İNSAN HAKLARI KONU VI HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİN GELİŞİM SÜRECİ- MODERN İNSAN HAKLARI DÜŞÜNCESİNİN ORTAYA ÇIKIŞI
Yeniçağda İnsan Hakları Anlayışı Destekleyen Öğeler: -Aydınlanma, Rönesans ve Reform hareketleri -Klasik liberal öğreti -Toplum sözleşmesi kuramı (Hobbes, Locke, Rousseau) -Kuvvetler ayrılığı ilkesi (Montesquieu) -Sanayi devrimi ve değişen üretim ilişkileri
Klasik Liberal Öğreti Rönesans ve Reforma dayanan Aydınlanma felsefesinden beslenmiştir. “İrade sahibi, akılcı ve çıkarlarını bilen birey anlayışı” Aydınlanma felsefesinin klasik liberalizme önemli bir katkısıdır. Hak ve özgürlüklere sahip özgür birey anlayışı, liberalizmin temelidir. Bu gelişmelerle önceden ilahi/tanrısal kaynaklara göndermeyle meşrulaştırılan siyasal iktidar da dünyevileşmiş, laikleşmiştir.
Toplum Sözleşmesi Kuramı
Toplum Sözleşmesi Kuramı Temel varsayım: Devlet, bireylerin bir araya gelerek kendi aralarında yaptıkları bir sözleşmeyle kurulmuştur. (Bununla devletin kaynağı laikleştirilmiş olmaktadır. Siyasi iktidarın meşruluğu da bu sözleşmeden gelmektedir.)
Thomas Hobbes & John Locke
Thomas Hobbes & John Locke Ortak noktaları: Devletin kaynağı bireylerin kendi aralarında yapmış oldukları sözleşmeden (Toplum Sözleşmesi) başkası değildir. Toplum sözleşmesinden önce bireyler doğa durumu (tabiat hali) denen bir durumda, özgürce yaşıyorlardı. Doğa Durumu (Tabiat hali): Devletsiz ve toplumsuz yaşamın sürdürüldüğü devlet-öncesi –varsayımsal- dönem.
Thomas Hobbes & John Locke: Doğa Durumu Varsayımlarının Karşılaştırması Doğa durumu (tabiat hali) tam bir vahşet halidir, savaş durumudur. Bu dönemde insan insanın kurdudur, tam bir anarşi ve kaos hakimdir, kimse güvende değildir. Doğa durumu son derece mutlu bir dönemdir. Bu dönemde önemli bir güvenlik sorunu yoktur; sadece bazı elverişsizlikler vardır. Cezalandırma yetkisinin kullanımı uygulamada sıkıntılar doğurmaktadır.
Thomas Hobbes & John Locke: Doğa Durumu Varsayımlarının Karşılaştırması Bu kötü durumdan kurtulmak isteyen insanlar bir araya gelerek devleti kurmuşlardır. Cezalandırma yetkisinin kullanımından doğan sıkıntıları gidermek ve doğa durumundaki mutluluk halini sürdürmek isteyen insanlar bir araya gelerek devleti kurmuşlardır.
Thomas Hobbes & John Locke: Doğa Durumu Varsayımlarının Karşılaştırması Hobbes’a göre toplum sözleşmesiyle bu kaosu dindirmesi için son derece güçlü, bireylerin tüm yetkilerine sahip, adeta bir canavara (ejderhaya) benzetilen Leviathan, yani Devlet doğmuştur. (bir elinde asa bir elinde kılıç olan yeryüzü tanrısı) Locke’a göre toplum sözleşmesiyle devlete yalnızca cezalandırma yetkisi verilmiş, insanların doğa durumunda sahip oldukları diğer tüm haklar ve yetkiler kendilerinde kalmaya devam etmiştir.
Thomas Hobbes & John Locke: Doğa Durumu Varsayımlarının Karşılaştırması Bu devletin tek sınırı, insanların doğa durumunda da sahip oldukları yaşam hakkıdır. Bu devletin sınırı, insanların doğa halinde de sahip olduğu yaşam, hürriyet ve mülkiyet hakkıdır. Bu hakları devletin ihlal etmesi halinde bireylerin DİRENME HAKKI doğar.
Leviathan
J.J. Rousseau Bir başka doğal hukukçudur ve toplum sözleşmesini savunur. Rousseau, doğal hukukun kaynağını akılda/ insan iradesinde arayan düşünürlerdendir. Getirdiği önemli bir yenilik, HALK EGEMENLİĞİ KURAMIdır. (10.000 yurttaşın her biri egemenliğin 1/10.000’ine sahip, doğrudan, çoğunlukçu demokrasi) 1789 Fransız Devrimi ve sonrasındaki süreci, özellikle halk egemenliği konusundaki görüşleriyle derinden etkilemiştir.