ANA BABA VE ERGEN İLETİŞİMİ ANNE VE BABA ARASINDAKİ İLİŞKİ, EVİN GENEL HAVASINI BELİRLER!... Çocuğunuzu tanıyarak eğitime başlayınız.

DÜNYANIN EN ZOR İŞİ ANA BABALIK

Sevgili Ana-Babalar; Günümüzde çocuk yetiştirmenin zorluklarını hepimiz biliyoruz.Bütün iyi niyetimize rağmen bazen çocuklarımız, beklemediğimiz davranışlar sergiliyorlar. Bu durum karşısında; endişeleniyoruz, şaşırıyoruz, kızıyoruz. Neler olup bittiğini anlamakta zorlanıyoruz. O bizim çocuğumuz. Eğrisiyle,doğrusuyla,başarı ve başarısızlığı ile bizim çocuğumuz. O’nu her şeyi ile benimsediğimizi hissettirelim. Ama bunu yaparken, yanlışlarını belirtelim ve düzeltme yoluna gidelim.

Çocuğun sağlıklı eğitimi ancak okul ve ailenin iletişimi ile gerçekleşir. Tek başına okul ya da tek başına aile onun eğitiminden istediği sonucu alamaz. Okul başta olmak üzere her türlü sosyal kuruma sorumluluk düşmekte. Ancak en büyük pay yine aileye düşmektedir.

NELER ANLATACAĞIZ? Ergen neler hisseder? Aile ilişkisi nasıldır? İletişim nedir? Gençlerle nasıl daha iyi bir iletişim kurabiliriz? Sevgimiz nasıl olmalıdır? Nasıl bir disiplin ve ceza vermeliyiz? Ergene karşı nasıl davranmalıyız? Ergenle nasıl konuşmalıyız?

ERGEN NELER HİSSEDER? Çabuk ve keskin tepkiler verir, Tedirginlik, güvensizlik vardır, Kuruntuludur, Yalnız kalma isteği vardır, Ders ilgisizliği ve başarısızlık başlar, Ev kurallarına karşı gelmeye başlar,

Evden uzaklaşabilir, Otoriteye karşı gelir, Bencildir, sakardır, dağınıktır, Süs ve giyime düşkündür, Sivilce takıntısı vardır, Garip müzik anlayışı oluşmaya başlar, Posterlere ilgi artar,

Oda mahremiyeti ister, Şiir, hikaye, roman, günlük yazmaya başlar, Uzun uzun düşler kurar, Aileyi beğenmeme vardır, Aileye ters davranışlar sergiler, Fikir tartışmalarına girer, Model alma ve özdeşim vardır.

ERGENİN AİLE İLİŞKİSİ Ergenlerin bu dönemde ailelerine olan bağımlılıkları azalır. Hiçbir şey beğenmez, sürekli şikayet edecek bir şeyler bulurlar. Eve istediği zaman girip çıkmak ister. Ailesinin en ufak bir eleştirisine büyük tepkiler verir. Kendine yöneltilen eleştirileri kabul etmez, sürekli eleştirmeyi sever.

Boş vermişlik içindedir. Anne babasının beğenileriyle alay eder. Anne babasının düşüncelerini eskimiş bulur. Onlardan öğrenecek hiçbir şeyi kalmamış sanır. Aileyle fikir bazında çatışma, isyankâr tutum bu dönemde artar.

Bu dönemde aileye büyük bir görev düşer. Aile bu davranışların bir süre sonra geçeceğini bilmeli ve sabırlı davranmalıdır.

Her şey değişiyor… Ya biz ? Biz de değişime uyuyor muyuz? Yoksa hala anamızın, babamızın çağından kalan anlayışla mı ana babalık yapıyoruz?

İLETİŞİMİN AMACI: ANLAŞILMAKTIR *Gerçek bir iletişim içinde, konuşulanları anlama ve düşünülenleri söyleme vardır. İLETİŞİMİN AMACI: ANLAŞILMAKTIR

İletişim aynı zamanda; *Ne söyleyeceğimizi bilmek, *Bunu ne zaman söylemenin daha uygun olacağına ve nerede söylemenin doğru olduğuna karar vermek, *En iyi nasıl söyleneceğini düşünmek, *Akıcı bir dille ve karşımızdaki kişiyle göz kontağı kurarak konuşabilmektir.

ONUNLA KONUŞURKEN Yüzünüz ona dönük olsun. Söylediklerini başınızla tekrar edin . Duygularını ifade etmekte zorlanıyorsa, ona yardım edin. Onunla birlikteyken tüm dikkatinizi ona yoğunlaştırın. Davranışlarınızda tutarlı olun, bir gün doğru dediğinize ertesi gün yanlış demeyin.

İLİŞKİNİZDE BAŞARILI OLMAK İÇİN GENÇLERLE İLİŞKİNİZDE BAŞARILI OLMAK İÇİN Genci dikkatli ve nazik şekilde dinleyin. Gençle konuşurken yetişkin biriyle konuştuğunuz gibi davranın. Gencin, ihtiyacı olduğunda onun yanında olacağınızı bilmesine izin verin.

Çocuğunuzu yargılamayın. Anlattıklarına gülmeyin, çocuklarınızı asla utandırmayın. Eleştirileriniz kısa ve öz olsun, fazla uzatmayın. Öğüt vermeyin ki, sözleriniz etkili olsun. Gerçekçi önerilerde bulunun.

Duygularınızda samimi olun. Söylediklerini ciddiye alın. Daha iyi anlayabilmek için sorular sorun. Çocuklar övgü ve onay beklerler, olumlu geri bildirim verin. Unutmayın! Amaç hatalarını yakalamak değil, doğrularını pekiştirmektir.

Etkileşime önem verin, çocuğunuza dokunun, sarılın, sıcaklığınızı hissetmesine izin verin. Kendinizi çocuğunuzun yerine koyun. Onun bakış açısını, tutumlarını, değerlerini ve yaşını göz önüne alarak anlamaya çalışın. Çocuklar bizden ne istiyor?

BİZ ONLARA, NEYİ NASIL VERİYORUZ?

Sevgi! peki nasıl bir sevgi? Önce şuna cevap vermeliyiz. Biz çocuğumuza yeterli sevgi gösteriyor muyuz? Yoksa sevgimizi koşullu mu gösteriyoruz ya da ona ne kadarını ifade ediyoruz. Şunu bilmeliyiz ki sevgi çocuğun her istediğini yapmak, onun kölesi olmak değildir. Anlamı bilinen ve yerinde kullanılan “SEVGİ İLACI” gerçekten birçok sorunun çözümünde çok etkilidir. Sevginizi gizlemeyin. “İçinden sevmek” şeklinde bir sevgi türü yoktur.

SEVGİ, EN ÖNEMLİ BİR İHTİYAÇTIR. Sevgi ekmek, su ve hava gibi temel ihtiyaçlardan birisidir. Gencin yeteneklerini tanıyıp, yeteneklerini geliştirmesine yardım eder.

Sevgimizin davranışlarımıza yeteri kadar yansıtılmaması, çocukta değersiz olduğu hissini uyandırır. Sıkı kurallar, sert koşullar, fiziksel yaptırımlar çocuğu, Ya pasif, içine kapanık, kendine güveni olmayan biri, Yada saldırgan, kırıcı, içinden pazarlıkçı bir konuma iter.

SEVGİ, DİSİPLİN, EĞİTİM, HOŞGÖRÜ; Hepsinden yeteri kadar olması en sağlıklı TUTUMDUR.

DİSİPLİN; NE KADAR VE NASIL BİR DİSİPLİN Sınırları ve özgürlükleri hakkında çocuğunuza bilgi verin. Sürekli denetim altında tutmayın. Bunu isteseniz de başaramazsınız. Yaşlarına uygun,yeteri kadar özgürlük sağlamak, gelişmelerini olumlu yönde destekleyecektir.

Onlara nefes alma imkanı tanıyın. Severken boğmayın. Otokontrolün gelişmesi için ailede ve toplumda bazı sorumluluklar verin. Kendisine güvendiğinizi samimi olarak ve davranışlarınızla gösteriniz. Hakaret içeren ya da aşağılayıcı sözcükler kullanmayın

Eğer; gence kızgınsanız, onunla konuşmak için sakinleşmeyi bekleyin Eğer; gence kızgınsanız, onunla konuşmak için sakinleşmeyi bekleyin. Aksi halde objektif olamayabilirsiniz. “Neden öyle olduğunu ya da neden öyle davrandığını” sormak yerine “Ne olduğunu” sorun. Gencin sizinle açık iletişim kurmasını sağlayın.. Hatalarıyla onu yargılamayın.Genci olduğu gibi kabul ettiğinizi gösterin

NASIL CEZA VERİLMELİ? 1. KURAL: İş çığırından çıkmadan çocuğu durdurma 2. KURAL: Suçuna karşılık çocuğu sevdiği bir şeyden yoksun bırakma 3. KURAL: Çocuğa yaptığını düzelttirme yolu

ERGEN ÇOCUĞUMUZA NASIL DAVRANMALIYIZ. Ailede herhangi bir sorun olduğunda gencin de görüşlerini alınız. Onu aile içi sevinçlerden ve üzüntülerden ne kadar soyutlarsanız, o kadar yetişkinlikten uzaklaştırırsınız. Özel hayatına kesinlikle saygı gösteriniz.Örneğin kapısını vurmadan odasına girmeyiniz.

Ona gelen bir mektubu açmayınız. Günlüğünü karıştırmayınız. Bazen günlük en iyi arkadaş olabilir. Yaşadıklarını yazdıkça rahatlarlar. İleride bu anılara, tıpkı çocukluk resimlerine baktığı zaman gibi gülümseyerek bakacak ve hatırlayacaktır.

Ondan kesinlikle mükemmel olmasını beklemeyiniz . Ufak tefek hataları görmezden geliniz. Onu iyi komşu çocukları ile kıyaslamayınız. Tenkitte cömert olduğunuz kadar övgüde ve takdirde de cömert olunuz (olumlu davranışlarını dile getirin).

Bazı durumlarda yanlış yapma ve seçme hakkı verin ki; davranışlarının sonuçlarına katlanmayı öğrensin. Uymasını istediğiniz kuralların nedenlerini açıklayın ki; körü körüne itaat etmek yerine anlasın. Çocuğunuzu olduğu gibi kabul edin. Model olup, tutarlı olmaya çalışın ki; yalana başvurmasın.

Güvendiğinizi hissettirin ki; o da kendine güvensin. Etiketlemeyin ki; kendinin öyle olduğuna inanmasın. Başkalarıyla asla kıyaslamayın ki; kendini değersiz hissetmesin.

Ve çocuğunuzla mutlaka “KALİTELİ ZAMAN” ayırın. UNUTMAYIN!!! Aile bir takımdır.

ERGEN ÇOCUĞUMUZLA NASIL KONUŞMALIYIZ. “Sen” yerine “Ben” mesajları kullanın

Günlük yaşantımızda karşımızdakine yönelik olumsuz, kızgın duygularımızı dile getirmek için çoğunlukla “SEN ZATEN HEP ÖYLE DAVRANIRSIN", “HER ZAMAN BÖYLESİN“ gibi sen dilinin hakim olduğu ifadeleri kullanırız. * Sen diliyle gönderilen ifadelerin, istenilmeyen davranışların ortadan kaldırılmasında çok az olumlu etkisi olmaktadır. * Sen dilinin kullanılması, kişi tarafından benlik saygısını zedelemesi olarak algılandığından , daha çok kendini savunmaya geçerek, karşılıklı suçlamalar şeklinde çözüm bulunamayan bir süreç işlemektedir.

SEN DİLİ BEN DİLİ *Kişiliğe yöneliktir. * Davranışa yöneliktir *Çocuğa kendi ile ilgili * Çocuğa karşısındaki bir şeyler söyler. yetişkinle ilgili bir şeyler söyler *Benlik saygısını zedeler. *Benlik saygısını olumlu *Öfke ve nefret duyguları etkiler. Oluşturur. *Yardım isteği doğurur. *Çekingen ya da saldırgan *Atılgan insanlar yaratır. İnsanlar yaratır.

ANNE BABA ÇOCUK BEN DİLİ K O D L A M Ç Ö Z Ü M L E ÇOK RAHATSIZ OLDUM BEN İLETİ KODU ANNEM BABAM RAHATSIZ OLMUŞ RAHATSIZ

TERBİYESİZLİK EDİYORSUN SEN DİLİ K O D L A M Ç Ö Z Ü M L E ÇOCUK ANNE BABA TERBİYESİZLİK EDİYORSUN SEN İLETİ KODU BENİM KÖTÜ OLDUĞUMU DÜŞÜNÜYOR RAHATSIZ

Olduğunuzu Biliyor musunuz? Son söz GENCİN SESİ Benim modelim sizsiniz. Yarın, nelerden yakınacak, Yapmamı istemeyecekseniz; Bugün Onları siz de yapmayın. Yemek seçmem ve Yaşam alışkanlığım gibi Bir çok huyumdan Bugün yakınıyorsanız, Bana bunları sizin kazandırdığınızı Unutmayın. Çünkü Benim her gün özdeşleştiğim bir “MODEL” Olduğunuzu Biliyor musunuz?

UNUTMAYIN ona kulak verin. “Ben önemliyim” “Ben değerliyim” “Beni kabul edin”