 Türkî-î basit, basit türkçe demektir. Sadece Türkçe kelimelerden oluşmuş ya da ağırlıklı olarak Türkçe kelimelerden oluşan unsurlara denir. Türkçe kelimelerle.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
11.Ve 12. yüzyıllarda İslamiyet ve Türk Kültürü
Advertisements

REİS BEY ÜNİTE TANITIM SUNUMU
TURGUT UYAR GEYİKLİ GECE.
RUBAİ.
AŞIK EDEBİYATI NAZIM ŞEKİLLERİ (KOŞMA). OZANLARIMIZ.
İSLAMİYETİN KABULÜNDEN SONRAKİ TÜRK EDEBİYATI
TANZİMAT DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATI
Türklerde Tarih Yazıcılığı
CUMHURİYET DÖNEMİNDE ÖĞRETİCİ METİNLER
5. SINIF TÜRKÇE KONU ANLATIMI
İSLAMİYETTEN ÖNCEKİ TÜRK EDEBİYATI (..?-11.yy.)
Dİnİ tasavvuFİ Türk şİİRİ İslamiyet‘in temel ilkelerine dayanarak nefsi arıtıp, ahlâkı güzelleştirerek dini yaşama ve bu yolla allah'a ulaşma düşüncesine.
1.
GARİP AKIMI (BİRİNCİ YENİ AKIMI)
Hazırlayan: Yasin tunç
CUMHURİYET DÖNEMİ ŞAİRLERİ
GARİP AKIMI (I. YENİ).
SERVET-İ FÜNUN EDEBİYATINDA ŞİİR
DESTAN, HALK HİKAYESİ, MESNEVİ
ÖZELİKLERİ VE TEMSİLCİLERİ
Döneme adını veren Tanzimat Fermanı’nın 1839 da ilan edilmesine rağmen Tanzimat Edebiyatı neden 1860 yılında başlar ??
Aruz Vezni Ben Arap edebiyatından geldim. Divan şiiri örneklerinde hep bana rastlarsınız.Türklerin çok kullandığı bir vezinim. Ben Arap edebiyatından geldim.
DİVAN EDEBİYATI NAZIM ŞEKİLLERİ
Orhun abideleri / göktürk yazıtları
GÖZLER GÖRMEZSE GÖNÜL NASIL GÖRÜR ?
CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATI
CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATI
İSLAMİYET  ETKİSİNDEKİ TÜRK EDEBİYATI (GEÇİŞ DÖNEMİ EDEBİYATI ) ( yy)
Nedim’in Hayatı.
Yunus Emre:  Yunus Emre (d Sarayköy, Mihalıçcık, Eskişehir - ö. 1321), Anadolu'da Türkçe şiirin öncüsü mutasavvıf ve filozof, Anadolu'da yaşamış.
Yesevîlik.
HOCA DEHHANİ GAZEL-XIII. YÜZYIL SAYFA:
MEHMET KÜÇÜKYILMAZ TARİH ÖĞRETMENİ BİREY DERSANELERİ.
ÖMER NASUHİ BİLMEN A.İ.H.L SENANUR BEKTAŞ 10/E ARSLAN KÖSE.
İslami Dönemde İlk Dil ve Edebiyat Ürünleri
DİVAN ŞİİRİ-GAZEL 1.Gazel 2.Necati bey
NAMIK KEMAL.
RUBAİ Fars edebiyatından alınmış nazım biçimidir.
13 VE 14.YÜZYILDA ANADOLU’DA GELİŞEN TÜRK EDEBİYATI
Divan Edebiyatı Nazım Biçimleri
Erbaa | 2009 DİVAN EDEBİYATI NAZIM BİÇİMLERİ Erbaa | 2009.
Garipçiler (1. Yeniçiler) Geleneksel şiir anlayışına tepki olarak doğdu Garip atıl kitapta görüşlerini ortaya koymuştur Şiirde her kurala karşı çıkmışlardır.
D İ VAN-I H İ KMET EDEBıYAT PROJE ÖDEVI. DIVAN- ı HIKMET NEDIR ? K ı SACA TAN ı YAL ı M -> Ahmed Yesevi’nin söyledigi “hikmet” adlı siirleri bir araya.
Oğuz Han Cerit 9-B / 150 Konu : Yunus Emre Araştırması.
ALİ CANİP YÖNTEM ( ).
DİNİ TASAVVUFİ HALK ŞİİRİ
Aruzu ustaca kullandığı , ulusal duyguları ön plana çıkardığı vatan millet konuları şiirleri ile ün yapmıştır. Milli Edebiyat akımının ilkelerini benimseyen.
İBRAHİM ŞİNASİ HAYATI VE ESERLERİ
Selanik’te yaşadığı yıllarda şiire başlamış, sonraları Agah Kemal takma adıyla Servet-i Fünun’u destekleyen yazılar kaleme almıştır. Sonraki yıllarda.
Hikaye.
ÂŞIK TARZI HALK ŞİİRİ.
Hisarcılar (HİSAR GRUBU)
   Halk edebiyatı -Halk edebiyatı adı üzerinde halkın yaşayışı,hayata bakışı,edebi zevkini yansıtan bir edebiyattır.
ŞİİRDE AHENK UNSURLARI SUNUSU
KARACOĞLAN.  17'nci yüzyılda yaşadığı sanılıyor. Göçebe Türkmen obalarında yetişti. Asıl adının İsmail, Halil ya da Hasan olduğu yolunda görüşler var.

İBRAHİM ŞİNASİ.
Ziya Paşa (1825 – 1880).
TANZİMAT EDEBİYATI’NIN OLUŞUMU
Yunus Emre ŞENEL 9-C / 233 Konu : Yunus Emre Araştırması.
SERVET-İ FÜNUN EDEBİYATI
HÜSEYİN SUAT YALÇIN. ■Hüseyin Cahit Yalçın'ın ağabeyi. Tıbbiye'yi bitirdikten sonra (1886), bir süre Midilli ve İstanbul'da hekimlik yaptı. Uzmanlık.
 Divan edebiyatı, Türklerin İslamiyet’i kabulünden sonra meydana gelen yazılı edebiyattır. Arap ve Fars edebiyatı etkisi altında gelişmiştir. Bu etki,
ANI Bir kimsenin başından geçen ya da kendi, döneminde ortya çıkan olay ve olguları Gözlemlerine, bilgilerine dayanarak anlattığı yazı türüdür.
YAHYA KEMAL BEYATLI ( ). Selanik’te yaşadığı yıllarda şiire başlamış, sonraları Agah Kemal takma adıyla Servet-i Fünun’u destekleyen yazılar kaleme.
HAZIRLAYAN: LEYLA ARICI
ANONİM HALK EDEBİYATI Anonım halk edebiyatı, ilk söyleyeni unutulan ağızdan ağıza aktarılak, halkın ortak malı olmuş bır edebiyattır. Anonim edebiyat ürünleri,
Lâle Devri, Osmanlı Devleti'nde, 1718 yılında Avusturya ile imzalanan Pasarofça Antlaşması ile başlayıp, 1730 yılındaki Patrona Halil İsyanı ile sona.
KARACAOĞLAN
Sunum transkripti:

 Türkî-î basit, basit türkçe demektir. Sadece Türkçe kelimelerden oluşmuş ya da ağırlıklı olarak Türkçe kelimelerden oluşan unsurlara denir. Türkçe kelimelerle şiir söyleme gayreti 16.yüzyıl'da Tatavlalı Mahremi, Aydınlı Visâlî, Edirneli Nazmî tarafından oluşturulmuş bir akım, bir ekoldür. Bu üç şairin özellikle Türkçe kelimeleri kullanarak yeni bir akımı ortaya attıkları görülmekteydi. Ancak yapılan son çalışmalar aslında Türkî-î basit diye bir akımın olmadığını bunun Mahallileşmenin bir başlangıcı olduğunu ortaya koymuştur.

 Necati Bey edebiyatımızda Mesel-gûl gûy adıyla anılan bir şairdir. Mesel-gûl gûy ifadesi misâl getiren, misâl söyleyen demektir. Necati Bey'in şiirlerine baktığımızda atasözleri ve deyimlerin çok sık kullanıldığını görürüz. Bu adla anılmasındaki diğer bir sebep ise O'nun bu özelliğidir. Şiirlerinde bu atasözleri ve deyimlerin yanı sıra günlük dilden gelen unsurları da edebi dil içerisine sokmuştur.

 17. yüzyıl'da Şeyhülislâm Yahya'nın da bu akımı destekleyen şiirler yazdığı bilinmektedir. Şiirlerinde sade bir Türkçe kullandığını görürüz.  18. yüzyıl'da Mahallileşme artık bir akım özelliği kazanmış ve tamamen etkisini göstermeye başlamıştır. Bu dönemin en olgun temsilcisi ise Nedim'in olduğunu görmekteyiz.  19. yüzyıl'da İvazpaşazâde Atayî, Sarıca Kemal ve "Safî" mahlasıyla şiirler söyleyen Cezerî Kazım Paşa gibi şairlerin şiirlerinde bir yerlileşme arzusu görülmüştür. Bu durum 19. yy'da Necati Bey ile asıl en büyük temsilcisini bulmuştur.

 Konular divan şiirinin konularıdır, ölçü olarak da aruz kullanılıştır. Ama gerek sözcük dağarcığı, gerekse ad ve eylem bildiren sözcüklerin çekimleri bakımından bu şiirlerin değeri yadsınamayacağı gibi Arap-Fars etkisindeki divan şiirine bir tepki olduğu da gözden uzak tutulamaz. Ayrıca Türkçeye yöneliş, Nazmi'yi, halk şiirlerinde çokça görülen cinas örneklerine itmekle kalmamış, benzetmelerde yaşadığı çevreden, yaşamdan yararlanmasına da yol açmıştır. Yine de,yabancı sözcükler kullanmadan, salt Türkçe şiirler yazılabileceğini de kanıtlamayı amaçlayan bu eğilim yaygınlık kazanamaz. Bunun nedeni, yalnız anılan ozanların güçsüzlüğünde değil, yetiştikleri çevrede, içinde bulundukları yazın ortamında, divan şiirinin dünyasından kopamayışlarında da aranmalıdır.

 18.yüzyılın sonunda Nedim'le belirginlik kazanan yerlileşme eğilimi ise öze ilişkindir. Nedim'in divan şiirine yenilik getirdiğini söyleyenler, kalıpları kırdığını, bilinen mazmunlarla yetinmediğini, yaşamı yansıttığını, yalın, akıcı bir söyleyişi olduğunu; şiirlerinde neşe ve alayın, dile getirildiğini söylerler. Ama ondan önceki divan şiirine bakıldığında, bu sayılanların hiç de yeni olmadığı görülür. Dahası Nedim'deki neşeyi ve alaycılığı Baki'de bile bulabiliriz. Kısacası Nedim'i gelenekten koparmak olası değildir.

 Nedim'in açtığı bu çığır da yaygınlık kazanamaz. Geleneğin dışına çıkamaz çünkü. Ardında onu hazırlayan ya da dayanabileceği yeni bir düşünce devinimi, kültürel bir birikim yoktur. Lale döneminin ( ) ozanıdır ve dönemin Patrona Ayaklanmasıyla kapanması onun da sonu olur.

MÜNEVVER TÜRKOĞLU NO: