TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI II DERS VI KOMPOZİSYON BİLGİLERİ I
KOMPOZİSYON Türkçeye Fransızcadan geçmiş olan kompozisyon(Composition) kelimesi “ayrı ayrı parçaları düzenli olarak bir araya getirerek uyumlu bir bütün oluşturma” demektir. Kompozisyon resim, müzik, edebiyat, mimarlık, heykeltıraşlık gibi bütün sanat dallarında kullanılır. Bir ressam resim yaparken yaptığı çizimleri, boyaları uyumlu olarak bir araya getirir. Bir bestekâr da notaları rastgele değil, düzenli bir şekilde birleştirerek besteler yapar. Aslında kompozisyon hayatımızın her alanında yer alır. Evimizin boyasını, mobilyasını, halılarını, perdelerini bir kompozisyonun uyumlu parçalarından bazılarına örnek olarak verebiliriz.
Bir dil ve edebiyat terimi olarak kompozisyon “duyguların, düşüncelerin, olayların uyumlu bir bütün olacak bir biçimde sözle veya yazıyla anlatılması” olarak tanımlanır. Hikâye, roman, deneme, makale gibi yazılı anlatım türleri; panel, konferans, demeç gibi sözlü anlatım türleri birer kompozisyondur. Duygu ve düşünceleri düzenli bir biçimde yazıya döküp başarılı bir kompozisyon yazabilmek için bazı şatları yerine getirmek gerekir. Bu şartları şöyle sıralayabiliriz:
Bilgi Toplama: Yazılacak konu hakkında öncelikle derinlemesine bilgi sahibi olunmalıdır. Yazılacak yazının türüne, içeriğine ve üslubuna göre bilgiler edinilmelidir. Makale, bildiri gibi nesnel türlerde yazılı kaynaklara başvurulur. Deneme, anı, gezi yazısı gibi türlerde kişinin yaşantılarından edindiği sosyal ve psikolojik birikimler bilgileri oluşturur. Okumak ve gözlem yapmak da bilgi edinmek için gereklidir. Kişi değişik kaynakları okuyarak ve etrafındaki manzaraları, olayları gözlemleyerek edindiği bilgileri değişik anlatım türlerinde kullanabilir.
Düşünmek: Kişi yazacağı konu hakkında edindiği bilgileri kullanıp derinlemesine olarak düşünmelidir. Böylelikle düşündüklerini sıradan değil, orijinal olarak okuyuculara aktarmada başarılı olur. Dili Kullanma Becerisi: Dili doğru ve güzel kullanmak gerekir. Dili konuşan herkes kendisini yazıyla ifade edemez. Bunun için dili tanımalı, özelliklerini bilmelidir. Bu öncelikle eğitimle elde edilir. Kişinin önceden başarılı yazı örneklerini okuması ve yazı çalışmaları yapması gerekir. Planlama: Okuma, gözlem ve hayat tecrübeleri yoluyla elde edilen duygu ve düşünceler gelişigüzel anlatılamaz. Bunların yazıya başlamadan önce bir düzene bağlı olarak sıralanması gerekir.
İyi bir yazıda öncelikle kâğıt düzeni ve yazının okunabilirliği önemlidir. Kâğıt beyaz ve çizgisiz olmalı, kâğıdın 3 cm altına başlık yazılmalıdır. Başlığın altına 1cm boşluk bırakılarak yazıya geçilmelidir.. Kâğıdın sol tarafına 2.5/3 cm, sağ tarafına 2 cm, alt tarafına ise 2.5/3 cm boşluk bırakılır. Kâğıdın sol üst köşesine ad-soyad, sınıf, numara, bölüm gibi bilgiler, sağ köşeye ise günün tarihi yazılır. İkinci satıra satırbaşı yapılarak “ konu adı” yazılır. Sonra sayfa ortalanarak kompozisyon başlığı eklenir. Bir aralık boşluk bırakılarak giriş paragrafıyla birlikte yazıya geçilir.
Konu seçimi: Her konuda yazı yazılabilir Konu seçimi: Her konuda yazı yazılabilir. Önemli olan yazılacak konu hakkında bilgi birikimine sahip olmamızdır. Uygun bir konu seçimi başarılı bir yazı için oldukça önemlidir. Konu bulmak hazırlıklı olmakla ilgilidir. Yabancı olduğumuz bir konu olmamalı, konu ilgimizi çekmelidir. Konunun sınırlandırılması: Konu seçildikten sonra konunun sınırları çizilmelidir. Çok genel konularda kompozisyon yazmak zordur. Örneğin “ulaşım” konusunda bir kitap bile yazılabilecek iken bu geniş konuyu yazacağımız kompozisyona sığdırmaya çalışmak konunun etkisini azaltır. Bunun yerine “ deniz yoluyla ulaşım” gibi bir sınırlandırma yapmak konuyla ilgili yazacaklarımızı derinleştirerek yazımızın başarısını arttırır.
Ana düşünceyi ve yardımcı düşünceleri belirlemek: Yazarın ispatlamaya çalıştığı temel düşünce yazının ana düşüncesini oluşturur. Ana düşünceyi destekleyen görüşler ise yardımcı düşüncelerdir. Yazıda yardımcı düşünceler ile ana düşünce arasındaki bağlantı çok iyi sağlanmalıdır. Yazıyı yazmaya başlamadan önce konuyla ilgili aklımıza gelen pek çok düşünceyi bir yere önceden not etmeliyiz. Daha sonra bunları GİRİŞ, GELİŞME ve SONUÇ şeklinde düzenleyerek yazıya dökmeliyiz. Yazıda konuya uygun öyküleme, betimleme, açıklama, tartışma gibi anlatım biçimleri; tanımlama, örneklendirme, benzetme, karşılaştırma, tanık gösterme gibi düşünceyi geliştirme yolları kullanılabilir.
Giriş: Konunun tanıtıldığı bölümdür Giriş: Konunun tanıtıldığı bölümdür. Bu bölümdeki cümleler yazıyı yönlendirir. Bir kompozisyonda giriş için bir paragraf yeterlidir. Ancak yazılacak yazının türüne ve üslubuna göre giriş için paragraf sayısı değişebilir. Giriş bölümünde bir tanımdan, bir açıklamadan, betimlemeden, herhangi bir alıntıdan, atasözü, deyim ve vecizelerden yararlanılabilir. Bir soruyla ya da mizah içeren bir cümle ile giriş yapılabilir. Gelişme: Kompozisyon konusuyla ilgili görüşlerin, tüm duygu ve düşüncelerin açıklandığı bölümdür. Genellikle birden fazla paragraftan oluşur. Ana düşünceyi destekleyen yardımcı düşüncelerin her biri için ayrı paragraflar yapılır.
Sonuç: Yazıda anlatılan tüm duygu ve düşünceler ayrıntısına inilmeden kısa, açık bir şekilde tekrarlanır. Yazının temel düşüncesi bu bölümde yer alır. Kompozisyonda sonuç bölümü kısa bir paragraftan oluşur. Yazı ilginç bir söz veya anlamlı bir soru cümlesi ile bitirilebilir. Kompozisyon başlığının belirlenmesi: Başlık yazdığımız yazının adıdır. Başlık yazarın konudan uzaklaşmasını engeller. Başlık konu demek değildir. Konu başlığa göre daha geniş anlamlıdır. Yazının adı iyi bir şekilde seçilmeli, konuya uygun olmalı, yazıda anlatılanları kapsamalıdır. Kompozisyon başlığı ilgi çekici olmalı, okuyucuda bir merak uyandırmalıdır. Ayrıca başlıklar kısa ve öz olmalı; bir, iki veya en çok üç sözcükten oluşmalıdır.
KOMPOZİSYON-Okuma Parçası Ali nihayet uyandı. Anasını kucakladı. Her sabah yaptığı gibi yorganı kafasına büsbütün çekti. Anası yorgandan dışarıda kalan ayaklarını gıdıkladı. Yataktan bir hamlede fırlayan oğluyla beraber tekrar yatağa düştükleri zaman bir genç kız kahkahasıyla gülen kadın mesut sayılabilirdi. Mesutları çok az bir mahallenin çocukları değil miydiler? Anasının çocuğundan, çocuğun anasından başka gelirleri var mıydı? Yemek odasına kucak kucağa geçtiler. Odanın içini kızarmış bir ekmek kokusu doldurmuştu. Semaver, ne güzel kaynardı! Ali semaveri, içinde ne ıstırap, ne grev, ne de kaza olan bir fabrikaya benzetirdi. Ondan yalnız koku, buhar ve sabahın saadeti istihsal edilirdi Sait Faik Abasıyanık/ Semaver
KAYNAKLAR BAYRAKTAR, Nesrin- Yadigâr ERCAN, Halil İbrahim BULAN, Keziban TEKŞAN, Nazmi ŞENGEZER, Niyazi SEZEN, Özgür ÜSTÜN, Mehtap ELDEMİR, İrade YÜZBEY, Funda ÖRGE YAŞAR, Asuman YETİŞEN, Nilsu AK, Handan AYDIN KASIMOĞLU, Türk Dili Yazılı Anlatım Sözlü Anlatım, Nobel Yayın Dağıtım, Ankara, 2008. DOĞAN, Levent- Nesrin KAYA, Ahmet OYAR, Yüksel TOPALOĞLU, Oğuzhan DURMUŞ, Muharrem ÖZDEN, Ersin ÖZDEN, Üniversiteler İçin Türk Dili Yazılı ve Sözlü Anlatım, Nobel Yayın Dağıtım, Ankara, 2006