DUYGU VE HEYECAN DUYGU VE HEYECAN DUYGU ÇEŞİTLERİ DUYGUSAL HAYATIN KONTROLÜ HEYECAN HEYECANIN NEDEN OLDUĞU ORGANİK DEĞİŞMELER HEYECAN ÇEŞİTLERİ GÜDÜLENME VE HEYECAN HEYECANIN YARARLARI VE ZARARLARI
DUYGU VE HEYECAN İnsan yaşamında duygular çok önemlidir, iç ve dış uyarıcılar bizde hoş ya da tersi tasarımlar yaratır. Hoş olanlar, haz yönünde, hoşlanmadıklarımız ise elem yönünde duygular yaratır. Örneğin, acıktığımızda, güzel bir yemek yememiz, olumlu yönde, bir konuda başarısız olmak ise mutsuzluk yönünde duygular uyandırır. Mutluluk enerji verir acı ve keder aktifliği azaltır, organizma durgunlaşır, sindirim sistemi bozuklukları olur. Haz halinde beden ısısında yükselme görülür. İnsanların yüz ifadelerinden neşeli ya da üzgün oldukları anlaşılır.
1- Organik değişimlere yol açarlar. Mutluluk Mutsuzluk 1- Organik değişimlere yol açarlar. Kuvvet artması, solunum, kan dolaşımı gibi olaylarda düzen, iştah artması. Kuvvet kaybı, solunum, kan dolaşımı gibi olaylarda düzensizlik, iştah kaybı, 2- Çevreye uyumun habercisidirler. Davranışımız çevreye uymaktadır. Örnek: Çalışmaları arttırmak. Davranışımız, çevreye uymamaktadır. Örnek: Çalışamamak 3- Haz ve elemler mutlak değildir. Soğuk günde içilen bir bardak çay Hasta bir insan çok güzel bir yerden hoşlanmaz. Her iki durum, kişinin duygusal durumundan kaynaklanır 4- Haz ve elemler alışkanlıklarla azalırlar. Sevilen bir yemeğin her gün yenmesi. Sevilen bir insanın ayrılığına alışkanlık
DUYGU ÇEŞİTLERİ İnsanın sadece kendini düşünmesinden bencil duygular meydana gelir. Bu kişiler kendi çıkarlarını herşeyin üstünde tutarlar. Kendi düşüncelerinin kabul edilmesini isterler. Kendisini sevmek, çıkarını aramak buna örnek olarak verilebilir. İnsan başkalarını düşündüğünde özgeci duygular başlar. Aile sevgisi, arkadaşlık, insanlık sevgisi buna örnek olarak gösterilebilir. Duygular, hem bireyin hem de çevrenin çıkarları üzerine bir amaç yöneldiklerinde yüksek duygular doğmaktadır. Örneğin, dersinde kürsüye çıkan bir öğretmenin ahlak duygusu. Olumlu Duygular (Mutluluk) Olumsuz Duygular (Mutsuzluk) Şiddetli Duygular (Derin keder) Hafif Duygular (Sıkıntı) Gerginlik uyandıranlar (Şaşkınlık) Gevşek olanlar (İlgisizlik) Bencil Duygular (Kendini Sevmek) Özgeci Duygular (Arkadaşlık Sevgisi) Yüksek Duygular Sanat adamının güzellik duygusu Duygular
Bir başka sınıflandırmaya göre, duygular üç bölüm altında toplanır : 1-Saldırıcılık davranışlarına yönelten duygular: Öfke kıskançlık 2-Yasaklayıcı ve savunucu davranışlara yönelten duygular: Korku, üzüntü 3-Sevindirici davranışlara yönelten duygular: Şefkat, mutluluk
DUYGUSAL HAYATIN KONTROLÜ İnsanın kişiliğinin temelinde, duygular yer aldığına göre, duyguların davranışlar üzerindeki etkisi çok önemlidir. Yeni doğmuş bir çocukta, doğum sonrası ilk haftalar da hemen hemen hiç değişmeyen genel bir duygu tepkisi gözlenir. Bu davranım, çevrenin ani değişim gösterdiği her zaman ortaya çıkar. Gelişim dönemleri boyunca çocuğun çevresin de artan değişikliklere gösterdiği duygusal tepkilerinde farklılık olur. Örneğin Üçüncü ayda hoş olmayan durumlara genel bir sıkıntı tepkisin de bulunur. Kendisine gösterilen bakım ve sevgiye karşılık gülümseme ve genel hoşlanma belirtileri ile karşılık verir. Hiçbir eğitime dayanmaksızın, büyüme ve gelişme ile meydana gelen duygu ve heyecan tepkileri, öğrenilmemiş heyecanlardır.
Küçük bir çocukta duygular basittir, yaş ilerledikçe çeşitlenip, sayıları artar. Bir büyükte görülen sevgi, şefkat vb. duygular, küçük bir çocukta görülmez. Yapılan araştırmalarda elde edilen sonuçlara göre, çocuklarda görülen ilk duygunun elem olduğu belirlenmiştir. Elemin gelişiminden nefret, korku ve kıskançlık meydana gelmektedir. Hazdan ise sevinç ve şefkat doğar. Çocuğun duygusal gelişiminin kontrol edilmesi mümkündür. Ancak bu kontrolün etkili olarak gerçekleştirilmesi, onun ilk yaşlardan itibaren düzenli olarak izlenmesine bağlıdır. Duygular kararsızdır, aniden ortaya çıkar ve çabuk değişir. Korkaklık, utangaçlık gibi özellikler, erken yaşlarda keşfedilip, yardım edilebildiği takdirde düzelme mümkündür.
İyi ve güzel duyguların doğup gelişimini sağlayarak olumsuz duygular ve heyecanlar engellenebilir. Olumsuz duygular, haz uyandıran ve tekrar edilen davranışlarla değiştirilebilir. Bunu sağlayan "Eğitim" dir. Örneğin bir çocuk hoşgörülü bir çevre içinde yetiştirilirse, olumlu davranışları destek görürse kendine güven duymayı, sabırlı olmayı öğrenir. Olumsuz duyguların yarattığı davranış bozukluklarını, kendi değerlendirir, yanlışlıklardan ders alarak tekrarlamamayı öğrenir. Eğitimin amacı, çocuğun yaşına göre beğenilen duygusal davranışlarda bulunmasına yardımcı olmaktır. Bu davranışların gerçekleştirilmesi için her çocuk, yaşamın tadını alabilecek, başkalarını sevebilecek, olumlu düşünebilecek şekilde eğitilmelidir. Çocuğun duygusal hayatının kontrolünde kaygılarının gözlenmesi ve nedenlerinin araştırılması önemlidir.
Fiziksel değişimler olur HEYECAN Heyecan, davranışların önemli nedenleri arasındadır. Uyarıcı dış çevreden gelir. Bu uyarıcının etkisiyle insan hem beden hem de zihin işleyişi bakımından genel bir karışıklığa uğrar. Gerilim artar Fiziksel değişimler olur Ruh sağlığı bozulur İrkilme tepkisi Uzun sürerse Uyarıcı kötü haber Korku, öfke hallerinde insan aşırı uyarılma durumdadır.
Aşırı çaba ve telaşlı bir uğraş Dış uyarıcılar gibi, iç uyarıcıların da şiddetli olması organizmayı aşırı derecede uyarır, insan böyle bir durumda gerekli önlemleri alır. Alarm Tepkileri Direnme Tepkileri Bitkinlik Tepkileri Aşırı çaba ve telaşlı bir uğraş Etkin ya da edilgen şekilde uyarıcıya direnme Direnme gücünü yitirme Aşırı Uyarılma Durumunda Gösterilen Tepkiler
Heyecan anında insanın etkinlikleri artar ve karmaşıklaşır Değişik heyecanlar, farklı insanlarda aynı tepkiyi yaratabilir Bir insan kendini korkutan durumdan kaçabilir (kaçma) b) Bir insanın kendini korkutan duruma saldırabilir (Saldırma) Değişik heyecanlar, farklı insanlarda aynı tepkiyi yaratabilir b) Sevinçten ağlama a) Korktuğu için ağlama Heyecanları birbirinden ayırmanın güçlükleri
Güdülenme - Heyecan ilişkisi Yılgınlık Kaygı Umutsuzluk Güdülenme - Heyecan ilişkisi Davranışlarımızın temeli olan güdülerin engellenmesi uzun süre devam ederse, güdülenme ve heyecanlanma şiddetlenerek, insanın akıl sağlığını tehlikeye düşürür. Bu nedenle yaşantımızda fizyolojik ve sosyal güdülerin her ikisinin de doyurulması, güdülerin heyecanlarla paralel olarak karşılanması gerekir.
HEYECANIN YARARLARI VE ZARARLARI 1- İnsana enerji verir, bir işe heyecanla başlamak, insanı motive eder, başarılı olmasını sağlar. Şiddetli heyecan anında, gösterdiği aşırı kuvvet kısa sürer. 2- Heyecan insanın uzun süre etkin olmasını sağlar. 3- Heyecan elem duygusunu azaltır. Heyecan esnasında insan dış etkilere fazla duyarlı olamaz. Zararları: 1- Heyecanlar insanı bitkin, yorgun bir hale getirebilir. 2- Heyecanlar, insanları kararsızlığa yöneltebilir. Böylelikle çatışmalar yaşanır, insan hiç bir durumu düşünemez hale gelir. 3. İnsanlar, heyecan esnasında davranışlarını kontrol edemezler. 165