III.MURAD 1574-1595.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
VAKIFLAR Bir hizmetin gelecekte de yapılabilmesi için belli şartlarda ve resmi bir yolla ayrılarak bir topluluk veya bir kimse tarafından bırakılan mal.
Advertisements

GEÇMİŞ YILLARDA ÖĞRENDİKLERİNİZİ HATIRLAYARAK----> 1. DÜNYA SAVAŞININ TEMEL SEBEBİNİN NE OLDUĞUNU TARTIŞINIZ.
KUTÜL AMARE ZAFERİ KUTLAMA PROGRAMI [100. Yıl] ERTUĞRUL GAZİ İMKB MESLEKİ VE TEKNİK VE ANADOLU LİSESİ.
Enerji Taşımacılığı Erce Mola Şehit Kaya Aldoğan Anadolu Lisesi.
COĞRAFYA PROJE ÖDEVİ ÖZGÜR SÖNMEZ 10/A Ulaşım Nedir ?
FETHİN 562. YILDÖNÜMÜ. İSTANBUL’UN FETHİ TÜRK, İSLAM ve DÜNYA TARİHİ AÇISINDAN BÜYÜK ve ÖNEMLİ BİR OLAYDIR.
MISIR UYGARLIĞI Mısır’da MÖ 3000 yıllarında Nil havzasında ortaya çıkmış bir uygarlıktır.
ESMA ŞAHİN &BENSU TAŞÇI 7.SINIF OLTU İMAM HATİP ORTAOKULU.
AHİLİ K Güçlü bir sivil toplum örgütü. ESKİ BİR SİVİL TOPLUM ÖRGÜTÜMÜZ; AHİLİK Bilindiği gibi Türklerin tarih sahnesine çıkışı neredeyse insanlık tarihi.
İstanbul’un Fethi’nin Nedenleri Osmanlı Devleti’nin toprak bütünlüğünü bozuyordu. Osmanlı ordusunun İstanbul Boğazı üzerinden Rumeli’ye geçişlerini engelliyorlardı.
 Kurultay (Kongre) Detay : Bir konuyu görüşmek üzere çeşitli ülkelerden gelen delegelerin katılImıyla gerçekleştirilen uluslararası toplantılara veya.
YUNUSELİ HACI NACİYE KANALICI İLKÖĞRETİM OKULU
Tarihin En Büyük 10 Devleti
EYÜP SULTAN. Medineli müslümanlardan ve hicret sırasında Hz. Peygamber'i evinde misafir eden sahâbidir... Bütün Müslümanlar Peygamber efendimizi kendi.
TÜRK TARİHİ Anadolu'ya İlk Türk Akınları Malazgirt Savaşı
Gitmek İ stedi ğ im BirÜlke FRANSA. KENDİMİ TANITIYORUM KENDİMİ TANITIYORUM Adı:İncilay Soyadı:Baş Sınıfı:4/c No:1121 Okul:Tezer Taşkıran İ.Ö.O. Ders:Bilişim.
KÖPRÜLÜLER DEVRİ BESTE G İ RG İ N. KÖPRÜLÜER DEVRİ ( ) XVII. Yüzyılın II. Yarısında Osmanlı Devletinde sadrazamlık görevinde bulunan Köprülü ailesi,
HAZIRLAYAN Adı: Muhammed Soyadı: AYDIN No: 546 Okul: Darende İlköğretim Okulu KAYNAK: KAYNAK:
SMMM ve YMM’LER İLE DENETİM HİZMETLERİNİN EKONOMİK GELİŞMELERE VE SERMAYE PİYASASINA ETKİSİ Nazım Hikmet YMM, Grant Thornton Türkiye İcra Kurulu Başkanı.
D E V L E T Y Ö N E T İ M İ OSMANLI DEVLETİ KÜLTÜR VE UYGARLIĞI.
Osmanlı Padişahlarının yedincisi. İstanbul’un fatihi, II.Murad Han’ın oğlu. 30 Mart 1431 Pazar günü Edirne’de dünyaya geldi. Babası II.Murat, annesi Hümâ.
OSMANLI İMPARATORLUĞU’NUN DEMOKRATİKLEŞME HAREKETLERİ
Osman Gazi'nin Hayatı ARDA KIRTASİYE.
PEYGAMBERİMİZ HZ.MUHAMMED (sav)’İN HAYATI BİLGİ YARIŞMASI
Çağdaş ve uygar bir Türkiye idealini taşıyan Mustafa Kemal hedeflerinden biride demokrasiyi yerleştirmekti… Bu sistemde oy verilecek herkesin bu hakkını.
TÜRKİYE SELÇUKLU DEVLETİ’NİN KURULUŞ DÖNEMİ. Süleyman Şah Dönemi ( ): Türkiye Selçuklu Devleti’nin kurucusu Süleyman Şah’tır. Süleyman Şah,
KURTULUŞ SAVAŞINDA CEPHELER
AHMET ARSLAN OSMANLI DEVLETİ’NDE TOPRAK YÖNETİMİ EKONOMİ TOPLUM YAPISI EKONOMİK HAYAT VE HUKUK SORU PROĞRAMI.
COĞRAFİ KEŞİFLER VE SONUÇLARI
Mustafa Süreyya SEZGİN Mustafa Süreyya SEZGİN HAT SANATI Arap harfleri çevresinde oluşmuş güzel yazı yazma sanatıdır. Bu sanat Arap harflerinin 6. yüzyıl.
OSMANLI YÜKSELME DEVRİ ERSİN KAÇAN 7.Sınıf SOSYAL BİLGİLER.
 Düzenli ordunun kurulması sırasında Çerkez Ethem’in TBMM’ye karşı isyan etmesini fırsat bile Yunanlılar, İngilizlerin de desteğini alarak Bursa’dan.
 Orhan Bey'in ölümüyle yerine oğlu I.Murat (Hüdavendigar) geçti.
Mevlana Celaleddin-i Rumi. Mevlana Celaleddin-i Rumi: Mevlana hazretleri 1207 yılında Horasan'ın Belh şehrinde dünyaya geldi. Asıl adı Muhammed Celaleddin'dir.
Hazırlayan:Ümit TURGUT. Kapitülasyon: Yabancı devlet ve vatandaşlarının bir ülkede sahip olduğu ayrıcalıkları, imtiyazları veya muafiyetleri ifade etmektedir.
İran ile birlikte Mısır ve Suriye’de de faaliyet gösteren Haşhaşiler, dinî tarikat ve aynı zamanda siyasi hedefleri olan bir terör örgütü gibi hareket.
HÜSN-Ü AŞK ŞEYH GALİP.
SAKARYA MEYDAN MUHAREBESİ (23AĞUSTOS-13EYLÜL1921)
KÖROĞLU KAYNAKÇA; HAZIRLAYAN; Miraç öksüz 10rdtvtkn-91.
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı
BİR KAHRAMAN DOĞUYOR / Mustafa Kemal Atatürk’ün Öğrenim Hayatı
1. Dünya Savaşı Osmanlı Devleti’nin Savaştığı Cepheler
GÜNEY CEPHESİ MARAŞ ANTEP URFA DESTANLAŞAN DİRENİŞ SÜTÇÜ İMAM
T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük TÜRK DIŞ POLİTİKASI
ANADOLU'DAKİ İLK TÜRK BEYLİKLERİ
II.BALKAN SAVAŞI (29-30 HAZİRAN 1913).
 Mısır, Nil Nehri'nin akış yönüne göre Aşağı ve Yukarı Mısır olmak üzere ikiye ayrılmıştır.
Din Kültür Ve Ahlak Bilgisi
II.İnönü Savaşı Nedenleri I.İnönü Savaşı'nın üzerinden 3 ay geçmeden Yunanlılar tekrardan saldırıya geçtiler.
CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATI
BİRİNCİ MEŞRUTİYET'İN İLANI
Sosyal Politikanın Tarihsel Boyutu Doç.Dr.Filiz YILDIRIM
GİRİŞ Dersin Tanıtımı Ders tanımı ve dönemi programının içeriği
ÜNİTE: TÜRK TARİHİNDE YOLCULUK KONU: SINIRLAR GENİŞLİYOR
İSLAM TARİHİ I.
Aşağıda verilen bilgileri (dönem / ulus – destan) eşleştiriniz.
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLGİLER PERFORMANS ÖDEVİ DARENDE İLKÖĞRETİM OKULU
<<<<<<>>>>>>
OSMANLI TARİHİ Osmanlı Ekonomisi.
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
UZMAN ASKERLİĞİN VE SADAKATİN ADI: KAPIKULLARI
Beden Eğitimi ve Spor Tarihi
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
Hz. Ali Dönemi.
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
YÜZYIL SAVAŞLARI VE AVRUPA DEVLETLER SİSTEMİNİN DOĞUŞU
Sunum transkripti:

III.MURAD 1574-1595

III. Murad’ın Şahsiyeti III. Murad, Osmanlı padişahlarının on ikincisi ve İslam halifelerinin de yetmiş yedincisidir. Sultan II. Selim Han’ın oğlu olup 4 Temmuz 1546’da Nurbânû Sultan’dan Manisa’da dünyaya geldi. III. Murad, doğduğunda babası Şehzade Selim Saruhan sancak beyliğinde bulunuyordu. Hocası Sadeddin Efendi tarafından yetiştirilmiş olmanın yanında ilk eğitimini sarayda iyi bir şekilde gördü ve burada sünnet edildi. Küçük yaşta iken Aydın sancak beyliğine tayin edildi. 1558 senesinde ise babasının Manisa sancak beyliğinden Karaman valiliğine tayin edilmesi üzerine, dedesi Kanunî Sultan Süleyman tarafından Alaşehir sancak beyliğine görevlendirildi. Babası II. Selim ile amcası Bayezid arasındaki mücadelesi sırasında ise Konya Kalesi’nin muhafazasında bulunmuştur.

Dedesi Kanunî Sultan Süleyman’ın çağırması üzerine bir ara İstanbul’a giden III. Murad, dedesinin vefatı ve babasının tahta geçmesi üzerine Manisa sancak beyliğine getirildi ve tahta geçinceye dek bu görevde kaldı. III. Murad Han kumral, orta boylu, sağlam yapılı, kuvvetli, iyi silah kullanan ve iyi ata binen biriydi. Devletin ve saltanatın haşmetini gösterecek tarzda giyinirdi. Kavuğunun üzerinde çok kıymetli taşlar bulundururdu. Yumuşak karakterli, merhametli, nazik, zeki ve neşeliydi. Çok cömertti. Her vesile ile âlimlere, şâirlere, fakir fukaraya hediyeler verir ihsanlarda bulunurdu. Yanına gelenler mutlu ve memnun bir şekilde yurtlarına dönmüşlerdir. Ayrıca III. Murad Han, halktan uzak bir padişah olmayıp, zaman zaman tebdil-i kıyafet halkın içine karışmıştır. Sultan III. Murad, iyi bir cengâver olup, çok iyi silah kullanır ve ata biner, ava çıkmaktan büyük haz alırdı. Asma saat ve resim yapmak gibi marifetlere de sahip bir kişiydi. Osmanlı sultanları içinde en âlimlerden olup zamanının ilimlerine çok iyi bilir hatta bu konularda mahirdi.

Tasavvufî hayatı bizzat yaşayan sultan, tasavvufa o kadar vakıftır ki Fütûhât-ı Sıyâm ve Esrârnâme isimli tasavvufa dair iki eser yazarak bu hayatı bize aktarmıştır. III. Murad Han’ın saatçiliğe ve nakkaşlığa özel ilgisinin olduğu da kaynaklarda belirtilir. Padişahın bir özelliği de hat sanatına duyduğu ilgidir. Şâir kişiliği yanında bir de usta bir hattat olan sultan, hat derslerini Kastamonulu Şeyh Şüca Halvetî’den almıştır. Padişahın Ayasofya Camii’nin mihrabı üzerine kendi hattı ile işlediği levhalar için aynı zaman da: “Alâmet-i Ümmet” Tarihini de düşmüştür ki bu, 982 (m. 1574) yılına tekabül eder. Müstakimzade’nin iki yan tarafta asılı olduğunu belirttiği 1574 tarihli bu levhalar bugün yerinde yoktur. Arapça ve Farsçaya vakıftı. Şiirlerinde «Muradi» mahlasını kullanmıştır.

Siyasi Faaliyetler: Tahta çıktıktan sonra adet üzere ilk iş olarak 1574’te Mekke Şerifi, Kırım Hanı, Eflak Boğdan Voyvodaları, Venedik Doju, Avusturya İmp. Lehistan ve Fransa Krallarına cülus müjdesi gönderdi. Bundaki amaç dostu düşmanı anlamaktır. İlgili devletler yeni padişahı tebrik eskisi için taziyelerini bildirmek için değerli hediyelerle elçilerini Osmanlıya gönderdiler. Bu sırada eski anlaşmalar yenilendi. Bu anlaşmalar sayesinde 1575 de Lehistan Osmanlı himayesine alındı. Avusturya ve Rusya’nın Lehistan’ı paylaşma planlarının önüne geçildi. Ayrıca Lehistan Kırım’a vergi vermeye devam etti.

Osmanlı- İran Savaşları: 1578-1590 Osmanlı-İran anlaşması AMASYA ANTLAŞMASI 1555 yılında Kanuni Sultan Süleyman zamanında imzalanmıştı. İran ile yapılan Amasya Antlaşması, 1577'ye kadar devam etmiştir. Bu sırada İran şahı I. Tahmasb Tokmak Hanı kalabalık bir maiyet ve değerli hediyeler ile İstanbul’a gönderdi. Maksat eski Anlaşmalarla tesis edilen iyi ilişkilerin devam ettirilmesidir. Ancak 1576’da taht kavgaları sırasında Tahmasb zehirlenerek öldürüldü. Tahta II. İsmail geçti. Osmanlı ilişkilerine gereken ihtimamı göstermedi. Ticaret kervanlarına saldırdı. Tüccarları öldürtüp malları gasp etti. Durumu soruşturmak için Erzurum’dan gönderilen çavuşları hapsettirdi. Çavuşların durumunu öğrenmek için gönderilen elçileri de hapsettirdi. Anadolu’daki Türkmenleri devlet aleyhine kışkırttı. Osmanlı Devleti’nin Kafkasya taraflarına ulaşmak ,Kırım ve doğu Türk dünyasıyla bağlantı kurmak ve İran'ı kuzeyden baskı altına almak düşüncesi bulunuyordu.

Bu sebeplerle İran’a sefer kararı alındı. Sokulu, Kanunî döneminde çekilen güçlükleri ve İran'ı elde tutmanın zorluğunu belirttiyse de padişah üzerindeki etkisi azaldığından, savaş açılmasına engel olamadı. Sokullu’ya rağmen başlatılan İran savaşının ilk evresi 1578-1589 yılları arasında on iki yıl sürdü. Özdemiroğlu Osman Paşa komutasındaki Türk birlikleri İran kuvvetlerini Çıldır'da yendi. Osmanlı orduları, savaşın ilk yıllarında başarı kazandılar ve Hazar Denizi'ne kadar ilerledi. MEŞALE SAVAŞI'nda Osmanlılar kazandı. Ardından yapılan bir seferde Osmanlı ordusu Azerbaycan ve İran'a girdi. Bu savaştan sonra tüm Gürcistan fethedildi. Tiflis Osmanlı vilayeti durumuna getirildi(1578). Aynı yıl Şirvan da Osmanlı topraklarına katıldı. Şah II.İsmail'in yerine geçen Şah Abbas barış istedi. İki ülke arasında Ferhat Paşa (I. İstanbul) Antlaşması yapıldı (1590).

Buna göre; 1-Tebriz, Karabağ, Gence, Gürcistan ve Luristan Osmanlılara bırakıldı. ( Kars, Tebriz, Tiflis, Gence, Şehrizur, (Azerbaycan, Gürcistan, Dağıstan ve Kuzey Kafkasya) Osmanlı Devletinde kalacaktı. Önemi: 1)Bu antlaşma ile Osmanlı Devleti, doğuda en geniş sınırlarına ulaşmış oldu. 2)Osmanlı Devleti sınırlarını doğuda Hazar Denizi'ne kadar genişletti. Sadrazam Sokullu Mehmet Paşa, III. Murat döneminde eski gücünü yitirdi. 1579 yılında ikindi divanından çıkarken uğradığı saldırı sonucu öldürüldü. Sokollu'nun ölümüyle Osmanlı Yükselme Devri'nin sona erdiği ve Duraklama Devri'nin başladığı kabul edilmiştir.

Sokullu Mehmet Paşa: Hıristiyan adı Bayo (Bayiça) olup 1505’te Bosna’nın Vişegrad kazasının Rudo nahiyesinin Sokoloviç (Şahinoğlu) köyünde dünyaya geldi. Kanuni’nin ilk yıllarında yapılan devşirmede fark edilerek 15-16 yaşlarındayken devşirilmiştir. Edirne Sarayı- Topkapı Sarayı- Enderun da eğitimlerini tamamlayıp iç hazine de görev aldı. Ardından sırasıyla bürokrasideki memuriyetleri başarıyla tamamlayıp 1541 de Barbaros Hayrettin Paşa’nın yerine Kaptan-ı Deryalığa getirildi.

Trablusgarp seferinde İspanyolları yendi Trablusgarp seferinde İspanyolları yendi. 1549 İran seferinde Rumeli beylerbeyliğine getirildi. Erdel seferine gönderildi. İran seferi, 3. vezirlik, II.Selim’e lalalık, 2 Vezirlik ve nihayetinde Veziriazamlık makamlarına yükseldi. Sigetvar seferinde yine Kanuni’nin yanındaydı. II. Selim de Sokullu’yu görevinde bıraktı. Don Volga ve Süveyş kanal projeleri, Kıbrıs seferine muhalefet etmesi, ardından gelen İnebahtı yenilgisi Sokullu’nun ileri görüşlü bir devlet adamı olduğunu gösterir. III.Murad dönemindede görevinde bırakılan Sokullu İran seferine ekonomik sıkıntılar sebebiyle muhalif olmasına rağmen çıkılmış ve bu sefer hazineye büyük külfet getirmiştir. 1579 yılında muhalifleri tarafından öldürülen Sokullu’nun türbesi Eyüp’te Şeyhülislam Ebussuud efendinin yanındadır.

Kuzey Afrikadaki Faaliyetler: Fas Sultanlığı’nın Osmanlı himayesine girmesi (1576) Osmanlı Devleti ile Fas Sultanlığı arasında ilk ilişkiler Kanuni döneminde başladı. Taraflar arasındaki ilişkiler Osmanlı Devleti'nin Cezayir'deki gücü ile orantılı olarak gelişme gösterdi. XVI. yüzyılın ikinci yarısında Fas'taki iç mücadelelere karışan Osmanlı Devleti, Abdülmelik'e yardım ederek Fas Sultanı olmasını sağladı. (1576) Fas’ın Akdeniz'in Atlas Okyanusu'na çıkış kapısı olan Cebelitarık Boğazı'nı kontrol etmesi. Fas Sultanlığının, Cezayir'in güvenliği yönünden büyük öneminin bulunması Kuzey Afrika kıyalarının fethi tamamlandığı sırada Fas Sultanlığında taht kavgası başlamıştı. Bir kısım Faslılar Portekiz kralından; bazıları da Osmanlı Devleti'nden yardım istediler.

Sokullu, Cezayir Beylerbeyi Ramazan Paşayı, Fas Sultanlığına yardıma gönderdi. Ramazan Paşa, Fas'a giderek orayı egemenliği altına almak isteyen Portekiz kralını Vadi-üs Sebil Savaşı'nda yendi (1578). Bu zaferle Fas, Osmanlı himayesine alınmış oldu. Bu savaşın sonunda Portekiz Krallığı, İspanya tarafından ele geçirildi. Bu savaştan sonra Portekizliler Hint Deniz Yolu üzerindeki etkinliklerini İngiltere ve Hollanda'ya kaptırdılar. Mısır'dan Fas'a kadar bütün Kuzey Afrika, Osmanlıların yönetimi ve denetimi altına girdi. Kuzey Afrika’da fetihler tamamlandı. Fas 50 yıl Osmanlı himayesinde kaldı ve 1830'da Cezayir'in Osmanlı Devleti'nden ayrılmasıyla ilişkiler kesildi. Osmanlı Devleti Fas'ı hiçbir dönemde topraklarına katmadı.

İngiltere'ye Kapitülasyon Verilmesi (1580 ) Avrupa devletleri arasında çekişmeyi artırmak Katolik dünyasına ve Papa ambargosuna karşı ittifak sağlamak için Protestan olan İngiltere'ye yakınlaştı. Akdeniz ticaretini canlandırmak Fransa’yı rekabet içine sokmak amacıyla, O zamana kadar Ceneviz, Venedik, Dubrovnik tüccarı yanı sıra 1569 yılında verilen Kapitülasyonla Fransız tüccarı da Osmanlı limanlarında ticaret yapma hakkına sahipti. Kraliçe Elizabeth tarafından gönderilen İngiliz elçisi de Osmanlı limanlarında ticaret yapmak için gerekli olan kapitülasyonu alabilmek için İstanbul'a geldi. Venedik ve Ceneviz haricindeki Kapitülasyonu olmayan devletlerin tüccarı Fransız bayrağıyla Osmanlı limanlarına geliyordu.

Osmanlı devleti İngiltere'ye Osmanlı topraklarında serbest ticaret yapma hakkını verdi (1580). Böylece İngilizler Kıbrıs'ın alınmasıyla Doğu Akdeniz'den uzaklaştırılan Venediklilerin yerini almaya başladılar. Fransa’nın ayrıcalıkları genişletildi. Böylece Akdeniz'de İngiliz-Fransız rekabeti başlamış oldu. Bu rekabetten Osmanlı Devleti de birçok siyasi menfaat başlamış oldu. İngilizler verilen 7 yıllık imtiyaz karşılığında yıllık 500 İngiliz lirası vermeyi kabul ettiler. 1592 de İngiliz tüccarları Levant Company adlı şirketi kurdular.

0smanlı -Avusturya Savaşı (1593-1595’te devam ediyor. Kanunî döneminden beri süregelen Avusturya savaşlarına, II. Selim döneminde yapılan bir antlaşmayla son verilmişti (1568). Avusturya ile yapılan bu antlaşma, 1593 yılına kadar devam etti. 1593 yılında, Bosna ve Macaristan sınırlarında çetelerin sınır bölgelerinde halka saldırmaları, Bosna Valisinin öldürülmesi, Rudolf’un vergileri ödememesi üzerine III. Murat, Avusturya'ya savaş ilân etti (1593). 1593 yılında Telli Hasan Paşa'nın başıbozukların oluşturduğu Uskukların üzerine yürümesini savaş sebebi sayan Avusturya barışı bozdu. Avusturya İmparatoru II. Rudolf ödemekte olduğu vergiyi vermediği gibi Eflak, Erdel ve Boğdan beylerini de isyana teşvik etmişti. Avusturya üzerine yürüyen Sadrazam Koca Sinan Paşa, ilk yıllarda başarılar kazandı ve Yanıkkale ele geçirildi. Osmanlı-Avusturya savaşının devam ettiği sırada III. Murat öldü (1595).

İran savaşları devlete büyük külfet getirmiştir İran savaşları devlete büyük külfet getirmiştir. Anadolu’da imkanlar tükenmiş hatta at bile kalmamıştır. Mali sorunlar had safhaya ulaştı. Yeniçeri sayısının artması- savaşların uzun sürmesi- israfın artması- Amerika’nın keşfiyle piyasada gümüş ve altının artmasıyla Osmanlı ekonomisinde enflasyon ortaya çıktı. Paranın değer kaybetmesi, Develüasyon 1585’te 100 dirhem gümüşten 400akçe kesilirken 800 akçe kesildi. %100 değer kaybı yaşandı. Maaşlılar bu duruma isyan etmeye başladı. Yeniçeri ve Celali isyanları başgösterdi. 1595’te III.Murad vefat etti. Babası II.Selim’in yanına gömüldü. 1595’te büyük oğlu III.Mehmed tahta çıktı.