Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
Enfeksiyonun Taşınması
Advertisements

OLGU.
Operasyon Öncesi Hazırlık
RAHİM AĞZI (SERVİKS) KANSERİ
AKILCI ANTİBİYOTİK KULLANIMI
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
BULAŞICI HASTALIKLARDAN KORUNMA YOLLARI
ANTİBİYOTİK KOMBİNASYONLARI
Seksüel Yolla Bulaşan Hastalıklar
DİSMENORE DR.GÜLAY ŞAHİN.
Uzm. Vet. Hekim Güney GÖKÇELİK
YENİDOĞAN SEPSİSİ Prof. Dr. A. Engin Arısoy
İNTRAUTERİN ENFEKSİYONLAR
1. 2 SERUM ÖRNEKLERİNDE HDV VİREMİ BELİRLEMEDE ANTİ-HDV ENZİM İMMUNOASSAY GÖSTERGESİ Dr. Özlem Aydemir Doç. Dr. Mehmet Özdemir 3.
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Gastroenteroloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 16 Ocak 2014 Perşembe İnt. Dr. Cemal.
06-12 OCAK VEREM HAFTASI HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ
PPD pozitifliği için kriterler.
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar
VİRAL HEPATİTLERDE SEROLOJİK TANI PROBLEMLERİ
BİRİNCİ BASAMAKTA KRONİK DERMATOLOJİK YAKINMALAR
CİNSEL YOLLA BULAŞAN ENFEKSİYONLAR
KADIN VE AİLE SAĞLIĞI HİZMETLERİ
Antibiyotik Bakterilerden veya mantarlardan elde edilen veya sentetik olarak üretilen Bakteriler üzerinde öldürücü ya da üremelerini engelleyici etki.
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
Tüberküloz .
14 MART TIP BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
Cinsel Yolla Bulaşan Enfeksiyonlar Genital Yol Enfeksiyonları
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
ÇOCUKLARDA ENFLAMASYON ANEMİSİ
YENİDOĞANIN HEMOLİTİK HASTALIĞI VE TEDAVİSİ
SİFİLİZ.
Akut Viral Hepatitte Serolojik Tanı
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 1 Aralık 2015 Salı Yandal Ar. Gör. Uzm.
T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Tüberküloz Daire Başkanlığı VEREM HASTALIĞI.
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
Diffüz Progresif Döküntüsü Olan Bir Adölesan
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Endokrinoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 26 Kasım 2015 Perşembe Ar. Gör. Dr.
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Alerji-İmmünoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 16 Şubat 2016 Salı Yandal Ar. Gör.
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Gastroenteroloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 1. Bölüm 25 Nisan 2013.
Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Adenovirüs çiDNA , Bahar, Trakya Üniv Tıp Fak 6. Kurul, Neşe Akış, PhD, Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim.
DELİCİ KESİCİ ALET YARALANMASI SONRASI YAPILMASI GEREKENLER Nergiz TER Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Hemşirelik Hizmetleri Yönetimi Kalite Birimi.
Evaluation of Serum Levels of Interleukin (IL)–6, IL-10, and Tumor Necrosis Factor–α in Patients with Crimean-Congo Hemorrhagic Fever Nuh Mehmet ŞAHİN.
CİNSEL YOLLA BULAŞAN ENFEKSİYONLAR (CYBE)
ANTALYA HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ
Viral Ansefalitler.
Kızamıkçık (Rubella).
MEME KANSERİ CANAN ZENGİN
DİSPANSERLER
KIZAMIKÇIK RAHŞAN KOLUTEK.
Elisa Testi ( ANTI – HIV Testi ) Kişi HIV ile enfekte olduktan sonra bağışıklık sistemi tarafından virüse karşı antikor üretilir. Anti-HIV.
Okan BÖLÜKBAŞI. Nermin BÖLÜKBAŞI
Rapidly Progressing Rash in an Adult
Öğr. Gör. Uzm. Funda Veren Zonguldak Sağlık Yüksekokulu
VAKA SUNUMU ARŞ. GÖR. DR. SELMAN DEMİRCİ-KTÜ AİLE HEKİMLİĞİ ANABİLİM DALI
Faktör EKSİKLİKLERİNE BAĞLI KANAMALAR
AKUT BAŞLAYAN POLİARTRALJİ VE DERİ DÖKÜNTÜSÜ
SAĞLIK BAKANLIĞI VEREM SAVAŞI DAİRESİ BAŞKANLIĞI
1 ARALIK DÜNYA AIDS GÜNÜ.
YENİDOĞANIN HEMOLİTİK HASTALIĞI VE TEDAVİSİ
HPV (Human Papilloma Virüs, Genital Siğil) DOÇ. DR. HASAN AKGÜL.
VAKA SUNUMU Arş. Gör. Dr. Kevser AYAR KTÜ Tıp Fakültesi
Öğr. Gör. Dr. Ayşegül ÖZTÜRK BİRGE
Sunum transkripti:

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Olgu Sunumu 07 Aralık 2017 Perşembe Uzm. Dr. Ayşe Tekin Yılmaz

Olgu Yakınma Öykü 16 yaş 7 ay, erkek hasta 10 gün önce dil üzerinde ve yanak içinde beyaz renkli yüzeyden kabarık yaralar Öykü Yaklaşık 6 hafta önce soğuk algınlığı 1 ay sonrasında ellerde ve kollarda daha belirgin olmak üzere kaşıntısız deriden kabarık olmayan kırmızı döküntü ve izleyen dönemde ağız içinde yaralar ortaya çıkmış.

Olgu Özgeçmiş Soy-geçmiş Özellik yok Anne 42 yaşında sağ sağlıklı Baba 40 yaşında kalp krizi nedeniyle kaybedilmiş. Anne baba arasında akrabalık yok. Kardeş yok.

Olgu Fizik bakı Genel durumu iyi Servikal lenf düğümlerinde 1 cm’i geçmeyen büyüme Diğer sistem muayenelerinde patolojik bulgu yok

Olgu Laboratuvar Hb: 15,9 g/dl, MCV:87 Beyaz küre: 6500/mm³ (%56 nötrofil, %33 lenfosit) Trombosit: 289.000/mm³ Biyokimyasal tetkiklerinde özellik yok

Ön tanı?

Olgu Hasta yeniden sorgulandığında yakınmaları başlamadan 2-3 hafta önce öncesinde tanımadığı bir kişiyle para vererek cinsel birliktelik yaşadığı öğrenildi. Ön tanı?

Cinsel yolla bulaşan hastalıklar Ergenler ve genç erişkinler diğer yaş gruplarıyla karşılaştırıldığında cinsel yolla bulaşan hastalıkların en çok görüldüğü hasta grubu Ergenlerin cinsel yolla bulaşan hastalıklar açısından daha duyarlı olmaları, Bilgi eksikliği nedeniyle etkin korunma yöntemlerinin kullanılmaması Birden fazla kişiyle kısa süreli ilişki Sağlık hizmetine ulaşma konusunda çeşitli engellerle karşılaşmalarıyla ilişkili. Cinsel istimar…

Cinsel yolla bulaşan hastalıklar Trichomonas vaginalis Chlamydia trachomatis Neisseria gonorrhoeae Trepenoma pallidum (Sifiliz) HİV Hepatit B ve C

Sifiliz Hastalık ilk kez 15. yy da Avrupa da tanımlanmış. İlk yazılı kayıtlar 1494/1495 yıllarında bir Fransız işgali sırasında Napoli İtalya’da tutulmuştur. Geri dönen Fransız askeri birlikleri tarafından yayıldığından başlangıçta “Fransız hastalığı” olarak bilinmekteydi Türkçedeki “frengi” kelimesi de “Frenk hastalığı” anlamına gelmektedir.  Anadolu’da sifilize ait ilk bilgiler 16. yy da

Sifiliz 18. yy a kadar hastalığın cinsel yolla bulaştığı bilinmiyor. Tedavisiz olgularda daha sık görülen nörolojik yakınmalar nedeniyle psikiyatrik bir sorun olduğu düşünülmekte Avrupa’da sifiliz olguları lepra olarak bilinmekte Hastalığa neden olan organizma Treponema pallidum ilk kez 1905 yılında tespit edilmiştir. 1900’lü yılların başında hastalığın farklı evreleri olduğu gösterilmiş. 1940 sonrasında penisilinlerin yaygın olarak kullanımıyla hastalığın görülme sıklığı azalmış, ancak 2000’li yıllarda HİV pozitif olgu sayılarındaki artışla da bağlantılı olarak yeniden görülme sıklığı artmıştır.

Sifiliz Spirochaetaceae ailesinden Treponema pallidum Sadece insanda hastalığa neden olur. Gram boyama yöntemiyle boyanmaz. Klasik ışık mikroskobu ile görülemez. Kültürlerde laboratuvar ortamında üretilemez. Karanlık alan ya da faz kontrast mikroskobu ile gösterilebilir. İmmün-florasan boyama yöntemleri kullanılabilir. Bulaş doğrudan karşılaşma yoluyla Bulaştırıcılık oranı çok yüksek Etken ısıya, kimyasallara ve kuruluğa çok duyarlı olduğu için konak dışında uzun süre canlı kalamaz.

Sifiliz Etkenin cinsel yolla alınması ve hastalığın ortaya çıkması Edinilmiş sifiliz Etkenin cinsel yolla alınması ve hastalığın ortaya çıkması Birincil sifiliz İkincil sifiliz Latent (gizli) sifiliz Erken gizli dönem Geç gizli dönem Üçüncül sifiliz Doğuştan sifiliz Annede tanı almamış ya da yeterli ve etkin tedavi edilmemiş sifiliz hastalığı bebekte doğuştan sifiliz hastalığına neden olur

Sifiliz Bütünlüğü bozulmuş deri ve mukozada çoğalmaya başlayan etken önce lenfatik sisteme yayılır, daha sonra kan dolaşımına yayılır. Alınan etken bedende çoğalarak belirli bir sayıya ulaştığında klinik yakınmalar ortaya çıkar.

Birincil Sifiliz Kuluçka süresi ortalama 3 hafta (10-90 gün) Sınırları belirgin ve yüzeyden kabarık, ağrısız ve sert, kırmızı, ülserleşme gösteren genellikle tek bir lezyon (Şankr) Şankr çok sayıda Treponema pallidum içerir. Üç-6 hafta içinde kendiğilinden düzelir. Kadınlarda genelde vajina duvarlarında ve servikste olması nedeniyle fark edilmeyebilir. Sistemik yakınma ve bulgular eşlik etmez. Lezyon bölgesindeki lenf düğümlerinde ağrısız büyüme görülebilir.

İkincil Sifiliz Bakteriyemi….. İlk lezyonun ortaya çıkmasından 2-10 hafta sonra yakınma ve bulgular görülür. Ateş, boğaz ağrısı, baş ağrısı, kas ağrısı, yaygın lenf düğümlerinde büyüme ve döküntü gibi özgül olmayan yakınma ve bulgular İkinci dönemde görülen bütün deri ve mukoza lezyonları bulaştırıcıdır. Olguların %40’ında merkez sinir sistemi de etkilenir. Bos’un biyokimyasal özellikleri değişir. Bu dönem tedavisiz 3-12 haftada kendiliğinden sonlanır.

Lenf düğümlerinde büyüme Makulo-papüler döküntü Gövdede başlar. El içi ve ayak tabanları da dahil tüm bedene yayılır. Kaşıntısız Kondiloma lata Bedenin özellikle katlantı yerlerinde ve nemli bölgelerinde ortaya çıkan gri plaklar. Muköz dokularda (genital, anal ya da ağız mukozasında) yama tarzında gri-gümüş renkli yüzeysel erozyonlar Lenf düğümlerinde büyüme

Gizli (latent) hastalık İlk 1 yıl: Erken gizli sifiliz dönemi Birinci yıldan sonra: Geç gizli sifiliz dönemi Seroloji incelemeler pozitif, klinik bulgu yok Özellikle erken dönemde kimi zaman yakınma ve bulgular yeniden ortaya çıkabilir. Geç gizli sifiliz döneminde aralıklı olarak kanda etken saptanabilir ve plasenta yoluyla anneden bebeğe bulaş gerçekleşebilir, cinsel yolla bulaş beklenmez.

Üçüncül Sifiliz Tedavi edilmemiş olguların %30’unda birincil hastalıktan 10- 30 yıl sonra ortaya çıkar. Üçüncü dönem bulguları vücudun bağışıklık yanıtı ve gecikmiş tip aşırı duyarlılık tepkimesi sonucu oluşur. Lezyonlar bulaştırıcı değildir ancak kalıcı doku hasarına neden olur.

Üçüncül Sifiliz Nörosifiliz Kardiyo-vasküler sifiliz Gom Kişilik değişiklikleri, duygu durum bozuklukları, aşırı aktif refleksler, konuşma bozuklukları, halüsinasyonlar, işitme kaybı, inme, meningoensefalit, tabes dorsalis, Argyll Robertson pupilleri….. Kardiyo-vasküler sifiliz 10-40 yıl sonra ortaya çıkan yakınmalar, hastaların %10’unda görülür: Çıkan aortada anevrizma, aort yetmezliği, koroner arter hastalığı Gom Cilt, kemik ya da organlarda tek ya da çok sayıda boyutları değişken tümör benzeri doku yıkımına neden olan lezyonlar. Özellikle kemik lezyonları ağrılı olabilir.

Tanı Kesin tanı Genital ülser ya da ikincil sifiliz evresi döküntülü lezyonlarından karanlık alan mikroskopisinde ya da direkt floresan antikor (DFA) incelemesiyle mikroorganizmanın görülmesi treponemal olmayan tarama testlerinden (VDRL, RPR) biri ile elde edilen pozitif serolojik bulgunun TPHA ya da FTA-ABS ile doğrulanması

Tanı Mikroskopik inceleme Epidermis ya da mukoza lezyonlarından örnek alınır. Taze örneklerde bekletilmeden hızlıca yapılmalıdır (20 dk içinde). Ağız içi ve anorektal lezyonlardan örnek alınmaz. Bu bölgelerin florasında bulunan patojen olmayan trepenomalar yanlış pozitif sonuçlara neden olabilir. Karanlık alan mikroskopisinde hareketli organizmaların görülmesiyle tanı koyulur.

Tanı Seroloji incelemeleri Serum ve Bos örneklerinde çalışılabilir. Bos örneğinde seroloji incelemeleri tüm doğuştan sifiliz olgularında yapılır.

Tanı Treponemal testler Treponemal olmayan testler Venereal Disease Research Laboratory (VDRL) Rapid Plasma Reagin (RPR) TP-PA, treponema pallidum particle agglutination TP-HA, treponema pallidum hemagglutination FTA-ABS Serolojik testlerden (treponemal ve treponemal olmayan) sadece tek bir grubun kullanılması tanıda yetersiz kalmaktadır. Hastalığın tanısı için karar her iki testin de kullanılmasına dayanmalıdır.

Treponemal olmayan testler – VDRL, PRP T. Pallidum’un konak hücre yüzeyinde oluşturduğu hasar sonucu antijenik özellik kazanan lipid yapıdaki hücre zarı parçacıklarına karşı oluşan antikorların saptanması Etkenin alınmasından 4-8 hafta, şankrın ortaya çıkmasından 7- 10 gün sonra pozitifleşir. İkincil sifilizde en yüksek titreye ulaşır. Duyarlılığı yüksek tarama testleridir. Pozitif sonuçlar titre edilerek verilmelidir (tedavi yanıtının izlemi için) Pozitif sonuçlar doğrulanmalıdır. Titre takibinin aynı laboratuvarda, aynı yöntemle yapılması

Treponemal olmayan testler – VDRL, PRP Tedavi yanıtının değerlendirilmesinde ve izleminde kullanılır Antikor titreleri, etkin hastalık döneminde, yeniden enfeksiyon ya da tedavi başarısızlığı durumunda yüksek saptanır. İzlemde titrede en az 2 dilüsyonluk azalma tedavi başarısı yönünden anlam taşır. Tedavi edilen olgularda 6-18 ay içinde negatifleşir. Tedavisiz birincil sifiliz olgularında %40, geç gizli sifiliz olgularında %25 oranında yalancı negatiflik görülebilir.

Treponemal olmayan testler – VDRL, PRP Kimi zaman antikor titreleri düşük düzeyde uzun süre pozitif kalabilir. Birincil sifiliz olgularında tedavi sonrası 1 yıl içinde İkincil sifiliz olgularında tedavi sonrası 2 yıl içinde Negatif

Treponemal olmayan testler – VDRL, PRP Akut yalancı pozitiflik (< 6 ay) Akut virüs nedenli hastalıklar (EBV, kızamık, hepatitler gibi) Mikoplazma enfeksiyonları Klamidya enfeksiyonları Bakteri endokarditi Riketsiya hastalıkları Sıtma Gebelik Teknik hata Kronik yalancı pozitiflik ( > 6 ay) Kollajen doku hastalıkları Malignite Kronik karaciğer hastalıkları Lupus Damar içi ilaç bağımlılığı RF, ANA, antitiroid antikor pozitifliği Kriyoglobulinemi Artmış gamma globulin düzeyleri Bazı antihipertansif ilaçlar >70 yaş

Treponemal olmayan testler – VDRL, PRP Yalancı negatiflik Erken birincil sifiliz Gizli (latent) sifiliz Doğuştan sifiliz – geç dönem Antikor titresinin çok yüksek olması (özellikle ikincil sifiliz ve gebelikte görülen prozone etkisi)

Treponemal testler T. pallidum’a karşı oluşan IgM, IgG ve IgA yapısında antikorlar Treponemal olmayan testlerden daha erken pozitifleşir. Enfeksiyonun 3. haftasında pozitif izlenir. Hayat boyu pozitif kalır. Antikor titrelerinin düzeyi hastalığın aktivitesiyle ilişkili değildir. Birincil sifiliz tanısında ve yalancı pozitif treponemal olmayan testlerin gösterilmesinde kullanılır. Diğer spiroket enfeksiyonlarında (Borrelia burgdorferi gibi) çapraz reaksiyon nedeniyle yalancı pozitif olarak saptanabilir. Bu durumda da treponemal olmayan testler negatif saptanır.

Tedavi Penisilin G hastalığın tüm evrelerinde 1. seçenek tedavi Tedavi süresi hastalığın evresine, klinik bulgulara göre farklılık göstermekte Nörosifiliz, doğuştan sifiliz, gebelikte sifiliz ve HİV (+) hastada sifiliz tedavisinde kullanılabilecek tek etkin tedavi damar yoluyla penisilin G Bu hastalarda penisilin alerjisi varsa, desensitizasyon yapılarak penisilin tedavisi verilmeli Diğer hastalarda 14 günlük tetrasiklin ya da doksisiklin tedavisi penisilin alerjisi varlığında seçenek Erken edinilmiş sifiliz tedavisinde seftriakson?

Hastalık Çocuklar Erişkinler Doğuştan Sifiliz Damar yoluyla kristalize penisillin G 200,000-300,000 IU/kg/gün 4-6 saatte bir Birincil/İkincil/ Erken gizli Sifiliz Kas içi benzatin penisillin G 50,000 IU/kg Tek doz Benzatin penisillin G 2.4 milyon ünite Doksisiklin 100 mg günde 2 kez 14 gün Tetrasiklin 500 mg günde 4 kez Geç Gizli Sifiliz 50,000 IU/kg tek doz, 1 hafta aralıklarla 3 kez tekrarlanır. 2.4 milyon ünite tek doz 1 hafta aralıklarla 3 kez tekrarlanır 4 hafta 4 hafta

Tedavi sonrası izlem Yeniden HİV değerlendirmesi ve BOS incelemesi yapılmalı Yeniden HİV değerlendirmesi yapılmalı, BOS incelemesi ??? Tedavi: Benzatin penisillin G 2.4 milyon ünite tek doz 1 hafta aralıklarla 3 kez tekrarlanır Olgunun klinik yakınma ve bulguları devam ediyorsa ya da Trepenomal olmayan antikor düzeylerinde 4 kat ya da daha fazla artış Tedavinin ilk 6 ayında trepenomal olmayan antikor düzeylerinde en az 4 kat azalma izlenmiyorsa, Bu olgulara yeniden tedavi verilmeli

Sifiliz tanısıyla izlenen tüm olgular diğer cinsel yolla bulaşan hastalıklar açısından taranmalıdır. Bir çocuk sifiliz tanısı aldıysa cinsel istismar açısından değerlendirilmeli Hepatit B, Chlamidya trachomatis, Neisseria gonorrhea, HİV Birincil sifiliz olgularında HİV negatif izlendiyse 3 ay sonra HİV testi yenilenmeli

Olgu VDRL-RPR: Pozitif TPHA: Pozitif Sifiliz ELİSA: 22,82 S/CO Anti-HIV negatif HİV PCR negatif Hepatit B ve C serolojisi negatif

Olgu Benzatin Penisilin G tedavisi 2,4 milyon IU kas içi uygulandı HBs Ag ve Anti-HBs negatif izlenmesi nedeniyle 3 doz Hepatit B aşısının yeniden yapılması planlandı. Çocuk psiyatrisine yönlendirildi. Halk Sağlığı Bulaşıcı Hastalıklar Birimi’ne olgu bildirimi yapıldı Çocuk enfeksiyon hastalıkları poliklinik izlemi

Te Teşekkürler….