İLETİŞİM ÇEŞİTLERİ.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
STRES SINAV KAYGISI KARACASU LİSESİ Rehberlik Servisi.
Advertisements

5.BÖLÜM İLETİŞİM VE EĞİTİM Ahmet ATAÇ- Cihan ÇAKMAK – Gülenaz SELÇUK – İhsan YILMAZ.
Metin içi özellikler metin dışı özelliklerle yakın ilişki içerisindedirler. Bunlar çeviri stratejilerinde kolaylıkla belirlenebilirler. Örneğin Felsefe.
Okul Kademelerine Göre Gelişim Özellikleri YRD.DOÇ.DR. MUSTAFA TOPRAK.
E R G E N L İ K ERGENLİK DÖNEMİ FİZİKSEL GELİŞİM
Hazırlayan: Dr. Emine CABI
7. BASAMAK İlişki Yönetimi
TEST ÇÖZME TEKNİKLERİ. Test çözmede 3 unsur önemlidir.
Arş.Gör.İrfan DOĞAN.  Bugün otizm tedavisinde en önemli yaklaşım, özel eğitim ve davranış tedavileridir.  Tedavi planı kişiden kişiye değişmektedir,
DAVRANIŞ BİLİMLERİNE GİRİŞ
EĞİTSEL OYUNLAR DOÇ. DR. GÜLTEN HERGÜNER BÖLÜM: 2
Psikolojik Danışma ve Rehberlik
ÖRGÜTLERDE İLETİŞİM TÜRLERİ
Paragraf Nedir? & Herhangi bir yazının bir satırbaşından öteki satırbaşına kadar olan bölümüdür. & Duygu, düşünce, istekleri anlatım tekniklerinden yararlanarak.
Filiz DİKİCİ Psikolojik Danışman ÜSTÜN ZEKALILAR.
TAMLAMALAR.
ZAMAN VE ÇATIŞMA YÖNETİMİ. ZAMAN YÖNETİMİ Zamanı Verimli Kullanmak Ufak zaman kazanımları Hatalı bir şeyi daha kuvvetli yapmanın bir faydası yoktur.
Sözsüz İletişimin Özellikleri
İLETİŞİM VE EĞİTİM Bölüm 5 1. İletişim nedir?
İLETİŞİM VE ETİK SUNUMU İREM KAYAHAN G İLETİŞİM SÜRECİNİN AŞAMALARI VE ÖZELLİKLERİNİN İNCELENMESİ.
Bireyi Tanıma Teknikleri I
EĞİTİMDE DRAMA.
Emine Hoşoğlu doğan İstanbul şehir üniversitesi Eylül 2014
Hedef-Kazanım Belli bir alanda eğitilecek bireylere kazandırılmak istenen özellikler ya da yeterliklerdir. Kazanımın eğitim yoluyla kazandırılabilecek.
Metinlerin Sınıflandırması
EĞiTiMDE iLETiŞİM VE EĞiTiM ARAÇLARI
It’s My Life It’s My Choice
Değerlendirme Soruları Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni
Aile İçi İletişim İle Çocuğunuzun Sorunlarını Çözebilirsiniz!!!
OYUN VE OYUNCAĞIN ÇOCUK GELİŞİMİ ÜZERİNE ETKİLERİ
Öğretimin Uyarlanması
MESLEKİ GELİŞİM DERNEĞİ
NOT VERME VE MEZUNİYET.
İLETİŞİM.
CESARETLENDİRME ve ÖVGÜ
YAŞAM BECERİLERİ -Öfke kontrolü -“Hayır” diyebilme -Israrlara karşı koyabilme -Kendini ortaya koyma -İletişim becerileri -Sorun çözme -Stresle başa.
ÇOCUKLUK DÖNEMİNDE YARATICILIK VE SANAT EĞİTİMİ
BÖLÜM 1 TEMEL KAVRAMLAR. BÖLÜM 1 TEMEL KAVRAMLAR.
PPT 6 Kapsayıcı bir eğitim için nasıl bir sınıf yönetimi yaklaşımı benimsemeliyim? Sınıfında Yabancı Uyruklu Öğrenci Bulunan Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmenlerinin.
SOSYAL MEDYA VE HALK KÜLTÜRÜ
Bugün neler öğreneceğiz?
Kırınım, Girişim ve Müzik
EMPATİK İLETİŞİM 1.
BEDEN DİLİ (Sözsüz İletişim)
SOSYAL DAVRANIŞ.
Okul Öncesi Dönemde Fen Eğitimi
ETKİLİ İLETİŞİM SEMİNERİ
EĞİTİME GİRİŞ Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi
KENDİNİ TANIMA.
KABUL DİLİ.
Psikolojik Danışma ve Rehberlik
ÖĞRENME STİLLERİ.
SPORDA DİKKAT.
DİL GELİŞİMİ KURAMLARI - I
SINIF YÖNETİMİNDE İLETİŞİM-I
DİL GELİŞİMİ KURAMLARI - II
GÖRÜŞME İLKE VE TEKNİKLERİ Sağlık Bilimleri Fakültesi
İLETİŞİMİ KOLAYLAŞTIRAN YAKLAŞIMLAR
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
SAĞLIK PSİKOLOJİSİNE GİRİŞ
GÖRÜŞME İLKE VE TEKNİKLERİ Sağlık Bilimleri Fakültesi
ETKİLİ İLETİŞİM ve EMPATİ EĞİTİMİ
TÜRKÇE EĞİTİMİNİN ÖNEMİ
Yrd. Doç. Dr. Şükrü KEYİFLİ
DİNLEME.
PROBLEM ÇÖZME TEKNİKLERİ
BİREYİ TANIMA TEKNİKLERİ
ALAN TERCİHLERİ VE MESLEK SEÇİMİ
Sunum transkripti:

İLETİŞİM ÇEŞİTLERİ

Konuşulan Sözcükler Konuşma, insanı diğer canlılardan ayıran önemli bir özelliktir. Sözcükler, farklı insanlara farklı anlamlar ifade eder. Wilson ve Kneisle (1988), hemşire ve danışan arasındaki iletişimin karşılıklı anlamayı gerektirdiğini, bu nedenle hemşirenin şu dört kavramı bilmesi gerektiğini ileri sürerler: 1. Sözcüklerin Genel (Denotation) ve Özel (Connotation) Anlamı 2. Özel (Paylaşılan ve Paylaşılmayan) Anlamlar 3. Sözsüz Mesajlar 4. Anlamların Sözlü Paylaşılması

Sözcüklerin iki anlamı vardır: Bunlar, bilgi ileten (Denotative) ve duygu yaratan (Connotative) yönlerdir. Denotative anlam, sözcüğün sözlük anlamıdır. Connotative anlamda ise, duygularımızla düşünmeye alışık olduğumuz için, söylenen sözcüğün bizde yarattığı anlamı düşünerek tepki verdiğimizde duygusal tepki vermiş oluruz. Burada, mesajı gönderen kişi sözcükleri bizim kullandığımız anlamda kullanmadığı zaman kolayca yanlış anlamalar olabilmektedir. Çünkü birçok sözcüğün psikolojik olarak bireyde çağrıştırdığı duygu yönü de vardır. Bazı kişilerin bazı sözcüklere aşırı tepki vermesi bundan dolayıdır.

2. Özel (Paylaşılan ve Paylaşılmayan) Anlamlar İletişim olabilmesi için, anlatılmak istenen anlamın, her iki taraf için de aynı anlamda anlaşılması gerekir. Anlam, katılan tarafların her ikisi için de aynı değilse, iletişim kazaları yaşanır.

3. Sözsüz Mesajlar Gerçek niyet ve duygular, sözsüz iletişim yoluyla daha iyi anlatılır. Sözlü iletişimden daha az önemli gibi düşünülürse de çoğu kez daha önemlidir. Özellikle hemşire-hasta durumlarında, hastanın söylediği sözlerden çok söyleyiş biçimine dikkat etmek önemlidir. Hasta bize “iyiyim” derken ses tonu, yüz ifadesi, yatağın içindeki duruşu onun gerçekten iyi olup olmadığı hakkında bir fikir verir.

Ne söylediğimizden çok, nasıl söylediğimiz önemlidir. Hasta ile çalışırken bu bilgi önemlidir. Çünkü hemşire, yalnızca hastanın söylediği sözler üzerinde durur ve bunlara eşlik eden sözsüz davranışlara ve söyleme biçimine dikkat etmezse, hastanın söylediklerinin çoğunu kaçırmış olur. Bu durumda kişiyi anlamamız ve yardımcı olmamız oldukça sınırlı olur.

Beden Dili Sözsüz iletişime “beden dili” de denir. Yüz ifadeleri duyguları yansıtır. Komedyen ve mim sanatçıları, çeşitli duygu ve davranışları sözsüz olarak anlatabilirler. Duygular yoğun yaşandığında, bedensel değişmeleri görebiliriz. Örneğin kaygı yaşayan bir kişi, çarpıntı hisseder, deride renk değişikliği olur, solunum hızlanır, elleri titrer, yerinde duramaz, el ve yüz hareketleri değişir. Bu değişmeler derindeki duygularımızı ele verir.

Ellerin oğuşturulması, kaygı (anksiyete), huzursuzluk, sabırsızlık gibi duyguları aktarır. Ayak sallama, kaçma arzusunu ifade eder. Bedenin duruşu, bireyin diğer kişilerle ilgili duygularını yansıtır. İnsan sözlerini seçebilir, kontrol edebilir ancak, sözsüz davranışını her zaman kontrol edemeyebilir. Bu nedenle, sözsüz davranışlar çoğu kez bireylerin gerçek duygularını ileten daha güvenilir bir kaynaktır.

Bu nedenle hemşirelikte, sözlü iletişimlerden daha fazla, sözsüz iletişimlere duyarlı olmak oldukça önemlidir. Hastanın ne söylediğinden çok bunu nasıl söylediği ve asıl ne söylemeye çalıştığının anlaşılması gerekecektir. Sözlü iletişim düşünceleri ve fikirleri anlatmada, sözsüz iletişim ise duyguları anlatmada daha etkilidir.

Göz Teması Birbirine yabancı kişiler zorunlu olarak birbirine çok yaklaşınca, bakışlarını kaçırıp yere veya başka bir yere bakarlar. İstemediğiniz ve üzerinize dikilmiş bakışlar genel olarak size yapılmış bir saldırı anlamında yorumlanır ve öfke duyabilirsiniz. Başkalarının size bakması sizin için ne anlam ifade ediyorsa bu doğrultuda değişir yorumunuz.

Karşıdaki kişinin gözüne bakarak konuşma, kendine güvenin işareti, bakamamak ise güvensizliğin belirtisi sayılabilir. İnandırıcı ve etkileyici olabilmek için kimi kişiler, karşısındakilerin gözlerine bakmayı bir strateji olarak kullanabilirler.

Lisan Dışı Sesler Bunlar, sesteki vurgulamalar ve dilin yapısı dışında kalan seslerdir. Örneğin, gülme, hıçkırma, ağlama, homurdanma gibi sesler. Ses tonundaki ipuçlarına göre bireyin yaşadığı duygular da değişir.

Kişisel Alan Kişinin çevresinde, görünmeyen bir sınırla çevrili, kişiliğe ait bir alandır. Kişi, yabancıların bu alanı aşıp kendisine fazla yaklaşmasını istemez. Fazla kalabalık belediye otobüslerinde bu mesafe aşıldığı için rahatsızlık duyulur.

Bedene yapılan girişimler, bu yüzden hastayı rahatsız eder, fakat hasta buna izin vermek zorunda kalır. Kürsü, öğretmenle öğrenciyi birbirinden ayıran bir engeldir. Öğrenciye yakın olmak isteyen öğretmen, kürsünün arkasında değil önünde kendini daha rahat hissedecektir.

Dokunma Dokunma, duygu-durum açısından oldukça önemlidir. Kime, ne zaman, nerede ve nasıl dokunulacağı yazılı olmayan sosyal kurallarla belirlenmiştir. Dokunma, fizik bir davranıştır, cinsel anlamı olabilir veya olmayabilir. Önemli olan, kişinin bu dokunuşu nasıl algılayacağıdır.

Dokunma, insan yaşamının başından sonuna dek önemli bir duyumudur. “Bebek, dokunmayla dünyayı keşfeder, fetüs annenin kalp atışlarına tepkide bulunur. Yaşamla ilk temasımız dokunma yolu ile olur.

Dokunmaya bazen sözler eşlik edebilir, bazen de empati en iyi şekilde dokunmayla ifade edilir. Örneğin ölü doğum yapmış genç bir anne oldukça kederlidir. Hemşire annenin kederini yaşamaya gereksinmesi olduğunu bilirse onu dinler ve yaşamakta olduğu keder duygusunu kabul eder. Ona dokunarak, elini eline alarak, alnına soğuk kompres koyarak onunla ilgilendiğini belirtebilir. Dokunmayla ilgili tüm yaptıkları, ona yardım etme isteğini ortaya koyar (Blondis, 1977).

Kültürel Aksesuarlar İnsanların sözsüz uyaranları arasında giysileri, kullandıkları kozmetikler, parfüm, deodorant, takıları, gözlük, toka, sakal, bıyık vb. sayılabilir. Bireylerin giyim-kuşam biçimi, fizik görünümleri, okudukları kitap, gazete ve dergiler, yaşadıkları semt, oturdukları ev, dinledikleri müzik, onların kişilik özellikleri, sosyoekonomik ve kültürel durumları ve dünya görüşleri hakkında bazı bilgiler verir.