TC. İNKLAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ Büyük Taarruz Sunu
İÇİNDEKİLER 1922 Yazında durum Türk Hazırlıkları Yunan hazırlıkları Büyük Millet Meclisi Ordusu Taarruzun başlaması Sonuçları Resim galerisi Dipnotlar Kaynaklar
1) 1922 YAZINDA DURUM Sakarya Meydan Muharebesi sonucunda Sevr Antlaşması’nı Türk tarafı Şubat ve Mart 1922'de Londra'ya uzun bir ziyarette bulunarak ülkesine yapılan askeri yardımın artbaşarısızlıkla sonuçlanmıştı. Sakarya'da kazanılan savaşın en önemli sonucu 20 Ekim 1921'de Ankara Hükümeti ile Fransa arasında imzalanan anlaşma oldu. Bu anlaşma ile Fransa Türkiye'ye karşı katı bir politika izleyen İngiltere'den yolunu ayırarak Türkiye ile işbirliği yoluna girmişti. Bu arada İtalyanların da Temmuz 1921'de Antalya bölgesinden çekilerek Yunanistan'a karşı Türk tarafını destekleyen bir tavır almasıyla müttefikler arasındaki anlaşmazlıklar iyice su yüzüne çıktı.
TBMM Hükümeti Dişişleri Bakanı Yusuf Kemal Bey'in (Tengirşenk) Şubat 1922'deki Londra ve Paris ziyaretlerinden sonra, İngiltere, Fransa ve İtalya temsilcileri Mart 1922'de Paris'te toplanarak ateşkes de dahil olmak üzere Sevr Antlaşması'nda bazı değişiklikler yapmayı öngören önerilerde bulundular. Fakat Ankara Hükümeti öncelikle Yunan ordusunun Anadolu'yu tahliye etmesinde ısrar edince anlaşma sağlanamadı.
2)TÜRK HAZIRLIKLARI 15 Eylül 1921 tarihinden geçerli olmak üzere seferberlik ilan edilerek, 1899, 1900, 1901 doğumlular silah altına alınmış, ordunun asker eksiği tamamlanmıştı. Türk kuvvetlerinin eksikleri de çeşitli (siviller dahili) kaynaklardan tamamlanmaya çalışıldı. 20 Ekim 1921'de imzalanan anlaşmayla Çukurova'daki işgalini sonlandıran Fransa'dan önemli miktarda silah ve mühimmat desteği alındı. Sovyetler Birliği'nden sağlanan mali yardım da orduyu geliştirmekte kullanıldı. Kara Kuvvetleri mevcudu 200.000'e ulaştı. Yiyecek, giyecek ve cephane yeterli düzeye getirildi. Genel taarruz hazırlıkları Haziran 1922'de başlatıldı. 6 Ağustos 1922'de orduya gizlice taarruz için hazırlanması emri verildi. Mustafa Kemal Akşehir'e gelerek komutanlarla toplantı yaptı. Toplantıda 26 Ağustos taarruz günü olarak belirlendi. Taarruz Afyon'un güneyinden Dumlupınar yönüne doğru baskın şeklinde başlayacak ve sonra da meydan savaşına dönüştürülerek düşman kuvvetleri tümüyle yok edilecekti. Türk ordusu Yunan cephesinin en güçlü direnek merkezinden saldıracaktı.
3)YUNAN HAZIRLIKLARI Yunanlılar bir Türk taarruz'una karşı hazırlıksız değildi. Öncelikle Afyon bölgesi tamamen müstahkem hale getirilmiş, sıra sıra tel örgüler, makineli tüfek yuvaları ve topçu mevzileri ile takviye edilmişti. Ayrıca, bir geri çekilme gerektiğinde Afyon kuzeyinde İlbulak dağı merkez olmak üzere 2.(ikinci) bir mevzi daha geride Dumlupınar-Toklusivrisi hattında 3. bir mevzi hazırlanmıştı. Bunun yanında [İzmir-Afyon-Eskişehir] demiryolu, Mudanya iskelesinin Yunanlıların elinde olması, keşif uçakları, 4000 den fazla kamyon ve otomobil Türk ordusuna kıyasla büyük bir lojistik ve keşif üstünlüğü sağlıyordu. Bunlara dayanarak, Yunanlılar açık araziden gelecek bir tehdide karşı hem sayı üstünlüklerini koruyarak taarruzu defedebileceklerini, hem de keşif kabiliyetleri ve İngiliz casusluk ağı ile bu taarruz için yapılması gereken bir yığınağı önceden tespit edebileceklerini düşünüyorlardı.
Ayrıca, güneyden gelebilecek bir tehdit karşısında ise Afyon-Çay doğrultusunda bir karşı taarruz ile Türk ordusunu ikmal üslerinden ayırıp imha etmeyi planlamakta idiler. Mustafa Kemal Paşa, ordunun taarruz hazırlıklarını büyük bir gizlilik içinde sürdürmüştür. Taarruzu gizlemek için Temmuz ayı sonunda ordu birlikleri arasında bir futbol turnuvası düzenleyerek komutanlarla topluca görüşme imkânı sağlamıştır. Büyük taarruz öncesinde Yunan Cephe Ordusu 3 Kolordu düzeninde Eskişehir Kuzeyinden Afyon güneyine kadar yayılmış, en kuzeyde İnegöl'de 11. Piyade Tümeni Uşak'ta ise 2. Piyade Tümeni ve bazı bağımsız alaylarla yanlarını kapatmakta idi. Yunan ordusunun toplam mevcudu 200.000 kadar olup, bunun 150.000'i Anadolu'da bulunmaktaydı.
3)Büyük Millet Meclisi Ordusu 1. Ordu (Sakallı Nurettin Paşa, Kurmay Başkanı: Mehmet Emin Koral) Bu ordu komutasında yer alan 4.Kolordu (1., 2. ve 4. Kolordular ile 5. Süvari Kolordu) yarma harekatını yapacak birlikleri oluşturuyordu ki toplamda 11 Piyade, 3 Süvari Tümeninden kuruluydu. Toplam muharip mevcudu 88.000 piyade, 12.000 süvari ve 137 top idi. 1. Ordu emrinde 3. Süvari Tümeni (İbrahim Çolak) 6. Tümeni(Nazmi Solok) 1. Kolordu (İzzettin Çalışlar) 57. Tümen (Reşat Çiğiltepe) 14. Tümen (Ethem Necdet Karabudak) 15. Tümen (Ahmet Naci Tınaz) 23. Tümen (Ömer Halis Bıyıktay)
4 tümeni sırasıyla Çiğiltepe, Kırcaaslan Tepe, Tınaz Tepe ve Belen Tepe'ye taaruz edecekti. Çiğiltepe 5. Yunan Alayı, Kırcaslan ve Tınaztepe 49. Yunan Alayı tarafından savunuluyordu. Taarruz'dan bir gün önce bir şeyler olacağından şüphelenen General Trikupis Tınaztepe gerisine 7.Yunan Tümeninden iki alay daha getirtmişti. 4. Kolordu (Kemalettin Sami Gökçen) 11. Tümen (Ahmet Derviş) 12. Tümen (Osman Nuri Koptagel) 5. Kafkas Tümeni (Halit Akmansü) 8.Tümen (Kazım Sevüktekin) 4 Tümen ile Belentepe doğusu, Kalecik Sivrisi ve B. Kalecik üzerinden Afyon'a taarruz edecekti. Bu hat 35. ve 8. Yunan Alayları tarafından tutulmakta ve 11. ve 5/42. Efzon Alayları tarafından deteklenmekte idi. Her iki kolordunun gerisinde 2. Kolordu (Ali Hikmet Ayerdem) 7. Tümen (Ahmet Naci Eldeniz) 4. Tümen (Mehmet Sabri Erçetin) 3. Kafkas Tümeni (Kazım Orbay) Sandıklı-Şuhut hattında ihtiyat olarak tutulmakta idi.
5. Süvari Kolordusu (Fahrettin Altay) 1. Süvari Tümeni (Mürsel Bakü) 2. Süvari Tümeni (Ahmet Zeki Soydemir) 14. Süvari Tümeni (Mehmet Suphi Kula) Ahırdağı üzerindeki sarplığı dolayısı ile geceleri Yunanlılar tarafından savunulmayan Ballıkaya mevkiinden bir sızma harekatı ile Tokuşlar köyüne inecek ve İzmir demiryolunu kesecekti. 2. Ordu (Yakup Şevki Subaşı, Kurmay Başkanı: Hüseyin Hüsnü Emir Erkilet) 3. Kolordu (Şükrü Naili Gökberk) 61. Tümen (Salih Omurtak) 41. Tümen (Alâattin Koval) 1. Tümen (Abdurrahman Nafiz Gürman) 6. Kolordu (Kâzım İnanç) 17. Tümen (Hüseyin Nurettin Özsu) 16. Tümen (Aşir Atlı)
Yarma bölgesinde Türk kuvvetlerinin toplam 100 Yarma bölgesinde Türk kuvvetlerinin toplam 100.000 askerine (8 Piyade ve 3 Süvari Tümeni) karşılık Yunan kuvvetleri takviyeli 2 Tümen (30.000 kişi) gücünde idi. Bu ise askerliğin en eski prensibi olan sonuç yerinde düşmana sayıca 1'e 3 üstün olma kaidesini yansıtıyordu. Bunun üzerine taarruz inisiyatifinin Türk tarafında olması, çok üstün bir topçu desteği (137 ağır ve orta top), üstün süvari gücünün varlığı, ayrıca, üstün komuta heyeti eklenince Yunanlıların bu taaruz karşısında fazla bir varlık göstermeleri mucize olacaktı.
TAARRUZ’UN BAŞLAMASI
Sonunda bütün hazırlıklar tamamlandı Sonunda bütün hazırlıklar tamamlandı.Yunan ordusu makineli tüfek,top,uçak,cephane, araç ve gereç bakımından üstündü. Buna karşılık, Türk ordusunun atlı kuvvetleri daha çoktu. 6 Ağustos 1922 günü ordu birliklerine, gizli bir emirle taarruza hazırlanmaları bildirildi. Mustafa Kemal, kimsnin haberi olmadan Batı Cephesi karargahının bulunduğu Akşehir’e gitti. Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa(İnönü). Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa (Çakmak) ve öteki komutanlarla taarruz planını görüştü. Türk ordusu ansızın baskın yaparak düşmanı tümüyle yok edecekti.
26 Ağustos 1922 sabahı, bütün Türk kuvvetleri, çok şiddetli ve etkili topçu ateşi yardımıyla taarruza geçti. Mustafa Kemal, İsmet Paşa ve Fevzi Paşa, savaşı yönetmek ve izlemek için Kocatepe’ye gelmişlerdi. Topçumuz, yerini bulan atışlarıyla, düşman mevzilerini bir saat içinde çökertti. Yaya birliklerimiz, kendilerine verilen hedeflere vardılar. Ertesi günün düşman kuzeye doğru atıldı. Afyonkarahisar kurtarıldı. Bundan sonra birliklerimiz, düşmanıngerilerine sarkarak İzmir’e doğru çekilmesini önlediler.
30 Ağustos 1922 günü, Mustafa Kemal’in yönettiği taarruza, Başkomutanlık Meydan Savaşı adı verildi. Bu savaşta, düşmanın büyük bir bölümü Dumlupınar’da yok edildi. Mustafa Kemal, bu kesin zaferden sonra ordulara şu emri verdi: Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir… İleri! Bunun üzerine, Türk birlikleri hızla ilerlemeye başladı. Yunan Başkomutanı Trikopis tutsak edildi. Türk ordusu, kaçan düşmandan önce İzmir’e girdi(9 Eylül 1922)
SONUÇLARI Büyük Taarruz, yaklaşık 200 yıldan beri Türk ordusunun galibiyetiyle sonuçlanan ilk taarruz savaşıdır. Çanakkale ve Sakarya'da Türk zaferi, hücum eden düşmanı durdurmakla sınırlı kalmıştır. Oysa Başkumandan Meydan Muharebesi'nde düşman ordusu topyekûn yokedilmiş, yaklaşık 150.000 kilometrekare alan 14 gün gibi kısa bir sürede ele geçirilmiştir. Zafer, Yunan işgaline son vererek Kurtuluş Savaşının kesin bir askeri sonuca ulaşmasını sağlamıştır. Böylece Türk tarafı Lozan'da toplanan barış konferansına önemli bir diplomatik avantajla katılmış, askeri durumun barış görüşmelerinde aleyhte pazarlık kozu olarak kullanılmasını önlemiştir. (Taarruz olmasaydı Yunan ordusu belki İzmir'e çekilecek, barış konferansında Yunanlıların İzmir ve Ayvalık'taki durumu pazarlık konusu olacak, bu yerler sonuçta bir olasılıkla kurtarılsa bile karşılığında birçok taviz verilecekti.)
Mustafa Kemal Paşa'nın Anadolu hareketi üzerindeki önderliği bu zaferle pekişmiş, böylece zaferden sonra kurulacak olan siyasi düzenin temelleri atılmıştır. (1922 yaz aylarında Büyük Millet Meclisi'nde Mustafa Kemal aleyhine başlatılan muhalefet hareketi zaferden sonra marjinalleşmiş, Mustafa Kemal Paşa tüm ülkede "kurtarıcı" olarak benimsenmiştir.)