MÜZELER GEÇMİŞİ GELECEĞE BAĞLAYAN KÖPRÜLERDİR. MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
Osman Hamdi Bey Evi-Müzesi PPS ve fotoğraflar:Aynur Koç Müzeler Haftası’nda Türkiye’de müzeciliğin Kurucusu Osman Hamdi Bey’e saygı için hazırlanmıştır. Fest Travel İzmit-Gebze-Hereke( ) gezi notlarımdan düzenlenmiştir.
Osman Hamdi Bey Evi-Müzesi Eskihisar
Osman Hamdi Bey Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde Gebze ve cıvar köyleri İmparatorluğun üst düzeyi için sayfiye yerleri idi. Osman Hamdi Beyin babasınında Eskihisar köyünde konağı vardı. Bu konağa gidiş gelişlerinde Osman Hamdi Bey, Eskihisarı sever ve deniz kenarından 28 dönüm arazi satın alır Yılında planını kendisinin çizdiği (bugün müze olan) köşkü inşa ettirerek zamanının çoğunu burada geçirmeye başlar. Köşke kayıkhane ve resimhane( Resim atölyesi) daha sonra eklenir. Köşk, I.nci Dünya Savaşında Karargah Komutanının emrine,daha sonra Kurtuluş Savaşının belli dönemlerinde Mustafa Kemal ve İsmet İnönü’ye tahsis edilir da Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından kamulaştırılan Köşk müze haline getirilir. Köşkün bugünkü hale gelmesinde Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın payı büyük Yılında Bakanlığın bir protokol ile Müzeyi Belediye’ye devretmesinden sonra Belediye, Müzenin içindeki dekorasyonu (perde,mobilya,örtü ) dönem özelliklerine uygun olarak hazırlatır. Osman Hamdi Bey’in kişisel eşyaları da getirilir ve resim çalışmalarının bire bir örnekleri salonlara yerleştirilir.
Bir Baş Yapıt:KaplumbağaTerbiyecisi Bu tablo için yapılan yorumlardan ikisi : Osman Hamdi’nin kendisi olan “Terbiyeci” elinde neyi sırtında keşkül-ü fıkarası, hafif öne eğilmiş,yaprak yiyen 3 kaplumbağaya nezaret etmektedir. Arkada kalan 2 kaplumbağa ise yemeğe çalışmaktadır. Resim,üst düzey yönetici olan Osman Hamdi beyin çalışma arkadaşlarına yönelik acımasız, ümitsiz bir hicvi olarak yorumlanabilir. Diğer yorum ise: Kaplumbağa terbiye edilebilecek en zor hayvandır.Osman Hamdi beyin kaplumbağayı bile terbiye edebilirsiniz diyerek dönemin hiçbir nizam ve kanuna bağlı olmadan yönetim şekli olan istibdat ve monarşiye karşı çıkmasıdır. Siz, bir araya gelirseniz bu yönetimi bile adam edebilirsiniz diye yorumlanabilir.
TABLODAKİ 3 ÖNEMLİ ÖĞE Duvardaki sıvalar, Terbiyecinin çatlak topukları, Ney. Resmin aslı Suna Kıraç-İnan Kıraç Vakfı Pera Sanat Müzesi’ndedir
KÖŞKÜN GİRİŞ KATINDAKİ KAPILAR ÜZERİNE OSMAN HAMDİ BEY TARAFINDAN YAPILAN ÇİÇEK DESENLERİ EN AZ TABLOLARI KADAR DEĞERLİ
Çiçek Düzenleyen Kız
Müzenin en ilginç tarafı, üst kattaki odalardan birinde Osman Hamdi beyin Çiçek Düzenleyen Kız resim çalışmasının canlandırılması. Kullanılan mankenler Londra Madame Tussaud Müzesi’nden hiçte aşağı kalmamış. Burada ziyaretçilerin belleğine,tablonun yapılış anları hoş duygu ile yerleştiriliyor. Diğer odada ise Osman Hamdi çalışma masasında öyle canlı ki, insan karşısına oturup sohbet etmek istiyor.
Feraceli Kadınlar
Silah Tüccarı
Resim Atölyesi
O lahidin içine beni de koyun ondan sonra gönderin Padişahım
O lahidin içine beni de koyun, ondan sonra gönderin Padişahım Bu sözler, aynı zamanda iyi bir arkeolog olan Osman Hamdi Bey tarafından, Sayda (Sion) kazılarından İstanbul’a getirdiği lahitlerin Padişahın yurtdışına göndermek istemesi üzerine söylenmiştir. Bugün lahitleri- İskender Lahdi dahil- eksiksiz olarak, kurucusu olduğu İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde görebiliyorsak nedeni bu cümledir. Osman Hamdi Bey 1910 yılında İstanbul Kuzguncukta vefat etmiştir. Büyük ressamın mezarı belki bir lahitin içinde değil ama, Anadolu’dan getirilen 2 adet Selçuklu mezar taşının altında. Vasiyeti üzerine gömüldüğü Eskihisar Mezarlığı’nda ağaçların altından denizi seyrediyor.