayılı Kanun veya diğer kanunlar uyarınca ödenen faizler, red ve iade edilmeyecektir.

SORU -19) Hangi vergiler matrah veya vergi artırımı kapsamına girmektedir? CEVAP-19) Matrah veya vergi artırımı kapsamına giren vergileri aşağıdaki gibi sırlamak mümkündür; Yıllık gelir vergisi. Kurumlar vergisi . Katma değer vergisi. Ücret stopajları. Serbest meslek stopajları. Kira stopajları. Yıllara sari inşaat işlerinde istihkak (hak ediş) bedelleri. Çiftçilerden satın alınan zirai mahsullere ilişkin stopaj. Esnaf muaflığından doğan stopajlar. Gelir veya Kurum stopajı yapmakla sorumlu olan da bu ödemelerine ilişkin ilgili yıllar için artırım yapabilirler. Matrah ve vergi artırımında bulunmak isteyen gelir veya kurumlar vergisi mükellefleri ile katma değer vergisi mükellefleri, Kanunda ve bu Tebliğde belirtilen usul ve esaslar dahilinde, 2 Mayıs 2011 tarihine (mayıs sonu) kadar, bağlı bulundukları vergi dairelerine yazılı olarak başvuracaklardır.

SORU-20) Gelir vergisi açısından matrah artırımı nasıl olacaktır? CEVAP-20) Artırılacak vergi matrahları ile uygulanacak vergi oranlarına ilişkin bilgiler aşağıda tablo şeklinde gösterilmiştir; (EK:7) Yıllar Matrah Artırım Oranı (%) Asgari Artırım Tutarları Uygulanacak Vergi Oranı İşletme Hesabı Es. Göre Defter Tutan. Asgari Tutar (TL) Bilanço Es. Göre Defter Tutan (SM Erbabı Dahil) Asgari Tutar (TL) Geliri Sadece GMSİ olan Mükellef Asgari Tutar (TL) Normal Vergi Oranı (%) İndirimli Vergi Oranı (%) 2006 30 6.370 9.550 1.910 20 15 2007 25 6.880 10.320 2.064 2008 7.480 11.220 2.244 2009 8.150 12.230 2.446

2006-7-8-9 yıllarına ilişkin matrah artırımından faydalanmak isteyen GV mükellefleri (Adi ortaklık ve kollektif şirketlerde ortaklar ile adi komandit şirket ortakları), GV matrahlarını tabloda yer alan oranlarda artıracaklardır. Artırılan tutarlar asgari artırım tutarlarının altında olamaz ancak, üstünde istendiği kadar olabilir. Artırılan matrahlar üzerinden % 20 oranında vergi hesaplanır ve ödenir. Ancak, artırımda bulunulan yılda gelir vergisi beyannamesi süresinde verilmiş, ödemeler vadesinde yapılmış ve bu vergi türü için kesinleşmiş veya ihtilaflı borçları nedeniyle kanun hükümlerinden faydalanılmamış olması halinde, artırılan matrah üzerinden ödenecek vergi oranı % 15 olacaktır. Matrah artırımı 2006-7-8-9 yılların tamamı için yapılabileceği gibi bu yıllardan herhangi birisi için de matrah artırımına gidilebilir. Artırımda (farklı gelir unsurları olsa bile) toplam matrah esas alınır. Mükellef ölmüş veya gaip ise, murislerin tamamı artırımda bulunabilirler. Şahsi ticari işletmenin faaliyetinin mirasçılar tarafından sürdürülmesi halinde, faaliyeti sürdüren mirasçılar tarafından artırımın yapılması yeterli olacaktır. İlgili yılda matrah beyan edilmemiş ise (zarar varsa) veya hiç beyanname verilmemiş ise dikkate alınacak matrah asgari matrah tutarı olacaktır. Beyannamelerini elektronik ortamda verenler matrah veya vergi artırımına ilişkin beyanlarını da elektronik ortamda yapmak zorundadırlar. Yapılan matrah artırımına ilişkin Geçici Vergi hesaplanmayacak, DV alınmayacak ve Özel Usulsüzlük cezası kesilmeyecektir. Artırımda bulunulan yıl zararlı ise, bu yıla ilişkin beyannamede görülen zararın % 50’si 2010 ve sonraki yıllar beyannamelerinde indirim konusu yapılamaz. Kanunun yürürlüğünden önce kesinleşen tarhiyatlar (düzeltmeler dahil), ilgili yıl matrahına dahil kabul edilecektir.

SORU-21) Kurumlar vergisi açısından matrah artırımı nasıl olacaktır? CEVAP-21) Kurumlar vergisi mükelleflerinin artıracakları vergi matrahları ile uygulanacak vergi oranlarına ilişkin bilgiler aşağıda tablo şeklinde gösterilmiştir; (EK:8) Yıllar Matrah Artırım Oranı (%) Asgari Artırım Tutarı (TL) Normal Vergi Oranı (%) İndirimli Vergi Oranı (%) 2006 30 19.110 20 15 2007 25 20.650 2008 22.440 2009 24.460

2006-7-8-9 yıllarına ilişkin matrah artırımından faydalanmak isteyen KV mükellefleri, KV matrahlarını tabloda yer alan oranlarda artıracaklardır. Artırılan tutarlar asgari artırım tutarlarının altında olamaz. Artırılan matrahlar üzerinden % 20 oranında vergi hesaplanır ve ödenir. Ancak, artırımda bulunulan yılda kurumlar vergisi beyannamesi süresinde verilmiş, Damga Vergisi dahil ödemeler vadesinde yapılmış ve bu vergi türü için kesinleşmiş veya ihtilaflı borçları nedeniyle kanun hükümlerinden faydalanmamış olmaları halinde, artırılan matrah üzerinden ödenecek vergi oranı % 15 olacaktır. Ayrıca, dönem içinde kendiliğinden veya pişmanlıkla verilen beyannameler ile zarar nedeniyle hiç vergi çıkmaması hali %15 oran uygulamasına engel olmayacaktır. Matrah artırımı 2006-7-8-9 yılların tamamı için yapılabileceği gibi bu yıllardan herhangi birisi için de matrah artırımına gidilebilir. İlgili yılda matrah beyan edilmemiş ise (zarar varsa) veya hiç beyanname verilmemiş ise dikkate alınacak matrah asgari matrah tutarı olacaktır. Yatırım indiriminden faydalanan mükellefler hem kurumlar vergisi yönünden matrah artırımı hem de o yılla ilgili yatırım indirimi stopaj artırımına gitmeleri zorunludur. Aksi takdirde, matrah/vergi artırımında bulunmuş olamazlar. (24.03.2003 tarihinden önceki teşvikli yatırım indiriminde %19.8 stopaj var) (EK:9) Kurumlar daha önce yatırım indirimine ilişkin istisnayı muhtasar beyanname ile beyan etmiş ise tevkifat tutarlarını 2006 için % 30, 2007 için % 25, 2008 için % 20 oranından az olmamak üzere artıracaklardır. Daha önce yatırım indirimi istisnası için muhtasar beyanname vermemiş ise yatırım indirimi istisnasına ilişkin kazançları olduğu halde muhtasar beyanname vermemiş iseler, tevkifat matrahlarını 2006 için-9.555-TL, 2007 için-10.325-TL, 2008 için-11.220- TL’den az olmamak üzere artırarak üzerinden % 15 oranında hesaplanan vergiyi ödeyeceklerdir.

Kurumların, GVK Geçici 67 ve KVK md Kurumların, GVK Geçici 67 ve KVK md.15/3 kapsamında işlemleri varsa bunlar için de yatırım indiriminde olduğu gibi artırıma gitmeleri gerekmektedir. Dağıtılan kar payı stopajlarına ilişkin kanunda bir düzenlemeye yer verilmediğinden kar payı stopaj artırımı yapılmayacaktır. Artırımda bulunulan yıl zararlı ise, bu yıla ilişkin beyannamede görülen zararın % 50’si 2010 ve sonraki yıllar beyannamelerinde indirim konusu yapılamaz. Ancak, matrah artırımında bulunulan yıllara ait olmakla birlikte, 2009 ve önceki yılların karlarından mahsup edilmiş geçmiş yıl zararlarına yönelik herhangi bir işlem yapılamayacaktır. Yıllara sari inşaat ve onarım işleri bulunan mükellefler, her bir inşaat itibariyle işin bittiği yıl esas alınmak suretiyle matrah ve vergi artırımında bulunabilirler. Ancak, önceki yıllarda başlayıp 2010 yılında bitmiş veya halen devam eden yıllara sari inşaat ve onarım işleri için matrah ve vergi artırımında bulunulamayacaktır. Devirlerde (KVK Md. 18, 19 ve 20), devralan kurum devraldığı kurum adına matrah ve/veya vergi artırımında bulunabilecektir. Tam bölünme işlemlerinde bölünen kurumun varlıklarını devralan kurumlar birlikte, bölünen kurum adına matrah ve vergi artırımında bulunabilirler. Tasfiye halindeki mükellefler, tasfiye dönemlerine ilişkin yıllar için artırımda bulunulabilir. Bu şekilde ödenen vergiler tasfiye karı üzerinden hesaplanan vergilerden mahsup edilecektir.

Tasfiye sonucu sona eren mükellef adına matrah veya vergi artırımında bulunmak mümkün değildir. Ancak, Tasfiye öncesi dönemler için kanuni temsilciler, Tasfiye dönemi için ise tasfiye memuru (birden fazla ise), hep birlikte artırım başvurusunda bulunabilirler. Kanunun yürürlüğünden önce kesinleşen düzeltmeler ve tarhiyatlar, ilgili yıl matrahına dahil kabul edilecektir. Kurumlar vergisinden muaf olan kooperatifler kanunun matrah ve vergi artırımı hükümlerinden faydalanabilirler. Artırımda bulunmaları halinde asgari matrah artırım tutarlarından daha düşük bir artırımda bulunamazlar. Beyannamelerini elektronik ortamda vermek zorunda olanlar, matrah veya vergi artırımlarına ilişkin beyanlarını da elektronik ortamda yapacaklardır. Bu beyanlarla ilgili Özel Usulsüzlük cezası uygulanmayacak ayrıca Geçici Vergi hesaplanmayacak, Damga Vergisi de alınmayacaktır. Matrah artırımında bulunan mükelleflere, artırım yaptıkları yıl veya yıllar için kurumlar vergisi yönünden, vergi incelemesi ve tarhiyat yapılamayacaktır. Artırımda bulunan mükelleflerin yaptıkları bildirim veya beyanlarında yer alan bilgiler, her hangi bir vergi türü incelemesi için done olarak kullanılamayacaktır.

SORU-22) KDV açısından vergi artırımı nasıl olacaktır? CEVAP-22) KDV açısından vergi artırımı, hem beyanname verenler ile vermeyenler hem de kendi içinde farklı düzenlemeler içermektedir. (EK:10) Beyanname veren KDV mükellefleri için vergi artırımı; Yıllar Vergi Artırımında Üzerinden KDV Hesaplanacak Tutar Uygulanacak vergi oranı (%) Her dönem KDV Beyan. Veren Mükellefler (TL) En az üç döneme ait beyanname veren mükellefler (Aylık vergilendirilen mükellefler) (TL) En az bir döneme ait beyanname veren mükellefler (Üç aylık vergilendirilen mükellefler) (TL) 2006 Beyannamelerde yer alan hesaplanan KDV’nin yıllık toplamı Verilen beyannamelerde hesaplanan KDV’nin ortalaması üzerinden bulunan 12 aylık toplam hesaplanan KDV Verilen beyannamelerdeki hesaplanan KDV’nin ortalaması üzerinden bulunan 12 aylık toplam hesaplanan KDV 3 2007 “ 2,5 2008 2 2009 1,5

Beyanname vermeyen KDV mükellefleri için vergi artırımı; Yıllar Hiç beyanname vermemiş ya da bir veya iki beyanname vermiş mükellefler (Bir aylık beyanname veren mükellefler) Hiç beyanname vermemiş mükellefler (Üç aylık beyanname veren mükellefler) İlgili takvim yılı içindeki işlemlerin tamamının istisnalar kapsamındaki teslim ve hizmetlerden oluşması veya diğer nedenlerle hesaplanan KDV bulunmaması Artırılan Gelir veya kurumlar vergisi matrahı üzerinden ödenecek vergi oranı (%) 2006 Gelir/kurumlar vergisi matrahı artırımında bulunulmuş olması şartıyla artırılan matrah 18 2007 “ 2008 2009

2006-7-8-9 yıllarına ilişkin vergi artırımı yapılabileceği gibi bu yıllardan herhangi birisi için de vergi artırımına gidilebilir. Ancak, aylık bazda vergi artırımı yapılamaz. Yukarıdaki tablolarda da görüldüğü üzere, ilgili yılda en az üç dönem KDV beyannamesi verilmiş ise, hesaplanan KDV’nin yıllık toplamı baz alınmak suretiyle vergi artırımı uygulanacaktır. Hiç beyanname verilmemiş veya sadece 1-2 dönem beyanname verilmiş ise ya da hesaplanan KDV çıkmamış ise Gelir veya Kurumlar Vergisi artırımına ilişkin matrah esas alınacaktır. Burada ya vergi yada matrah dikkate alınacaktır. Verginin esas alınması; KDV Beyannamesindeki hesaplanan KDV’nin yıllık toplamı, artırıma esas matrah olup o yıl için belirlenen orana göre vergisi hesaplanır. Ancak, eksik beyanname varsa verilmiş beyannamelerdeki hesaplanan KDV tutarlarının ortalaması bulunur ve bir yıla iblağ edilerek artırıma esas yıllık hesaplanan KDV ortaya çıkar.

Matrahın esas alınması; KDV beyannamesinde indirim, istisna veya başka nedenlerle hesaplanan KDV çıkmamış ise, vergi artırımı yerine matrah artırımı esas alınır. Bu esasın uygulamasında Gelir veya Kurumlar Vergisi matrah artırımında bulunulmuş olması şartıyla, artırılan matrah üzerinden % 18 oranında KDV hesaplanarak ödenecektir. (Bu uygulama; farklı nedenlerle hesaplanan KDV’si çıkmayanlar, yılda 1-2 beyanname verenler ile hiç beyanname vermeyenler tarafından yapılacaktır.) KDV artırımı yapılan yılda istisna, tecil-terkin veya başka nedenlerle KDV’ne tabi olan ve olmayan işlemlerin bir arada bulunması halinde, vergi artırımı veya matrahın esas alınmasına ilişkin yöntemler karşılaştırılacak, hangisi daha büyük ise uygulamada o esas alınacaktır. KDV açısından vergi artırılması halinde, ilgili yıla ilişkin söz konusu vergi için inceleme ve tarhiyat yapılamaz. Ancak, nakden veya mahsuben iade işlemleriyle sınırlı olarak inceleme ve tarhiyat yapılabilecektir.

Artırım yapılan yıllardan sonra, yapılacak vergi incelemelerine ilişkin olarak artırımda bulunulan dönemler için “Son. Dön. Devr. Ed. KDV” yönünden vergi incelemesi yapılabilir. Bu incelemelerde artırımda bulunulan dönemler için tarhiyat yapılamaz. Ancak, buradan elde edilen bulgular artırımda bulunulmayan dönemlerdeki tarhiyatlar için kullanılabilir. İhtirazı kayıtla verilen beyannamelerdeki hesaplanan KDV, yıllık KDV toplamına eklenecek, İhraç kayıtlı teslimler ile Dahilde İşleme İzin Belgesi kapsamındaki işlemler nedeniyle tecil edilen KDV (tecil edilebilir KDV) ise yıllık KDV toplamından çıkarılacaktır. Kanunun yürürlüğünden önce ikmalen, re’sen veya idarece yapılan tarhiyatların kesinleşmesi halinde bu tutarlar yıllık hesaplanan KDV’ne dahil edilecektir. 2 No.lu KDV Beyannamesi ile sorumlu sıfatıyla beyan edilen KDV, ne satıcı ne de alıcı tarafından yıllık toplama dahil edilmeyecektir. Kısmi tevkifatlarda ise satıcılar tarafından tevkif edilerek beyan edilen tutarlar ise yıllık toplama dahil edilecektir. Artırım suretiyle ödenecek KDV, ödenmesi gereken KDV’inden indirilemeyecek ve iadeye konu edilemeyecektir. Ayrıca, bu KDV gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider ya da maliyet unsuru olarak dikkate alınamayacaktır.

KDV Açısından matrah ve vergi artırımına ilişkin örnekler; Aylık beyana tabi olup her ay beyanname verenlerin durumu; Örnek-1; 2008 yılının Mayıs ayında faaliyete başlayan KV mükellefi (X) 2008 yılıyla ilgili olarak KDV matrah artırımında bulunmak üzere yasal süre içerisinde bağlı bulunduğu vergi dairesine başvurmuştur. (X), 2008 yılında faaliyette bulunduğu dönemlere ilişkin 1 No.lu KDV Beyannamelerinin tamamını vermiştir. Ancak, mükellefin bazı dönemlerinde (Mayıs, Temmuz, Eylül) KDVK’nun (11/1-c) maddesi kapsamında ihraç kayıtlı teslimleri de bulunmaktadır. Söz konusu malların ihracatı yasal süresi içinde gerçekleşmiştir. Mükellef tarafından 18 taksit seçeneği tercih edilmiştir. Dönemler Hesaplanan KDV (TL) (1) Tecil Edilebilir KDV (TL) (2) Fark (TL) (1-2) Mayıs 18.000 13.000 5.000 Haziran 15.000 - Temmuz 16.000 12.000 4.000 Ağustos Eylül 3.000 Ekim 25.000 Kasım Aralık 17.000 Toplam 138.000 38.000 100.000 2008 Yılı KDV artırım tutarı 100.000 x % 2 = 2.000-TL Taksit Tutarı (18 taksit varsayımı ile) (2.000 x 1,15) /18 127.78-TL

Aylık beyana tabi olup en az üç döneme ait KDV beyannamesi verenlerin durumu; Örnek-2; Mükellef 2006 yılı içinde sadece 4 vergilendirme dönemine ilişkin olarak KDV beyannamesi vermiştir. Verilen KDV beyannamelerindeki hesaplanan KDV tutarları toplamı 30.000 TL’dir. Mükellef taksit seçeneğini belirtmemiştir. Aylık beyana tabi olup 1-2 dönem KDV Beyannamesi verenler veya hiç KDV beyannamesi vermeyenlerin durumu; Örnek-3; Mükellef kurum (X), 2009 yılı için KDV yönünden artırımda bulunmak istemektedir. Ancak söz konusu yıla ilişkin olarak sadece 2 vergilendirme dönemine ilişkin olarak KDV beyannamesi vermiştir. Mükellef, aynı takvim yılı ile ilgili olarak 80.000 TL kurumlar vergisi matrah artırımında bulunmuştur. Mükellef 18 taksit seçeneğinden faydalanmak istemektedir. Her Bir Dönem İçin Dikkate Alınacak Hesaplanan KDV 30.000/4 = 7.500 2006 Yılı KDV Artırımına Esas Tutar 7.500 X 12 90.000 2006 Yılı KDV Artırım Tutarı 90.000 X %3 2.700 Taksit Tutarı (mükellef tarafından taksit seçeneği belirtilmediğinden 18 taksit seçeneği esas alınacaktır) (2.700 X 1.15)/18 172,5 2009 Yılı KDV Artırım Tutarı 80.000 x %18 = 14.400 Taksit Tutarı (14.400 x 1,15) /18 920

Aylık beyana tabi olup beyannamelerinde Hesaplanan KDV bulunmayan veya beyanları sadece tecil-terkin uygulaması kapsamındaki teslimlere ilişkin olanların durumu; Örnek-4; 2008 yılı için KDV artırımında bulunmak isteyen mükellef (X)’in söz konusu yıldaki işlemleri KDV'den müstesna olan ve tecil-terkin uygulaması kapsamındaki işlemlerden oluşmaktadır. KDV beyannamelerinin beşinde “hesaplanan KDV” beyanı bulunmakta ancak, bu beyanlar tecil-terkin uygulaması kapsamındaki işlemlerden kaynaklanmaktadır. Mükellef, aynı takvim yılı ile ilgili olarak 90.000 TL KV vergisi matrah artırımında bulunmuştur. Mükellef 18 taksit seçeneğinden faydalanmak istemektedir. Mükellef kurumun hesaplanan KDV’si tecil-terkin uygulaması nedeniyle kalmadığından artırıma esas alınacak tutar KV matrah artırımı olacaktır. Taksit tutarı=90.000 x %18 = (16.200 x 1.15) / 18 = 1.035-TL Dönem Hesaplanan KDV (TL) (1) Tecil Edilebilir KDV (TL) (2) Fark (TL) (1-2) Ocak istisna Yok Şubat İstisna Mart 5.000 Nisan Mayıs 6.000 Haziran Temmuz Ağustos 4.000 Eylül Ekim Kasım Aralık Toplam 20.000

Aylık beyana tabi olup beyannamelerinde hem hesaplanan KDV bulunan hem de istisna uygulaması kapsamındaki teslimleri olanların durumu; Örnek-5; 2007 yılı için KDV artırımında bulunmak isteyen mükellef (X)’in söz konusu yıldaki işlemlerinin bir kısmı KDV'den müstesna bir kısmı ise KDV uygulaması kapsamındaki işlemlerden oluşmaktadır. Mükellef, aynı takvim yılı ile ilgili olarak 30.000 TL KV vergisi matrah artırımında bulunmuştur. Mükellef 18 taksit seçeneğinden faydalanmak istemektedir. Mükellefin KV matrahı ile Hesaplanan KDV beyanları üzerinden ayrı ayrı KDV hesaplanıp karşılaştırılacak, hangisi büyük ise artırıma o esas alınacaktır. 60.000 x % 2,5=1.500-TL 30.000 X % 18=5.400,-TL karşılaştırılması sonucunda KV matrah artırımı esas alınacaktır. Taksit (5.400 x 1.15)/18=345-TL Dönem Hesaplanan KDV Beyanı Ocak Hesaplanan KDV yok (istisna) Şubat Mart 15.000 Nisan Mayıs Haziran 16.000 Temmuz Ağustos Eylül 14.000 Ekim Kasım Aralık Toplam 60.000

SORU-23) Ücret stopajlarına ilişkin artırım nasıl olacaktır? CEVAP-23) Ücret ödemelerinin stopaj artırımı için tüm beyannamelerini verenler, bir yılda 1-2 beyanname verenler ile hiç beyanname vermeyenler için farklı düzenleme öngörülmüştür. (EK:14) Bir yılda tüm beyannamelerini verenlerde artırımda esas alınacak matrah; verilen beyannamelerde yer alan ücret ödemelerine ilişkin gayrisafi tutarın yıllık toplamıdır. Bir yılda 1-2 dönem beyanname verenlerde artırımda esas alınacak matrah; verilen beyannamelerde yer alan ücret ödemelerine ilişkin gayrisafi tutarlarının ortalamasının bir yıla iblağ edilmiş toplam tutarıdır. Artırım yapılacak yıllarda hiç beyanname verilmemiş ise; -Artırım yapılacak yılda verilmiş olan aylık prim ve hizmet belgelerinde bildirilen ortalama işçi sayısı kadar, -Hiç belge verilmemişse, artırım yapılacak yılı izleyen dönemlerde verilmiş olan ilk aylık prim ve hizmet belgesindeki ortalama işçi sayısı kadar, -Bu kanun yürürlüğe girdiği tarihe kadar hiç aylık prim ve hizmet belgesi verilmemiş ise, en az iki işçi çalıştırıldığı kabul edilir. Bu şekilde işçi sayısı tespit edildikten sonra, her ay için işçi sayısı ile asgari ücret çarpılmak suretiyle aylık artırım matrahı bulunup 12 ile çarpılarak yıllık artırım matrahı tespit edilir. Artırım aşağıdaki tabloya göre yapılacaktır.

2006-7-8-9 yılları için ücretlerle ilgili matrah artırımına gidilmesi halinde, artırım yapılan yıllarla ilgili ücret stopajı bakımından inceleme ve tarhiyat yapılamaz. Söz konusu yıllardan biri yada bir kaçı için artırım yapılabilir. Aylık bazda artırım yapılamaz. İşe başlamada ve bırakmada kıst dönem esas alınarak ücret stopajı artırımı yapılacaktır. Hesaplamada ay kesirleri tama iblağ edilecektir. Yıllar Uygulanacak Oran (%) 2006 5 2007 4 2008 3 2009 2

SORU-24) Diğer stopajlara ilişkin artırım nasıl olacaktır? CEVAP-24) Diğer stopaj artırımı için beyanname verenler ile hiç beyanname vermeyenler için farklı düzenleme öngörülmüştür. (EK:15) İlgili yıllarda stopaj beyan edenlerde artırım uygulaması; İlgili yıllarda eğer daha önce stopaj için muhtasar beyanname verilmiş ise, söz konusu beyannamelerdeki tutarların gayri safi tutarlarının yıllık toplamına Yıllara Sari İnşaat Onarım (YSİO) işleri nedeniyle her yıl için %1, diğer ödemeler için ise, 2006-7-8-9 yılları nedeniyle sırasıyla %5-4-3-2 oranında vergi ödenecektir. Tek bir beyanname verilmiş olsa bile bu beyanname esas alınır. İlgili yıllarda stopaj beyan etmeyenlerde artırım uygulaması; Yıllar Serbest Meslek Ödemelerine İlişkin Artırım Yıllara Sari İnşaat ve Onarım Ödemelerine İlişkin Artırım Kira Ödemelerine İlişkin Artırım Artırıma Esas Tutar (TL) Oran (%) 2006 4.775 15 9.550 3 1.910 2007 5.160 10.320 2.064 2008 5.610 11.220 2.244 2009 6.115 12.230 2.446

2006-7-8-9 yıllarıyla ilgili olarak, YSİO işleri, kira ödemeleri ve serbest meslek ödemeleri için artırım yapılırsa, Gelir ve Kurumlar Vergisi stopajı açısından inceleme ve tarhiyat yapılamaz. Söz konusu yıllardan birisi yada bir kaçı için artırım yapılabilir. Aylık bazda artırım yapılamaz. İlgili yıllarda ödemeler olmasına rağmen, beyanname verilmemiş veya verilmiş olsa bile bu ödemeler beyannamelerde gösterilmemiş ise bu sefer yapılacak beyanda konusuna göre, asgari artırım tutarlarının esas alınması gerekir. Ayrıca, konut kiraları için istisna tutarı dikkate alınmaz. Gelir (stopaj) vergisi artırımında bulunan mükelleflerin artırıma esas ücret tutarları ve artırılan matrahlar ile bu ücret ve matrahlar üzerinden ödenen gelir vergisi tutarları, gelir veya kurumlar vergisi matrahlarının tespitinde gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınmayacaktır. Kanunun kapsamında tevkifata tabi herhangi bir ödeme türü için artırımda bulunulması durumunda, vergi artırımında bulunulan ödeme türüne ilişkin olarak artırımda bulunulan yıl için gelir (stopaj) ve kurumlar (stopaj) vergisi yönünden vergi incelemesine ve tarhiyata muhatap olunmayacaktır.

Çiftçilerden Satın Alınan Zirai Mahsuller ve Hizmetler İçin Yapılan Ödemelere İlişkin Stopaj İçin Vergi Artırımı ; Beyanname verenler; bu işlerle uğraşan mükellefler GVK’nun 94/11-a-i-%0,25, 94/11-a- ii -%0,50, 94/11-b-i-%0,50, 94/11-b-ii-%1, 94/11-c-i-%0,50, 94/11-c-ii-%1 ilgili yıllarda verdikleri beyannamelerde ödemelerin gayrisafi tutarlarının yıllık toplamları üzerinden belirtilen oranlarda hesaplanan vergiyi ödemeleri halinde artırım hükümlerinden faydalanacaklardır. Beyanname vermeyenler; veya vermekle birlikte artırılması istenilen ödeme türünün beyannamede bulunmaması halinde, ilgili yıllar için bilanço esasına göre defter tutan GV mükellefleri için yıllar itibariyle belirlenmiş asgari gelir vergisi matrah tutarı esas alınarak belirlenen gelir (stopaj) vergisi matrahı üzerinden asgari %2 oranında hesaplanan vergiyi, ödemek suretiyle vergi artırımından yararlanabileceklerdir. Esnafların stopaj artırımı; Beyanname vereler; GVK’nun 94/13-a ve b için % 0,50, 13-c için % 1.25, 13-d için %2,5 oranlarda ilgili yıllarda verdikleri beyannamelerde ödemelerin gayrisafi tutarlarının yıllık toplamları üzerinden hesaplanan vergiyi ödeyeceklerdir. Beyanname vermeyenler ise; ilgili yıllar için bilanço esasına göre defter tutan GV mükellefleri için yıllar itibariyle belirlenmiş asgari gelir vergisi matrah tutarı esas alınarak belirlenen gelir (stopaj) vergisi matrahı üzerinden asgari % 5 oranında hesaplayacakları vergiyi ödeyeceklerdir.

SORU-25) 6111 sayılı kanunun matrah ve vergi artırımı hükümlerinden faydalananlar, ödemeleri gereken vergileri nasıl ödeyecekler? CEVAP-25) Matrah veya vergi artımında bulunan mükellefler, bu artırımları nedeniyle hesaplanıp ödenmesi gereken vergiyi her hangi bir artırım yapılmaksızın peşin (defaten) olarak yada kanunda taksit seçenekleri itibariyle sırasıyla 1,05- 1,07- 1,10 ve 1,15 şeklinde öngörülen katsayılar oranında artırılmak suretiyle kanunun sağladığı taksitli ödeme seçeneklerinden faydalanarak ikişer ay ödemeli ve 6, 9, 12 ve 18 eşit taksitler şeklinde de ödeyebileceklerdir. SORU-26) Matrah ve vergi artırımında bulunan mükellefler, ödemeleri gereken taksitleri zamanında ödemez veya eksik öderlerse ne olur? CEVAP-26) Matrah veya vergi artırımı yoluyla hesaplanan veya artırılan gelir, kurumlar, KDV ve stopaj vergilerinin ödeme süresi içinde ödenmemesi halinde; peşin ödenmek istenmişse vade tarihinden, taksitler halinde ödenmek istenmişse taksitlerin vade tarihlerinden, ödeme tarihine kadar geçen süre için 6183 sayılı Kanunun 51. maddesine göre belirlenen oranın bir kat fazlası oranda gecikme zammı ile birlikte takip ve tahsili gerekmektedir. Gecikme zammı, ödenmemiş tutar içerisinde yer alan vergi aslı üzerinden hesaplanacaktır. Taksitlerin süresinde ödenmemesi, artırım hükümlerinin ihlali anlamına gelmeyecektir.

SORU-27) Sahte belge düzenlediği tespit edilen mükellefler matrah veya vergi artırımından faydalanabilirler mi? CEVAP-27) VUK’nun 359. maddesinin (b) fıkrasına göre (sahte belge kullananlar hariç olmak üzere); Defter, kayıt ve belgeleri yok edenler, Defter sahifelerini yok ederek yerine başka yapraklar koyanlar veya hiç yaprak koymayanlar, Belgelerin asıl veya suretlerini tamamen veya kısmen sahte olarak düzenleyenler, hakkında bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten (25.02.2011) önce herhangi bir tespit (vergi inceleme raporuyla) yapılmış olması durumunda, bu kapsama giren mükelleflerin bu Kanunun hükümlerine göre matrah ve vergi artırımından faydalanmaları mümkün değildir.

SORU-28) Bu kanun hükümlerinden faydalanıp “özel esaslardan” genel esaslara geçmek mümkün müdür? CEVAP-28) Haklarında (84 no.lu KDV GT II/1-5’e göre) Aralık-2009 ve önceki dönemlerle ilgili olarak; SMİYB kullanma, Beyanname vermeme, Adresinde Bulunmama, Defter ve belge ibraz etmeme, hususlarında olumsuz tespit bulunması nedeniyle “özel esaslara” tabi olanlar: 1-2006-7-8-9 takvim yıllarında faaliyette bulundukları dönemlerin tamamına ilişkin KDV artırımı yapmaları, 2- Artırım tutarlarını defaten ödenmesi veya 6111 sayılı Kanuna ilişkin 1 no.lu GT(X/6) açıklamalarına göre teminat göstermeleri halinde, özel esaslar kapsamından genel esaslara geçilmesi mümkün olacaktır. Ayrıca, haklarında olumsuz rapor veya tespit bulunmamakla birlikte; 1-Bir alttaki mükellefler (doğrudan mal/hizmet alınan) hakkında olumsuz rapor/tespit, 2-iki alttaki mükellefler (altın altı) hakkında olumsuz rapor/tespit, bulunması nedeniyle özel esaslara tabi tutulanlar, alım yaptıkları dönemleri içeren takvim yılları itibariyle KDV artırımı yaparak çıkan vergiyi ödemiş veya taksitlendirmiş olmaları halinde, özel esaslardan genel esaslara dönebileceklerdir. Ancak, 84 seri no.lu KDV GT (II/2-1, II/2-2, II/2-3-1, II/2-3-4) bölümlerine göre, - Haklarında SMİYB düzenleme raporu bulunduğu, - Haklarında SMİYB kullanma raporu bulunduğu, - Haklarında SMİYB düzenlediği konusunda tespit bulunduğu, -İşletme kapasitesi ile iş hacmi arasında açık nispetsizlik tespit edildiği, gerekçesiyle özel esaslara tabi tutulanlar KDV artırımı yapsalar bile 115 seri no.lu KDV GT’ne göre genel esaslar dönemezler.

SORU-29) Kanun stok beyanı ve bilanço düzeltmesi konusunda nasıl düzenlemeler öngörmektedir; CEVAP-29) Bu sorunun iki cevabı bulunmaktadır. Bunlar; 1-İşletmede mevcut olduğu halde kayıtlarda yer almayan emtia, makine, teçhizat ve demirbaşların (belgesiz alış) durumu; Emtia ; Emtiadan anlaşılması gereken nedir? Alım-satım işletmelerinde; satışa hazır mallar, İmalatçı işletmelerde ise; hammadde, malzeme, yarı mamul ve mamul mallardır. Örneğin; yıllara yaygın inşaat ve onarım faaliyetinde bulunanlar, kat karşılığı veya kendi adlarına inşaat yapıp satanlar, varsa inşa edilen ve emtia niteliğindeki gayrimenkulleri (konut, işyeri vb.) ile üretimde kullandıkları demir, çimento, tuğla gibi ilk madde ve malzemelerini veya yarı mamullerini de bildirebilirler. Gelir ve Kurumlar Vergisi mükellefleri (adi, Kollektif ve adi komandit şirketler dahil), işletmelerinde mevcut olduğu halde kayıtlarında yer almayan emtiayı kendilerince veya bağlı oldukları meslek kuruluşunca tespit edilecek rayiç bedel ile bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü ayın sonuna (haziran sonu) kadar bir envanter (EK:20/B) listesi ile bağlı bulundukları vergi dairelerine bildirmek suretiyle defterlerine kaydedecekler.

Beyan edilen emtia değeri üzerinden; % 18 oranında KDV’ne tabi olanlar için % 10, İndirimli oranlı (% 1 ve % 8) emtia için bu oranların yarısı esas alınarak, KDV hesaplanacak ve sorumlu sıfatıyla ayrı bir beyanname (EK:20/A) ile beyan edilerek, beyanname verme süresi (en geç 31.05.2011 tarihine kadar) içinde de ödenecektir. Bu şekilde ödenen KDV, sorumlu sıfatıyla ödenen katma değer vergisi gibi indirim konusu yapılacak, söz konusu emtianın iade hakkı tanınan işlemlerde kullanılması halinde ise, nakden veya mahsuben iadeye konu edilebilecektir. Ayrıca, emtianın bu şekilde beyana konu edilerek kayda alınması hususunda KDVK’nun 9.maddesinin 2.fıkra hükmü (fiili veya kaydi envanter sonucu belgesiz mal bulundurduğu tespit edilenler hakkında uygulanan vergi ziyaı cezalı KDV tarhiyatı) uygulanmayacaktır. KDV beyannamelerini elektronik ortamda vermek zorunda olan mükellefler, söz konusu beyannameyi de elektronik ortamda vermek zorundadırlar. Beyana konu edilen emtia, aynı zamanda Özel Tüketim Vergisi’ne de tabi ise, bu malların beyan tarihindeki miktarı ve emsal bedeli üzerinden geçerli olan “özel tüketim vergisi” beyanname verme süresi içinde ayrı bir beyanname (EK:21) ile beyan edilerek aynı süre içinde ödenirse, bu mallar bakımından 4760 sayılı ÖTVK’nun 4. maddesinin 3. fıkra hükmü uygulanmayacak ve bu şekilde beyan edilerek ödenen ÖTV için vergi cezası kesilmeyecektir.

Beyan edilecek ÖTV tutarları, beyan edilecek KDV matrahını oluşturan rayiç bedelin tespitinde dikkate alınmış olduğundan, beyan edilen ÖTV’nin KDV matrahına ayrıca dahil edilmesine gerek yoktur. Bilanço esasına göre defter tutanlar, bu şekilde beyan edilen emtia için bilanço pasifinde ayrı bir özel karşılık hesabı açacaklardır. Açılan bu özel karşılık hesabı, ortaklara dağıtılması veya şirketin tasfiyeye girmesi halinde, sermayenin cüzü sayılacak ve vergilendirilmeyecektir. Kayıtlara alınan emtianın beyan edilen değeri, söz konusu emtianın satışı halinde, maliyet olarak dikkate alınacaktır. Ancak, satış bedeli emtianın beyan edilen değerinden düşük olamayacağı için bu satıştan zarar doğması halinde, bu zararın GV veya KV matrahından indirimi kabul edilmeyecektir. Teslimi KDV’nden istisna olan emtia için bu uygulamadan faydalanılması mümkün değildir. Beyan edilen emtianın rayiç bedeli, (Ba) formu ile bildirilmek zorundadır. Bildirim, (Ba) formunun “Soyadı/Adı Unvanı” bölümüne “Muhtelif Satıcılar (6111 sayılı Kanun Madde 10)”, “Vergi Kimlik Numarası” bölümüne (3333 333 333) yazılmak suretiyle yapılacaktır.

Beyan edilen emtianın muhasebe kaydına alınmasında emtianın mahiyetine uygun 150, 151, 152 veya 153 no.lu tek düzen hesap kodlarından birisi kullanılacaktır. Beyana konu edilen emtianın muhasebe kaydı ise aşağıdaki gibi olacaktır; Örnek; Genel oranda (% 18) KDV’ne tabi ve 40.000,-TL rayiç bedel biçilen emtianın muhasebe kayıtlarına intikali aşağıdaki gibi olacaktır. ------------------------------------ /---------------------------------------------------------- 153-Ticari mallar 40.000 191-İndirilecek KDV 4.000 525-Kayda Alınan Emtia Özel Karşılığı Hs. 40.000 (6111 S .Kanunun 10.md. Gereği) 360-Ödenecek Vergi ve Fonlar 4.000 (sorumlu sıfatıyla ödenecek KDV) -------------------------------------- / ---------------------------------------------------- Kayıtlara alınan mal, daha düşük bir bedelle satılsa bile kayıtlara intikal ettirilecek satış bedeli kanun hükmü gereği 40.000-TL’nin altında olamayacak, olsa bile aradaki fark kanunen kabul edilmeyecektir. İşletme hesabı esasına göre defter tutanlar emtiayı defterlerinin gider kısmına satın alınan mal olarak kaydedeceklerdir.

Demirbaş, Makine ve Teçhizat ; Gelir ve Kurumlar Vergisi mükellefleri (adi, Kollektif ve adi komandit şirketler dahil), işletmelerinde mevcut olduğu halde kayıtlarında yer almayan makine, teçhizat ve demirbaşları kendilerince veya bağlı oldukları meslek kuruluşunca tespit edilecek rayiç bedel ile bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü ayın sonuna kadar (haziran sonu) bir envanter (EK:20/B) listesi ile bağlı bulundukları vergi dairelerine bildirmek suretiyle defterlerine kaydedecekler. Beyan edilen demirbaşların değeri üzerinden; % 18 oranında KDV’ne tabi olanlar için % 10, İndirimli oranlı makine, teçhizat ve demirbaşlar için bu oranların yarısı esas alınarak, KDV hesaplanacak ve sorumlu sıfatıyla ayrı bir beyanname (EK:20/A) ile beyan edilerek beyanname verme süresi (en geç 31.05.2011 tarihine kadar) içinde de ödenecektir. Bu şekilde ödenen KDV, indirim konusu yapılamayacağı gibi iade konusu da yapılamayacak ancak, bu tutar Gelir ve Kurumlar vergisi uygulamasında gider olarak dikkate alınabilecektir. Ayrıca, makine , teçhizat ve demirbaşların bu şekilde beyana konu edilerek kayda alınması hususunda KDVK’nun 9.maddesinin 2.fıkra hükmü de uygulanmayacaktır. KDV beyannamelerini elektronik ortamda vermek zorunda olan mükellefler, söz konusu beyannameyi de elektronik ortamda vermek zorundadırlar. Böyle bir zorunluluğu bulunmayan mükellefler ise beyanlarını kağıt ortamında yapabileceklerdir. Bilanço esasına göre defter tutanlar, beyan edilen demirbaşlar için ayrı bir özel karşılık hesabı açacaklardır. Bu özel karşılık hesabı birikmiş amortisman olarak kabul edilecektir. Bildirime konu edilen makine, teçhizat ve demirbaşlar için amortisman ayrılamayacaktır.

Bu şekilde beyana konu edilen makine, teçhizat ve demirbaşlar aynı zamanda ÖTV’ne tabi ise, bu demirbaşların beyan tarihindeki miktarı ve emsal bedeli üzerinden geçerli olan ÖTV, beyanname verme süresi içinde ayrı bir beyanname ile beyan edilerek (31.05.2011 tarihine kadar) beyanname verme süresi içinde ödenirse bu demirbaşlar bakımından 4760 sayılı ÖTVK’nun 4. maddesinin 3. fıkra hükmü uygulanmayacak ve bu şekilde beyan edilerek ödenen ÖTV için vergi cezası kesilmeyecektir. Beyan edilecek ÖTV tutarları, beyan edilecek KDV matrahını oluşturan rayiç bedelin tespitinde dikkate alınmış olduğundan, beyan edilen ÖTV’nin KDV matrahına ayrıca dahil edilmesine gerek yoktur. Beyan edilen demirbaşların satılması halinde, satış değerinin beyan edilen değerden düşük olmaması, dolayısıyla bu satıştan zarar doğmaması kanun hükmünün gereğidir. Zarar doğsa bile, kabul edilmeyecektir. Kayıtlara alınacak olan iktisadi kıymetlerden kayıt ve tescile tabi olanların bulunması halinde, kayıtlara alınmadan önce gerekli kayıt ve tescil işlemlerinin de yapılması gerekmektedir. Teslimi KDV’nden istisna olan makine, teçhizat ve demirbaşlar için bu uygulamadan faydalanılması mümkün değildir. Beyan edilen makine, teçhizat veya demirbaşların rayiç bedeli, (Ba) formu ile bildirilmek zorundadır. Bildirim, (Ba) formunun “Soyadı/Adı Unvanı” bölümüne “Muhtelif Satıcılar (6111 sayılı Kanun Madde 10)”, “Vergi Kimlik Numarası” bölümüne (3333 333 333) yazılmak suretiyle yapılacaktır.

Beyan edilen demirbaşların muhasebe kaydına alınmasında demirbaşların mahiyetine uygun 253 veya 255 no.lu tek düzen hesap kodlarından birisi kullanılacaktır. Beyana konu edilen makine, teçhizat ve demirbaşların muhasebe kaydı ise aşağıdaki gibi olacaktır; Örnek; Genel oranda (% 18) KDV’ne tabi ve 60.000,-TL rayiç bedel biçilen demirbaşın kayıtlara intikali aşağıdaki gibi olacaktır. ---------------------------------------------- /------------------------------------------------------------------------------- 255-Demirbaşlar 60.000 689-Diğer Olağanüstü Gider ve Zararlar 6.000 526-Demirbaş Özel Karşılık Hesabı 60.000 (6111 S .Kanunun 10.md. Gereği) 360-Ödenecek Vergi ve Fonlar 6.000 (sorumlu sıfatıyla ödenecek KDV) ---------------------------------------------- / ------------------------------------------------------------------------------ Söz konusu demirbaş yıl sonuna kadar satılırsa satıştan önce, satılmasa 31.12.2011 tarihinde karşılık hesabı, Birikmiş Amortismanlar hesabına aktarılacaktır. Beyana konu edilerek kayda alınan makine, teçhizat ve demirbaşların satılması durumu; Örnek; Beyan değeri 60.000,-TL olan demirbaşın 90.000,-TL’na peşin olarak satılması; -------------------------------------------- / --------------------------------------------------------------------------- 102-Bankalar 106.200 257-Birikmiş Amortismanlar 60.000 255-Demirbaşlar 60.000 679-Diğer Olağandışı Gelir ve Karlar 90.000 391-Hesaplanan KDV 16.200 ------------------------------------------------- / --------------------------------------------------------------------------

2-Kayıtlarda yer aldığı halde işletmede bulunmayan Emtia (belgesiz satış), Kasa Mevcudu ve Ortaklardan Alacaklar; Emtia ; Kayıtlarda yer aldığı halde işletmede mevcut olmayan emtia beyanı uygulamasından, adi, kollektif ve adi komandit şirketler dahil tüm gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri faydalanabilir. Bu uygulamadan faydalanacak olan mükellefler 31.05.2011 tarihine (haziran sonu) kadar, bu emtia için (alıcılar yerine Muhtelif Alıcılar yazılacaktır ve 6111 sayılı kanunun 11/1.maddesi gereğince düzenlenmiştir) şerhi içerecek şekilde ve emtianın tabi olduğu oranda KDV hesaplamak suretiyle fatura düzenleyip, fatura tutarını gelir/kurumlar vergisi matrahına dahil edeceklerdir. Kayıtlarda yer aldığı halde işletmede mevcut olmayan emtialar nedeniyle düzenlenen faturalar, işletme hesabı esasına göre defter tutan mükelleflerce yasal defterlerine, hasılat olarak kaydedilir. Düzenlenecek olan faturadaki bedel, ayni neviden olan malların gayri safi kar oranı dikkate alınarak tespit edilecektir. Eğer, mükellefin kayıtlarından gayri safi kar oranı tespit edilemiyorsa, mükellefin bağlı olduğu meslek odalarının belirleyeceği kar oranları esas alınacaktır. Fatura düzenlenmek suretiyle bu bölümde açıklandığı şekilde hasılatı kayıtlara intikal ettirilen emtianın daha önceki dönemlerde satıldığının tespit edilmesi halinde, düzeltmeye tabi tutulmuş stoklarla ilgili olarak geçmişe yönelik tarhiyat yapılmayacağı gibi ceza ve faiz de uygulanmayacaktır.

Kayıtlarda yer aldığı halde işletmede bulunmayan emtia nedeniyle düzenlenen faturalar (Bs) Formu ile bildirilmek zorundadır. Bildirim, (Bs) formunun “Soyadı/Adı Unvanı” bölümüne “Muhtelif Alıcılar (6111 sayılı Kanun Madde 11/1)”, “Vergi Kimlik Numarası” bölümüne (4444 444 444) yazılmak suretiyle yapılacaktır. İşletmede mevcut olmayan emtia kaydının düzeltilmesi ; Örnek; Genel oranda KDV’ne tabi ve % 10 gayri safi karlılık içerip, kayıtlarda yer aldığı halde, işletme stoklarında bulunmayan 200.000,-TL maliyet bedelli emtiaya ilişkin muhasebe kaydı aşağıdaki gibi olacaktır. ----------------------------------------- /----------------------------------------------------------------------- 689-Diğer Olağanüstü Gider ve Zararlar (KKEG) 259.600 600-Yurtiçi Satışlar 220.000 (6111 sayılı Kanun md. 11/1 gereği) 391-Hesaplanan KDV 39.600 ------------------------------------------- / ------------------------------------------------------------------- Söz konusu emtia eğer, daha önce kayıt dışı satılmış ve karşılığında da “Alacak Senetleri” alınmış ise; --------------------------------------------------- / ------------------------------------------------------------- 121-Alacak Senetleri 259.600 (6111 sayılı Kanun md. 11 gereği) ------------------------------------------- / --------------------------------------------------------------------

Kasa Mevcudu ile Ortaklardan Alacakların Düzeltilmesi; Kayıtlarda yer aldığı halde işletmede bulunmayan kasa mevcudu ve ortaklardan alacaklar beyanı uygulamasında; sadece bilanço esasına göre defter tutan Kurumlar Vergisi mükellefleri faydalanacaklardır. Bilanço esasına göre defter tutan Kurumlar Vergisi mükellefleri; 31.12.2010 tarihi itibarıyla bilançolarında görülmekle birlikte işletmelerinde bulunmayan; Kasa mevcutları ile, İşletmenin esas faaliyeti konusu dışındaki işlemleri dolayısıyla (ödünç verme vb. nedenlerle ortaya çıkan) Ortaklardan alacaklı bulunan tutarlar ile Ortaklara borçlu bulunan tutarlar arasındaki net alacak tutarları, kanunun yürürlük tarihi izleyen üçüncü ayın sonuna (haziran sonu) kadar bağlı bulunulan vergi dairesine beyan (EK:22) etmek suretiyle düzeltebilirler. Net alacak tutarlarının belirlenmesinde, tek düzen hesap planında yer alan “131- Ortaklardan Alacaklar” ve “231-Ortaklardan Alacaklar” toplamından “331- Ortaklara Borçlar” ve “431-Ortaklara Borçlar” toplamının çıkarılması sonucunda kalan net tutar dikkate alınacaktır. Beyan edilen kasa mevcudu veya net alacaklar üzerinden % 3 oranında hesaplanan vergi, beyan süresi içerisinde ödenecektir. Kanun kapsamında ödenecek olan bu vergi, kurumlar vergisinden mahsup edilemeyeceği gibi, kurumlar vergisi matrahı tespitinde gider olarak da dikkate alınamayacaktır.

Kasa Mevcudunun Düzeltilmesi; Örnek; İşletmenin 31.12.2010 tarihli bilançosunda kasa hesabında görünen tutar 200.000,-TL olmakla birlikte, kasada fiilen bulunan tutar 20.000,-TL’dir. Ancak, beyan tarihi itibariyle kasa hesabında 230.000,-TL görünmektedir. Buna göre, kasa mevcudunun beyanına ilişkin muhasebe kaydı aşağıdaki gibi olacaktır. -------------------------------------------- /------------------------------------------------------- 689-Diğer Olağanüstü Gider ve Zararlar 180.000 (6111 sayılı Kanunun 11/2.maddesi gereği) 100-Kasa 180.000 ------------------------------------------------ / --------------------------------------------------- Ödenecek verginin muhasebe kaydı; ---------------------------------------------- / ------------------------------------------------------- 689-Diğer Olağanüstü Gider ve Zararlar 5.400 360 Ödenecek Vergi ve Fonlar 5.400 -------------------------------------------- / --------------------------------------------------------- Kasa mevcutlarından kaynaklanan giderlerin nazım hesaplara (kanunen kabul edilmeyen gider olarak) kaydı; ----------------------------------------------------- / --------------------------------------------- 950-Kanunen Kabul Edilmeyen Giderler 185.400 951-Kanunen Kabul Edilmeyen Giderler Alacaklı Hesap 185.400 ------------------------------ / -------------------------------------------------------------------- Kasa hesabının düzeltilmesinde; beyan tarihindeki tutar 31.12.2010 tarihli bilançoda yer alan tutardan daha düşük ise en fazla bu tutar kadar düzeltme yapılabilecektir.

Ortaklardan Alacakların Düzeltilmesi; Örnek; İşletmenin 31.12.2010 tarihli bilançosunda görünmekle birlikte gerçekte olmayan ortaklardan alacak ve borç tutarları bilanço hesapları itibariyle şöyledir. (Beyan tarihi itibariyle değişiklik yok) 131-Ortaklardan Alacaklar hesabı:250.000 TL, 231-Ortaklardan Alacaklar hesabı:150.000 TL 331-Ortaklara Borçlar hesabı:(125.000) TL, 431-Ortaklara Borçlar hesabı:(75.000) TL Beyan tutarı:(250.000+150.000)–(125.000+75.000) = 200.000,-TL Hesaplanan vergi:200.000*%3 = 6.000,-TL İşletmenin 31.12.2010 tarihli bilançosunda yer aldığı halde işletmede bulunmayan 200.000,-TL tutarındaki (Ortaklardan alacaklı tutarlar ile Ortaklara borçlu tutarlar arasındaki) net alacağın beyanına ilişkin muhasebe kaydı aşağıdaki gibi olacaktır; ----------------------------------------------------------------- / ----------------------------------------------------------------- 689-Diğer Olağanüstü Gider ve Zararlar 200.000 (6111 sayılı Kanunun 11/2.maddesi gereği) 131-Ortaklardan Alacaklar 125.000 231-Ortaklardan Alacaklar 75.000 ---------------------------------------------------------------- / ------------------------------------------------------------------ Ödenecek verginin muhasebe kaydı; ------------------------------------------------------------------------- / ---------------------------------------------------------- 689-Diğer Olağanüstü Gider ve Zararlar 6.000 360 Ödenecek Vergi ve Fonlar 6.000 --------------------------------------------------------------- / -------------------------------------------------------------------- Ortaklardan alacaklardan kaynaklanan giderlerin nazım hesaplara “KKEG” olarak kaydı: --------------------------------------------------------------------/--------------------------------------------------------- 950-Kanunen Kabul Edilmeyen Giderler 206.000 951-Kanunen Kabul Edilmeyen Giderler Alacaklı Hesap 206.000 -------------------------------------------------------- / ---------------------------------------------------------------------

Yapılan beyanla ilgili olarak söz konusu tutarların ortaklara dağıtılıp dağıtılmadığına bakılmaksızın kar dağıtımına bağlı vergi kesintisine yönelik ilave bir tarhiyat yapılmayacaktır. Mükellefler tarafından yapılan bildirim ve düzeltme işlemleri, 6111 sayılı Kanun hükümlerine uygunluğu, Maliye İdaresi tarafından araştırmaya ve incelemeye konu edilebileceği unutulmamalıdır. Kayıtlarda yer aldığı halde işletmede bulunmayan gerek kasa mevcudu olsun gerekse ortaklardan olan net alacak tutarları olsun bunların düzeltilmesi halinde, düzeltilen bu tutarların kanunun öngördüğü şekilde (eğer gerçekten karşılığının girdiği hesap bilinemiyorsa) kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate alınacak olması (KKEG) bu işlemleri yapacak olan bilanço esasına göre defter tutan kurumlar vergisi mükelleflerinin sermaye yapılarını sıfır veya negatif durumlara düşürebileceğinden, sermaye artırımı zorunlu hale gelecektir. Aksi takdirde, sermayenin bu duruma gelmesi, Türk Ticaret Kanunu (TTK) açısından sıkıntılar gündeme getireceği gibi vergi kanunları açısından da işletmeye alınan en küçük borç tutarının dahi örtülü sermaye muamelesine muhatap olacağı kaçınılmaz olacaktır. Dolayısıyla, bu tür olumsuzlukların yaşanmaması için mevzuat açısından en kısa sürede önlem alınması gerekmektedir.

SORU-30) Kanun, 5811 sayılı varlık barışı kanunu uygulaması konusunda nasıl düzenlemeler öngörmektedir; CEVAP-30) Varlık barışı uygulamasından faydalanmak üzere başvuran ancak, çeşitli nedenlerle kanunun öngördüğü şartları zamanında yerine getiremeyenlere, bu eksikliklerini gidermeleri için bir ek süre verilmek suretiyle 5811 sayılı kanununda yer alan “mahsup” tan faydalanma imkanı getirmektedir; Bildirim veya beyanda bulunanlardan yurt dışında bulunan varlıklarını süresi içinde Türkiye’ye getiremeyen veya Türkiye’deki banka ya da aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer etmeyenler, Türkiye’de bulunan varlıklar nedeniyle tevsik şartını yerine getirmeyen mükelleflerden, taşınmazlar dışındaki varlıklarını beyan tarihinden sonra sermaye artırımının gerçekleştirilmesi gereken altı aylık yasal süre içinde banka veya aracı kurumlarda açılacak hesaplara yatırmak suretiyle tevsik şartını sonradan gerçekleştirenler, Beyanda bulunanlardan bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerce süresi içinde sermaye artırımında bulunmayanlar, Bildirilen veya beyan edilen varlıklar nedeniyle tarh edilen vergileri vadesinde ödemeyenler,

Kanunun yürürlüğünü izleyen ikinci ayın sonuna kadar söz konusu eksiklikleri gidermeleri (varlıkların transfer edilmesi, tutarların sermayeye eklenmesi, tarh edilen vergileri ödemeleri-eksik kalan kısımları 6111 sayılı Kanunun 2/a’ya göre) ve 5811 sayılı kanunda yer alan diğer şartları taşımaları halinde, 6111 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden itibaren 2008 yılından önceki dönemlere ilişkin yapılacak vergi incelemeleri hakkında, 5811 sayılı Kanunun 3/5.maddesinde öngörülen “mahsup” imkanından faydalanabileceklerdir. 6111 sayılı Kanunun yayımlandığı tarihten (25 Şubat 2011) önce vergi inceleme raporları üzerine vergi dairesince tarhiyat yapılmış olması halinde, Kanun kapsamında bildirim ve beyanda bulunmuş mükelleflerin, yapılan bu tarhiyatlar hakkında mahsup imkanından yararlanması mümkün olmayacaktır. Anılan tarihe kadar vergi dairesince tarhiyat işleminin yapılmaması halinde ise 2 Mayıs 2011 tarihine kadar (bu tarih dahil) eksiklikleri gideren mükellefler mahsup imkanından yararlanılabilecektir. 22.11.2008 – 02.03.2009 tarihleri arasında yapılan bildirim veya beyanlar için 22.11.2008 tarihinden sonra; 10.07.2009 – 31.12.2009 tarihleri arasında yapılan bildirim veya beyanlar için de 19/6/2009 tarihinden sonra; vergi incelemesine başlanılmış olması şarttır.

Takdir sonucu tarh edilen vergiler de 5811 sayılı kanunun “mahsup” avantajından faydalanması sağlandı; Daha önceki uygulamada, 5811 sayılı Kanun kapsamında bildirilen veya beyan edilen tutarlar, vergi incelemesine bağlı olarak tespit edilmiş (Gelir Vergisi, Kurumlar Vergisi, Katma Değer Vergisi) matrah farklarından mahsup edilebilmekteydi. 6111 sayılı Kanunun hükümlerine göre; 5811 sayılı Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olarak vergi incelemesine yetkili olanlarca, matrah takdiri için Takdir Komisyonu’na sevk edilenler, Takdir Komisyonu tarafından takdir edilen gelir, kurumlar vergisi ve (indirimi red edilen) KDV matrah farkları açısından da, 5811 sayılı kanunun 3.maddesinin 5.fıkrasında öngörülen “mahsup” imkanından faydalanacaklardır. Ancak, mükelleflerin bu kapsamda mahsup imkanından faydalanabilmesi için, 5811 sayılı Kanunda yer alan şartların tamamını taşıyor olmaları gerekmektedir.

Vergi incelemesine yetkili olanların talebi üzerine matrah takdiri için takdir komisyonlarına sevk edilenler ile Türkiye’de bulunan varlıklar nedeniyle tevsik şartını yerine getirmeyenler hakkında yapılacak düzeltme işlemleri ; Bu durumdaki mükellefler hakkında, 2008’den önceki dönemlere ilişkin olarak 25.02.2011 tarihinden önce (farklı tarihlerde başlanması gereken incelemeler dikkate alınarak) başlamış olan vergi incelemeleri sonucu yapılan tarhiyatlar, 5811 sayılı Kanunda yer alan diğer şartların da taşınması kaydıyla ve bildirim veya beyan edilen tutarlar dikkate alınmak suretiyle, mükelleflerin 30 Haziran 2011 tarihine kadar (bu tarih dahil) başvuruda bulunması halinde düzeltilecektir. Düzeltme işlemleri, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun düzeltme hükümlerine göre (uzlaşmalara göre kesinleşenler dahil, düzeltme zaman aşım hükümleri dikkate alınarak) yapılacak ve tahakkuk eden vergiler, bu alacaklarla ilgili olarak açılmış bulunan tüm davalardan vazgeçilmesi şartıyla terkin edilecektir. Bu kapsamda, varsa tahsil edilen tutarlar mükelleflere red ve iade olunacaktır. Bu kapsamda düzeltme yapılabilmesi için 5811 sayılı Kanunda aranılan diğer şartların varlığına ilişkin hususların vergi incelemesine yetkili olanlarca (tarhiyatın kaynağı VİR ise inceleme elemanı, Takdir komisyonu kararı ise VD Müdürü tarafından düzenlenecek bir rapor ile) tespit edilmesi şarttır.