UŞAK EĞİTİM FAKÜLTESİ SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETMENLİĞİ

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
NVA KALİTE TEST ÖLÇ. HİZ. EĞT. VE BELG. SAN.TİC. LTD. ŞTİ. Hazırlayan= E. Burak SARAÇOĞLU.
Advertisements

Konu 7: TARIM HUKUKU KONUSUNDA YURTTAŞLAR YASASI.
Siyaset Sosyolojisi.
Bilimsel bilgi Diğer bilgi türlerinden farklı
Girişimcilik Öğr.Gör.Seda AKIN GÜRDAL. Ders Akışı İşletmenin Amaçları İşletme Çevre İlişkisi.
PLASTİK ŞEKİL VERME YÖNTEMİ
EĞİTSEL OYUNLAR DOÇ. DR. GÜLTEN HERGÜNER BÖLÜM: 2
AİLELERLE İŞBİRLİĞİ.
SOSYAL GELİŞİM Öğr. Gör. İdris KARA.
Hazırlayan: Hakan ULUTAŞ
AĞAÇLANDIRMA VE GENÇLEÇTİRME ÇALIŞMALARININ BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİĞE ETKİSİ İsmail KÜÇÜKKAYA Orm. Yük. Müh.
Pazarlama İlkeleri.
KIRSAL KALKINMA ve TURİZM Prof. Dr. Bülent GÜLÇUBUK
YETERSİZLİĞİ OLAN BİREYLERE İLİŞKİN ULUSLARARASI YASAL DÜZENLEMELER
GELECEKTEKİ DÜNYAMIZ.
ENERJİ DÖNÜŞÜM SİSTEMLERİ
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmet Bölümü
Eğitimde toplumsal cinsiyet eşitliğiyle ilgili engellerin kaldırılması uluslararası öncelikler arasında yer almaktadır yılına kadar okula kayıt,
Erken çocukluk döneminde fen ve matematik kavramlarının gelişimi
“ekonomik, sosyal ve kültürel gereksinmelerini karşılayabilmek için
ÇAĞDAŞ EĞİTİM SİSTEMİNDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİ VE REHBERLİK
ERGEN AİLE İLİŞKİLERİ.
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmet Bölümü
REHBERLİK SERVİSİ.
AİLENİN TÜRLERİ VE İŞLEVLERİ
YETİŞKİNLİK DÖNEMİ İlk Yetişkinlik Orta Yetişkinlik Yaş
Dar Anlamda Sosyal Politika Dar anlamda sosyal politika çalışma hayatı merkezlidir. 19. yüzyılın ikinci yarısında Batı Avrupa ülkelerinde, emek ve sermaye.
ÇOCUKLUK DÖNEMİNDE YARATICILIK VE SANAT EĞİTİMİ
TOPLUMSAL YAPI Gülen SARI.
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmet Bölümü
Yrd.Doç.Dr. Çağdaş Erkan AKYÜREK
SHB-419 DAYANIŞMA MODELLERİ KUŞAK KAVRAMI VE KUŞAK SINIFLAMALARI DOÇ
Yrd.Doç.Dr. Çağdaş Erkan AKYÜREK
YÖNETİM- ÖRGÜT TEORİLERİ MODERN EKOL- SİSTEM TEORİSİ
Madde 2: Tanımlar Bu Sözleşmenin amaçları bağlamında,
KRİZ YÖNETİMİ Öğretim Görevlisi Meral GÜNEŞ.
Program Tasarım Modelleri
Fluvyal Jeomorfoloji Yrd. Doç. Dr. Levent Uncu.
İŞLETME TÜRLERİ BÖLÜM 3.
Evlilik ve Aile Danışması
KARAHANLILAR SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETMENLİĞİ.
. DERS.
Hayvancılık İşletmelerinde Sürü Yönetimi
YONT221 Küreselleşme ve Yerelleşme
Sağlık Bilimleri Fakültesi
TÜRK EĞİTİM SİSTEMİ ve OKUL YÖNETİMİ
Sağlık Bilimleri Fakültesi
OKUL-AİLE-ÇEVRE İŞBİRLİĞİNİN ÖNEMİ
YAŞAM OLAYLARI VE ÇOCUK
Sağlık Bilimleri Fakültesi
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
EĞİTİME GİRİŞ Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi
REFAH SİSTEMLERİ DERS 2 DOÇ. DR. MEHMET M. ÖZAYDIN.
10. HAFTA TOPLUMSAL CİNSİYET.
AİLE TUTUMLARI.
Gelişim ve Temel Kavramlar
EĞİTİME GİRİŞ Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi
SHB-221 TÜRKİYE’NİN TOPLUMSAL VE EKONOMİK YAPISI
GÖRÜŞME İLKE VE TEKNİKLERİ Sağlık Bilimleri Fakültesi
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmet Bölümü
KİŞİSEL REHBERLİK.
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
UŞAK EĞİTİM FAKÜLTESİ SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETMENLİĞİ
Yrd. Doç. Dr. Şükrü KEYİFLİ
Bilimsel Araştırma Yöntemleri
BİREYİ TANIMA TEKNİKLERİ
UŞAK EĞİTİM FAKÜLTESİ SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETMENLİĞİ
Sunum transkripti:

UŞAK EĞİTİM FAKÜLTESİ SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETMENLİĞİ REHBERLİK “PARÇALANMIŞ AİLE” Öğretim Üyesi Yard.Doç.Dr. Mehmet AKSÜT Hazırlayan Atilla KARA 000411038 -4/C

PARÇALANMIŞ AİLE NEDİR? Ölüm, boşanma, ayrı yaşama gibi nedenlerle karı ve kocadan birinin yada her ikisinin bulunmadığı aile tipidir. Büyük kent merkezlerinde az da olsa sosyo-patolojik gelişmelerin doğurduğu çözülen aile . Bu aile tipi dul eş ve çocukları içine alan bir aile modelidir

AİLENİN PARÇALANMA SEBEPLERİ Ölüm: Karı ya da kocanın birinin kaybedilmesi ailede yerinin doldurulması mümkün olmayan bir boşluk bırakır. Boşanma: eşlerin herhangi bir nedenle birbirlerinden ayrılması. Geçici ve Sürekli Ayrılık:İş nedeniyle kocanın il veya yurt dışına gitmesi, eşlerden birinin işlediği suç nedeniyle cezaevine girmesi, kocanın askere gitmesi gibi.

PARÇALANMIŞ AİLEDE ÇOCUK Ailenin parçalanmış olması suçlulukta önemli bir faktördür. Ailenin parçalanması ile aile içinde otorite boşluğu oluşmakta, ailenin çocuk üzerindeki kontrolü ya çok azalmakta yada çok artmaktadır. Genellikle çocuklar ölüm ve geçici ayrılıkları daha az sarsıntıyla atlatmakta, ancak boşanmaya daha büyük tepkiler göstermektedirler.

PARÇALANMIŞ AİLEDE GENÇ Ailenin ölüm ve boşanma sonucunda parçalanması, gençlerin benlik, kişilik ve kimlik gelişimlerini çok derinden etkilemektedir. Kendini sahipsiz, değersiz, başıboş, bir amacı ve ideali olmayan biri olarak gören gençler, özellikle kaçakçılık ve terör gibi organize suç örgütleri için bir potansiyel niteliği taşımaktadırlar.

PARÇALANMIŞ AİLENİN TOPLUM ÜZERİNE ETKİSİ Türkiye’nin Aile Tipleri Yüzde Dağılımı( 1968-1998 ) Aile tipi 1968 1973 1978 1983 1988 1993 1998 Çekirdek aile 59,7 59 57,6 67,6 67,4 67,2 67,5 Geniş aile 32,1 32,4 31,9 27,9 22,0 21,6 20,8 Parçalanmış aile 8,3 8,6 10,5 10,6 11,2 11,7

Yasama şartları insanları zorladıkça, yıpranmaya açık hale gelen ilk hedef aile kurumu oluyor. Geleneksel aile yapısının iç dayanışması güçlü idi. Bu yüzden aile, dışarıdan gelen baskılara karsı önemli bir dirence sahipti. Sanayileşme ve onun yanında gelişen, kırsaldan şehre göç, aileyi daha korumasız hale getirdi. Geleneksel ve geniş aile yapıları, anne-baba ve çocuklardan ibaret çekirdek aileye dönüştü. Geleneksel aile bu şekilde bölünürken, yeni, dar aile modeli ortaya çıkabiliyordu. Ne yazık ki, bu dönüşüm süreci burada da kalmadı. Dar ailenin fertleri de kendi kişisel hayatlarını yasamaya yönelince, çekirdek aile parçalanma ve dağılmaya maruz kaldı. Hatta batılı yasama tarzı, evlilik dişi beraberlikleri özendirdiğinden, aile kavramı sahipsizliğe terk edildi. Böylece çocuktan kaçınan bencil anlayış, batıda örnekleri görülen “yaslı toplum”ların oluşmasına sebep oldu. Bugün bu toplumlar, açıktan ifade etmeseler de gelecek endişesini derinden derine duyar hale gelmiştir. Ne ki, bu olumsuz sonuca karsı kendi içinde rasyonel ve gerçekçi çözümler aranacağı yerde, çözüm olarak üçüncü dünya ülkelerinin nüfus artısına engel olmak isteyen arayışlara sapmaktadırlar.

SONUÇ Öncelikle inançların aile konusunda yapıcı ve düzenleyici özelliğinden olabildiğince faydalanmamız gerekiyor. Değer ve kutsal kavramları asinmiş zihinlerin bu konudaki duyarsızlığı bizim için ölçü değildir. Milletimizin tarih boyunca her türlü istikrar ve dengesini koruya gelmiş inanç değerlerini, irtica ile özdeşleştirme saplantısına takılanlar, değil aileyi kendilerini bile koruma sansına sahip olmayan bahtsızlardır. Toplumun ve ailenin geleceğini, saplantısına mağlup çevrelerin keyfi tutumlarına terk edemeyiz. Bir imparatorluğu altı yüzyıl ayakta tutan amillerin basında aile vardı. Eğer gerçekten devleti ayakta tutmak, korumak ve kollamak iddiasında ciddi isek, sağlam bir aile yapısına olan inancı güçlendirmek zorundayız. Zira, güçlü ve sağlıklı topluma, güçlü aile şuuru ile varılabilir.