CİNSEL ANATOMİ VE FİZYOLOJİ

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
OSTEOPOROZ (KEMİK ERİMESİ)
Advertisements

Ergenlik fizyolojisi ve büyüme
EMZİRME NASIL OLUYOR ?.
SAĞLIK Sağlık Okuryazarlığı - Kadın Üreme Sistemi -
NUTFE DÖLLENME ALAKA. NUTFE DÖLLENME ALAKA İnsan döllenmiş bir yumurtadan oluşmadı mı. Sonra alaka haline dönüştü İnsan döllenmiş bir yumurtadan oluşmadı.
İç salgı bezleri.
VÜCUDUMUZDA SİSTEMLER
BÜYÜME: Vucüdun uzunluk ve ağırlık yönünden artışı anlamına gelen bir terimdir. GELİŞME: Büyüyen organizmanın dokularının yapısındaki olgunlaşmayı.
Ergenlik Dönemi Bedensel Değişimleri Op.Dr.Semih Hızıroğlu
SAĞLIK Sağlık Okuryazarlığı - Erkek Üreme Sistemi -
AĞRI FİZYOLOJİSİ.
Prof. Dr. Barış ALTAY Üroloji Anabilim Dalı
Yasemin OLGUN – Biyoloji Öğretmeni / Ocak 2001
EJAKÜLASYON BOZUKLUKLARI Dr. Bilal GÜMÜŞ Tuzla/2014
İLERİ YAŞ KADIN SAĞLIĞI
ERGEN SAĞLIĞI.
İNSANDA ÜREME, BÜYÜME VE GELİŞME
İnsanda üreme,büyüme,gelişme
Sistemleri Anatomisi ve fizyolojisi
DENETLEYİCİ SİSTEMLER
Düz kaslar.
DOKULAR.
ÜREME ORGANLARI VE GEBELİK OLUŞUMU
DUYU ORGANLARI Çözümlü Konu Testi.
E N D O K R İ N S İ S T E M İ ( HORMONLAR ) A.Ç.
FİZYOLOJİYE GİRİŞ VE HOMEOSTAZ
SİNİR SİSTEMİ CERRAHİSİ VE HEMŞİRELİK BAKIMI
İNSANDA ÜREME, BÜYÜME VE GELİŞME
Fen Ve Teknoloji Üreme Sistemi Göker Kökten 6/A 817 Sağlık Slaytları
SUYUN İNSAN YAŞAMINDAKİ YERİ
BEŞ DUYUMUZ.
ERGENLİK DÖNEMİ CİNSEL GELİŞİM VE ÖZELLİKLERİ
DAVRANIŞ VE DAVRANIŞIN BİYOLOJİK TEMELLERİ
Prof. Dr. Güler Küçükturan
Prof. Dr. Güler Küçükturan
ÇOCUKLARIMIZA CİNSELLİĞİ NASIL ANLATALIM?
Uzm.Dr.Sevil ARABACI Dr.Canan ... Adölesan Merkezi
BURUN VE KOKU ALMA İŞLEMİ
MEME KANSERİ CANAN ZENGİN
Doğum Eylemi.
HAREKET ve FONKSİYON GELİŞİMİ
İÇ GENİTAL ORGANLAR İç genital organlar vajina, uterus, tubalar ve overlerden oluşmaktadır. Bu organlar kemik pelvis içinde yer alır.
KADIN VE ERKEK ÜREME ORGANLARININ ANATOMİSİ VE FİZYOLOJİSİ
HORMONLAR ve HORMON ÜRETEN ORGANLAR
E R G E N L İ K ERGENLİK DÖNEMİ FİZİKSEL GELİŞİM
DERS 3 1) Kadında Cinsel İşlevin Fizyolojisi ve Cinsel Yanıt Döngüsü 2) Erkekte Cinsel İşlev Fizyolojisi ve Cinsel Yanıt Döngüsü.
Her sistemin kendine özgü görevleri olmasına karşın bu görevleri diğer sistemlerden bağımsız olarak gerçekleştiremez. Egzersizle yukarıdaki açıklamanın.
HAYVANSAL DOKULAR.
SİSTEMLER.
Ergenlik Döneminde Bedensel Değişiklikler
İNEKLERDE LAKTASYON Laktasyon mammogenezis, laktogenezis ve galaktopoezis diye 3 bölüme ayrılır.
ÜREME SİSTEMİNİN ANATOMİSİ
Meme Dokusunun İç Yapısı
 Üreme çğındaki kadınlarda her ay oluşan periyodik kanamalara menstrüral siklus (adet dögüsü) adı verilir  Bir siklus ortalama 28 gündür ancak 21 ile.
GEBELİĞİN OLUŞUMU ERKEN DÖNEM GEBELİK BELİRTİLERİ:
A.Ç. Vücudumuzun kontrol ve bütünlüğünü sağlayan yani,canlı vücudundaki yapılar arasında koordinasyonu sağlayan sistemler vardır. BU SİSTEMLER; 1. SİNİR.
  Vajina; yukarıda uterus boynu, aşağıda vulva arasında oblik olarak uzanan fibro-muskuler yapıda boru şeklinde bir organdır. Vagina, iki labia minör.
Sağlık Bilimleri Fakültesi
SDÜ Tıp Fakültesi Fizyoloji ABD,
MUHAMMED KUZU. DUYU ORGANLARIMIZIN YAPILARI Canlılık faaliyetlerimizi sürdürebilmemiz için çevremizde ve bünyemizde oluşan değişikliklerden anında haberdar.
MUHAMMED KUZU. DUYU ORGANLARIMIZIN YAPILARI Canlılık faaliyetlerimizi sürdürebilmemiz için çevremizde ve bünyemizde oluşan değişikliklerden anında haberdar.
DESTEK VE HAREKET SİSTEMİ
SDÜ Tıp Fakültesi Fizyoloji ABD,
Sunum transkripti:

CİNSEL ANATOMİ VE FİZYOLOJİ DR.ÖZAY ÖZDEMİR

CİNSEL ANATOMİ VE FİZYOLOJİ Kadın cinsel anatomisi Erkek cinsel anatomisi Diğer erojen bölgeler Cinsel uyarılma kaynakları Cinsel yanıt döngüsü Cinsel işlev ve davranışın nöroendokrin düzenlenişi Yaşlılığın cinsellik üzerine etkileri

Cinsel terminoloji: Bilimsel ve argo Vulva : Pussy (am, amcık), crotch Pubik kıl : Beaver, bush, pubes Mons : Love mound (Aşk tepesi) Klitoris : Clit, joy button Himen : Cherry, maidenhead, kızlık zarı Vajina : Cunt, box, hole, honeypot Üriner açıklık : Peehole Anus : Asshole Kalçalar : Ass (göt), rear (popo), buns Penis : Prick (yarak), cock, peter, tool Memeler : Boobs, tits, knockers Testisler : Balls, jewels, nuts (taşak)

KADIN CİNSEL ANATOMİSİ Vulva Himen Vajina Uterus Fallop tüpleri Overler Memeler

Vulva Kadın dış genital organları vulva olarak adlandırılır Vulva latince örten anlamında Mons, labia, klitoris ve perineyi kapsar Vajina girişi vulvada olmasına karşın iç genital organ

Vulva: Mons Mons veneris (la.; Venüs-roma aşk tanrıçası- tepesi) pubik kemiğin hemen üzerindeki alandır, deri ve pubik kıllarla kaplı bir yağ dokusu yastığıdır. Klitorise göre dokunma res daha fazla, basınç res daha azdır. Uyarılması yoğun cinsel heyecan sağlar, bazı kadınlarda orgazmı tetikler.

Vulva:Labia majora Dış dudaklar büyük miktarda yağ dokusu ve ince bir düz kas tabakasını örten deri katlarıdır. Erkekteki skrotum derisine benzer Üzerinde pubik kıllar çıkar; ter ve yağ bezleri, sinir uçları serbest bir şekilde onlar arasında dağılmıştır. Üretral ve vajinal açıklık üzerinde mekanik koruma sağlar. Uyarılma sırasında yassılaşır, iç dudaklar ve vajina girişi ortaya çıkar. Monsa göre daha az sayıda res içerir.

Vulva:Labia minora İç dudaklar kavisli taç yaprağına benzer Yağ hücresi olmayan, küçük kan damarlarından zengin bir süngersi dokuya sahip Dış dudaklara göre daha ince, kıl yok Uyarılma esnasında deri katları kanla dolarak genişler, pembeden koyu kırmızıya renk değişir Duyusal res mons ve klitorise göre daha az Vajinal ve üretral açıklığı, Bartolin bezlerinin kanallarını kapatır

Vulva:Labia 1 İç dudaklar hemen üst kısımda klitorisle birleşir, buradaki deri katı klitoral başlık (clitoral hood) olarak adlandırılır, bu kısım kadınlardaki sünnet derisi olarak da bilinir Labialar içerdikleri duyusal res nedeniyle cinsel uyarılmada önemli Labiaların derisinde enfeksiyon gelişirse birleşme ağrılı olabilir, kaşıntı ya da yanma hissedilir

Vulva:Labia 2 Bartolin bezleri iç dudakların içinde yer alır, küçük kanallarla vajinal açıklığa bakan yüzeye açılır, eskiden lubrikasyonda yaşamsal önemi olduğu düşünülürken bu görüş değişmiştir, Erkekteki Cowper bezlerinin karşılığı, tam işlevi bilinmiyor.

Vulva Kadın dış genitalleri oldukça farklı görünümler gösterebilir, labiaların büyüklük, şekil ve renkleri, Pubik kılların dağılımı, renkleri, miktarı, sertliği, Klitoris, vajina girişi ve himenin görünümlerinde farklılıklar olabilmektedir.

Vulva: Klitoris-1 Kadın genitallerinin en duyarlı alanlarından birisi, iç dudakların üst birleşme kısmının altında yer alır, Doğrudan görülen kısmı yalnızca klitoral glans denilen baş kısmıdır, küçük, parlak bir düğme görünümündedir, Klitoral glansı klitoral hood (kaput) örter, Kaput aynı zamanda ‘klitoral shaft’ı (gövde) gizler, K. Shaft spongioz dokudan oluşur, ters V şeklinde iki yan kola ayrılır (Crura of clitoris).

Vulva: Klitoris-2 İnsan dış genitalleri arasında, üreme işlevi olmayıp saf cinsel işleve sahip tek organ, dokunma, basınç ve sıcaklık değişimlerine karşı ileri derecede duyarlı kılan zengin bir res ağı bulunur. Minyatür bir penis olarak düşünülür (ancak bu bakış doğru değil ve seksist, M & J), penis gibi üreme ve üriner işlevi yok, uyarıldığında genişler ancak penis kadar uzamaz, Bununla birlikte her ikisi de aynı embriyolojik dokudan köken alır. Büyüklük ve görünümü kadınlar arasında değişkendir, Daha büyük klitorisin daha yoğun uyarılma sağladığına ilişkin kanıt yok.

Vulva: Klitoral sünnet Klitoral hood’un cerrahi olarak çıkarılması işlemi, Glansı açıkta bırakıp doğrudan daha fazla uyarılmasının sağlanmasıyla kadında cinsel yanıtın geliştirilebileceği söylenmiş, Bu iddia iki açıdan geçersiz;1) glans direkt dokunmaya aşırı duyarlı, ağrı ve irritasyon oluşablir, 2)birleşme esnasında penis klitorisi dolaylı yoldan uyarır; giriş çıkışla iç dudaklar vajina içine doğru hareket eder, kaput glans üzerinde sürtünme hareketi ile uyarıcı etki

Vulva: Perine Labiaların alt kısmı ile anüs arasında kalan kılsız deri bölge, Dokunma, basınç ve sıcaklık değişimlerine karşı duyarlıdır, Cinsel uyarılma kaynağı olabilir.

Pelvik kaslar Vajina girişinin etrafını çevreleyen kaslar, Pubococcygeus kasının (PC) kadın orgazm yanıtında özel önemi var, PC pelvik kavitenin yapısını oluşturur, uterus, mesane, üretra, rektum ve vajinanın bir kısmını destekler, Kegel (1952), bu kasın egzersizi ile cinsel yanıtın artırılabileceğini öne sürmüştür. Çoğu kadında ilk birleşme deneyimi esnasında, bu kasın aşırı gerilmesi (lubrikasyonun yetersiz olmasıyla birlikte) rahatsızlık hissine neden olur.

Himen: Kızlık zarı 1 Vajina girişinde bulunan ince membranöz, genellikle halka şeklinde yapı, İşlevi tam bilinmiyor, çeşitli konum, şekil, büyüklük ve kalınlıkta bulunabilir, Bazı yeni doğan kız çocuklar himensiz.

Himen: Kızlık zarı 2 Çoğunlukla ilk birleşme deneyimi ağrılı olmaz, belirgin bir kanama görülmez. Tarihsel önemi; evliliğe kadar sağlam himen (kız) kadınların bakireliği için bir kanıt sayılmış, İlk birleşme deneyiminde aşırı kanama ve ağrı olacağına dair yaygın inanış kadında CİB oluşumunun yüzeyel nedenlerinden.

Vajina 1 İnce duvarlı kas yapısında, uterusdan vulvadaki, dış vajinal açıklığa kadar uzanan tüp şeklinde organ, Geriye doğru 45 derecelik eğimi var, Uyarılma olmadığında vajina duvarları içe katlanır, Doğum yapmamış kadında ort arka duvar uzunluğu 8, ön duvar uzunluğu 6 cm.

Vajina 2 Balon gibi, kasılıp genişleme özelliğiyle şekil ve büyüklüğü değişebilir, İç yüzeyi ağız yapısına benzer, İç yüzey mukozası lubrikasyonun kaynağıdır, Salgı bezi bulunmaz, çok sayıda küçük kan damarları var, Giriş dışında az sayıda duyusal res sahip, Arka üçte ikisi göreceli dokunma ya da ağrıya duyarsız.

Uterus: Rahim Ters dönmüş armut şeklinde, kalın duvarları kas yapsında, Boyu ort 7.5 cm, genişliği 5 cm, Duvarı 3 tabakadan oluşur, içten dışa; Endometrium; iç yüzeyi kaplar, mens ile üçte ikisi dökülür, Myometrium; kalın düz kas tabakası, cinsel uyarılma, orgazm, doğum ve mens esnasında kontraksiyon, Perimetrium; dış yüzeyi kaplayan ince membran Pelvik kavitede bağlar yardımıyla asılı, Çeşitli açılar; çoğunluk öne yatık, %25 arkaya, %10 aşırı öne eğik Skar, inflamasyon nedeniyle esneklik kaybolursa ağrılı ilişki.

Serviks Uterusun vajina içine doğru giren kısmı, Mukus salgılayan bezler içerir, Servikal kanalda biriken mukus tıkaç oluşturur, sperm hücreleri için engeldir, Ovulasyonda ve yüksek miktarda östrojen mukus tıkacını inceltir, Ovulasyon sonrası salgılanan progesteron tıkacı kalınlaştırır Serviks yüzeyel res içermez, yalnız basınç hissedilebilir Cerrahi çıkarılması cinsel yanıtı etkilemez (fiziksel).

Fallop tüpleri Uterusta başlar, yana doğru 10 cm uzunluğunda, Son kısmı huni şeklinde, uzun parmaksı uzantıları (fimbria), İç yüzeyleri uzun saç benzeri cilia ile kaplı, Overler tarafından atılan yumurtalar yakalanır, tüp içinde spermle karşılaşır.

Over: Yumurtalık Uterusun her iki yanında, yumurta şeklinde organlar, Uterusa bir bağ ile tutunurlar, İki işlev; 1) hormon üretimi, 2) yumurta üretimi ve salınımı Bebek kız doğmadan önce 6-7 milyon yumurtaya sahipken, çoğu doğum öncesinde yok olur, Yenidoğan kızda 400 bin olgunlaşmamış yumurta, Üreme çağındaki kadında 400 civarında olgunlaşmamış yumurta, Puberteden menapoza kadar her ay yalnız bir yumurta folikülden salınır

Memeler Çoğu kadın ve erkek için cinsel uyarılmada önemli rol oynayan “yağlı ekler”dir, Yağlı doku içinde süt bezleri ve kanalları yerleşmiştir. Pubertede şekil ve büyüklüğü değişir, Sol meme sağdakinden hafifçe büyük Meme uçları (nipple) düz kas fibrilleri ve sinir sonlanmalarından oluşur, Dokunmaya ve sıcaklık değişimlerine duyarlı, Hemen çevresindeki koyu renkli alan areola, Nipple ve areola duyarlılığı şekle ya da büyüklüğe bağlı değildir.

Erkek cinsel anatomisi Penis Skrotum Testisler Epididim ve Vas deferens Prostat ve ilişkili organlar Memeler

Penis 1 Birbirine paralel spongioz dokuda silindir şeklinde 3 yapıdan oluşur, Biri corpus spongiosum, diğer ikisi corpus cavernosum, Penil üretra CS içinden geçer, Silindirler düzensiz süngersi boşluklardan oluşur, Bu doku uyarılma esnasında kanla dolar ve penis erekte olur. Penisin baş kısmı tümüyle CS’dan oluşur, Bu bölge gövdeden daha fazla duyusal res sahiptir, fiziksel uyarıya daha duyarlı

Penis 2 Glansın etrafını ince bir deri çevreler (sünnet derisi), Glans dokunmaya çok hassas, çoğu erkek masturbasyonda gövdeyi okşar Sünnet derisi ya da glans enfekte olursa cinsel ilişki ağrılı.

Sünnet 1 Prepisyumun (foreskin) cerrahi alınması, İslam ve yahudi dininde (Hz.İbrahim’in Tanrı’ya verdiği sözü sembolize eder), Amerika’da gn. Doğumdan birkaç gün sonra yapılırmış, Hijyen ve sağlık açısından avantajı; smegma birikmez, glans kolay temizlenir, infeksiyon daha az, CA riski azalır.

Sünnet 2 Sünnetli erkeklerin eşlerinde serviks CA oranı düşük (Green 1977), Üriner kanal enfeksiyonu sünnetsiz çocuklarda yüksek (Wissel ve ark. 1987, Herzog 1989, Schoen 1990), Üriner kanal enfeksiyonu sünnetsiz erişkinlerde yüksek (Spach ve ark. 1992), Sünnet HIV’ e karşı koruma sağlar (Quinn ve ark. 1988, Marx 1989, Schoen 1990), Sünnet cinsel yolla bulaşan diğer enf riskini azaltır (Goldenring 1990).

Penis boyutu Çoğu erkek penis boyutuyla ilgili takıntılı düşüncelere sahip, Bu takıntılar birkaç nedenle; herkesin olduğu gibi “normal” olmakla ilgili, Cinsel açıdan yeterli olma isteğiyle ilişkili, Cinsel mitler; “en büyük en iyi”, “büyük penis kadında daha fazla doyum sağlar”... Gerçekte penis boyutu, kadınlarda çok küçük fizyolojik etki oluşturur, Vajinal penetrasyonun derinliğini belirleyen penis boyu göreceli önemsizdir, vajina iç kısmı ve serviks az sayıda res içerir

Skrotum: Testis torbası Testisleri çevreleyen, ince derili kese, Pubik kıllarla kaplıdır, Spermatic cord; skrotum içinde testisleri tutan bağlar, Kan damarları, sinirler ve cremaster kasını içerir. Cinsel uyarılma, egzersiz ve soğuk CM’in kasılmasına neden olur, testisler vücuda yaklaşır, Sıcak havada skrotum gevşer, testisler havada asılı kalır, Bu refleks testislerin sabit bir sıcaklıkta kalmasına yardımcı, Sperm üretimi için sıcaklık önemlidir.

Testisler 1 Testis latince kökenli “to testify” (tanıklık etme) sözcüğünden gelir, Eski Roma’lı erkekler yemin ederken ellerini testislerin üzerine koyarlarmış. Her iki testis aynı büyüklükte (5x2x3 cm), Biri diğerine göre daha aşağıda (gn. Soldaki, ancak özellikle bazı sol elli erkeklerde sağdaki), Yükseklik anlamlı olmamakla beraber, büyüklük farklılığı tıbbi değerlendirmeyi gerektirir Dokunma ya da basınca aşırı duyarlı, Bazı erkekler için scrotumun okşanması, testislerin hafifçe sıkılması uyarıcı, Çoğu erkekte bu bölgeye dokunulması rahatsızlık verir.

Testisler 2 İki farklı işlev; hormon ve sperm üretimi, Leydig hücreleri hormon üretir (testesteronun %95’i, az miktarda östrojen ve inhibin), İnhibin sperm üretimini kontrol eder. Sperm seminifer tübüllerde üretilir, Sperm üretim işlemi 70 günde tamamlanır, pebertede başlar, Yılda milyarlarca sperm üretilir.

Epididim, Vas Deferens Seminifer tübüller epididim içine açılır, Spermler bu uzun yolu haftalar içinde katederek olgunlaşır, Vas 40 cm uzunluğunda bir tüp, spermatik kord içinden geçer, Vasektomide iki taraf vas kesilir.

Prostat ve ilişkili organlar 1 Prostat ceviz büyüklüğünde, muskular ve glandüler yapılardan oluşur Seminal sıvının (ejak sıvısı) %30’unu P salgılar Prostat en iyi rektal muayenede değerlendirilir, Enfekte olabilir ve kanser oluşabilir

Prostat ve ilişkili organlar 2 Seminal sıvının %70’i seminal vezikülden salgılanır, Her ejakulat 3-5 ml semen (sem sıvı+sperm) içerir, 1 ml semen içinde 40-120 milyon sperm, Sperm miktarı ejak sıklığıyla değişken, Semen rengi beyaz, sarı ve gri tonları arasında değişir, Kremsi ve yapışkan kıvamda Ejak sonrası önce daha katılaşır sonra hızla erir. Sem sıvı su, mukus yanında bir çok kimyasal içerir; Şeker, spermlerin enerji kaynağı; bazlar, üretra ve vajinanın asiditesini nötr; PG, uterus ve fallopları kontrak., sperm hareketini kolaylaştırır.

Prostat ve ilişkili organlar 3 Cowper bezleri iki adet bezelye büyüklüğünde, Prostatın hemen altında, Ejak öncesi sıvıyı üretir uyarılma esnasında salınır, Üretranın asitini nötralize eder, Bazen içinde birkaç canlı sperm olabilir!!

Memeler Erkekte kadına göre çok daha az yağ ve glandüler doku var, Basınç ve dokunmaya daha az duyarlı olmakla birlikte, Bazı erkekler meme uçlarının uyarılması ile cinsel olarak uyarılır. Ergenlerin %40-60’ında memede büyüme olur, 1-2 yıl içinde geriler Östrojen alımı memede büyüme sağlar (transeksüeller)

Diğer erojen bölgeler 1 Üremeyle ilişkili olanların dışında vücudun başka pek çok yeri potansiyel cinsel uyarılma kaynağı; En büyük duyu organı olan deri, Uyluk, boyun ve perine cinsel haz kaynağı olan bölgeler Okşama, öpme, masaj sözsüz iletişim ve duyumsal haz yolları olabilir, Bazen daha ileri cinsel aktiviteye davettir

Diğer erojen bölgeler 2 Yüksek oranda erotik bölge: Ağız, dudaklar, dil Öpüşme duyumsal sinyalleri aktive eder, Yakınlığın belirteni olan öpüşme tutkuyu ve penetrasyonu sembolize eder, Fransız öpücüğünde partnerlerden birinin dili diğerinin ağzı içinde dolaşır, Oral-genital temas, cinsel uyarının yaygın kullanılan yollarından biri.

Diğer erojen bölgeler 3 Anüs, rektum ve kalçalar diğer potansiyel erojen bölgeler, Anal birleşme birçok heteroseks çiftin kullandığı bir yöntem, Kalçalar bazı kültürlerde cinselliği sembolize eder (özellikle kadın cinselliğini), kalçalar, yağ ve deri ile kaplı geniş kas gruplarından oluşur, Bu kas grupları birleşme esnasında pelvik hareketin önemli mekanik bileşenleridir.

Cinsel uyarılma kaynakları 1 Cinsel organlar ve sinir sistemini içeren kompleks bir sistemin aktivasyonu, Cinsel organlar ve diğer bölgelerden gelen sinyaller beyinde odaklanır, bütünleşir, Beyin çevresel sinirler ve spinal kord aracılığıyla vücudun ilgili yerlerine kimyasal ve elektrik impulslar gönderir. Cinsel düşünceler, duygular ya da imajların olmadığı durumlarda cinsel yanıt parçalı ya da tam değildir.

Cinsel uyarılma kaynakları 2 Cinsel uyarılma büyük oranda beyinle ilgili: Örn, bir kişi gözlerini kapatıp yalnızca hayal etmekle uyarılabilirken, Yoğun cinsel uyarı ile hiçbir uyarılma olmayabilir. Cinsel uyarılma kaynakları çok çeşitli olabilir, Dokunma ya da öpüşme gibi fiziksel temas, Konuşma, sözel iletişim, Görsel malzemeler, çıplaklık ya da dekolte giyim.

Cinsel yanıt döngüsü 1 Kinsey ve ark nın insan cinsel davranışı ile ilgili araştırmaları: 1938-1952, insan cinselliğinin bilimsel çerçevede ele alınıp araştırılması yolunda bir ilk adım, anatomik ve fizyolojik boyutlarıyla ilgili yeterli bilgiler içermiyor. William Masters ve Virginia johnson insan cinselliğini lab ortamında inceleyen ilk araştırmacılar (1954), Araştırma sonuçlarını 1966’da “insanda cinsel davranış” adlı kitapta yayınladılar.

Cinsel yanıt döngüsü 2 M&J ilk aşamada 312 erkek ve 382 kadında 10 binden fazla cinsel aktivite epizodlarını gözlemlemişler, Çalışmanın bulguları insan cinsel yanıtının 4 aşamalı bir döngü olarak tanımlanabileceğini göstermiş; Uyarılma (excitement), plato, orgazm ve çözülme (resolution). Sonraki yıllarda değişiklikler olsa da, bu model CİB’in çağdaş sınıflandırmalarında temel oluşturmuştur.

Cinsel yanıt döngüsü 3 İnsan cinsel yanıtında iki temel fizyolojik reaksiyon; Vazokonjesyon; uyarılma esnasında genitaller ve kadın meme dokuları içindeki kan konsantrasyonunda artış, Nöromuskuler gerilim; negatif fiziksel durum değildir, kas ve sinirler içinde enerji üretimi artar. Erkekte cinsel yanıt döngüsündeki değişiklikler tepkinin süresiyle ilişkilidir, tek grafikle açıklanır, Kadında ise hem tepkinin süresi hem de yoğunluğuyla ilişkilidir.

Uyarılma (excitement) Temel olarak bedende yaygın vazokonjesyon ve nöromuskuler gerilim (myotoni) olur, Doğrudan fiziksel temas ya da görme, koku, düşünce ve duygular tarafından tetiklenebilir, Uyaranın yoğunluğuna, süresine, kişinin fiziksel ve psikolojik durumuna göre kısa, uzun ya da aralıklarla sürebilir. Çözülme evresiyle birlikte bu evre CYD’de en çok yer kaplayan aşamalar.

plato Uyarılma yoğun ise plato evresi başlar, vazokonjesyonun en yüksek noktaya kadar ulaşmasıyla karakterizedir, Cinsel gerilim ve cinsel haz duygusu giderek artar ve orgazma geçilecek noktaya dek sürer.

Orgazm 1 Süre açısından en kısa, cinsel haz açısından en yoğun yaşanan evre, bu evre haz duygusuyla ilişkili olarak; erkekte ejakulasyon kadında ise perine ve vajina etrafındaki kaslar ile vazokonjesyon ile büyüyen dokuların ritmik refleks kasılmaları ile karakterizedir.

Orgazm 2 Hem kadın hem erkekte tüm vücutta yüksek düzeyde myotoni oluşur, Platonun geç fazında ya da orgazm esnasında yüz kaslarında “grimas” ya da kaşların çatılması şeklinde görülebilir, Bu ifade bazen partner tarafından hoşnutsuz bir durum olarak görülmesine karşın, istem dışı bir yanıt, İleri düzeyde cinsel uyarılmanın göstergesi. Orgazmın pik aşamasında ellerde ya da bacaklarda kasılma ya da kramplar, Tüm vücutta bir anlık rijit durum oluşabilir.

Çözülme Her iki cinsde orgazmı ya da orgazm olmamışsa platonun ardından, fizyolojik değişiklikler aynı sırayı takip ederek kaybolur, Kadında bu evrenin herhangi bir aşamasında uyarı ile yeni bir O evresine geçiş, Erkekte refrakter dönem çözülme evresi zorunlu olarak tamamlanır, Bu dönemde, istisna hariç, yeni bir uyarılma ya da O evresine girmeleri mümkün olmaz, RD yaşa, çevresel etkenlere, uyaranın özelliğine göre değişir

Uyarılma-kadında 1 İlk işareti lubrikasyon, 10-30 sn içinde başlar, Transüda olarak isimlendirilen hücreler arası sıvı vajina duvarlarındaki vazokonjesyondan dolayı sızar. Vajinal salgı, birleşme sırasında kayganlığı sağlar, Başlangıçta nemli gibi, giderek miktarı artar vajina dışına (pozisyona göre) akar, Kıvamı, miktarı ve kokusu kişiden kişiye ve aynı kişide zamana göre değişir, Lubrikasyon miktarı uyarılma düzeyini belirlemek için yeterli bir gösterge değildir.

Uyarılma-kadında 2 Vajinanın iç üçte ikisi genişler (7-8 cm uzunluk 9-11 cm; 2 cm çap 5-6 cm olur), Uterus ve serviks bir miktar yukarıya kalkar, Dış dudaklar yassılaşır, dışa doğru açılır, İç dudakların çapı genişler, Klitorisin büyüklüğü vazokonjesyonla artmıştır, Meme uçları dikleşir, meme üzerindeki venler görünür hale gelir, Memelerin büyüklüğü hafifçe artabilir.

G noktası: Grafenberg n. Erotik uyarılmaya özel bir duyarlılığı olan, vajina ön duvarının pubik kemik ile serviks arasında kalan bölgesi, Uyarılması orgazmın daha yoğun hissedilmesini, ya da multipl orgazmı sağlar Grafenberg, (Alman jinekolog, 1950), tanımlamış, Ladas, Whipple, Perry (1982); 400’den fazla kadında G noktasını belirlemişler, Bu kadınların %10’unda üretradan bir sıvı ejakülasyonu olmuş, Bu ejakulasyonun rudimenter prostat dokusundan (mesana altında) kaynaklandığı öne sürülmüş.

Plato-kadında 1 Vajinanın dış 1/3 kısmı ileri derecede vazokon ile genişler, İç dudaklarda pembeden kırmızıya doğru renk değişikliği, Klitorisin bütün gövde ve başı büzülerek çekilir, Uterus pelvis içinde tam yükselir, Memede areola genişler, meme büyüklüğü max, venler iyice belirgin

Plato-kadında 2 Bu evrede genital vazokonjesyon yanında sistemik vazokonjesyon belirtileri; Karın çevresindeki (makulopapüler) kızartılar memelere, kollara, sırta ve kalçaya doğru yayılır, Platonun sonuna doğru belirginleşen myotoni, hiperventilasyon, taşikardi, kan basıncında artma, dış rektal sfinkter ile gluteal kaslarda kasılma gözlenir.

Orgazm-kadında 1 vajinanın dış 1/3 lük kısmında, uterus kaslarında, ritmik kasılmalar, kasılmaların şiddeti ve sayısı kişiden kişiye oldukça değişkendir, Genellikle 3-5 bazen 10-15 defa kasılma olur Başlangıçta çok güçlü ve kısa aralıklarla olan bu kasılmaların, gittikçe şiddeti ve aralık süresi uzar. anal sfinkterde de istemsiz kasılmalar olabilir. Plato evresinin sonuna doğru belirginleşen kaslardaki gerilim, hızlı nefes alıp verme, kalbin hızlı çarpması, kan basıncında artma orgazm boyunca da sürer.

Orgazm-kadında 2 Kadında orgazm hakkında pek çok tartışmalar, İlki psikanalitik teoride; klitoral O immaturiteyi gösterir, Fizyolojik olarak tüm kadın O aynı refleks yanıt paternini izler, Bazı kadınlar birleşmede O’ı tercih ederken, diğerleri masturbasyonla O, Bir çalışma, çoğu kadında masturbasyonla O’ın daha çok tatmin edici olduğunu göstermiş (Hite 1977),

Orgazm-kadında 3 Diğer tartışma konusu, koital orgazmın sağlıklı bir cinsel deneyimin göstergesi olup olmadığı, Bir çok çalışma, düzenli cinsel birleşme yaşayan kadınların %40-50’sinin koital O yaşadığını, Çoğu otoritenin inancı, anksiyete, partnerler arasındaki kötü iletişim, hostilite, güvensizlik ve düşük kendilik değeri koital O engeller. Çoğu araştırmacı, kadınların çoğunun cinsel tatmin için O gerekliliğini düşünmediğine inanırken, Bir çalışma kadında erkeğe göre O’ın cinsel tatmin için daha anlamlı olduğunu bulmuş (Waterman & Chiauzzi 1982). M&J, bunun “çok O yaşayan kadın cinsel yaşamında en mutlu kadındır” görüşünü yansıtmadığına inanır.

Uyarılma-erkekte 1 Erkekte asıl olarak pelvis dışı cinsel organlar (penis, skrotum) uyarıya hassas, Prostat, vas gibi iç organlarda ya çok az değişiklik olur ya da olmaz, Uyarılmanın ilk belirtisi peniste ereksiyon, Glansta büyüme, skrotal deride kalınlaşma, gerilme, testislerde yükselme Bazı erkeklerde de meme uçları dikleşir.

Uyarılma-erkekte 2 Bazen fiziksel ve/veya psikolojik uyarılma olmasına karşın erek gerçekleşmeyebilir (anksiyete ve yorgunlukta). Ereksiyon uyaran devam ediyorsa uzun süre sürdürülebilir, Ancak, uyarılma ya da plato boyunca cinsel uyaran dışında bir uyarı ereksiyonu kısmen ya da tamamen kaldırabilir, Cinsel uyaran sürdürülürse erek tekrar sağlanabilir.

Plato-erkekte Korona glandis bölgesinde bir çap artışı, Glansda kadınlardaki küçük dudaklarda görülen renk değişikliğine benzer bir koyulaşma, Testislerde belirgin bir büyüme ve yükselme Cinsel uyarının çok arttığı orgazm öncesi dönemde cowper bezlerinden salınan mukoid bir sıvının üretral açıklıktan dışarıya aktığı gözlenir. Kadınlarda olduğu gibi erkeklerde de genital organlardaki lokal kanlanma artışının yanında sistemik kanlanma artışı belirtileri olur.

Orgazm-erkekte 1 Bu evrede ejakulasyon gerçekleşir, Ejakulasyonu M & J iki aşamalı olarak tanımlamışlardır, Emisyon; boşalmanın kaçınılmaz bir şekilde gelmekte olduğu duygusu yaşanır, semenin prostat kanalında biriktiği ve prostat yolundan üretraya çıktığı zamana denk Ejakulasyon; perine ve bulbokavernöz kasların kasılmasıyla birlikte semen üretral açıklıktan dışarı boşalır, Doruk haz duygusu çoğunlukla eşlik eder.

Orgazm-erkekte 2 Orgazm ve ejak tek ve aynı süreç değildir, Orgazm, pelvik bölgede ve vücudun diğer ilgili yerlerinde birden başlayan ritmik kas kontraksiyonları; Yoğunlaşan cinsel gerilimin boşalımına zihinsel duyumlar eşlik eder, Ejak ise semenin salınımı, bazen orgazm eşlik etmez, Ejakülasyonsuz orgazm ergenlik öncesinde, prostat hastalıklarında ve bazı ilaçların kullanımında.

Orgazm-erkekte 3 Erkekte orgazmın subjektif deneyimi derin bir sıcaklık ya da basınç hissi ile başlar (bazen zonklama eşlik eder), Bunu kaçınılmaz ejak duygusu izler, Orgazm daha sonra, anal sfinkter, rektum, perine ve genitallerde birden başlayan, yoğun, haz verici kontraksiyonlar olarak hissedilir, Bazı erkekler bunu pompalama duyumu şeklinde tanımlar, Genelde erkekte orgazm, kadına göre tek tip olma eğiliminde.

Kaplan’ın bifazik modeli 1 1974’te “The New Sex Therapy” kitabında cinsel yanıtın bifazik niteliğine dikkat çekmiş, Cinsel yanıt, tek ve bağımsız bir bütünden çok görece bağımsız iki ayrı bölümden oluşur, A)Genital vazokonjesyon aşaması; erkekte erek, kadında lubrikasyon, büyüme-kabarma, M&J uyarılma ve plato evrelerine denk, parasempatik inervasyon B)Kontraksiyon aşaması; her iki cinste orgazmı sağlayan refleks, klonik kas kontraksiyonları Sempatik inervasyon

Kaplan’ın trifazik modeli 2 Plato, uyarılma evresinden nörofizyolojik olarak ayrı evre değil, Çağdaş sınıflandırmada uyarılmanın bir parçası. Kaplan 1979’da cinsel istek aşamasını tanımlıyor: Trifazik cinsel yanıt modeli, Cinsel istek aşaması:Diğer evrelerden bağımsız, karmaşık nöroendokrin ve psikolojik süreçlerin belirlediği evre. Cinsel yanıt evrelerinin tek bir fizyolojik sürecin parçaları olduğu yanlış inancı yıkıldı, Klinik sendromlardaki indirgemeci kavramlar değişti (empotans ve frijidite kullanımdan kalktı)

Evre Fizyolojik süreç Sendromlar 1.istek MSS’deki cinsel merkezlerin aktivas; yeterli endokrin sistem desteği Cinsel istek boz 2.uyarılma Vazokonjesyon; erkekte erek, kadında lubrikasyon Erkekte erek boz Kadında uyar boz 3.Orgazm Refleks kas kontr Erk ejak, kadın orgazm Erkekte ejak boz Kadın orgazm boz

Cinsel işlev ve davranışın nöroendokrin düzenlenişi İnsan cinsel davranış özellikleri ve cinsel işlev MSS ve endokrin sistem ile nörokimyasal, nörofizyolojik ve psikolojik süreçlerin karşılıklı etkileşimi ile belirlenir, Hastalıklar, olumsuz çevre koşulları, ilaçlar, alkol vb etkenler cinsel işlevleri etkiler.

Bölge Cinsellikle ilişkili olduğu düşünülen işlevleri Serebral korteks Duyusal ve bilişsel bilgiyi işleme, sonraki algı ve bilişlerin yorumlanabilmesine katkıda bulunacak bilgiyi depolama Frontal korteks Cinsel seçim ve eğilimleri oluşturmaya yardımcı geçmiş deneyimlere ait anıları depolama, kişilerarası ilişkiler ve cinsel stratejilerle bağlantılı öğrenme süreci Limbik sistem Algıların işlenmesi ve yönlendirilmesi Cinsel emosyonların düzenli aktivasyonu Aversiyon, agresyon, dövüş/kaçış tepkisi, fobik reaksiyonlar bölgesi, rüyada O olması

Bölge Cinsellikle ilişkili olduğu düşünülen işlevleri Bazal gangliyon İnisiyatif alma/başlatma, zevk almayı stimül. Cinsel yanıt aşamasında duyguları güçlendirme İlgi ve isteği aktif eyleme dönüştürme Hipotalam *ant med preoptik n. Aktif cinsel davranışın oluşmasını sağlar, Maskulen cinsel davranışı yönetir, Cinsel uyarılma sırasında vejetatif işlev eşgüdümünü sağlar *pos ventromed n. Reseptif cinsel davranışı yönetir, feminen davranış Östrojen/serotonin aktivasyonu Spinal reaksiyonlarla ilişkili Hipofiz Beyindeki hormonal mesajları iletir, Regüle edici hormon salgılar

Sistemler Düzey,etkinlik değişikliği Cinsel işleve etki Adrenerjik alfa-1 Adrenerjik beta-2 Kolinerjik Dopamin Histamin Adrenerjik alfa-2 MAO Serotonin GABA

Kadın cinselliğinde endokrin temel 1 İlk sırada; östrojen ve progesteron, gonadotropin hormonların kontrolü altında overler tarafından üretilirler, östrojen vajina mukozasının normal durumunun sürekliliği için gerekli, cinsel uyarı olduğunda lubrikasyon ve kabarmadan sorumlu. Androjenler; over ve adrenal kortekste üretilir, düzeyi ovulasyon döneminde küçük oranlarda değişir.

Kadın cinselliğinde endokrin temel 2 Androjen daha çok cinsel ilgi, istek ve arzu ile ilişkili, östrojen kadının cinsel birleşme isteğinden sorumlu, testesteronun ise masturbasyona yönlendirdiği öne sürülmekte (Myers, 1990). Progesteron siklus sırasında değişik seviyelerde bulunur, aktif sevişme ve cinsel istek duygularını bastırırken, analık ve sarılma duygularını artırır.

Erkek cinselliğinde endokrin temel Temel seks hormonları, testesteron, dihidrotestesteron, androstenedion, Testesteron ve androstenedion, LH hormonunun kontrolü altında testislerde bulunan Leydig hücrelerinde, Küçük miktarlarda androjen (özellikle dihidrotestesteron) böbrek üstü bezlerinde üretilmekte. Testesteron, cinsel ilgi ve isteğin sürdürülmesinde ve ejakulasyon kapasitesinde önemli bir rol oynar, Hipogonadal erkeklerde ereksiyon bozukluklarının her zaman görülmediği ortaya konmuş, Testesteronun, ereksiyon oluşumunda ve sürdürülmesinde direk rolü yok.

Hormonlar Düzey, etkinlik değişikliği Cinsel işleve etkisi Dehidroepiandost Testesteron Östrojen (kadın) GH LHRH Oksitosin Östrojen (erkek) Progesteron Prolaktin Troid horm Kortizol

Yaşlanmanın kadın cinselliğine etkileri 1 Gebelikte, yaşlı ya da menopoza girmiş kadınlarda cinsel isteğin ortadan kalktığı yanlış olmakla birlikte yaygın bir kanı, Kadınlarda cinsel uyarılabilirlik otuzlu yaşlarda en yüksek, yaşlanmanın temel etkileri menapozla birlikte ortaya çıkmakta, En önemli faktör, östrojen düzeylerinde azalma, vajinal mukoza gittikçe incelir, lubrikasyon azalır, uyarılma sırasında klitoral genişleme, memelerde büyüme ve meme uçlarında ereksiyon daha az, Daha az sıklıkla orgazm

Yaşlanmanın kadın cinselliğine etkileri 2 orgazm yoğunluğu daha az olabilir, perineal kaslardaki atrofi nedeniyle orgazmın kas komponenti daha sınırlı olma eğiliminde, çözülme evresi daha hızlı gelişebilir. Yaşlanmanın genel etkileri kişiden kişiye oldukça değişken, İsveçte 1980 de 70 yaşlarındaki 266 kadın üzerinde yapılan bir çalışmada, %16 sının cinsel birleşme yaşadığı bildirilmiş

Yaşlanmanın erkek cinselliği üzerine etkileri Testesteron seviyesinde kademeli azalma, yaşlanmayla birlikte tüm vücutta gelişen genel fonksiyon azalmasının bir sonucu; ereksiyon kapasitesinde azalma. cinsel yanıt döngüsünde birçok evrenin süresinde ve yoğunluğunda azalma, tam ereksiyonun sağlanması için daha uzun süre ve daha fazla uyarı, peniste sertliğin derecesi belirgin bir şekilde azalmıştır.

Yaşlanmanın erkek cinselliği üzerine etkileri Ejakülasyon öncesinde daha uzun süre uyarı gerek, ekakülasyonun akış hızı ve semen miktarı azalmış, Çözülme evresi ejakülasyonu takiben hızla gelişir, Refrakter peryod belirgin bir şekilde uzamış, birçok yaşlı erkek düzenli cinsel aktivitelerini sürdürmekte, yaşlanmanın tüm etkilerinden en az oranda etkilenebilmekte; Persson ın 1980 de İsveç te 70 yaşlarında olan 166 erkek üzerinde yaptığı çalışmada, %46 sının cinsel olarak aktif olduğu, %52 sinin evliliklerini sürdürüyor.