Cumhuriyetimizin Kurucusu… Mustafa Kemal ATATÜRK

Atatürk, 1881 yılında Selanik’te işte bu evde doğdu… Annesi Zübeyde Hanım,Babası Ali Rıza Efendi’dir.

Daha önce 4 çocuklarını kaybeden aile için küçük Mustafa Mustafa bambaşka bir umut ışığı olmuştu.

Okul çağına gelen Mustafa, mahalle mektebinde öğrenime başladı ama sonra babasının isteğiyle Şemsi Efendi Mektebi'ne devam etti.

1888 yılında babasının ölümü, aileyi derinden etkilemiş, Zübeyde hanım, Mustafa’yı da alıp kardeşinin çiftliğine gitmişti. Ali Rıza Efendi

Okulundan uzak kalan Mustafa, dayısının çiftliğinde vakit geçirmeye başlamıştı.

Annesi’nin rızası ile yeniden Selanik’e dönen Mustafa, eğitimine yeniden başlamış ve hayallerini kurduğu askerlik üniformasını giymeyi hedeflemişti.

1893 yılında Askeri Rüştiye’de, orayı bitirince de Manastır Askeri Lisesi’nde öğrenimine devam etti.

O yıllarda Mustafa adındaki Matematik öğretmenin isteği ile adına Kemal ilave oldu. O yıllarda Mustafa adındaki Matematik öğretmenin isteği ile adına Kemal ilave oldu.

1905 yılında yüzbaşı rütbesiyle Şam’daki 5. orduda görev aldı.

Mustafa Kemal, 1909'da Hareket Ordusu'nda görev aldı, 1911 yılında İstanbul'da Genel Kurmay Başkanlığı emrinde çalışmaya başladı.

1. Dünya savaşı ile dünya sonu belirsiz bir savaşa girmişti. Osmanlı gittikçe zayıf düşüyordu.

1914 yılında başlayan I. Dünya Savaşı'nda, Mustafa Kemal, Çanakkale'de bir kahramanlık destanı yazıp İtilaf Devletlerine…

Çanakkale Savaşlarında yaklaşık. şehit veren Türk ulusu onurunu işgal Devletlerine karşı korumasını bilmiştir.

Ülkemiz 1900’lü yılların başında zayıf düşmüş, düşmanlar tarafından ele geçirilmeye başlamıştı.

Türk tarihi için en önemli günlerden birisi olan 19 Mayıs’ta Mustafa Kemal ve vatansever ekibi kurtuluş savaşının ilk adımını atarak Samsun’a ayak bastı. 19 Mayıs 1919

Mustafa Kemal, işgal altındaki ülkenin yurttaşlarına mesajını şu sözlerle veriyordu…

Yıllar süren savaşlarda Mustafa Kemal önderliğinde bir ulus, vatanından bir karış toprağı düşman ayakları altında ezdirmemek için canını verdi.

23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılmasıyla Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulması yolunda önemli bir adım atılmış oldu.

29 Ekim 1923’te TÜRKİYE CUMHURİYET’i ilan edildi. 29 Ekim 1923’te TÜRKİYE CUMHURİYET’i ilan edildi. 29 Ekim 1923

Hayatını Türk milletine ve vatanına adamış Mustafa Kemal, kurtuluş savaşından sonra yok olmaya yüz tutan bir devlete yeniden hayat veriyordu…

Mustafa Kemal, Türk milletine verdiği yeni bir devletin ödülünü belki de bir anlamda ATATÜRK soyadı ile alıyordu.

Atatürk, halkı için her zaman güzeli ve iyiyi istedi. Halkını rahata kavuşturmak istedi.

Kadınlara haklarını verdi. Halka egemenliğini verdi. Eğitim ve öğretimi geliştirdi. Halka adalet ve hukuk getirdi.

Öğrenmesi zor olan Arap harflerini kaldırdı. Halka okuma yazma öğretti. Soyadı kanunu çıkardı. Çağdaş devletlere uygun yasalar çıkardı.

Atatürk’ün yaptığı yenilikleri halkın hemen kabul etmesi zordu. Atatürk bunun farkındaydı ve halka bizzat kendi gitti.

Yaptığı yeniliklerin çağdaş yaşamın gereği olduğunu ve halka daha refah bir yaşam getireceğini anlattı.

Bu yıllarda hep halkın içindeydi, köyden şehre, doğudan batıya koştu.

ATATÜRK’ün, yeni bir devlet kurma gayesi ile geçen fırtınalı hayatı 1938 yılının 10 Kasım günü son buldu.

O, şimdi ANITKABİR’den bizi izliyor…