Sağlık Bilimleri Fakültesi ÇOCUK HAKLARI Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü
BU ÇOCUKLARA YÖNELİK TEDBİRLER ÇOCUK MAHKEMELERİ, SUÇLANAN ÇOCUKLAR VE BU ÇOCUKLARA YÖNELİK TEDBİRLER
Çocukların Cezai Sorumluluğunu Belirleme TCK’nın 31. Maddesinde cezai sorumluluğun tespiti için çocuğun işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamaması veya davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmemiş olması kriterinden söz edilmektedir.
Kişinin davranışının bir hukuk toplumundaki değer yargıları karşısında ne anlama geldiğini bilmesi ve davranışının bu değerleri ihlal etmesinin farkında olmasını ifade eden algılama yeteneğinin yanı sıra, Hareketlerini hukukun istediği doğrultuda yönlendirebilme yeteneği şeklindeki irade yeteneğinin de kişide bulunması aranmaktadır.
1 Haziran 2005 tarih ile 8 Temmuz 2005 tarihleri arasında TCK’nın 31 1 Haziran 2005 tarih ile 8 Temmuz 2005 tarihleri arasında TCK’nın 31. Maddesinin 5377 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten önceki hükümlerinin daha lehe olmasından dolayı çocuklar tarafından işlenmiş suçlar bakımından çocuklar hakkında bu hükümlerin uygulanması gerekmektedir. Bu bağlamda,12-15 yaş grubundaki çocukların cezalarından 2/3, 15-18 yaş grubundaki çocukların cezalarından ise ½ oranında indirim yapılması gerekmektedir.
Fiili İşlediği Sırada 12 Yaşını Doldurmamış Olan Çocuklar Fiili işlediği sırada 12 yaşını doldurmamış olan çocukların cezai sorumluluğunun olmadığı TCK’nın 31. Maddesinin 1. Fıkrasında belirtilmektedir. Bu çocuklar hakkında ise güvenlik tedbiri uygulanabilmektedir.
Gerçekten de çocuk hakiminin çocuğun içinde bulunduğu aile koşullarını da dikkate alarak çocuk hakkında ÇKK’nın 5. Maddesindeki koruyucu ve destekleyici tedbirleri alması mümkündür .
Yine 12 yaşını doldurmamış bu çocuklar hakkında, kovuşturma yapılamamaktayken soruşturma yapılabilmesinin mümkün olduğunu da söylemek gerekmektedir.
Yakalama Yönetmeliğinin 19. Maddesinin 9 Yakalama Yönetmeliğinin 19. Maddesinin 9. Fıkrasına göre çocuklar ile ilgili işlemlerin mümkün olduğu ölçüde sivil kıyafetli görevliler tarafından yapılması vurgulanmaktadır. 12 yaşından küçük çocuklar bakımından yakalama yasak olduğu için, bu kişiler ancak kimlik ve suç tespiti amacı ile yakalanabilirlerse de kimlik tespitinden hemen sonra serbest bırakılmaları gerekmektedir.
Fiili İşlediği Sırada 12 Yaşını Doldurmuş Olup Ancak 15 Yaşını Doldurmamış Çocuklar Kural olarak bu yaş grubundaki çocukların anlama ve isteme yeteneklerinin olmadığı TCK’nın 31. Maddesinin 2. Fıkrasında kabul edilmektedir. Bununla birlikte bu çocuklar bakımından fillerini işledikleri esnada anlama ve isteme yeteneklerinin bulunup bulunmadığının saptanması gerekmektedir.
Kanunun koymuş olduğu ceza bu çocuklara indirilerek verilmektedir. Fiilin suç olduğu ve fiili işlediği esnada isnat yeteneğinin varlığı saptanan çocuk bakımından ise cezai sorumluluğunun varlığı kabul edilmektedir. Kanunun koymuş olduğu ceza bu çocuklara indirilerek verilmektedir.
Üst sınırı 5 yılı aşmayan cezayı gerektiren suçlarda 15 yaşından küçükler için tutuklama kararı verilememektedir. ÇKK’nın 18. Maddesine göre yakalanan çocuklara kelepçe veya benzeri aletler takılamazken, zorunlu hallerde çocuğun kendisine veya başkasına zarar vermesini önleyecek tedbirlerin alınabilmesi mümkündür. Kural olarak çocuklar gözetim altında tutulmamaktadır.
Yakalama Yönetmeliğinin 19. Maddesinin 2 Yakalama Yönetmeliğinin 19. Maddesinin 2. Fıkrasının “b” bendine göre yakalanan çocuğun derhal Cumhuriyet Savcılığına sevk edilmesi gerekmektedir. İşlemleri sonuçlandırmadığı ilaç için gözaltında tutulması gereken çocukların kolluğun çocuk biriminde tutulması ve gözaltına alındığının ana-baba veya vasisine bildiriminin yapılması gerekmektedir. Kolluğun çocuk birimi yoksa çocuğun gözaltına alınan yetişkinlerden ayrı bir yerde tutulması gerekmektedir.
Fiili İşlediği Sırada 15 Yaşını Doldurmuş Olup da 18 Yaşını Doldurmamış Çocuklar Henüz ergin sayılmayan bu çocuklara cezanın indirilerek verilmesi söz konusudur.
Suç isnad edilebilen ve cezai ehliyeti olduğu kabul edilen bu yaş grubundaki çocuklar tutuklanabilmekte veya adli kontrole tabii tutulabilmektedir. Ceza verilebilen bu çocuklara ceza ile bağlantılı olarak verilen denetim kararlarının denetimli serbestlik ve yardım merkezi şube müdürlüğünce yerine getirilmesi söz konusudur. Bu çocuklar hakkında koruyucu ve destekleyici tedbirlere hükmedilebilmesi de mümkündür.
ÇOCUK ADALET SİSTEMİ VE ÇOCUKLARIN YARGILANMASI Yetişkin adalet sisteminden farklı olarak, çocuk adalet sisteminde, ceza adaleti ile koruma alanlarının birlikte ele alınması gerekmektedir. Çocuğun suç dışında farklı alanlara yöneltilmesi, dolayısıyla çocuğun topluma kazandırılması, bu bağlamda da çocuğun ıslah edilmesi, çocuk adalet sistemi bakımından önemlidir.
Çocukların yargılanması mutlaka kapalı duruşmada yapılmalıdır. Yakalama, gözaltına alma ve İfade Alma Yönetmeliğinin 29. Maddesinde soruşturma evresinde gizlilik kabul edilerek, çocukların kimliklerinin ve eylemlerinin mutlaka gizli tutulacağı belirtilmektedir. Hiçbir iletişim aracı ile kapalı duruşmanın içeriğinin yayınlanması mümkün değildir.
ÇKK’nın 17/1’nci maddesine göre, çocuğun yetişkin ile beraber suç işlemesi durumunda, çocuk hakkındaki soruşturma ve kovuşturmanın ayrı yürütülmesi önemlidir. Kanunun 17/2’nci maddesine göre bu durumdaki çocuk bakımından koruyucu ve destekleyici tedbir kararının alınabilmesi mümkündür. Ayrıca gerekli görülürse çocuk hakkındaki kovuşturmada da durma kararı verilmektedir.
ÇKK’nın 17/3. Maddesine göre, davaların birleştirilmesinin zorunlu olması ve her iki maddenin de uygun görmesi halinde yargılanan her aşamasında birleştirme kararının verilebilmesi mümkündür . Birleştirilen bu davalar genel mahkemede görülmektedir.
Cumhuriyet Savcısının istemi üzerine sulh ceza hakimi suça sürüklenen çocuk hakkında suç delili elde etmek amacıyla iç beden muayenesi yapılmasına karar vermektedir. Çocuğun ifadesinin alınması, Cumhuriyet Savcısı tarafından bizzat gerçekleştirilmektedir. İfade alma ve diğer işlemler sırasında sosyal çalışma görevlisinin bulundurulabilmesi mümkündür.
Yönetmeliğin 19/6-4. Maddesine göre kanuni bir engel yoksa ve çocuğun kendisinin yararına aykırı olduğu saptanmıyorsa, ifade alma esnasında on iki yaşını doldurmuş, on beş yaşının doldurmamış küçüklerin ana-babasının veya vasisinin bulunması mümkündür. CMK 150/2’nci maddesine göre çocuklar için soruşturma ve kovuşturma aşamasında müdafiden yararlanılması hukuki bir zorunluluktur.
GÖZETİM ALTINDA TUTULAN ÇOCUKLARA İLİŞKİN ULUSLARARASI STANDART KURALLAR Kanunla ihtilafa düşen çocukların artık çocuk olarak görülmediklerini ve onlara çocuklara davranıldığı şeklinde davranılmadığını söylemek gerekmektedir. Bu çocuklara yetişkinlere nasıl davranılıyorsa öyle davranılmakta ya da daha da kötüsü çocukların bu durumu istismar edilmektedir.
Bu bağlamda ceza infaz kurumlarındaki çocuklar ile ilgili işkence ve yargısız infaz iddialarının varlığı dikkat çekicidir.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Tarafından Belirlenen Standart Kurallar Çocuk Adaletinin icrasına dair Birleşmiş Milletler Minimum Standart Kuralları (Pekin Kuralları) Çocuklar bakımından ceza yargılaması usulüne alternatif olabilecek şekilde kamu hizmetlerine dayalı başka yolların hazırlanması tavsiye edilmektedir. Gençlerin, insan gelişiminin erken çağlarda bulunmaları nedeniyle akli, bedensel ve sosyal gelişme yönünden özel bakım ve yardıma, güvenlik, saygınlık, özgürlük ve barış koşulları bakımından ise yasal korunmaya ihtiyaç duydukları ifade edilmektedir.
Özgürlüğünden Yoksun Bırakılan Çocukların Korunmasına Dair Birleşmiş Milletler Kuralları (Havana Kuralları) Çocuğun büyük oranda incinebilme ihtimali bulunduğundan özgürlüğünden yoksun bırakılanın özel dikkat ve korunmaya ihtiyacı olduğu söylenmektedir. Bu nedenle özgürlüğünden yoksun bırakılma süresi içerisinde ve tahliye sonrasında çocuğun haklarının ve iyi olmasının garanti edilmesi gerekliliği vurgulanmaktadır.
Çocuklar bakımından hapse en son başvurulması gerektiği belirtilmektedir. Göz altında bulunan ya da yargılama bekleyen çocuklara mümkün olan her durumda ücretli bir işte çalıştırma, eğitim ve öğretimlerine devam imkanlarının sunulması, ancak bu konuda zorlanmamaları önemli görülmektedir. Yine çocuk adaletinin icrasına uygun olacak şekilde boş vakitlerini geçirmeleri ve eğlenmeleri için gerekli araçları elde edebilmeleri ve kullanabilmeleri de gerekli sayılmaktadır.
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin Üye Devletlere Tavsiye Kararları Çocuk Suçluluğuna Karşı Toplumsal Tepkiler Hakkında Üye Devletlere R(87)20 Sayılı Tavsiye Kararı Gelişmekte olan varlıklar olan gençler hakkında alınacak tüm tedbirlerin eğitici karakter taşıma gerektiği belirtilmektedir. Küçükler hakkında hapis cezasının kaldırılması gerektiği belirtilmektedir.
Çocuk Suçluluğu ve Sosyal Değişim Hakkında R(78) 62 Sayılı Tavsiye Kararı Bütün kuruluşların faaliyetlerinin genç kişilere yardım konusunda koordineli olmasının yanı sıra, ailelerin ve gönüllülerin katılımının sağlanmasında önemli görülmektedir.
21 Yaşından Küçük Suçluların Kısa Süreli İyileştirilmesi Hakkında R(66) 25 Sayılı Tavsiye Kararı 21 yaşından küçük suçluların kısa süreli cezalarının ya da tutukluluklarının mümkün olabildiği ölçüde onların bireysel ihtiyaçlarını, gelişme aşamaları ile yaşlarını hesaba katan ve onlara uygun ve pozitif bir iyileştirme sağlayacak özel kurumlar kurulması öngörülmektedir.
ÇOCUK ADALET SİSTEMİNDE YENİ YAKLAŞIMLAR VE ONARICI ADALET (İYİLEŞTİRİCİ ADALET) Onarıcı adaletin temelinde yatan düşünce mağdur ve suçlu bireylerin gereksinimleri ile toplumun gereksinimlerinin uzlaştırılabilmesidir. Çocuk hukukunda onarıcı adalet uygulamalarının yerleşmesi Avrupa Konseyinin tavsiye kararlarında öngörülmektedir. Bu bağlamda çocuklar tarafından işlenen suçlara karşı kamu davası açmak yerine uygun alternatif yöntemler yaygınlaştırılmaktadır .
DENETİMLİ SERBESTLİK VE ÇOCUKLARA İLİŞKİN UYGULAMALAR Bu bağlamda suça sürüklenen çocuk şüpheli, sanık veya hükümlünün toplumla bütünleşmesini sağlamak adına, çocuğun eğitim kurumuna devam etmesine, belli yerlere devam etme zorunluluğu ile başka yükümlülüklerin yerine getirilmesine karar verildiğinde denetimli serbestlik ve yardım merkezi şube müdürlükleri infazı yerine getirmektedir.
Yine çocukların ceza infaz kurumundan salıverildikten sonra psikososyal sorunların çözümü ve öğrenimlerine devam etmeleri bakımından şube müdürlüklerine başvurma hakları bulunmaktadır. Suçtan zarar gören çocukların da karşılaştıkları sorunların çözümü adına aynı yola başvurmaları mümkündür.
Denetimli Serbestlik Altındaki Çocuklara Yönelik Yürütülen Projeler Çocuklara yönelik denetimli serbestlik uygulamalarını güçlendirme: Ankara ili pilot projesi Denetimli serbestlik altındaki çocuklara yönelik uygulamalar ve müdahale programları konulu seminer Çocuk denetimli serbestlik hizmetlerinde gönüllü çalışmaların geliştirilmesi projesi Türk denetimli serbestlik hizmetlerinde çocuklar ve mağdurlarla ilgili çalışmaların geliştirilmesi: AB eşleştirme projesi