BİLGİSAYAR’IN TARİHÇESİ-GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE İnsanoğlu, beyin ve kas kuvvetini kullanarak sürekli yaptığı ve sonuçlanması uzun süre alan işleri kolaylaştırmak ve hızlandırmak için tarih boyunca çeşitli araçlar geliştirmiştir. Bunlardan belli başlıları hesaplamalarda kullanılan abaküs ve sürgülü hesap cetvelidir. Bu ve buna benzer aletler, hesaplamalarda yardımcı olmuştur ancak, elle yapılan hesaplamaların yerine konulamamıştır. Günümüzde bilgisayar denilen aletin gelişim sürecine bakıldığında çok eskilere gitmek gerekmektedir. Abaküsün hesaplamalarda sık kullanılması ve buna benzer, hesap cetveli, logaritmik cetveller, tabletlerin de devreye girmesiyle yapılması uzun vakit alan hesaplamalar daha kısa sürede ve kolay bir şekilde gerçekleştirilmiştir.
1642 yılında Blaise PASCAL, adına Pascaline denilen, toplama ve çıkarma yapabilen otomatik masaüstü aleti geliştirmiştir yılında Gottfried Leibnitz, Pascaline makinesinin bölme ve çarpma işlemlerindeki zayıflıklarını gidermiştir. Bilgisayar benzer makineyi İngiliz matematikçi Charles Babbage geliştirmiştir ve adına Difference Machine denilen alet ortaya çıkmıştır. Daha sonra bu alet geliştirilerek, aritmetik problemlerin çözülmesi için tasarlanan ve adına Analytical Engine denilen tek görevli genel amaçlı bilgisayar ortaya çıkarılmıştır yılında Lady Ada Lovelance adlı matematikçi Babbage’in yarım kalan makinesini program yönünden geliştirmiş ve ilk program tasarımcısı ünvanını almıştır. Herman Hollerith isimli makine mühendisi ve istatistikçi bilgilerin delikli kartlarla makineye girilmesi fikrini geliştirmiştir. Bu makineyi geliştirdiği firma, IBM’in temellerini oluşturmuştur.
1937 yılında Howard H. Aiken elektrik ve mekanik teknolojisini delikli kartlara giriş yöntemine uygulayarak Mark-1 adlı makineyi geliştirmiştir. Mark-1 tamamı elektronik elemanlardan oluşmayan genel amaçlı bir makineydi, bunun yerine 1943’te yapımına başlanan ve 1946 yılında bitirilen tamamı elektronik aksamlardan meydana gelen kısaca adına ENIAC(Electronic Numerical Integrator and Computer) denilen bir bilgisayar geliştirilmiştir. Bilgisayarda bulunan 19 bin lamba yaklaşık 150kW güç tüketmekteydi. ENIAC, ilk genel amaçlı sayısal bilgisayardır. Bu bilgisayar sadece 10 hanelik 20 adet sayıyı saklama kapasitesine sahiptir. Daha sonraları, Macar Von Neuman isimli matematikçi verinin makinenin içinde saklanması yöntemini göstermiştir. Bu yol komutların sayısal değerler olarak makinenin içinde, işlenecek verilerle birlikte aynı bellekte saklanmasıdır ve daha sonra geliştirilen bilgisayarların temel mimari konusu olmuştur.
program depolamalı bilgisayar 1949’da EDSAC(Electronic Delay Storage Automatic Calculator) adıyla Cambridge Üniversitesi’nde geliştirilmiştir. Daha sonra bu gelişmeyi ACE adlı bilgisayar takip etmiştir yılında UNIVAC-1 adlı makine geliştirilmiştir ve bu bilgisayar ticari ve bilimsel araştırmalarda kullanılmıştır. Ticari amaçlarla kullanılabilen ve seri halde üretimi yapılan ilk bilgisayar UNIVAC I olmuştur. Aynı yıllarda IBM 701 bilgisayarı piyasaya çıkmıştır. Bu bilgisayarın vakum tüplü ve basit biçimde programlanabilen bir yapısı bulunmaktaydı. Lambaların bilgisayarların yapımında kullanılması; büyük yer kaplaması, çok güç harcaması, yavaşlık ve yüksek ısı yayması gibi çeşitli olumsuzlukları getiriyordu. Bunun yerine yarıiletken transistorlerin icadıyla, bu elemanlar lambaların yerini almış, bu sayede elektronik ve bilgisayar dünyasında çok büyük ve hızlı gelişmeler yaşanmaya başlamıştır.
IBM firması 1958'den itibaren bilgisayarda vakum tüpleri yerine diyot ve transistörleri kullanmaya başlamıştır. Buna bağlı olarak daha küçük, hafif ve daha az ısınan bilgisayarlar pazarlanmıştır. Ayrıca bilgi depolama ortamları olarak disk ve tamburlar kullanılmaya başlanmıştır yılından itibaren transistörlerin yerini bütünleşik devrelerin alması bilgisayar alanındaki gelişmelere ivme kazandırmış; daha hızlı, güvenilir ve maliyeti daha ucuz bilgisayarlar üretilmeye başlanmıştır. Yine bu dönemde bilgisayarlarda makine dili ile assembly dili yer değiştirmiştir ve böylece uzun ve zor ikili kodların yerini kısa programlama kodları almıştır. Daha gelişmiş COBOL (Common Business-Oriented Language) ve FORTRAN (Formula Translator) gibi yüksek seviye diller kullanılmaya başlanmıştır. Bu tip dillerde; ikili makina kodları yerlerini kelimelere, cümlelere ve matematiksel formüllere bırakarak bir bilgisayarın programlanmasının daha basit hale gelmesine neden olmuştur.
Transistörler vakum tüplerine göre avantajlı olsalar da büyük miktarda ısı yayarlar ve bilgisayarın duyarlı iç parçalarının bozulmasına neden olabilirler yılında Texas Instruments’daki mühendislerden Jack Kilby tümleşik devreyi (Integrated Circuit (IC)) geliştirmiştir. Bilimadamları daha sonra yarıiletken yapıdaki küçük bir yonga (chip) üzerine pek çok parçayı yerleştirerek yönetmeyi başarmışlardır. Sonuçta bilgisayarlar küçük bir yonga üzerine daha fazla bileşenin katılmasıyla küçülmüşlerdir. 1960’ların sonlarında işletim sistemi etrafında pek çok programın çalışması mümkün olmuştur ve bilgisayar hafızası bu programlar tarafından ortak olarak kullanılmaya başlanmıştır.
1971 yılında Intel 4004 yongasını ürettiğinde çok küçük bir yonga üzerinde bilgisayarın tüm bileşenleri (merkezi işlem birimi (Central Processing Unit (CPU)), hafıza, girdi ve çıktı yönetimi) toplanmıştır. Tümleşik devrelerden sonra, boyutlar azalmaya devam etmiştir. Bir yonga üzerine yüzlerce bileşen monte edilmiştir (Large scale Integration (LSI)). 1980’lerde bir yonga üzerine binlerce bileşen sıkıştırılmıştır (Very Large scale Integration (VLSI)). Sayı milyonlar mertebesine çıktığında (Ultra-Large scale Integration (ULSI)), bilgisayarların boyut ve fiyatları iyice azalmıştır ve azalmaya devam etmektedir. Bunun yanında güçleri verimlilikleri ve güvenilirlikleri de artmaya devam etmektedir.
1978’de Intel firması 8086 mikrodenetleyicisini çıkarmıştır. Sonraki yıllarda 80286, 386 ve 1989 yılında 1,180,000 transistör içeren mikrodenetleyicisi üretilmiştir. 1981’de evde, işyerinde ve okullarda kullanım için kişisel bilgisayar (Personal Computer (PC)) ortaya çıkmıştır. 1981’de 2 milyon olan PC sayısı, 1982’de 5.5 milyona ulaşmıştır. On yıl sonra 65 milyon PC kullanılmaya başlanmıştır. Giderek bilgisayarların boyutlarının küçülmeye devam etmesiyle laptop bilgisayarlar (bir çantaya sığacak büyüklükte), palmtop (gömlek cebine girebilecek büyüklükte) bilgisayarlar dizayn edilmişlerdir yılına gelindiğinde ilk kez IBM PC ve Apple Machintosh yarışı başlamıştır. Intel firması 1993 yılından itibaren Pentium serisi işlemcileri üretmeye başlamıştır. 1997’de Pentium II, 1999’da Pentium III, 2000 yılında ise Pentium IV işlemcisi piyasaya sürülmüştür. Pentium IV işlemcisi 42 milyon transistör içermektedir.
2000’li yıllardan itibaren, Intel ve AMD firmaları 64 bitlik işlemcileri üretmeye başlamıştır. Bununla birlikte yine aynı şirketler 2 çekirdekli işlemcileri de piyasaya sürmeye başlamışlardır. Intel Core Duo işlemciler 2006 Ocak ayında piyasaya sürülmüş olan HT (tek işlemciyi 2. fiziksel işlemci olmadan çift işlemci gibi kullanma) teknolojisini desteklemektedir. Core Duo işlemciler 65nm teknolojiine sahiptir. Bunları takiben 2006 Temmuz ayında çift işlemcili Core 2 Duo işlemciler 65nm teknolojisi ile üretilmeye başlanmıştır Ocak ayında aynı isimli işlemci farklı bir mimari kullanarak 45nm teknolojisi ile son kullanıcıya sunulmuştur. 4 fiziksel işlemciye sahip Intel Core2Quad işlemciler Ağustos nm teknolojisi ile sunulmuştur yılı itibariyle Intel'in en yeni ve gözde işlemci ailesi olan Core i serisi işlemciler i3, i5, i7 işlemcilerden oluşmaktadır. Core i3 ve i5 işlemciler 32nm teknolojisi ile 2010 Ocak ayında sunulmuştur. Core i7 işlemciler 32nm teknolojisi ile 2010 Temmuz ayında piyasaya sürülmüştür.